26 Haziran 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

6 Son Araştırmalardan CBT 1461/20 Mart 2015 Sibirya’da zaman zaman esrarengiz kraterler çıkıyor ortaya. Siberian Times’taki habere göre Rus araştırmacı Vassili Bogolavjenski (Rus Bilimler Akademisi, Petrol ve Gaz Enstitüsü –IPNG müdürü) şimdiye dek yedi krater saymış. Bunlardan dördü uydularla kanıtlanırken, üç tanesi Ren geyiği çobanları tarafından bulunmuş. Kraterlerden biri şimdiden suyla dolmuş. Yeni oluşan gölün etrafında çapları birkaç metre olan yirmi çukur bulunuyor. İlk krateri 2014’te helikopter pilotları bul muştu ve kısa bir süre sonra iki tane daha fark edildi. Yamal yarımadasında ise, dik kenarlı ve 30 metre çapında meteorit kraterine benzer dev bir çukur görüldü. Çukurun kenarında meteorit çarpmasına işaret edecek herhangi bir iz yok. Gerçi bu bölgenin yakınında oturan bazı insanlar, yıldırım ışıkları veya hafif sarsıntılardan söz ediyor, fakat bunlarla ilgili hiçbir kanıt yok henüz. Bölgeye sarsıntıları kaydedecek sensörlar monte edilecek. Bu kraterlerin tabanında metan bulunduktan sonra, donmuş perm toprağında biriken metanbuz karışımı, belki de bu krater için iyi bir açıklama olabilirdi. Toprak eridiği zaman gaz serbest kalıyor ve toprağı patlatacak kadar yüksek bir basınç oluşturuyor. Bu yüzden gelecekte daha fazla krater beklenebilir diyor uzmanları. Sibirya’daki tuhaf kraterler re çekilmişlerdi. Bunu takip eden yüzyıllarda deniz seviyesi yükseldi ve Kuzey Denizi kara köprüsünü sulara gömdü, tabii bu bölgeyle birlikte o tarihteki uygarlığın kalıntıları da. Arkeologlar için bu büyük bir şanstı, sonuçta Avrupa’nın erken tarihiyle ilgili kalıntılar 11 metre derinlikte koruna gelmişti. Araştırmacılar analiz sonuçlarına göre sahil bölgesinin o tarihlerde sık ormanlarla kaplı olduğunu ve herşeyden önce meşe, elma, kayın, kızılağaç ve kavak gibi ağaçların yetiştiğini söylüyor. Ağaçların arasında ise çeşitli otlar ve şifalı bitkiler büyüyordu. Or manlar kurt, yaban öküzü, geyik, karatavuk ve çok sayıda kemirgene ev sahipliği yapıyordu. Fakat en büyük sürpriz burada Einkorn buğdayının bulunmasıydı. Araştırmacılar bugüne kadar tarımda kullanılan buğdayın Yakındoğu’dan özellikle de Tuna üzerinden Orta Avrupa’ya getirildiğini sanıyordu. Almanya’daki ilk kalıntılar 7600 yıllıktır, Kuzey Denizi’ne yaklaşıldıkça kalıntılar da daha “gençleşir”. Fakat Bouldnor Cliff’te bulunan buğday kalıntıları daha eski. Bu da avcılar ve Güney Avrupa arasındaki ilk çiftçiler arasında bir ticareti akla getirdi. Eldeki bilgilere göre Yakındoğu’daki Verimli Hilal bölgesinde yaşayan ve 10.500 yıl önce tarıma geçen çiftçiler, yüzyıllar içinde hep daha fazla kuzeye doğru ilerleyerek, yeni yaşam biçimini bu bölgelere getirdi. Fakat son kalıntılar bu iki yaşam biçiminin varlıklarını uzun bir süre birbirine yakın bir şekilde sürdürürken, insanların ticaret yapmış olabileceklerini gösteriyor. Samanyolu’muzdaki 100 milyar yıldız arasında bu yıldıza benzer sadece iki düzine yıldız biliyorlar. Ama hiçbiri US 708 kadar hızlı değil. Hız rekoru kıran yıldızlar normalde bir çift yıldız sisteminin, Samanyolu’muzun merkezindeki süper kütleli bir karadeliğe yaklaşıp, “yırtılması” halinde meydana geliyor. Yıldızlardan biri galaksiden fırlatılarak “yüksek hızlı yıldız” a dönüşür. Ancak US 708’de durum farklı. Astronomlar yörüngesinin rekonstrüksiyonunu yapınca rekortmen yıldızın hem Samanyolu’muzun merkezinden hem de buradaki karadeliğin “fırlatıcı” olamayacağı ortaya çıkmış. Dahası US 708 diğer hızlı yıldızlardan farklı olarak helyumdan oluşuyor. Helyum yıldızları son derece ender ola Orta Taş devrinde buğday ticareti İngiltere’deki Bouldnor Cliff sahilinde 11 metre derinlikten çıkarılan tortul örnekleri, deniz seviyesinin çok daha alçak olduğu günümüzden 8000 yıl öncesine ait. Bu örneklerdeki biyolojik malzemenin kalıtım analizleri, örneklerin gerçek bir hazine olduğunu gösterdi. Warwick Üniversitesi paleogenetik uzmanları tortullardı 8000 yıllık kültüre alınmış buğday kalıntıları buldu. Oysa Mezolitik dönemde bu kadar kuzeyde Einkorn buğdayı bulmayı ummuyorlardı (Science). Buğday Britanya adasına sanılandan 2000 yıl önce ve Orta Avrupa’daki ilk çiftçilerin yerleşik hayata geçmelerinden 400 yıl önce gelmiş. 8000 yıl önce Avrupa kıtası ve Britanya adası henüz birbirine bağlıydı, bu nedenle göç ve ticaret yapmak kolaydı. Buzullar, buz devrinden sonra kuzeydeki yüksek bölgele Uluslararası bir araştırma ekibi Samanyolu’muzun en hızlı yıldızını ölçtü. 27.000 ışık yılı uzaklığında Büyük Ayı takımyıldızında yer alan hız rekortmeni, saatte 4,32 milyon kilometre hızla yol alıyor. Bu saniyede 1200 km demek. US 708 o kadar hızlı ki, Samanyolu’muzu tekrar göremeyecek kadar hızlı terk edecek. Rekor yıldızın olağanüstü yaşamındaki en önemli rolü, bir süpernova patlaması oynamış. On yıl önce keşfedilen yıldızın kesin hızı Hollandalı, İngiliz, Amerikalı, Alman ve Çin araştırmacılar tarafından ölçüldü. FriedrichAlexander Üniversitesi’nin (Nürnberg/ Almanya) açıklamasına göre astronomlar, Galaksimizin en hızlı yıldızı rak görülen ve Güneşimizin yarısı kütlesine sahip yaşlı yıldızlardır. Bilmecenin çözümünü araştırmacılar, US 708’in kendi ekseninde bilinen diğer helyum yıldızlarına kıyasla daha hızlı döndüğünü görünce bulmuşlar. Bu, US 708’in bir zamanlar kendisine çok yakın duran bir eşi olduğu ve bu eşin yıldızı gelgit kuvvetleriyle tıpkı bir topaç gibi döndürdüğü anlamına geliyor. Buna göre eş yıldız, Dünyamız büyüklüğünde bir Beyaz Cüce olmalı. Sonuçta US 708 ve eş yıldızı birbirlerine iyice yaklaşmışlar, Beyaz Cüce, yıldızın kılıfını yırtarak helyumu görünür kılmış. Böylece US 708’deki helyum Beyaz Cüce’ye akmış. Beyaz Cüce eşini tamamen yutmadan önce, cüce yıldız patlamış ve bu termonükleer Süpernova esnasında tamamen parçalanmış. Bu patlama yaklaşık 14 milyon yıl önce meydana gelmiş. Beyaz Cüce’nin patlamasıyla, bunun US 708 üzerine etkiyen