27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

'Hayatımız güzeldir' 1909 yılında doğan Yannis Ritsos geçen pazartesi günü öldü. Halkına, yurduna, güzelliğe adanmış bir kişisel hayat sona erdi şimdi ama, halkların, insanlığın hayatına eşsiz armağanlar, zenginlikler, derinlikler katarak. ATAOL BEHRAMOĞLU "Çocuğun gördüğü düştür barış." ıtsos'un şiırınin ti/ü, en temcl özelliği, gücü, bclki de bu dİ7eyi oluşturan sözcüklerin bir aıaya gelişlerindedır. Çıplak, yalın bözcükler. SüssÜ7, özentisiz. Renkh bir betım y.\ da metaior sÖ7 konusu tieğıl. Yıne do büyük bir $iir gücü var dizcde. Nereden kaynaklanıyor bu şıırsellık? 1977'de, Atina'da, bir apartmanın en üst katındaki iki odalı küçuk stüdyosundaki söyleşimizde bu ilk Banş'ın ozanı YannisRitsosda öldü R Avrupalılara Türk köylü çocuğu Dursun / İllüstrasyon: Lilo Verdi Aucr / Metin: Mariannc Calinı Auer / Stodler Verlagsgesellschatt m b H Uzun yıllar Türkiye'de yaşamış olan ressam Lılo VerdiAuer ile Marianne CalimAuer'in birlikte hazırladıkları Dursun adlı resimli kitap Avrupalı çocuklara bir Türk köylü çocuğunun günfük yaşayışını tanıtmayı amaçlıyor. Kıtapta, Türk toplumsal hayatının çeşitli kesitlerinin yansıtıldığı her sayfa Lılo VerdiAuer'in halk gelenekleri ve folklor ağırlıklı naif resımleriyle (.anlanıyor. "Kapadokya" bölgesinin bir koyunde dünyaya gelen Dursun'un koydeki gündelik hayatı ve dana sonra babasıyla İstanbul'a gidişi anlatılarak hem köyün hem şehrin toplumsal ve doğal çevresı, tarihi ve coğrafi özellikleri tanıtılıyor. Turkıye'nin farklı toplumsal yapısına dikkat çekilerek Avrupalı çocuğun zıhninde epeyce ilginç, ama epeyce gizemli bir Türkiyc inıgesi yaratılıyor. Osmanlı minyatürlerinden esıntıler taşıyan resımler kitapta anlatılanlara büyük canlılık katıyor. Yannis Ritsos "Şıır, adına layıksa eğer, bır sozcuk oyunu deflıldır Sozun onemı, uyumdan ve ezgısellıkten cok daha ağırlık taşır karşılaşmamızdı Ritsos'la), şiiri süslemelerle, dil oyunlarıyla ağırlaştırmanın onu evrensellikten uzaklaştıracağını anlatmıştı. (Daha sonra, "Ritsos'la Bir Görüşmeden tzlenimler" başlığıyla yazmıştım bu karşılasmamızı.) Nâzım Hikmet'le birlikte katıldıklan bir ortak söyleşide ise aynı konuda şunları söylüyor: "Şiir, adına layıksa eğer, bir sözcük oyunu değildir. Sözün önemi, uyumdan ve ezgisellikten çok daha ağırlık taşır. Dilimizdeki, konuşma dilinde ve bu demektir ki şiir dilindeki her söz, birbirini anlama yolunda harcanmış binlerce yıllık çabaların deneyini, ellerin ve beynin çalışmasını birleştiren bu deneyimi içerir. Her sözün içeriği öyle bir ağırlık taşır ki, ondan basit bir oyuncak yapmak hoş görülemez bir boş düşüncelilik olurdu her şiir kendi belirli dilinde yaratılır. Fakat adına yaraşan gerçek şiir, her şeyden önce bir düşünce ve duygu yükü içerir ki, evrenseldir bu yük." Aynı söyleşide imge konusunda da şunları söylüyor Ritsos: "İmgesiz şiir olmaz. Fakat ben 'imge' derken daha önce imge denirken anlaşılandan daha farklı bır şeydir göz önünde bulundurduğum. Şıırsel ımgenın, benim onu anladığıma göre ne resimle, ne süsleme sanatıyla, ne de bir düşünce ya da duygunun yüzeysel betimiyle hiçbır ortak yanı yoktur. Şiirscl imge, şiirin vücududur." 1977'de, Türkiye ve Yunanistan barışçılarının ortak toplantısı ıçın kalabalık bır grup olarak gıtmiştik Yunanistan'a. Selanık'te, bızım Spor Sergı Sarayı'nın benzeri büyük bir kapalı spor salonundaki "Barış, Dostluk, Dayanışma" gecesinde, Rıtsos'un "Barış" şiirini okuyuşunu anımsıyorum. Bir fılmin bırbırını izleyen kareleri gibi. Adı söylendiğınde, elinden hiç düşmeyen sigaralanndan birini, ağır, zarif bir jestle küitablasında söndürdü; ağır, zarif,bir jestle kalktı, üzerinde her zamanki gıbı son derece şık bir kostüm, özenle taranmış saçı ve sakalı, uzun boyuyla ve o zamanda da ilerlemiş sayılabilecek yaşına karşın bir baletin zarif, uyumlu yürüyüşüyle mikrofono giderek aydınlık, etkileyici bakışlarıyla kalabalığın önünde durdu ve o uzun "Barış" şiirini, yumuşak, abartısız, fakat güçlü, pürüzsüz bir sesle, ezbere okudu. Ve yer yerinden oynadı büyük salonda. 77'den sonraki yıllarda da birkaç kez karşılaştık Ritsos'la. Kısa, fakat unutulmaz, eşsiz anılarla dolu buluşmalar. Bunlardan en unutulmazı, 1983 yılı kasım ayı sonlarında, yine Atina'da, küçük stüdyosundaki son görüşmemizdir. Fransa'ya, belirsiz hir geleceğe doğru, yurdumdan zorunlu ayrılışımda, Atina'daki birkaç günlük konukluğum sırasında gerçekleşti bu buluşmamız. Ritsos önceki yıllara göre epeyce yaşlanmıştı ve yorgundu. Fakat yıne son derece şık ve zarifti. Sesınde, davranışlarında, bir yazgı yoldaşı kardeşini, daha genç bir meslektaşını "sürgün" e uğurluyor olmanın duygululuğu, heyecanı duyumsanıyordu. Halkına , halklara duyduğu güveni, halkın her özveriye layık olduğunu ve bunu her zaman, fazlasıyla karşıladığını anlattı. Her şeyini halkına borçlu olduğunu söyledi ve unutmam olanaksı/ şu sözlerle tamamladı konuşmasını: "Hayatımız güzeldir"... Sonra, Rumca aksanlı kusursuz Fransızcasıyla bır daha çızdi altını: "Hayat, demek istemiyorum, hayatımız güzeldir..." Halkına, yurduna, insanlığa, güzelliklere adanmış kışısel bir hayat, bır devrımcının, büyük bır ozanın kişisel hayatı sona erdi. Halkların, insanlığın hayatına, eşsiz armağanlar, zenginlikler, derinlikler kazandırarak.D S A Y F A 7 C U M H U R İ Y E T KİTAP SAYI 40
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle