Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Bilim Tarihi CBT 1455 /6 Şubat 2015 12 Micrographia 350 yaşında Canlı hücresini ilk kez gören ve ona hücre adını veren, Robert Hooke oldu. Hooke’un hücre üzerine düşüncelerini ve çizimlerini içeren kitabı Micrographia’nın yayımlanmasının üzerinden 350 yıl geçti. ne tartışmalar yapıldı. Bazı tarihçiler, teknolojik Osman Bahadır ilerlemelerin büyük yönlendirici etkisine vurgu bahadirosman@hotmail.com yaparken, diğerleri, fikirlerin teknolojik gelişmelerden daha önemli olduğunu ileri sürüyordu). ikroskop icat edilmeseydi, hücre hakHooke’un kitabının yayınlanmasından birkaç kında hiçbir bilgi edinemeyecektik. 16. yıl sonra başka araştırmacılar da mikroskoplarını yüzyılın sonunda Hollandalı iki gözlük organik materyallere yöneltmişlerdi. Özellikle İnyapımcısının mikroskopu icat etmeleriyle, diğer giliz Nehemiah Grew ve İtalyan Marcello Malpbirçok şeyin yanı sıra özellikle de küçük can higi, bitki anatomisi adını verdikleri çalışmalarıylı organizmaların görülebilmesi imkanı doğdu. la, bitki hücrelerinin yapısını daha ayrıntılı olarak Hücreyi mikroskopla ilk gözleyen Robert Ho gözlemeye ve saptamaya başladılar. Grew de, oke (16351703) olmuştu. Oxford’daki Christ Hooke’nin ortaya atmış olduğu, bitkilerde de Kilisesi’nde iken astronomi, biyoloji ve fizik alan hayvanlardaki gibi bir dolaşım sistemi olup ollarında başarılı çalışmalar yapan Robert Hooke, madığını sorgulamış, fakat sorusuna cevap oluş1663’te Londra Kraliyet Akademisi (Bilimler Aka turabilecek bir kanıt sunamamıştı. Ancak Grew, demisi) üyesi oldu ve daha sonraki yıllarda da bu 1682’de yayımlanan The Anatomy of Plants adlı kurumun başkanlığını yaptı. kitabında bitki hücrelerinin daha kesin ve detaylı Yüksek öğrenme hızı olan ve etkileyici me betimlemelerini yaptı. kanik aygıtlar yapma yeteneğine sahip Hooke, Hücre teorisi, hücrelerin varlığının araştırmakendi mikroskopunu geliştircılar tarafından farkedilmesinden mişti. Bu mikroskopuyla, bir sonra geçen 350 yıl içinde çeşitli mantardan keskin bir bıçakla aşamalardan geçti. 17. yüzyılın ince kesitler alarak incelemeye ortalarında hücre teorisi önemçalıştı. Bu kesitlerde, hücre duli belirsizlikler içeriyordu. 19. varını ve içindeki boş alanları yüzyın başlarında daha gelişmiş gözlemledi. Bal peteğini andıdurumdaki hücre teorisine göre ran bu “hücre”ler, kendisine hücreler canlı organizmaların manastırdaki rahiplerin hücretemel yapı bloklarıydı. Aynı yüzlerini hatırlattığı için, Latincede yılın sonlarında ise hücre teorisi, küçük oda anlamına gelen “celhücre materyallerinin etkinliklerila” kelimesinden hareket edenin, organik gelişmedeki ve farklırek, onlara hücre adını verdi. laşmadaki rolüne işaret ediyordu. Ancak Hooke’un gördüklerinin Buna göre hücreler evrimsel gelişne olduğu hakkında gerçeğe mede de anahtar nitelikte bir rol yakın bir fikri yoktu. Bitkilerdeoynamaktaydılar. Hücre teorisi ki bu hücrelerin, tıpkı hayvan çeşitli aşamalardan geçmiş olvücutlarındaki akışkanları ile Micrographia’nın kapağı makla birlikte, hücrelerin organik ten damarlar gibi, bitkilerdeki gelişimde temel nitelikte rolleri olmateryalleri taşıyan kanallar duğu düşüncesi değişmeden kaldı. olduğunu düşünmüştü. Micrographia, okuyanlar üzerinde çok olumRobert Hooke, mikroskopuyla yaptığı gözlem lu bir etki yaratmıştı. Bu kitap hücre konusunda lerin sonuçlarını kapsayan kitabı Micrographia’yı çok açık bir kavrayış getirememekle birlikte, hüc1665 yılı Ocak ayında yayınladı. Bu kitap hücre re olgusunu ortaya çıkartması ve geleceğin çok hakkında bilgi içeren ilk kitaptır. Hooke kitabında önemli bir araştırma alanını açması bakımından ilk hücre çizimlerinin yanı sıra çok küçük hayvan tarihsel bir değer taşımaktadır. ların taslaklarını da çizmişti. Hooke bitki fosilleri Bugün hücre teorisi ve bu teoriye bağlı uyguüzerinde de mikroskopuyla gözlemler yaptı ve bu lamalar çok ileri bir düzeye ulaştı. Bir hücrenin gözlemlerine dayanarak ileri sürdüğü görüşlerle, çekirdeği çıkarılıp yerine başka bir canlı hücresibiyolojik gelişim fikrinin ilk savunucularından biri nin çekirdeği yerleştirilebiliyor ve bu canlı orgaoldu. Micrographia’da fosil çalışmalarıyla ilgili nizmanın gelişimi sürdürülebiliyor. Ancak hücre bilgiler ve çizimler de bulunmaktadır. Hooke’un hakkında hâlâ bilmediğimiz birçok şey var. fosillerle ilgili yaptığı gözlemler ve çalışmalar, evLewis Thomas, The Medusa and the Snail rim fikrinin gelişmesine de katkıda bulundu. (1995) adlı eserinde şunları söylüyordu: “HücreÖte yandan Hooke’un bu kitabı sadece yeni nin varlığı, dünyadaki en şaşırtıcı olgularından bilgiler sunmakla kalmamış, aynı zamanda bi biridir. İnsanlar, bütün gün boyunca hiç durmaklimsel araştırmalarda mikroskop kullanılmasını sızın ve heyecanları azalmadan hücre üzerine da teşvik eden ve canlandıran bir etken olmuştu. konuşsalar yine de haklı olurlar”. (17. ve 18. yüzyıllarda mikroskopa olan ilginin Micrographia işte 350 yıldır üzerinde konuşartması, sadece canlı maddelerin değil, cansız tuğumuz bu büyük tarihsel araştırma konusunun maddelerin yapısının da gözlenerek betimlen parlak başlangıç noktasıdır. mesi konusunda güçlü bir istek yaratmıştı. Çok Micrographia’nın, modern dünyanın biçimilginçtir ki, bu ortamda tıpkı 350 yıl sonra bugün lenmesine en çok etkide bulunan erken dönem yaptığımız gibi teknolojinin rolü ve doğası üzeri kitaplarından biri olduğu kabul edilmektedir. OOOF OFF LİNE Tanol Türkoğlu tanolturkoglu@gmail.com Maslow Hiyerarşisi ve Dijitalleşme Bir dijital göçmen açken internete girmeyi pek öncelikli bir eylem olarak değerlendirmez. Ama bir dijital yerli için acıktığında internete girip yemek siparişi vermek mutfağa gitmekten daha doğaldır. Orhan Bursalı 23 Ocak 2015 tarihli Cumhuriyet Bilim Teknoloji‘deki yazısında Maslow’un İstekler Hiyerarşisi’ne “bilgisayar, cep telefonu, internet” üçlüsünü (en alt düzey olan “fizyolojik ihtiyaçlar”ın da altında yer alacak şekilde) ekleyerek bir tartışma başlattı. Öncelikle neden bu üçlü de başka teknolojik ögeler değil? Batı kültürüne göre insan kuşakları genel olarak ikiye bölünmekte: Dijital Göçmenler ve Dijital Yerliler. Bu ayrıma sebep ise yetişen nesillerin bu üç teknolojiyle etkileşimleri. Bu üç teknolojinin yaşamı domine etmediği zamanları görmüş kadar yaşlı olanlar dijital göçmenleri, böyle bir dünyayı görmemiş oldukları için zihinlerinde bile tasavvur edemeyecek kadar genç olanlar ise dijital yerlileri oluşturmakta. Y Kuşağı, Z Kuşağı denilen kuşaklar hep dijital yerlilerin alt kümeleridir. Bu üç teknolojinin toplumda yaygınlık kazanma süreci dikkate alındığında K. Amerika, Batı Avrupa ve İskandinavya’da 1980 sonrası doğanlar dijital yerli grubunu oluşturuyor. Böylece Orhan Bursalı’nın modeli Y Kuşağı 19812000 ve Z Kuşağı da 20012020 döneminde doğanlardır. Bu tanımı baz aldığımızda ülkemiz için aynı dönemleri varsaymak doğru olmayacaktır. Çünkü ülkemizde bu üç teknolojinin yaygınlaşması yukarıda anılan bölgelerle aynı dönemde olmamıştır. Her ne kadar ülkemizde bu konuda akademik bir çalışma yapılmamışsa da “hariçten gazel atarak” Y Kuşağı’nın 19912010 ve Z Kuşağı’nın Tanol Türkoğlu’nun modeli da 20112030 arasında doğanlardan oluşması gerektiğini öne sürüyorum. Bu üç teknoloji özellikle dijital yerliler için gerçekten de fizyolojik gereksinimlerden de önce gelebilir mi? Yani piramidin en alt basamağının da altında yer alacak şekilde bir taban oluşturabilir mi? Bu konudaki görüşüm olumsuz. Dijital yerlinin sosyoekonomik gelir düzeyi ne olursa olsun giderek bu üçlüye bel bağlama, bağımlı olma hali artmaktadır ama günün sonunda bu üçlü aslında bireyin Maslow’un üçgenindeki üçüncü basamaktan sonra ve özellikle de kendini gerçekleştirme olarak isimlendirilen son aşamasındaki murada ermek için gerekmektedir. Bu çerçevede bu üç kritik teknoloji en alt düzey olan fiziksel gereksinimler bölümünden (miminal dahil olsa) başlamak üzere en çok beşinci bölümde ağırlığını hissetiren bir oranda (ama beşli hiyerarşinin içinde) geometrik bir artış gösterecek şekilde Maslow’un basamaklarının her birini diklemesine keserek bireyin yaşamında yer almaktadır. Bir dijital göçmen açken internete girmeyi pek öncelikli bir eylem olarak değerlendirmez. Ama bir dijital yerli için acıktığında internete girip yemek siparişi vermek mutfağa gitmekten daha doğaldır. M