çekim kuvveti de yok olmuş. nin bitlerini ayıklayarak geçirebilir. Bu hizmette akrabaların, arkadaşların ve yüksek rütbeli maymunların öncelikleri var. Araştırmacılar Cebelitarık’taki “Upper Rock” Ulusal Parkı’nda iki çiftleşme döneminde, 17 dişi Berberi maymunun ne kadar sıklıkta bit ayıkladıklarını ve kimlerin bitlerini ayıkladıklarını takip etmişler. Buna göre birbirleriyle akraba veya ”arkadaş” olan maymunlar birbirlerini daha çok temizliyorlar. Ayrıca daha önce kendilerini “şımartanlara” da bitlerini ayıklayarak karşılık veriyorlar. Bilim insanları düşük rütbeli dişilerin yüksek rütbelileri daha çok temizlediklerini de fark etmişler. Normal zamanlarda yüksek rütbeli maymunlara yaklaşma şansları olmayanlar, bit temizliği sayesinde yüksek rütbeli maymunların çevrelerine girebiliyor ve olasılıkla da sınıf atlayabiliyorlar. Diğer bir gözleme göre de dişi Berberi maymunları kendilerine saldırgan davrananları şımartarak, bir daha kendilerine agresif davranmalarını önlemeye çalışıyorlar. İngiliz araştırmacılar kısa bir süre önce çevreye zarar vermeyen ve ucuz enerji üreten tuvalet geliştirdi. İdrarın bakteriyel yakıt hücrelerinde parçalanmasıyla elektrik enerjisi elde ediliyor. Bristol Üniversitesi öğrencileri ve yardımcı arkadaşları yeni tuvaletin prototipini Oxfam yardım organizasyonunun işbirliğiyle geliştirdi. Bu tür tuvaletlerle örneğin mülteci kampları aydınlatılacak. Bu teknoloji çok önemli bir adım diyor Oxfam uzmanı Andy Bastable. “Mülteci kam Elektrik enerjisi üreten tuvaletler Maymunlarda kim kimin bitlerini temizliyor? Maymunlar tüm günlerini hemcinsleri WHO, gizlenmiş şeker konusunda uyarıyor Şeker tüketim kılavuzu yayımlandı.. Tatlı yemeyenler bile az da olsa şeker tüketiyor. Meyve sularında, salata soslarında hatta salam da bile şeker bulunuyor. Ve bir yemek kaşığı ketçapta birçok kişinin tahmin ettiğinden daha fazla şeker var. Sağlıklı kalmak istiyorsak WHO’nun (Dünya Sağlık Organizasyonu) uyarısına göre kola, ketçap, dondurulmuş pizza veya diğer hazır yiyeceklerden bir günde aldığımız şeker miktarı altı tatlı kaşığını geçmemesi gerekiyor. Dünya Sağlık Organizasyonu yeni yayımlanan şeker tüketim kılavuzuyla, fazla kiloya bağlı küresel sorunları engellemek istiyor. WHO işlenmiş gıda ürünlerindeki şeker için verilen, bir günde alınan kalorinin yüzde onluk limitini yüzde beşe indirmiş. Bu aşağı yukarı yirmi beş gram veya altı tatlı kaşığı şekere denk geliyor. Fazla kilo, şişmanlık ve diş çürümesi riski, şeker tüketimi yüzde 10’un altına indiğinde düşüyor diyor WHO uzmanı Francesco Branca. WHO’nun kılavuzu taze meyve veya sütün içinde bulunan doğal şeker tüketimini içermiyor. Çünkü bu yiyeceklerin içinde bulunan şekerin zararlı olduğuna dair bir kanıt bulunmuyor. Oysa WHO’ya göre işlenmiş gıdalar genelde “şeker bombaları” gibi. Bir kutu limonata kırk gram ve bir yemek kaşığı ketçap ise genelde bir çay kaşığı şeker içeriyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle