25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

14 Ekonomi Politika CBT 1461/20 Mart 2015 Koalisyon hükümetleri, tek parti hükümetlerine göre daha mı başarısız? Koalisyonlar iddia edildiği gibi istikrarsızlıkların değil, toplumsal gerilimleri temsil yoluyla azaltıkları için istikrara katkı yapma potansiyeli taşıyor.. Ekonomik büyüme tek parti ya da koalisyonlara değil, uygulanan iktisat politikalarına bağlıdır Bayram Ali Eşiyok BayramAli.Esiyok@kalkinma.com.tr S eçimler yaklaştıkça hiç bir kanıta dayanmadan koalisyon hükümetlerinin tek parti hükümetlerine göre daha başarısız olduğu şeklinde bir ön kabülün olduğu görülüyor. Tek partiı hükümetlerinin istikrarı temsil ettiği ve bu nedenle daha hızlı büyümeye neden oldukları ileri sürülüyor. Hiç kuşkusuz tek parti iktidar taleplerinin arkasında başkanlık sistemine yönelik arayışların bulunduğunu belirtmek gerekiyor. Başkanlık sisteminin en ideal örneği olarak ileri sürülen ABD’de iki partinin egemenliği söz konusu olup, küçük partilerin parlamentoya girişleri pratik olarak mümkün olmuyor. Bu yazıda 19602013 dönemi göz önüne alınarak, koalisyon hükümetlerinin ve tek parti iktidarlarının büyüme başarımları çözümleniyor ve bu iki iktidar biçimi arasında önemli (belirgin) bir farklılaşmanın olup olmadığı analiz ediliyor. Tekil olarak Türkiye’nin büyüme performansının çözümlemesinin yaratacağı sakıncalar göz önüne alınarak, Türkiye’nin büyüme başarımı değişik gelir gruplarına ait (yüksek, altorta, üstorta) ülkelerin büyüme oranları ile kıyaslanarak değerlendiriliyor. Koalisyon hükümetleri dönemlerinde Türkiye’nin yıllık ortalama büyüme oranlarını (farklı gelir grubuna ait ülkelerin büyüme oranları ile karşılaştırmalı olarak) gösteren Tablo 1 incelendiğinde, 19621964 koalisyon iktidarı döneminde (askeri müdahaleyi içeren 1960 ve 1961 yılları analiz dışında tutulmuştur) elde edilen yıllık ortalama %6.7 oranındaki büyüme oranı, tabloda gösterilen gelir gruplarına göre daha yüksek bir başarımı gösteriyor. Bu büyüme oranına tek parti dönemlerinin hiç bir döneminde ulaşılamıyor. Bu başarım planlamaya dayalı ithal ikameci sanayileşme stratejisi sayesinde sağlanıyor. 19711980 koalisyon hükümetleri dönemi, 1970’li yılların sonlarında ekonomik krizin yoğunlaştığı ve bu nedenle büyüme hızlarının (özellikle 1978, 1979 kriz yıllarında yaşanan gelişmeler nedeniyle) önemli ölçüde aşındığı dönemi temsil ediyor. Bu KOALİSYON HÜKÜMETLERİ DÖNEMLERİNDE BÜYÜME dönemde elde edilen yıllık ortalama büyüme oranının Türkiye’nin de içerisinde yer aldığı “üstorta gelir” kategorisine ait ülkelerin gerisinde kaldığı anlaşılıyor. Bu dönemi kendi içerisinde ikiye ayrıştırarak incelemek daha anlamlı gözüküyor. İthal ikameci dönemin 19711977 alt döneminde GSYH yıllık ortalama %6.1 oranında büyürken, kriz yıllarını temsil eden 19781980 arasında ekonomi yıllık ortalama %0.5 küçülüyor. Farklı bir ifadeyle, koalisyon hükümetlerinin 19711977 arasında elde ettikleri büyüme oranının tek parti dönemlerinden elde edilen büyüme oranlarından oldukça yüksek gerçekleştiği anlaşılıyor. Türkiye’nin 19711980 koalisyon hükümetleri döneminde sağladığı ekonomik büyüme başarımı, olgun ekonomileri gösteren yüksek gelir grubuna ait ülkelerden daha yüksek gerçekleşmesine karşın bunu bir başarı hikayesi olarak görmemek gerekiyor. Zira yüksek gelir grubunda yer alan metrepol ülkeler emek rezervlerini büyük ölçüde tüketmiş yoğun büyüme sürecine geçmiş ülkelerden oluşuyor. 19922002 koalisyon döneminde gerçekleşen yıllık ortalama %3.4 oranındaki büyüme oranının gerek “altorta” ve gerekse de “üstorta” gelir gruplarına göre daha düşük kalmasının en temel nedeni, 2001 krizi ve 1999 yılında yaşanan depremden kaynaklanıyor. 2000/2001 krizini koalisyon hükümetine bağlamanın hiç bir maddi temeli bulunmuyor. tek parti döneminde sağlanan ekonomik büyüme oranının Türkiye’nin de içerisinde yer aldığı “üstorta gelir” grubuna ait ülkeler kategorisinin altında kaldığını vurgulamak gerekiyor (Tablo 2). Başka bir ifadeyle, tek parti iktidarlarında sağlanan ekonomik büyümenin bir başarı olup olmadığını ortaya koyabilmek için değişik ülke gruplarının büyüme başarımları ile kıyaslamak gerekiyor. Bu kıyaslama yapıldığında Türkiye’nin 20032013 tek parti iktidarı döneminde sağladığı yıllık ortalama %5 oranındaki büyüme oranının “üstorta gelir” grubuna ait ülkelerin yıllık ortalama büyüme oranından 1.3 puan, “altorta gelir” grubuna ait ülkelerden ise 1.2 puan daha düşük gerçekleştiği anlaşılıyor. 20032013 döneminde gerçekleşen yıllık ortalama büyüme oranı hiç parlak olmadığı gibi, bu tek Tablo 2: Tek Parti Dönemlerinde Türkiye’de Büyüme Oranları: parti döneminde Gelir Gruplarına Göre Karşılaştırma ekonomide nitel 196519842003dönüşümun sağla1970 1991 2013 namadığı, üretim 5.3 3.5 1.7 ve ihracatın düşük Yüksek gelir grubuna ait ülkeler teknolojilere dayalı Altorta gelir grubuna ait ülkeler 5.7 3.5 6.2 yapısının kalıcılaştı Üstorta gelir grubuna ait ülkeler 6.4 3.5 6.3 ğı da vurgulanmalı. Tek Parti Türkiye ortalaması 5.5 5.0 5.0 Tek parti iktidarları döneminKaynak: Dünya Bankası veri tabanından hareketle kendi hesaplamamız. de sadece 19841991 döneminde sağlanan yıllık ortalama %5 oranındaki tikrarsızlıkların kaynağı olarak değil, farklı yıllık ortalama büyüme oranının diğer gelir sınıf ve tabaka taleplerinin temsile yansımagruplarına göre daha yüksek gerçekleştiği sı olarak görmek gerekiyor. anlaşılıyor. Hiç kuşkusuz bu dönemde sağOysa temsil gücü düşük tek parti iktilanan görece büyüme oranının arkasında darlarının otoriterleşme eğilimlerinin daha 1980 darbesinin yarattığı antidemokratik güçlü olduğunu ve ülkeyi antidemokratik koşulları özellikle belirtmek gerekiyor. macaralara sürükleme potansiyeli taşıdıklarını belirtmek gerekiyor. Tek parti iktidarlaBu büyüme oranı, büyük ölçüde 1980 rının istikrarı sağladıkları savının arkasında darbesinin sağladığı antidemokratik koşul açıkça belirtilmese de farklı görüş ve taleplarda uygulamaya konan 24 Ocak istikrar lerin baskı altında tutulması yatıyor. programı sayesinde gerçekKoalisyonlar iddia edildiği gibi istikrarleşiyor. Başka bir ifadeyle bu sızlıkların değil, toplumsal gerilimleri temsil Tablo 1: Koalisyon Dönemlerinde Türkiye’de Büyüme dönemde sağlanan görece yoluyla azaltıkları için istikrara katkı yapma Oranları: Gelir Gruplarına Göre Karşılaştırma yüksek büyüme oranı demok potansiyeli taşıyor. Bu nedenle koalisyon1962 1971 1992rasiden büyük ölçüde uzaklaşı ları zorlaştıran seçim sistemlerinin küçük 1964 1980 2002 larak sağlanıyor. partileri parlamenter sistemden dışladıkları Yüksek gelir grubuna ait ülkeler 5.8 3.6 2.5 Ekonomik büyüme tek par ölçüde temsilde adaleti sağlayamadıklarını Altorta gelir grubuna ait ülkeler 5.5 5.4 4.2 ti ya da koalisyonlara değil, ve demokarsiyi zayıflattıklarını belirtmek Üstorta gelir grubuna ait ülkeler 5.7 5.8 4.4 uygulanan iktisat politikaları gerekiyor. Koalisyon Türkiye ortalaması 6.7 4.1 3.4 na bağlıdır Bu çalışmada da Seçim yaklaştıkça koalisyon hükümetlegösterildiği üzere, ekonomik rinin başarısız olduğu şeklindeki mesnetsiz Kaynak: Dünya Bankası veri tabanından hareketle kendi hesaplamamız. büyüme başarımı ile iktidar savın (hane halklarının borçlanma oran ve biçimleri arasında kesin bir eğilimlerinin arttığı göz önüne alındığında), Tek parti dönemlerindeki büyüme oran bağıntı kurmak güç gözüküyor. Bazı koalis arkasında seçimlere yönelik pragmatik bir ları (19841991 hariç) “üstorta “ ve “alt yon hükümetleri döneminde sağlanan büyü arayışın olduğunu da belirtmek gerekiyor. orta” gelir grubuna ait ülkelerin gerisinde me oranları tek parti dönemlerinden daha Tek parti eşittir istikrar kabülüne dayalı bu İlk tespit olarak, gerek 19651970 tek parti yüksek gerçekleştiği gibi tersi de doğru. yaklaşımla kitleler korkutularak oyların tek iktidarı ve gerekse de 20032013 dönemi Bu çerçevede büyüme oranı üzerinde tek partide toplanması hedefleniyor. partinin sağladığı iddia edilen istikrar ya da koalisyon hükümetlerinin neden olduğu iddia edilen istikrarsızlıktan ziyade uygulanan iktisat politikalarının etkisini belirtmek gerekiyor. Türkiye ve benzer ekonomilerin planlamaya dayalı ithal ikameci sanayileşme yıllarında daha hızlı kalkındıklarını özellikle belirtmek gerekiyor. Çevre ekonomilerinin liberal ekonomi koşulları altında büyüme hızları düşerken, büyüme hızlarının istikrarsızlaştığı ve sanayileşmede de tökezledikleri görülüyor. Sonuç olarak, koalisyon hükümetlerinin daha az başarılı olduğuna ilişkin kesin kanıtlar bulunmuyor. Koalisyonlar değişik toplumsal sınıf ve tabakaları temsil ettikleri ölçüde demokrasinin gelişmesine ve temsilde adalete daha uygun iktidar biçimi olarak öne çıkıyor. Bu çerçevede koalisyonları is
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle