Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6 Son Araştırmalardan CBT 1453/23 Ocak 2015 18 metre kadar büyüyebilen Grönland balinalarının ağırlıkları 100 tona çıkabiliyor. Ayrıca insan ömrüyle kıyaslandığında çok uzun yaşadıkları da bir gerçektir. İki yüz yıldan daha uzun ömürlü olan Grönlanda balinası, memeliler arasında en uzun yaşayan hayvan türü. Balinanın tüm kalıtımını çözen araştırmacılar, sonuçları diğer balinalar ve memelilerin kalıtımıyla karşılaştırınca, Grönland balinalarında, hücre bölünmesi, kalıtım onarımı, kanser ve yaşlanma süreciyle ilgili genlerde farklı özellikler görmüşler. Bu özellikler balinaların ömrünü uzatıyor ve belki de kansere karşı direnç kazandırıyor olabilir diyor biyolog Joao Pedro de Magalhaes, Cell Reports dergisinde. “Çeşitli türlerin yaşam süreleriyle ilgili bilgilerimiz hala kısıtlı. Son araştırma sonuçları gelecek çalışmalar için genetik adaylar sundu”. Liverpool Üniversitesi biyoloğunun görüşüne göre çeşitli türlerin uzun ömür için farklı “hileleri” var. Grönland balinasının hilelerini bulabilirsek, belki de bunu insana aktararak, yaşlılığa bağlı hastalıklarla mücadele etme şansımız olabilir diyor Magalhaes. Biyolog Michael Keane yönetimindeki ekip, 18 metre 100 ton, 200 yıl ömür: Grönland balinaları dar önemli olduklarını görmek istiyor. Ayrıca uzun ömürlü başka bir türün kalıtımı çözülerek, Grönland balinasının kalıtımıyla karşılaştırılması gerekiyor diyorlar. Dünya benzeri yeni gezegenler keşfedildi Bill Gates: Dışkıdan enerji ve su elde edilecek dukları için incelenmeleri çok zor diyor astronomlar. Kepler438b dünyamızdan 470 ışık yılı, Kepler 442b ise 1100 ışık yılı mesafede. Astronomlar bugüne dek 1800 ötegezegen saptadı, ancak bunların çoğu yaşama izin vermeyen dev gaz gezegenleri. den her yıl 700.000 çocuk yaşamını yitiriyor. Gates’in vakfı’nın desteklediği bu gelişmenin seri üretime geçirilebilmesine daha yıllar var. Soğuk havalarda “iyi” yağ birikiyor bilimsel adı Balaena mysticetus olan Grönland balinasının kalıtımını çözmüş. Bu balina çenesindeki “balina çubuğu” olarak isimlendirilen yapılarla sudaki planktonları süzerek, beslenir. Olağanüstü miktarda hücreye rağmen – balinalar insana kıyasla binlerce misli hücreye sahiptir daha yüksek kanser riskine sahip değil. Bilim insanları bu yüzden balinaların, kanseri daha etkili bir şekilde baskılayan doğal mekanizmalara sahip olduklarını düşünüyorlar. Çünkü kanserde rol oynayan genlerde değişimler saptamışlar. Bu çalışma ayrıca büyük bir balinada gerçekleştirilen ilk sekanslama. Sonuçların beden büyüklüğüne fizyolojik uyum hakkında da bilgi vermesi bekleniyor. Örneğin balina hücreleri, daha küçük memelilere kıyasla daha düşük metabolizma hızına sahipler. Bu fark için araştırmacılar genetik açıklamalar getirdiler: Mesela termoregülasyon (ısı düzenlemesi) ile bağlantılı olan gende dikkat çekici bir özellik söz konusu. Isı düzenlemesi bir hayvanın beden sıcaklığının çevreden bağımsız olarak ayarlanmasıdır. Magalhaes bundan sonra Grönland balinasının çeşitli genlerini taşıyan fareler yetiştirerek, belli başlı genlerin uzun yaşam ve bazı hastalıklara karşı direnç üzerinde ne ka Bilim insanları “Kepler” uzay teleskopuyla, su ve kayaya sahip olabilecek gezegenler tespit etti. Bunların aralarında iki tanesi ise dünyaya en çok benzeyen gezegenler olarak sınıflandırıldı. HarvardSmithsonian Astrofizik Merkezi (CfA) astronomları, uzaktaki iki cismin büyük bir olasılıkla merkezi yıldızlarının etrafında yaşanabilir bölgede döndüklerini ve dünyamızdan biraz daha büyük olduklarını söylüyor. Araştırmacılar Kepler teleskopuyla, büyük bir olasılıkla yaşanabilir bölgede dönen sekiz gezegen saptamışlar. Bu gezegenlerin çoğu, dünyamız gibi bir kaya gezegeni olma şansına sahip diyor araştırmayı yöneten Guillermo Torres. İstatistik analizlere göre iki ötegezegen dünyaya çok benziyor. Dünyamızdan sadece %12 oranında büyük olan Kepler438b, yüzde yetmiş olasılıkla bir kaya gezegeni. Kepler438b, güneşimizden daha küçük ve daha serin olan bir Kırmızı Cücenin etrafında dönüyor. Kepler442b olarak isimlendirilen ötegezegen de yine bir Kırmızı Cücenin etrafında dönüyor ama yüzde doksan yedi olasılıkla yaşanabilir bir bölgede yer alıyor. Dünyamızdan üçte bir oranında daha büyük olan bu gezegene dünyamıza kıyasla üçte iki oranında daha az güneş ışığı düşüyor. İki ötegezegen çok uzakta bulun Bill Gates atık suyu, içme suyunu dönüştüren yeni bir makine türüyle, gelişmekte olan ülkelere yardım etmek istiyor. “Mucize makine” dışkıyı yakıyor ve geriye biraz külle birlikte temiz su ve enerji kalıyor. Bu şekilde elde edilen suyun tadı, şişede satılan sularınki kadar iyi. Ve tekniğin ne olduğunu öğrendikten sonra güvenli olduğunu da öğrendim, bu suyu her gün içebilirim diyor Microsoft’un kurucusu. Gates, vakfının dergisinde, makinede dışkının ne şekilde toplandığını, ısıtıldığını ve işlendiğini anlatıyor. Makine 1000 derecede çalıştığı için rahatsız edici koku bile yayılmıyor. Ve sadece birkaç dakika sonra içme suyu elde ediliyor diyor Gates. Omniprocessor olarak isimlendirilen makinenin ye ni varyantı 100.000 kişinin dışkısını işleyerek, günde 86.000 litre içme suyu ve 250 kilovat elektrik üretecek. Makine aynı anda birkaç sorunu çözüyor. Gates’e göre yedi milyar insandan iki milyar kişi işlevsel tuvalete sahip değil. Kötü sıhhi tesisatlar yüzün Son zamanlarda biraz kilo aldıklarını düşünenler, soğuk havalardan yararlanabilir. Çünkü soğuk hava sağlıklı kahverengi yağın üretimini tetikliyor. Beden yağları renklerine göre iyi veya kötü olarak ayrılırlar. Beyaz yağ enerji deposu görevini görürken, kahverengi yağ kalorileri yakıyor ve bedeni sıcak tutuyor. Kısa bir süre öncesine kadar yararlı yağın sadece bebeklerde bulunduğu sanılıyordu. Oysa artık yetişkin bedendeki varlığı da biliniyor. Kahverengi yağ az miktarda özellikle de kalp, beyin ve sırt omuriliği gibi önemli organların çevresinde yer alıyor. Ayrıca kahverengi yağ miktarı kişiden kişiye değişiyor ve şişmanlarda daha az bulunduğu tahmin edilmekte. Biraz da bu nedenle şişmanlıkla ve mesela diyabet 2 gibi buna bağlı hastalıklarla mücadele için kahverengi yağın etekinleştirilebileceği veya beyaz yağın kahverengiye dönüştürülmesi halinde fazla kiloların atılabileceği düşünülüyor. Kahverengi yağın oluşumunda anlaşıldığı üzere çevrenin sıcaklığı önemli bir rol oynamakta. Karşılaştırmalı araştırmalardan örneğin açık havada çalışan Finlerde, kapalı ortamlarda çalışanlara kıyasla, çok daha fazla renkli yani etkin yağın bulunduğu biliniyor diyor, Berkeley Ka Toprakta etkili bir antibiyotik bulundu Antibiyotik dirençliği gerçek bir tehdit haline geldi.. Fakat bilim insanları şimdi etkili bir alternatif buldu. Yeni bir yöntemle toprakta keşfedilen etki maddelerinden biri gerçekten de umut verici. Halihazırda kullanılan antibiyotiklerin çoğu 1950’li ve 60’lı yıllarda keşfedilmişti. Klinik ortamda kullanılan son ürün 1987 yılına ait. Oysa günümüzde yeni etki maddelerine fazlasıyla ihtiyaç var. Çünkü birçok hastalık etkeni, örneğin tüberküloza neden olanlar, halihazırdaki antibiyotiklere tepki göstermiyor. Bu yüzden de uzun süredir tedavi edilen hastalıklar yeniden tehdit oluşturmaya başladı. Norteastern Üniversitesi’nde Kim Lewis ve ekibi, bilinen ama hiçbir zaman kullanılmayan bir alanı inceledi: Toprak ve içindeki bakteriler. Fakat burada sorun şu, toprağın içindeki köklerin çoğu laboratuvarda üretilemiyor. Bu yüzden yeni bir yöntem seçerek, bakteriler için bir tür yer altı oteli kurdular. Her bakteri özel donanımlı bir “odacık” içinde toprağa gömülmüş. Böylece yine doğal ortamlarında kalmışlar. Daha sonra ise gömülü mikroplarca üretilen kimyasalların antibiyotik etkileri test edilmiş. İşte bu yöntem sayesinde 25 etkili madde buldular. En yenisi ve en çok umut vericisi olan ise “Teixobactin”. Memelilerin dokuları için zararsız olan bu madde bazı bakteriler için zehirli, özellikle de tüberküloza neden olan Mycobacterium tuberculosis için. Teixobactin, bakterileri, hücre duvarlarını kırarak öldürüyor. Etki maddesinin zamanla dirençli hale gelip gelmeyeceğini araştırmacılar şimdilik söylemiyorlar. Fakat iyi bir alternatif olabileceği düşünülüyor. Çünkü Teixobactin, çeşitli yağ moleküllerine saldırıyor. Bu da genetik dirençliğin gelişmesi için uzun bir zaman gerektiğini gösteriyor.