Katalog

Son Araştırmalardan dışındaki hurdaya çıkarma çalışmasının nedeni şu: On yıllık keşif araştırmasından sonra sondanın yakıtı bitti. NASA teknisyenleri imha yeri olarak sondanın gözlem yerini seçtiler. Merkür, Güneşin etrafında göreceli olarak yakın bir yörüngede dönüyor. Messenger sona yaklaşırken, önceden hazırlanmış bir telsiz haberiyle twitter’dan veda etti: “Artık dostlarımla, ailemle ve destekçilerimle vedalaşma zamanının geldiğini düşünüyorum. Çok yakında son izlenimlerimi bırakacağım”. CBT 1469/15 Mayıs 2015 7 Kitap/Dergi Elementler ve Sağlığa Etkileri Dr. Eşref Atabey (Jeoloji Yüksek Mühendisi Tıbbi Jeoloji Uzmanı) Hacettepe Üniversitesi Mezotelyoma ve Medikal Jeoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi Yayınları Canlı ve cansız varlıkların tamamı elementlerden oluşur. Jeolojik olarak gezegenimizin temel yapı taşları olan kayaç ve mineraller; doğada bulunan elementleri bünyesinde barındırırlar. Kayaçların bileşimini mineraller, minerallerin yapısını da elementler oluşturur. yer yüzeyinde gördüğümüz toprakların çeşitliliğinin altında yatan neden, toprağın ana materyalini oluşturan kayaçları bir araya getiren minerallerin bileşiminden kaynaklanır. Günümüzde bilinen 118 element vardır. Bunlardan 92’si doğada mevcut olup, 26’sı yapay olarak elde edilmiştir. Bu elementlerin bir kısmının insan sağlığındaki rolü henüz keşfedilmemiş yüzlerce izotopu vardır. Bu kitap Tıbbi Jeoloji alanında hazırlanmış olup, toplam 10 bölümden oluşmaktadır. 1. Bölüm’de ‘elementlerin yerkabuğunda bulunuşu’, 2. Bölüm’de ‘elementlerin sınıflandırlması ve periyodik çizelge’, 3. Bölüm’de ‘ana elementler’, 4. Bölüm’de ‘tali ve gerekli bazı iz elementler’, 5. Bölüm’de ‘iz elementler’, 6. Bölüm’de ‘zehirli elementler’, 7. Bölüm’de ‘radyoaktif elementler’, 8. Bölüm’de ‘soygazlar’, 9. Bölüm’de ‘elementlerin besin kaynakları’, 10. Bölüm’de ‘ağır metaller’ anlatılmıştır. İşlenen konularda anlatılan bilgiler jeoloji biliminin yanı sıra, tıbbın çeşitli dallarına (epidemiyoloji, halk sağlığı, patoloji, göğüs hastalıkları, dahiliye, kalp hastalıkları, endokrinoloji, beslenmediyabetik, hemotoloji vd.) toksikoloji, ziraat, madencilik, çevre, mineraloji, kimya ve jeokimya, biyojeokimya, veteriner hekimliği, biyoloji, radyasyon fiziği, coğrafya ve birçok meslek gruplarının ilgi alanlarına yardımcı olabilir. kalıtla ilgili olabilir. “Aç olan yemek yer ve yemek sosyalleşme duygusunu pekiştir.” Bilim insanları Güney Amerika’da alışılmışın dışında bir dinozor kalıntısı buldu. Chilesaurus diegosuarezi’nin kemikleri özel bir karaktere sahip; beslenme alışkanlığı da sıra dışı. Arjantin’de bulunan yeni dinozorun Tyrannosaurus ve Velociraptor’un, vegan yaşayan bir akrabası olabilir. Üç m. uzunluğundaki sürüngen yaklaşık 150 milyon yıl önce üst Jura döneminde yaşamış. Çeşitli dinozor gruplarının özelliklerini taşıyan hayvanın kısa ön uzuvları, uzun bir boynu, küçük bir kafası ve yaprak biçiminde dişleri var (Nature). T.rex’ın vegan akrabası Yalnız yaşayan insanların elleri abur cubur yiyeceklere daha kolay uzanır. Delaware Üniversitesi’nden Lisa Jaremka ve ekibi bunun nedenini buldu. Kadınlarla gerçekleştirilen küçük bir araştırma, hormon seviyesinin yalnız insanların açlığını yansıttığını göstermiş. Yalnızlık hiçbir insan için hoş bir duygu değil. Bununla birlikte sosyal izolasyon, beden üzerinde de negatif etki yapabilmekte. 2010’da gerçekleştirilen bir araştırma, bu etkinin çok güçlü olduğun ortaya koymuştu. Buna göre eksik olan sosyalleşme, alkolizm ve hareketsizlikten daha tehlikeli hatta şişmanlıktan iki misli daha riskli. Dahası, günde içilen on beş sigara kadar zarar verebiliyor kişiye. Yalnızlık hissinden kurtulmak isteyen kişiler “tatmin yemeği” gibi yiyeceklere yöneliyor. Genelde çikolata ve cips gibi tatlı, yağlı ve yüksek kalorili yiyecekler tercih edilmekte. Araştırmalardan anlaşıldığı üzere hissedilen açlık, tahmin edilenden farklı. Deneyden beş ay önce katılımcıların durumları standart anket formlarıyla tespit edilmişti. Ve ilginç bir şekilde son aylarda kendilerini daha yalnız hissetmeye başlayan kişilerin kanlarında daha fazla ghrelin hormonu saptanmış ve daha fazla acıktıkları ortaya çıkmış. Ancak bu sadece normal kilodaki kadınlar için geçerli. Zaten kilolu olanlarda yalnızlık bir etki göstermiyor. Aynı ekip daha önce de yalnızlığa bağlı stres yaşayan kadınların kanlarında leptinden çok grehlin saptamıştı. Leptin, gherlin hormonunun karşıtı olarak bilinir ve iştahı keser. Diğer stres türleri bu iki hormon üzerinde etki yapmamıştı. Peki ama yalnızlık hissi niçin acıktırıyor? Eski bir evrimsel Yalnızlık acıktırıyor mu? İsviçreli ve Fransız bilim insanları ilk kez proteinleri çalışırken izledi. Proteinler canlılardaki hemen hemen tüm biyokimyasal süreçleri etkinleştirir ve kontrol eder. Hareketli parçaları arasında çeşitli moleküllerin yan zincirlerinde asılı olan aminoasitlerden bir omurga bulunuyor. Proteinlerde ekli olan su molekülleri de durumu biraz daha karmaşık hale getiriyor. Ancak bu parçaların hareketleri mesela saat mekanizmasında olduğu gibi kesin değil, bunlar daha çok rastlantısal hatta neredeyse kaotik bir şekilde hareket ediyor diyor Lozan ETH ve Lyon Üniversitesi araştırmacıları. Bilim insanları bu bileşenlerin hareketlerini inceleyebilmek için proteinleri önce 168 derecede dondurmuş. Daha sonra ise çözülme sırasında nelerin yaşandığını izlemişler. Proteinlerin hareketleri enerji gerektiriyor ve sıcaklık var olan enerji için bir ölçüt diyorlar. Bu şekilde proteinlerin her hareketi doğru sırayla takip edilebiliyor. Çözülme sırasında ilk önce su, daha sonraysa proteinin yan zincirleri hareketlenmiş. Son olarak omurga yeniden hareket etmeye başlamış. Bizim yöntemimizle proteinlerin dinamiğine yepyeni bakış açıları kazanılıyor diyen bilim insanları bundan sonra hareketlerin evrensel olup olmadığını öğrenmek için diğer proteinleri de inceleyecekler. Proteinler ilk kez işbaşında incelendi Polonyalı doktorlar boynun bir kısmını ve gırtlak bölgesini naklettiklerini açıkladılar. Gerçi daha önceleri de buna benzer iki ameliyat yapılmıştı ama bu hepsinden zordu diyor ameliyat ekibini yöneten Adam Maciejevski. Polonya’nın güneyindeki Glivice kentindeki doktorlar 2013 yılında da trafik kazası geçiren bir kişiye yüz nakli yaparak yaşam kurtarmışlardı. Son ameliyatta gırtlak, soluk borusu, yemek bo Boyun nakli yapıldı Kaynak ELEKTRİK Dergisi Enerji, elektrik, aydınlatma, elektronik ve otomasyon mühendisliği dergisi olan Kaynak ELEKTRİK dergisinin 310. sayısı yayınlandı. Bu sayının kapak konusu, Mart ayı sonunda ülkemizde yaşanan büyük elektrik kesintisi krizi. 31 Mart’ta yaşanan bu kriz, siyasi tarihimizdeki 31 Mart karanlığı vakasına gönderme yapılarak “Elektrikte 31 Mart Karanlığı Vakası” başlığıyla verilmiş. Bu sayıdaki başlıca yazı başlıkları şunlar: “Elektriğin mumla arandığı gün”, “Otonom araçlar geliyor”, IV. Elektrik tesisat kongre ve sergisi”, Güneş enerjili led lambalar”, “Prof. Dr. Rengin Ünver ile röportaj”, “Agid başkanı Fahir Gök ile söyleşi”, “Raysız elektrik tramvayları (1925)”, “Scada sistemlerinde güvenlik”, “Termografiye giriş, “Tel çitlerde topraklama yöntemi. Kaynak ELEKTRİK dergisinin yayın yönetmeni Ersin Kaya, 31 Mart karanlık vakası hakkında şunları söylemektedir: “...Dokuz yıl önce 13 yılı kapsayan sistem çökmesi, 79 ile yayılmıştır. Çökmenin nedenine ilişkin teşhis, bakan tarafından bir hafta sonra bile tereddütlü olarak açıklanmıştır... Yatırımlar gereği kadar ve doğru alanlara, örneğin iletim sistemine yapılmamıştır. Kamunun düzenleyici rolü yok sayılmıştır. Sorunun nedenleri uydurma yerlerde aranmış ve yanlış izlenimler yaratılmaya çalışılmıştır.” Kaynak ELEKTRİK Dergisi, özel bölümde, uzman kişilerin yorumları eşliğinde olayı ve sonuçlarını tüm ayrıntılarıyla ele almaktadır. rusu, yutak, tiroit bezi, kas dokusu ve boyun bölgesine bir cilt parçası nakledilmiş. 17 saatlik operasyonda organlar ileri derece gırtlak kanseri olan 37 yaşındaki bir Polonyalıya aktarılmış. Michal isimli hastanın iyileşme süreci iyi gidiyor ve hastanın ne kadar çabuk soluk olmaya ve konuşmaya başlaması doktorları şaşırtmış. Nilgün Özbaşaran Dede nilodede@hotmail.com