28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

POLİTİKBİLİM Aykut Göker http://www.inovasyon.org; harunaykutgoker@gmail.com TARİHTE TARİKAT VE SUİKAST HAŞHAŞÎ Mİ, YOKSA HAŞŞÂŞÎ YA DA HAŞÎŞÎ Mİ? Konumuza geçmeden not edelim: Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu’nun özgürlüğünden yoksun bırakılması, buna karar verenlerden çok, hukuksuzluğa tepki vermeyen üniversitenin yüz karasıdır. ‘4+4+4’ ile ‘577’nin Farkı... A.Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi Araştırma ve Uygulama Merkezi’nin Ankara’da düzenlediği 21. Yüzyıl için Planlama Kurultayı’nda bugün yapacağım sunuş için bilim, teknoloji ve sanayide önde koşan ülkelerde, izledikleri politika ya da stratejiler açısından ‘ne var ne yok’ turuna çıktım. Tabiî, elektronik ortamda… O ülkeleri sürekli izliyorum ama sunuş yapacağım; kaçırdığım bir şey olmasın… Bu turlarda, beni en çok Uzakdoğu yoruyor; sorun dil… Politika ve strateji belgeleri İngilizce de yayımlanıyor, ama yürülüğe girdikten epey zaman sonra... Bu kez de, özellikle G. Kore’nin belgelerine ulaşmakta bir hayli zorlandım. G. Kore’nin 1999’da yürürlüğe giren ve 2025 yılı hedef alındığı için Vizyon 2025 adıyla anılan “Uzun Vâdeli Bilim ve Teknoloji Geliştirme Planı” olduğunu biliyorum. O plana göre şu arada yeniledikleri beş yıllık bir bilim ve teknoloji ana planlarının da olması gerekir; onu arıyorum. Sonuçta planın kendisine değil ama bilgisine ulaştım. Nereden mi? Birleşik Krallık Seul Elçiliği’nin Birleşik Krallık Ticaret ve Yatırım ajansına, gönderdiği 23 Temmuz 2013 günlü rapordan... Yanılmamışım, G. Kore’nin geçen yıl yürürlüğe giren, beş yıllık yeni bir Bilim ve Teknoloji Ana Planı (20132017) var… Elçilik raporuna göre bu planda beş stratejik hedef öngörülmüş: • ARGE desteğinin 63,86 milyar dolardan izleyen beş yılda 86,84 milyar dolara yükseltilmesi... • Akıllı şebekeler, CO2 tutmadepolama, kişiye özel farmasötikler dâhil Kore için öncelikli 30 alanda stratejik öneme sahip 120 teknolojiyi geliştirmede yetkinlik... • Temel bilimlere daha fazla destek sağlanarak Kore’nin yaratıcılık kapasitesinin geliştirilmesi... • KOBİ’lere ve risk sermayesi şirketlerine daha büyük destek... • Bilimle ilişkili yeni işler yaratılması... Bu stratejik hedefler size de çok iddialıymış gibi gelmedi mi? Örneğin ARGE’ye 2013’ten başlayarak beş yıllık bir dönemde kamu kaynaklarından toplam 86,84 milyar dolar destek sağlayacaklar. Bu, yılda ortalama 17,4 milyar dolarlık destek demek. Şimdi lütfen, Türkiye’nin 2012’de üniversitesi, özel sektörü, kamusu hepsi içinde, toplam ARGE harcamasının ? 7,3 milyar dolar olduğunu anımsayın. Birleşik Krallık Seul Elçiliği de hedefleri iddialı bulmuş. Yorumları şu: “Daha önceki yönetimin 577 inisiyatifine göre bu plan kapsam ve hacim olarak çok daha fazla iddialı... Öngörülen hedefler, vaatten çok bir yön gösterme olarak yorumlanmalı…” Diyeceksiniz ki, bu ‘577’ de ne? E, herkes Recep Bey gibi, ‘4+4+4’ formülüyle ülkesini tarihsel olarak geriye sıçratacak değil ya! ‘577’ Korelilerin yukarıda adını andığım Vizyon 2025’te öngörülen 2025 yılına sıçrama formülü… Şu üç hedefi simgeliyor: • ARGE harcamalarında GSYH’nin %5’i hedefine erişmek... • Bilim ve teknolojide dünyanın en tepedeki 7 büyük gücü arasında yer almak... • Belli başlı 7 teknoloji alanında önde koşmak... İngiliz yorumcular yeni plan hedeflerini iddialı bulmuşlar ama görülen o ki, Koreliler kendilerine gösterilen yönde hızla ilerlemeyi başarıyorlar. Zira daha 2011 yılında Kore, ARGE harcamalarında %4’ün üzerine çıkmış ve dünya sıralamasında 2’nciliği yakalamıştı. Aynı yıl bilimde de, dünyanın en iyi 8’inci ülkesi olduğunu biliyoruz. (Sci. American, Ekim, 2012 ve Ekim, 2013.) Söz aramızda, biz de Recep Beyin gösterdiği yönde gerilemekte, hız olarak hiç fena değiliz... Bir profesyonel suikastçiler tarikati Prof. Dr. Zeki Tez Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Şair ve matematikçi Ömer Hayyam’ın çok yakın bir dostu olan ve Dağın Şeyhi diye anılan Hasan Sabbah tüm zamanların en korkutucu olan tarikatını 1090 yılında kurmuştur. Hasan Sabbah, geniş kültürlü, şiire duyarlı, bilimin son gelişmelerine meraklı bir liderdi. İran’daki Elbruz sıradağlarında yer alan “Kartal Yuvası” Alamut Kalesi’ne yerleşmişti. Tarikat, rakiplerine suikast düzenlemek için “fedai”lerine haşiş/esrar ya da afyon veriyordu. Haşîşîler, suikast silahı olarak her zaman ve yalnızca hançer kullandı.. S CBT 1401 8 /24 Ocak 2014 on günlerde yapay yoldan gündem doldurma kabilinden “Haşhaşi” tekerlemesi sürüp gitmektedir. Politikacılardan gazete köşe yazarlarına varıncaya dek bu konunun üzerine “atlayanlar” bir yanlışın da sürüp gitmesine neden olmaktadırlar. Ben de aynı konuya, kültürel tarihin kaynakları ışığında ters köşeden atlama gereksinimi duydum. Önce konu ile ilgili birkaç sözlük bilgisi sunalım: (•) hasheesh / hashish [İng.]: (Ar. “haşîş”) haşiş, esrar; hintkenevirinden elde edilen bir uyuşturucu (•) haşâiş / haşâyiş [Ar.]: Başının üzerinde haşkuru otlar, şifalı otlar haş kapsülleri ile süslü (•) haşşâş / haşîşî diadem (taç) bulunan “Uyku Tanrıçası” ya [Ar.]: (çoğulu: “haşşâşîn” / da “Haşhaş Tanrıçası” “haşîşiyyun”) “haşiş / esrar heykeli (İÖ 1400’ler; He kullanıcısı”; Şiiliğin bir kolu rakleion Müzesi, Girit). olan İsmailîlere dayalı bir terim olup Batı dillerinde “assassin” (İng./Alm.) ya da “assasin” (Fra.) şekillerinde kiralık profesyonel katil, suikastçı anlamındadır (•) Cannabis sativa var. indica [Lat.]: hintkeneviri (esrar elde edilir) (•) Papaver somniferum [Lat.]: (Ar. “haşhaş”) haşhaş bitkisi (kapsülünün sütlü özsuyu olan afyon sakızından afyon maddesi ve ondan da morfin ve eroin elde edilir) Hintkenevirinden çıkarılan esrar maddesi olan haşiş, tütsü olarak kullanıldığında ciğerler üzerinde kana daha hızlı karışırken, ağızdan yutulması o kadar hızlı etki etmemekteydi. Hintkeneviri konusuna, ara sıra Jandarma’nın Güneydoğu’da kaçak yetiştirilen bu bitkiyi tarla ve bahçelerden toplayıp yakmalarından tanık olmaktayız. Eski Yunanlılar, uyku, gece ve ölüm tanrısı Hypnos’u, başında haşhaş çelengi ya da elinde haşhaş demeti ile betimlemişlerdir. Tanrı Demeter, kızına acılarını unutturmak ve uykuya yatırmak amacıyla, çaresizlikten bir miktar haşhaş çalmak durumunda kalmıştır. Haşhaşın ağrı dindirici ve uyutucu olarak kul lanımı, Eski Mısırlılara dek uzanır. Yunan arkeologlar, 1936 yılında Girit’teki Herakleion’un 6 km batısında Gazi beldesindeki bir kutsal mekânda, alnında, üzerine çizikler atılmış haşhaş kapsüllerinden yapılmış bir çember taşıyan ve vecd içinde dalgın/baygın yüz ifadesi ile açıkça trans durumunda görülen, pişmiş kilden yapılmış ve İÖ 1400 dolayına tarihlenen bir tanrıça heykelciğini bulmuştur (Bknz ŞEKİL). Bunun, bereket ya da şifa gücünün temsilcisi haşhaş tanrıçası ya da Girit’te Gazi beldesinin uyku tanrıçası olduğu ve haşhaşın Minos rahipleri tarafından âyin amacıyla kullanıldığı sanılmaktadır. Haşhaş kapsülü, aşk tanrısı Eros’un Aphrodisias’taki heykelinin elinde de görülür. (1) Homeros’un (İÖ ~750700) İliada’sında haşhaşın adı sık geçer. O çağlarda insanları savaşta yüreklendirmede haşhaştan sıkça yararlanılırdı. (2) Arapça “haşâyiş”, kuru ya da şifalı otlar anlamına gelir ve Eskiçağ’da Anazarba’lı Dioskorides’in (~2079) Materia Medica (Arapça’da Kitab elHaşâiş/Şifalı Otlar Kitabı) çok ünlü idi. Haşhaş kapsülünün içinde bulunan tohumlar eşsiz lezzette çörek ve katmerlere malzeme olurken, bundan elde edilen yağ, Anadolu’da yüzyıllar boyu yemeklik yağ olarak kullanılmaktadır. Şair ve matematikçi Ömer Hayyam’ın (10481131) çok yakın bir dostu olan ve “Şeyh elCebel” (“Dağın Şeyhi”) ya da “Seyyidnâ” lakaplarıyla anılan Hasan Sabbah (~10321124), tüm zamanların en korkutucu olan tarikatını 1090 yılında kurmuştur. Hasan Sabbah, geniş kültürlü, şiire duyarlı, bilimin son gelişmelerine meraklı bir liderdi. İran’daki Elbruz sıradağlarında yer alan “Kartal Yuvası” Alamut Kalesi’ne yerleşmişti. Alamut, Deylemîce “Aluh Amut”tan (“kartalın öğretisi”) gelmektedir. Selçuklu Türklerine karşı savaşım veren Hasan Sabbah’ın kurduğu tarikat, rakiplerine suikast düzenlemek için “fedai”lerine haşiş/esrar ya da afyon veriyordu. Tarikat mensuplarının soğukkanlılıkla öldürülmeye razı olmaları, o çağ insanlarının, onların genelde hintkenevirinden (Lat. “Cannabis sativa”) elde edilen haşiş ile uyuşturulduklarına inanmalarına ve “Haşşâşin” / “Haşîşiyyun” diye adlandırılmalarına yol açmıştır. EN KORKUTUCU TARİKAT
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle