Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
EkonomiBilim pında yaşamak zaten zordur, bu yetmiyormuş gibi bir de karanlıkta saldırıya uğrama tehlikesi var. Bu yüzden buluşun potansiyeli yüksek. İngiliz bilim kadını 2013 yılında da, idrarla çalışan ve örneğin cep telefonları gibi cihazları şarj edebilen yakıt hücreleri geliştirmişti. Yeni tuvalet, montaj dahil aşağı yukarı 830 Avroya mal olacak. Araştırmayı yöneten Ioannis Ieropoulos bu tuvalet sayesinde alıcı “tükenmeyen” bir enerji ürecisi de satın almış olacak diyor. CBT 1461/20 Mart 2015 7 Kitap Başka Bir Teknoloji Mümkün Adrian Smith, Baha Kuban, Beno Kuryel, Duygu Kaşdoğan, Jean Robert, Philips J. Vergragt, Özlem Özgöbek,Tayfun Özkaya Yeni İnsan Yayınevi Alternatif Teknoloji Hareketi, Avrupa’da ilk sözlerini söylediğinde, şaşkınlık ve inkarla karşılandı. Kıtanın çeşitli köşelerine dağılmış dar bir çevre, ana akım teknolojisinin ürettiği tehlikeleri anlatıyordu. Şaşkınlık ve inkar yerini sağduyuya bıraktığında, hareketin yaptığı eleştirilerin süreç içinde ne kadar yerinde olduğu ortaya çıktı. Türkiyemiz pek çok konuda çağın gerişinde kalsa da iş teknolojiye geldiğinde durum değişiyor. Genel eğilim, teknolojisinin bütün sorunlarımızı çözeceğine dair bir inanç oluyor. Peki bu doğru mu? Tayfun Özkaya editörlüğünde, A’dan Z’ye teknoloji kavramı ve günlük hayattaki çeşitli kullanımlarımız üzerine düşünceleriyle öne çıkan yazarlar, meseleye eleştirel ve bir o kadar da yapıcı ve yaratıcı önerilerle yaklaşıyorlar. Gut hastalarının Alzheimer’e yakalanma riskleri daha düşük olabilir. İlginç sonuç İngiliz toplumunun sağlık verilerini taşıyan “Health Improvement Network” veri bankasının istatistiksel bir değerlendirilmesiyle elde edilmiş. Beş yıl içinde Alzheimer hastalığına yakalanma riski gut hastalarında, bu Gut hastalığı Alzheimer’den koruyor mu ? kobun altında görüntülenen birkaç yüz nanometre büyüklüğündeki bakteriyle ilgili sonuçlar Nature Communications’da yayımlandı. Bir insan saçının ucunda yaklaşık olarak 150.000 ultra küçük bakteri yer buluyor. Fakat bu canlı yeni sorular getirdi. Jeolog Jill Banfield, bakterilerin çeşitli bakteri topluluklarında önemli bir rol üstlendiklerini tahmin ediyor. Çevremizde çok sayıda ultra küçük bakteriler bulunmasına rağmen ekosistemdeki işlevleri hakkında pek bir şey bilinmemektedir. Bir Mars meteoridindeki olası bakteriyel hücreler 1996 yılında ilk kez heyecan yaratmıştı. Hemen ardından olası en küçük canlı biçimi için 0,250,30 mikrometrelik bir çap belirleyen araştırmalar yayımlandı. En küçük canlıyla ilgili tahminler o zaman günümüzdeki sonuçların çok üzerindeydi. Son keşfedilen en küçük bakteri sadece 0,004 mikrometreküp kadar. Analiz için steril kaynak suyu filtre edilmiş, dondurulmuş ve incelenmiş. Küçük hücre paketinde yalnızca gerekli olanlar bulunuyor. Hücre, DNA olduğu sanılan çok sayıda spiralle paketlenmiş. Az sayıda ribozom da bulunuyor. Anlaşıldığı üzere hücre metabolizması da asgariye düşürülmüş. Yetişkinler beş yılda bir ağır gribe yakalanıyor hastalığı taşımayanlara kıyasla yüzde 24 daha düşük diyor Harvard Tıp Okulu’ndan Hyon Choi. Gut hastalarının kanlarında çok fazla ürik asit biriktiği için çok fazla ürat kristali oluşur. Bunlar da özellikle eklemlerde toplandıkları için şiddetli ağrılara ve şişmeye neden olurlar. Fakat araştırmacılar şimdi ürik asidin bazı özelliklerinin, beyni, Alzheimer hastalığından koruduğunu düşünüyorlar. Oysa bugüne kadar ürik asidin kötü olduğunu biliniyordu. Ürik asit örneğin kalp hastalıkları ve inmeyle de ilişkilendirilir. Verilerimiz ilk kez ürik asidin iyi bir tarafı da olduğunu gösterdi, ama bunu daha ayrıntılı çalışmalarla kanıtlamamız gerekiyor diyor Choi. Imperial College London ve ABD ve Çin’deki araştırma enstitülerinin ortak çalışmaları sonucunda yetişkinlerin beş yılda bir ağır gribe yakalandıkları hesaplandı. Hesaplar Çin’de gerçekleştirilen bir saha çalışmasına göre yapılmış. Daha sık ortaya çıkan hastalıklar, grip değil başka enfeksiyonlar diyor bilim insanları. Uzmanlar yaşları yedi ila seksen bir arasında değişen 151 katılımcının kan örneğini incelemişler. Amaç bir grip enfeksiyonunun ne sıklıkta ortaya Latin Amerika’nın Devrimci Tarihi Özgür Uyanık Kaynak Yayınları Yıllardır Arjantin’de yaşayan, kıtayı iyi tanıyan araştırmacılardan Özgür Uyanık, Latin Amerika’nın devrimci tarihine tam da Galeano’nun bıraktığı yerden girerken okura yeni bir Latin Amerika tarihçesi ama bu kez lanetli değil, devrimci kıtanın tarihini sunuyor. Kitabına Columbus ve kıtanın fethiyle başlayan yazar, Türkiye’de pek bilinmeyen, ilginç ve keyifle okunan korsan hikâyelerine de yer verdikten sonra Latin Amerika’nın bağımsızlık savaşlarını, ulusalcı girişimleri, Bolivar’ın, Jose Martin’in, Zapata’nın köylü ayaklanmalarını, sosyalistlerin önderlik ettiği halk isyanlarını, devrimlerini, Latin Amerika’nın büyük birliğini ve ülkeler bazında yeniden dağılmasını nesnel bir titizlikle inceliyor. Özgür Uyanık, yeniden sömürgeleşme sürecinin nedenlerini sorguladıktan sonra 20. yüzyılın ortalarından itibaren ortaya çıkan gerillacı örgütlenmelere, Che, Fidel, Allende gibi efsane isimlere ve onların amansız savaşlarına değinirken okuyucunun da ufkunu açıyor. Yazar, günümüzde çok tartışılan ve birçok açıdan Türkiye’de de benzerlikler taşıyan Bolivarcısosyalizan girişimlerin bilinmeyenlerini de aktarıyor. Bilim dünyası ilk kez ultra küçüklükte diye tarif edilebilecek bir hücrenin varlığını saptadı. Bugüne dek keşfedilen en küçük yaşam biçimi sayesinde yıllarca devam eden bilimsel bir tartışma da son buldu. Bir canlı ne kadar küçük olabilir? Lawrence Berkeley Ulusal Laboratuvarı ve Kaliforniya Üniversitesi bilim insanları, küçüklüğü nedeniyle varlığı üzerinde yirmi yıldan bu yana tartışılan canlı biçimiyle ilgili bir kanıtı ortaya koydular. Mikros Bir canlı ne kadar küçük olabilir? çıktığını öğrenmekti. Benzer bir çalışmayla sonuçların İngilizler için de geçerli olup olmadığı kontrol edilmiş. Son araştırma kimin enfeksiyon riskiyle karşı karşıya olduğunu ve ne sıklıkla ortaya çıktığını gösterecekti. Sonuçlara göre çocuklar ortalama olarak iki yılda bir gribe yakalanıyor. Grip enfeksiyonu ilerleyen yaşla birlikte daha ender görülüyor. Otuzuncu yaştan sonra insanlar beş yılda bir grip geçiriyorlar. Ancak uzmanlar sonucun tüm toplumlar için geçerli olmayabileceğinin de altını çiziyorlar. Mercek altına alınan virüs kökü, Avrupa ve ABD dahil tüm dünyada hızlı yayılmıştı. Yetişkinlerde gribin sanılandan daha az sıklıkta ortaya çıktığını gördük. Oysa grip çocuklara ve gençlere daha sık bulaşıyor. Bu da çocukların daha fazla diğer insanların arasına karışıyor olmalarıyla ilgili diyor bilim insanları. Nilgün Özbaşaran Dede nilodede@hotmail.com Yaşayan Ana Tanrıçalar SERGİ (Heykel Sergisi) Yüksel Dede İnsanlık tarihinin uzun bir dilimi boyunca kadının toplum içerisindeki konumunun öne çıkarıldığını ve olasılıla da ayrıcalıklı bir bir yere sahip olduğunu gösteren örneklerle karşılaşırız. Son Buzul Çağı’nda günümüzden 30 biryıl kadar önce ilk örneklerini gördüğümüz kadın heykelciklerine, Avrasya’dan Akdeniz’e kadar eski dünyanın çok büyük bir bölümünde rastlanır. Anadolu’da yerleşik zamanın ilk aşamalarından itibaren, Ana Tanrıça heykelcikleri hemen hemen tüm arkeolojik merkezlerde karşımıza çıkar. Çatalhöyük, Hacılar gibi yerleşmelerde en iyi örneklerini gördüğümüz Ana Tanrıça heykelcikleri, tarihöncesinin sembolik dünyasını en iyi yansıtan buluntular arasındadır ve kadının güç, tapınma, doğurganlık gibi yaşamın merkezine oturtulduğunu gösteren bir dünyayı yansıtır. Sergi, on binlerce yıldır Ana Tanrıça rolünü üstlenen kadın figürünün gündelik yaşamından kısa bir kesit sunmayı amaçlıyor.