24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

www.iku.edu.tr BİLİM KÜLTÜR VE EĞİTİM BİR SERGİNİN ARDINDAN Bedri Rahmi Eyüboğlu ve Çağdaşlarından Mektuplar “Biz Mektup Yazardık” Alev Oskay Sanat ve Tasarım FakültesiSanat Yönetimi Öğretim Görevlisi İstanbul Kültür Üniversitesi Veli, Fahrünisa Zeid, Cemal Tollu, İlhan Koman, Cengiz Bektaş, Adalet Cimcoz, Karadut ve niceleri. Sergide “Her mektubun zarfı vardır” bölümünde Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun resimlediği yüze yakın zarfın yanı sıra Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun fırçasından, mektup sahibi kişilerin portre resimleri ve pek çok fotoğraf da sergilendi. Hatta bazı resimler tıpkı mektuplar gibi ilk defa sergilenerek gün yüzüne çıkmış oldular. Bu doğrultuda bir döneme ait pek çok orijinal belgenin birlikte sunuşu ile sergi bir ilki de gerçekleştiriyordu. Mektup sahipleri arasında onun için bir önem derecelendirmesi yapmasını ve özelliklerini karşılaştırmasını istediğimde; önemli bulduklarını bilgi edinmenin yanı sıra, okurken zevk alabileceğimiz mektuplar diye tanımlıyor. Özellikle Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun yazılarının içeriklerini dolu, tarzını esprili ve kinayeli buluyor. Mektuplarında söylemek istediğini açık ve net bir şekilde ifade ettiğini, keskin zekâlı bir gözü olduğunu, zaman harcamadan hızla işin özüne inebildiğini görebileceğimizi vurguluyor. Türkçeyi çok iyi kullanmasının yanında mektuplarda sanat ortamındaki sorunlara değinmekle kalmamış, tespit yapıp çözüm getirebilmiştir. Bedri Rahmi Eyüboğlu, üniversitede sadece ders veren bir hoca değil, aynı zamanda alanındaki sorunlarla karşı karşıya kalan bir sanatçı olarak, tüm bunları tartışırken çözüm yöntemlerini de ortaya koymayı başarabilmiştir. Onun öncelikli ve mücadele konuları, mektuplarda da görebileceğimiz gibi: öğrencilerin eğitim için Avrupa’ya gidebilmeleri, halk sanatlarının devamlılığı, halk sanatlarındaki motiflerin kullanımı ve uygulama alanlarının yaygınlaştırılması, sanatçı eserlerini kamu binalarında yer almasının desteklenmesi olmuş. Mektuplarda Bedri Rahmi Eyüboğlu hangi konuya değinmiş, sorunları tespit etmişse hiçbiri hâlâ çözülmemiş diyebiliriz. İlgili kişi ve kurumlara sorunlarla ilgili ne kadar çözüm getirdi ise de gerçekleştirmeyi düşünmemişler bile. Bedri Rahmi Eyüboğlu ile ilgili 2 de belge var mektuplardan başka; Bunlardan biri André Lhote atölyesinde çalıştığına dair olan. Diğeri de Leopold Levy’nin akademideki derslerinde tercüme yapması için asistan tayin ettiğini gösterir belge. Bu iki belgeyi de bazı söylentilere cevap olarak eklemek istemiş kitaba. Bedri Rahmi Eyüboğlu’ndan sonra ikinci sırada Nurullah Berk’in mektupları var. Onları etkili ve derin buluyor Hughette Eyüboğlu. Berk’in sanat bilgisi, içeriği yoğunlaştıran, bunun okumayı da zevkli hale getirdiğini düşünüyor. Nurullah Berk’ten “Ar” dergisine ilişkin Bedri Rahmi’ye gönderdiği 17 mektup yer alıyor sergi ve kitapta. Sergide ilk bölüm Eren Eyüboğlu’nun. Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun hayatına etkisi ve katkısı dolayısı ile bir saygı göstergesi. İlk mektuplaşmaları, tanıştıkları Fransa’da başlıyor. Biri Lyon’da diğeri Paris’te. Birbirlerine olan aşklarını itiraf ettikleri tutku dolu ilk mektuplar. Daha sonra Bedri Rahmi Eyüboğlu Türkiye’ye döndükten sonra da devam ediyor yazışmaları. D grubu mektupları onu en çok heyecanlandıranlardan sanırım. Elif Naci’den, Hamit Görele, Ahmet Hamdi Tanpınar’ın eleştirilerinden söz ediyor. Çağdaş Türk modern sanatının başlangıcı olduğunu düşündüğü için, konuları eleştirileri, dönemi yansıtması açısından önemini vurguluyor. Ayrıca Ahmet Hamdi Tanpınar ve Elif Naci’yle D grubu üzerine yazdıkları mektupların kitap için önemi de bu eleştirilerinin daha önce hiç yayımlanmamış olmamalarından ileri geliyor. Farklı iki kişinin, iki diplomat; Turgut 5 Nisan 20 Haziran tarihleri arasında Kibele Sanat Galerisi’nde açılan “Biz Mektup Yazardık” adlı sergi; eş zamanlı Türkiye İş Bankası Kültür Yayını olarak da kitaplaştırıldı. Bedri Rahmi Eyüboğlu arşivinden 500 mektubu içeren bu projenin; hazırlanışı; mektup ile belgelerin seçimi ve Fransızca çevirileri Hughette Eyüboğlu’na, editörlüğü Ruken Kızıler, sergileme ve kitap tasarımı Emre Senan, eski harflerden yeni harflere aktarımı Hacer Er’e ait. Hughette Eyüboğlu ile yaptığım söyleşide kendisi; mektupların seçilmesi, düzenlenmesi, eski harflerden yeni harflere aktarımı, Fransızca olanların tercümesini içeren, projenin hazırlık aşamasının iki buçuk yıl sürdüğünü belirtiyor. Mektupların sergilenme fikri doğduğunda, sergileme tekniklerini araştırmaya, Fransa ve İtalya’ da müzelerin arşiv bölümlerini gezerek başlamış. Eski Türkçe el yazısı mektupların çevirileri için yeterli çevirmen aramak, bulmak, çevirilerin okunması en zor kısmıydı sanıyorum. Bu mektupların çevirisi için Fransızca da bilmek, sanattan anlamak, dönem içindeki sanat konu ve sorunlarını bilmek, eski Türkçeye hâkim olmak, el yazılarını çözebilmek gerekiyordu. Fransızcaya hâkim ve Bedri Rahmi’nin el yazısına aşina olan Hughette Eyüboğlu, eski Türkçe bilse sorun kalmayacaktı, “bu gidişle öğreneceğim” diyordu çeviri hatalarını yakaladıkça. Oldukça meşakkatli geçen bu süre sonunda seçilen 500 mektup yayına ve sergilenmeye hazırdı. Kimler yoktu ki: Bedri Rahmi Eyüboğlu, Eren Eyüboğlu, Fikret Mualla, Nurullah Berk, Yahya Kemal, Ahmet Hamdi Tanpınar, Orhan Yazı 28 Mart, 29 Nisan ve 20 Haziran 2015 tarihlerinde Hughette Eyüboğlu ile yazarın yaptığı söyleşiden alıntıdır. Sergi öncesi Hughette Eyüboğlu ile yapılan söyleşi :“ “Biz Mektup Yazardık” Üzerine” başlığı ile http://istanbuldasanat.org/bizmektupyazardik/ sayfasında yayınlanmıştır. Menemencioğlu ve Nuri Eren’in mektuplarını da sanata ve sanatçılara saygıları, yaklaşımları, sorunlara getirdikleri çözüm arayışları ve sonuç almaları açısından dikkat çekici buluyor. Mehmet Pesen ve Mustafa Esir Kuş’ un mektuplarında özellikle çekmek istiyor Hughette Eyüboğlu. Her ikisi de Anadolu’dan yazıyor, farkları mektupların içeriğinin Anadolu gözlemlerine dayanıyor olmaları. Tahminime göre bu mektuplar da Bedri Rahmi Eyüboğlu’nu çok heyecanlandırıyor olmalıydılar. Anadolu şehirlerini, insanlarını, halk sanatlarını anlama ve öğrenme arzusu nedeniyle. Bizim sohbetimize sığan mektuplardan da son olarak Hughette Eyüboğlu’nun keyifle sözünü ettiği bana da ilginç gelen Nedim Günsür’ ün 8 mektubu. Fransa’dan yazıyor üstelik Fransızca. Bedri Rahmi Eyüboğlu ondan özellikle kendi dili de gelişsin diye Fransızca yazmasını talep etmiş. Fransa’daki sanat ortamı, ressamlar, eleştirileri içeren bu mektupları, çok güzel ve duygulu buluyor. Hughette Eyüboğlu, Teoman ve Gülseren Südor’u; dönemi, kişileri, Akademide geçen gerçek hikâye ve olay anlatımları ve Türkçesini düzeltmesine yardımcı oldukları için, emeği geçenler arasında öncelikli olarak görüyor. Teoman Südor’un tespiti ile belge niteliğine bu kitap, pek çok söylentinin yerine gerçeği koymuş oluyor. Onların da İtalya’dan yazdığı öğrencilerin durumlarını içeren mektupları var. Sonuç olarak sergi, Hughette Eyüboğlu’nun düzenlemesiyle sosyolojik boyut kazanmış, gün yüzüne çıkardığı mektuplar aracılığı ile bir döneme ışık tutmuş oldu; o dönemin sanatçılarına, edebiyatına, tarihine, sanatına, kültürüne, Anadolu’ya. Özellikle hafta sonlarında şehir dışından pek çok ziyaretçisi ile yaklaşık 8000 kişiye ulaştı. Kaynak: Çift ana dalda seçme özgürlü ğ ü FARKLIYIZ. GELECEKTE HEM TASARIMCI HEM DE ÖĞRETMEN BİRİNİ GÖRÜRSENİZ ŞAŞIRMAYIN. /ikuaday
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle