25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

www.iku.edu.tr BİLİM KÜLTÜR VE EĞİTİM Kalkınma sürecinin eksik kalan halkası: Toprak Reformu E B.Ali Eşiyok, Ekonomist, b.alieiyok@yahoo.com.tr tkileri bugün de en az dün kadar hissedilen toprak reformu ya da topraksız yoksul köylülük sorunu Cumhuriyet ekonomisinin en kadim sorunlarının başında gelir. 1930’lu yıllarda sanayileşmede sağlanan parlak gelişmelerin toprak reformu ile desteklenmesi Cumhuriyet ekonomisinin önemli bir payandası olarak görülüyordu. Ancak burjuvazinin henüz oluşmadığı, topraksız köylülüğün ise toprak talep etmediği (tabandan bir köylülük hareketinin gelişmediği) koşullarda toprak reformunun gerçekleştirilmesi önünde önemli güçlükler bulunmaktaydı. Bu olumsuz koşullara rağmen Cumhuriyet’in kurucu kadroları 1930’lu yıllardan itibaren sanayileşme ile birlikte toprak reformuna yönelik arayışlara girişmiş, azgelişmişliğin ancak bu iki sektörde (sanayi ve tarım sektörlerinde) sağlanacak gelişmelerle aşılacağını öngörmüşlerdi. Cumhuriyet’in kurucu kadrolarının bu uzak görüşlülüklerine ve iyi niyetli çabalarına karşın Cumhuriyet tarihinin en radikal toprak reformunun gerçekleştirilmesi için 1946 yılını beklemeke gerekecekti. 1946 yılında yasalaşan Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu (ÇTK), sonradan Demokrat Parti’yi kuracak olan başta Menderes olmak üzere büyük toprak sahiplerinin önemli bir direnci ile karşılaşmış, ÇTK’ya ruhunu veren 17. Maddenin tasfiye edilmesi sonucunda toprak reformu girişimi içi boşaltılarak işlevsizleştirilmişti. Sonraki yıllarda yapılan toprak reformu girişimleri ise etkinliği sınırlı, lokal uygulamalar olarak kalacaktır. Tablo : G.Doğu İllerinde ve Türkiye Ölçeğinde Toprak Dağılımı ve Topraksız Aileler İşletme İşletme Arazi Sayısı Arazi Payı Sayısı Payı (Çiftlik) (Dekar, %) (Çiftlik) (Dek, %) 3, 076, 184, 348 , Türkiye 650 232 Siirt 18,385 677,747 Topraksız Aile(%) 1.8 0.0 Topraksız Aile(%) 5.2 0.0 Az Topraklı(%) 32.8 5.3 Az Topraklı(%) 59.6 10.9 Topraksız+ Az topraklı(%) 34.6 5.3 Topraksız+ Az topraklı(%) 64.8 10.9 KüçükOrta Ölçekte Toprağa Sahip Aile(%) 64.7 83.3 KüçükOrta Ölçekte Toprağa Sahip Aile(%) 33.8 63.5 Büyük Toprak Sahibi(%) 0.7 11.3 Büyük Toprak Sahibi(%) 1.5 25.7 Diyarbakır 50, 743 4, 201, 714 Adıyaman 41,312 1,864,176 Topraksız Aile(%) 13.6 0.0 Topraksız Aile(%) 6.2 0.0 Az Topraklı(%) 28.6 4.1 Az Topraklı(%) 31.5 6.8 Topraksız+ Az topraklı(%) 42.2 4.1 Topraksız+ Az topraklı(%) 37.7 6.8 KüçükOrta Ölçekte Toprağa Sahip Aile(%) 54.5 54.7 KüçükOrta Ölçekte Toprağa Sahip Aile(%) 62.0 83.7 Büyük Toprak Sahibi(%) 3.3 41.2 Büyük Toprak Sahibi(%) 0.4 9.5 Şırnak 13, 594 1, 548, 571 Gaziantep 29,326 2,896,874 Topraksız Aile(%) 18.5 0.0 Topraksız Aile(%) 1.2 0.0 Az Topraklı(%) 13.2 0.7 Az Topraklı(%) 22.4 2.1 Topraksız+ Az topraklı(%) 31.7 0,7 Topraksız+ Az topraklı(%) 23.6 2.1 KüçükOrta Ölçekte Toprağa Sahip Aile(%) 63.3 63.4 KüçükOrta Ölçekte Toprağa Sahip Aile(%) 74.1 79.8 Büyük Toprak Sahibi(%) 5.0 35.9 Büyük Toprak Sahibi(%) 2.3 18.2 Şanlıurfa 51, 747 9, 821, 677 Mardin 38,405 3,269,788 Topraksız Aile(%) 2.6 0.0 Topraksız Aile(%) 2.5 0.0 Az Topraklı(%) 5.6 0.3 Az Topraklı(%) 26.9 3.5 Topraksız+ Az topraklı(%) 8.2 0.3 Topraksız+ Az topraklı(%) 29.4 3.5 KüçükOrta Ölçekte Toprağa Sahip Aile(%) 86.2 56.2 KüçükOrta Ölçekte Toprağa Sahip Aile(%) 59.2 76.4 Büyük Toprak Sahibi(%) 5.6 43.4 Büyük Toprak Sahibi(%) 2.0 19.8 Kilis 7,773 707,363 Batman 13,072 1,021,856 Topraksız Aile(%) 1.3 0.0 Topraksız Aile(%) 0.6 0.0 Az Topraklı(%) 10.2 1.3 Az Topraklı(%) 24.0 2.8 Topraksız+ Az topraklı(%) 11.5 1.3 Topraksız+ Az topraklı(%) 24.6 2.8 KüçükOrta Ölçekte Toprağa Sahip Aile(%) 87.1 83.0 KüçükOrta Ölçekte Toprağa Sahip Aile(%) 74.6 91.6 Büyük Toprak Sahibi(%) 1.4 15.7 Büyük Toprak Sahibi (%) 0.8 5.6 Kaynak ve Notlar: TÜİK’in 2001 yılına ilişkin tarım sayımı sonuçlarından hareketle kendi hesaplamamız. TÜİK’ den hareketle, hiç toprağa sahip olmayan aileler “topraksız”; 519 dekar araziye sahip aileler “az topraklı”; 20499 dekar araziye sahip aileler “küçük –orta”; 500 ve üzeri dekar araziye sahip aileler ise “büyük toprak sahibi” aileler olarak toplulaştırılmıştır. Sonuç olarak, toprak dağılımına ilişkin bu bulgular bölgeler arası eşitsizlikler kadar bölge içi toprak dağılımındaki eşitsizliklerin de üzerinde önemle durulması gereken bir olguya işaret ediyor. Bilindiği üzere, Cumhuriyet’e Osmanlı’dan bakiye kalan feodal mülkiyet ilişkileri ve büyük toprak sahipliği sonraki yıllarda da devam etmiş, G.Doğu Anadolu Bölgesi’nde toprak dağılımındaki eşitsizliği giderecek bir toprak reformu günümüze kadar gerçekleştirilmemiştir. Bu bağlamda bu bölgemizdeki feodal kalıntıların (arkaik ilişkilerin) tasfiyesi ve yoksulluktan kaynaklanan sosyoekonomik sorunların çözümü açısından toprak reformunu yeniden gündeme taşımak gerekiyor. Başlangıçta retorik düzeyde de olsa antifeodal bir söyleme ve yoksul köylüğe dayanan Kürt siyasal hareketinin, “çözüm sürecinde” G.Doğu Bölgesi’nin en can alıcı sorunlarının başında gelen ve birçok soruna kaynaklık eden toprak dağılımındaki eşitsizliğe (yoksul köylülük sorununa) ve bu bağlamda toprak reformuna hiç değinmemesi ise son derece manidar gözüküyor. CBT 1399 13 / 10 Ocak 2014 Tarihsel bağlamda yukarıda kısaca ifade edilen topraksız yoksul köylülük sorununun (toprak reformu ihtiyacının) günümüzde de varlığını tüm şiddetiyle sürdürdüğü görülüyor. Toprak dağılımındaki eşitsizliklerin özellikle G. Doğu Anadolu Bölgesi’nde yaygın bir yoksullaşmanın yaşanmasına ve birçok sosyoekonomik soruna kaynaklık ettiği anlaşılıyor. TÜİK’in 2001 tarım sayımı sonuçlarınından hareketle oluşturduğumuz “G.Doğu illerinde ve Türkiye ölçeğinde toprak dağılımı ve topraksız aileler” isimli Tablo incelendiğinde, G.Doğu illerinde toprak dağılımında ve topraksız aile sayısında önemli boyutlara varan eşitsizlikler gözleniyor. Buna göre, Diyarbakır’da topraksız ailelerin oranı %13.6 oranında gerçekleşirken, Şırnak’ta topraksız ailelerin oranı %18.5 gibi yüksek bir orana yükseliyor. “Topraksız aileler”e “az topraklı” aileler de eklendiğinde, G.Doğu illerindeki toprak eşitsizliğinin daha da dramatik boyutlara ulaştığı izleniyor: Diyarbakır’da topraksız ve az topraklı ailelerin oranı %42.2 oranında gerçekleşirken, söz konusu oranının TOPRAK DAĞILIMINDAKI EŞİTSİZLİK VE TOPRAKSIZ AİLELER Şırnak’ta %31.7; Urfa’da %8.2; Kilis’te %11.5; Siirt’de %64.8; Adıyaman’da %37.7; Antep’te %23.6; Mardin’de %29.4 ve Batman’da %24.6 gibi yüksek oranlarda gerçekleştiği görülüyor. Toprak dağılımındaki eşitsizliğin Güneydoğu illeri ile kıyaslandığında Türkiye ölçeğinde göreli olarak daha düşük kaldığı anlaşılıyor. Buna göre Türkiye ölçeğinde “topraksız ailelerin” oranı %1.8 oranında gerçekleşirken, %0.7 ailenin toprakların %11.3’ne sahip olduğu izleniyor. Oysa Diyarbakır’daki ailelerin %3.3’ü toprakların %41.2’sine sahip gözükürken, Urfa’daki ailelerin %5.6’sının toprakların %43.4’üne, sahip olduğu anlaşılıyor. Benzer eşitsizlikler G.Doğu Anadolu’nun diğer kentlerinde de gözleniyor. Bu bulgular eşitsiz toprak dağılımından en fazla etkilenen bölgelerimizin başında gelen Güney Doğu Anadolu Bölgesi’nin kendi içerisinde de önemli eşitsizlikler taşıdığını ortaya koyuyor. Güney Doğu Anadolu’da yer alan kentlerimiz arasında topraksız aile sayısının en yüksek gerçekleştiği kentlerin başında Şırnak ve Diyarbakır geliyor. Arazi temerküzünün en yüksek gerçekleştiği kentler olarak ise Urfa ve Diyarbakır öne çıkıyor. Diyarbakır ve Urfa’nın bölgedeki arazi ağırlıkleri dikkate alındığında, bu bölgemizde yaşanan toprak sorununun boyutları daha da dramatik bir boyut kazanıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle