16 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

6 Son Araştırmalardan CBT 1458/27 Şubat 2015 Modern fiziğin en büyük bilmecelerinden biridir görünmez karanlık madde. Nasıl oluştuğu hakkında neredeyse hiçbir şey bilinmiyor. Ancak varlığı kanıtlandı: Nature Physik dergisinde yayımlanan son araştırmaya göre, Samanyolu’muzun içlerinde önemli miktarda karanlık madde var. Madrid Üniversitesi’nde Fabio Iocco ve ekibi, galaksimizdeki 2780 gökcisminin rotasyon hızını değerlendirdi. Astronomlar uzun bir süredir, yıldızlardan ve gezegenlerden oluşan normal maddenin, uzay içeriğinin sadece küçük bir kısmını oluşturduğunu biliyor. Doğası tamamen bir gizem olan, varlığını sadece çekim kuvvetiyle belli eden karanlık maddenin oranı beş misli fazla. Bu durum özellikle de uzaktaki galaksilerin rotasyon hızıyla kendini gösteriyor. Bunlar kütle çekim kuvvetine rağmen tüm yıldızlarını, gaz ve toz bulutlarını dağıtacak gibi hızlı bir şekilde dönüyor. İsviçreli astronom Fritz Zwicky ‘Samanyolu’muz her şeyden önce “karanlık maddeyle” dolu (PNAS). Zehrin sentetik olarak üretilen türlerinin, epilepsi, şizofreni veya kronik ağrı gibi hastalıkların incelenmesinde yardımcı olması bekleniyor. AixMarseille Üniversitesi’nden JeanPierre Rosso ve ekibi bu zehrin etkisini özellikle de ayrıştırılmış sinir hücrelerinde ve farelerde test ederek, iki toksin buldu. Bunlar mercanyılanının Latince isminden (Micrurus mipartitus) esinlenilerek Micrurotoxin 1 ve 2 (MmTX1 ve MmTX2) olarak adlandırıldı. Deneyler toksinlerin, merkezi sinir sisteminde yaygın olan GABAA reseptörleri üzerinde etkili olduklarını gösterdi. Oysa diğer yılan zehirlerinin çoğu nikotin reseptörleri üzerinde etkili. Bulduklarımız, GABAA reseptörlerini hedef alan ilk hayvansal toksinlerdir, bir kez reseptöre tutunduklarında bir daha kopmuyorlar diyor John Hopksins Üniversitesi, Tıp Okulu’ndan Frank Bosmans. Araştırmacılar zehirlerin kramp nöbetlerinin engellenmesinde ve yeni ilaçların geliştirilmesine işe yaramasını umuyorlar. ve Grenoble Üniversitesi’nden Alexandra Ponomarenko, bu süreci ayrıntılı bir şekilde görebilmek için yüksek hız kamerasından yararlandı. Bir mısır tanesi yaklaşık 20 mg su içermekte. Ve bu suyun önemli bir miktarı sıvı. Kabuğun çatlaması sırasında mısır tanesi içindeki basınç azalır ve su anında (saniyenin onda biri hızında) buharlaşır. Bu süreç sırasında mısır tanesinin nişastalı iç kısmı, kar tanesi biçimine dönüşür. Kameradaki görüntülerin yüksek çözünürlüklü bir mikrofona bağlanmasıyla araştırmacılar, tipik “pat” sesinin mısır tanesinden dışarı çıkan su buharı tarafından oluşturulduğunu saptadı. Görüntüler öte yandan ısınmış mısırın ne şekilde sıçradığını da gösteriyor. Kabuğun yırtılması sırasında, alt kısımda nişasta içeren bir “uzantı” oluşuyor ki bu mısır tanesinin 480500 derecelik bir dönüş yapmasını sağlıyor, yani neredeyse bir buçuk dönüşlü bir salto bu. deniz diplerindeki ve tortullardaki yerlerini alıyorlar. Dünya denizlerinde tam olarak ne kadar plastiğin bulunduğu bilinmiyordu. Ayrıca nereden geldikleri de kesin açıklanamıyordu. Fakat uzmanlar plastik atıklarının daha çok rüzgârlarla ve nehirler üzerinden karadan geldiğini düşünüyorlardı. Georgia Üniversitesi’nde Jenna Jambeck ile çalışan ekip şimdi daha kesin bir rakam bulmaya çalıştı. Bu amaçta özellikle de kıyı bölgelerindeki ülkelerde ne kadar plastik atık üretildiğini ve bunların ne kadarının kurallara uygun olarak toplandığını ya da kaçta kaçının hiç toplanmadığını araştırdı. Araştırmaya dahil edilen ülkelerde 2010 yılında 275 milyon ton plastik atık üretilmiş. Bunun yüzde 99.5 milyon tonu sahilden maksimum 50 km uzaklıktaki nüfuslara ait. Bunun 31.9 milyonu ise uygunsuz olarak toplanmış ki bu da hesaplanan miktarı 4.8 ila 12.7 milyon ton plastiğin eklenmesi demek. 2010 yılı için hesaplanan sekiz milyon tonluk ortalama miktar, sahil bölgesindeki her 30 santimlik alana beş market torbası dolu plastik ediyor. daha 1933 yılında, bin galaksiden oluşan Coma kümesinin, yalnızca görünür maddenin çekim kuvvetiyle bir arada durmadığını, bunun için görünebilir maddenin 400 mislisine gerek olduğunu hesaplamıştı. Bu nedenle bu galaksileri ilave çekim kuvvetleriyle bir arada tutan karanlık madde olmalıydı. Ve bu teori prensipte bizim galaksimiz için de geçerliydi belki de. Fakat Samanyolu’na dışarıdan bakamadığımız için bağlantıları ölçmek çok zor. Daha önceki araştırmalar kısmen çelişkili sonuçlar vermişti. Iocco ve ekibi, Samanyolu’muzun “karanlık kalbini “, 2780 yıldız, gaz bulutu ve diğer gökcisimlerle ilgili en son ve en iyi hız ölçümlerini, Samanyolu’ndaki bildik maddenin dağılımıyla karşılaştırarak araştırdı. Analiz, Güneşin yörüngesinin iç kısmında bile Samanyolu’nun içinde önemli oranda karanlık maddenin bulunması gerektiğini göstermekte. Son analiz Samanyolu’nun içyapısını daha iyi belirleyebilecek. Mısır tanesi tok bir “pat” sesiyle patlamış mısıra dönüşür. Fransız araştırmacılar şimdi bu karakteristik sesin nasıl oluştuğunu açıkladı (Journal of the Royal Society). Bu ses kabuğun yırtılması veya mısırın patladıktan sonra çarpmasıyla oluşmuyor, hızla dışarı sızan su buharına ait. Palaiseau Ecole Polytechnique’den Emmanuel Virot Denizler plastikle Mısır, patlarken niçin doldu Her yıl denizlere muazzam miktarda plastik atılıyor. Farklı ülkelerdeki çöp akınses çıkarıyor ? tılarını inceleyen bilim insanlarına göre 2010 yılında bu oran 4,812,7 milyon ton arasında değişiyordu. Kirlenmenin nedeni atıkların uygunsuz bir şekilde toplanmaya çalışılması (Science). Plastik atıkları Güney Kutbundan, Kuzey Kutbuna kadar tüm denizlerde bulunuyor. Okyanuslardaki girdaplarda ise dev çöp burgaçları oluşurken, Denize ulaşan plastik miktarı her yıl artıyor, 2015 yılı tahminleri 9.1 milyon tona çıktı bile. En büyük kirlilik oranına sahip yirmi ülkede bundan plastik atıkların uygun bir şekilde işlenmemesi sorumlu tutulmakta. Çin’in başı çektiği listede ikinci ve üçüncü sırada Endonezya ve Filipinler var. ABD ise yirminci sırada, Avrupa Birliği’ne bağlı tüm ülkeler bir araya getirildiğinde 18. sırada. Nilgün Özbaşaran Dede [email protected] Köpekler yüz ifadelerimizi tanıyorlar Ruh halimiz yüz ifademizden okunabiliyor. Peki köpekler de yüz ifadelerimizi birbirinden ayırt edebiliyorlar mı? Köpeklerin mesela portrelerden insanları hatırlayabildikleri biliniyor. Fakat köpeklerin görme duyuları insana kıyasla yedi kat zayıftır. Bu yüzden köpeklerin yüz ifadelerini tanımlamalarının imkânsız olduğu düşünülebilir. Viyana Üniversitesi’nde Ludwig Huber ile çalışan ekip bu konuyu üç yıldan beri araştırıyor. Son araştırmada hayvanların neşeli ve kızgın yüzleri birbirinden ayırt edip edemedikleri kontrol edilmiş. Bu yüz ifadeleri köpeklere dokunmatik ekran üzerinde yan yana gösterilmiş. Köpeklerin sadece gülen yüzdeki dişlere veya kızgın yüzdeki çatma çizgilerine odaklanmamaları için resimler ortadan ikiye bölünmüş. Köpekler ya gözleri ya da ağız kısmını görebiliyorlardı sadece. Bir grup neşeli yüzü gösterdiğinde, diğer grup ise kızgın yüzü gösterdiğinde ödüllendirilmiş. On beş alıştırmadan sonra gerçek testler başlamış. Bu sefer köpeklere yabancı yüzler gösterilmiş. Bu şekilde köpeklerin yabancı yüzlerde de duygu ifadelerini ayırt edebildikleri ortaya çıkmış. Araştırma, köpeklerin sadece duygularımızı okuyabilmelerini göstermekle kalmayıp, öğrendiklerini diğer kişilerde de görebildiklerini kanıtlaması açısından önem taşıyor. İlginç sonuçlardan biri köpeklerin kızgın yüzleri daha zor tanıdıklarıydı. Bilimi insanları bunu hayvanların kızgın yüzlerine dokunmaya çekiniyor olmalarına bağlıyorlar. Diğer bir sonuca göre de köpeklerin yüz ifadelerini birbirinden ayırt edebilmeleri için önce alıştırma yapmaları gerekiyor yoksa öğrenemiyorlar. İnsanlarla deneyimleri olmayan köpeklerin bu konuda çok daha başarısız olacaklarını tahmin ediyoruz diyor bilim insanları. Konuyla ilgili araştırma yazısı Current Biology dergisinde yayımlandı. Güney ve Orta Amerika’da yaşayan mercanyılanlarının zehri, hayvanlar dünyasından bilinen diğer tüm zehirlerden farklı sinir hücresi reseptörlerine saldırıyor Mercanyılanı eşsiz bir zehirle öldürüyor
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle