23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Sağlık Sigara ve akciğer sağlığı Sigara içmek dünyadaki en tehlikeli ve en önemli halk sağlığı sorunudur. Dünya genelinde 1.25 milyar kişi sigara içmektedir . Bu dünya nüfusunun %18’ini oluşturur. 2025 yılında sigara içen kişi sayısının 1.6 milyara ulaşacağı tahmin edilmektedir. Sigara günümüzde her 10 yetişkinden 1’nin ölümünden sorumludur. Her 8 saniyede 1 kişi sigaraya bağlı hastalıklardan kaybedilir. Dr. Elif Altuğ Kolsuk VKV Amerikan Hastanesi Göğüs Hastalıkları Bölümü Dünyada sigara tüketimi dağılımında en sık kullanımm Asya, Afrika ve Orta Doğu iken, oranlar Kuzey Amerika ve Batı Avrupa’da belirgin olarak düşüktür. Sorunun Türkiye’deki boyutunda ise erkeklerde sigara kullanımı %60 iken , bu oran kadınlarda %30’dur. Sigara içinde 4.000 toksik madde içerir. Bazıları : Polonyum 210 (kanserojen), Radon (radyosyon), Metanol (füzeyakıtı), Toluen (tiner), Kadmiyum (akü metali), Bütan (tüpgaz), DDT (böcek öldürücü), Hidrojen Siyanür (gaz odaları zehiri), Aseton (oje sökücü), Naftalin (güve kovucu), Arsenik (fare zehiri), Amonyak (tuvalet temizleyicisi) , Karbon (eksoz Monoksit gazı), Nikotin Sigara dumanı içindeki nikotin bağımlılık ve vazokonstriksiyon yaparken karbonmonoksit kandaki oksijenin yerini alıp hipoksi oluşturur. SİGARA tüm kanserlere bağlı ölümlerin %27’sinden, akciğer kanserine bağlı ölümlerin ise %87’sinden sorumludur. Sigara içenlerin kanserden ölüm oranı içmeyenlerinkine gore 15 ile 25 kat fazladır. Risk faktörleri incelendiğinde sigara %91.5 ile en yüksek akciğer kanseri oluşturma düzeyini sunar. Sigara ve akciğer kanseri histopatolojisi incelendiğinde ise yakın yıllar içinde bilinenin aksine sigara ve adenokanser gelişimi arasında anlamlı bir ilişki geliştiği gözlenir. Sigaranın içildiği süre ve tüketilen sigara sayısı ile akciğer kanseri gelişimi arasında dozcevap ilişkisi vardır. Tütün dumanı 80 kadar karsinojen madde içerir. Bunlardan en bilinenleri polisiklik aromatic hidrokarbon ( PAH), nitratlar ve tütüne spesifik nitrozaminler dir. Son yıllarda sigara içeriğinde tar miktarı azaltılırken, nitratlar artırılmıştır . Bu durum da skuamöz hücreli kanser oluşumundan sorumlu BAP ( benzene –a prenler) lerin azalmasıyla sonuçlanmıştır. Aynı zamanda nikotin miktarındaki azaltma, sigara içme davranışını değiştirmiştir. Kişiler azalan nikotinin etisini artırmak için daha uzun, daha derin ve daha sık nefes almaya başlayıp kanserojenlerin periferik hava yollarında birikmesine yol açar. Bu da adenokarsinom gelişimini kolaylaştıran bir neden oluşturur. Piyasada ‘ Light’ olarak tanıtılan, daha az nikotin içerikli sigaralar daha mı güvenli? HAYIR. Araştirmalar gösterdi ki içiciler, kansere yol açan katrana ve bağımlılık yapıcı nikotine aynı oranda maruz kalır. Nitekim 2000 yılında, daha sağlıklı tercih düşüncesi doğuran ‘light’ kelime kullanımı da yasaklanmıştır. Bu veriler ışığında bilinmesi gereken gerçek güvenli sigaranın bulunmadığıdır. Pasif sigara içimi başkalarının içtiği sigaranın dumanını solumaktır. Sigara içenlerin, sigara içmeyen eşlerinde akciğer kanseri riski %2030 artar. Ülkemizde pasif sigara içim oranı %7080’dir. Yan akım dumanı olarak solunan bu dumanda PAH, nitrozaminler ve BaP 4 kat fazla oranda bulunur. Dünyada çocukların %40’ı pasif sigara içimine maruzdur. Sigara ve akciğer kanseri ilişkisi özetlendiğinde aralarında anlamlı bir dozcevap ilişkisi olduğu açıktır. 10 yıl süreyle sigara bırakıldığında mortalite %3050 azalırken, <50 yaşındaki kişilerde sigara bırakmayı izleyen 15 yılda mortalite %50 azalır. Daha da önemlisi akciğer kanseri tanısı ve tedavi süresince sigaranın bırakılması hastaya çok olumlu yararlar sağlar. Dolayısıyla tütün bağımlılığı , düşünülenin aksine, akciğer kanseri sürecinde mutlaka tedavi edilmelidir. KOAH ve astım sigaranın oluşumundan sorumlu diğer iki ana solunum yolu hastalığıdır . KOAH gelişmesinde %80 risk faktörü sigaradır. KOAH’a bağlı ölümlerin de %90’I sigara içimine bağlıdır. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre 210 milyon KOAH’lı olgu vardır. KOAH dünyada en sık 4.ölüm nedenidir. 2030’a gelindiğinde ise tüm ölümlerin %8.6’sını oluşturacaktır. Sigara içenlerde akciğer fonksiyonları belirgin azalma gösterir. Sigara bırakıldığında ise 5 yıl içinde fonksiyonel açıdan 250 ml geri kazanım gözlenebilir. En fazla yarar ise genç yaşlarda bırakanlarda görülür. Yine mortaliteye bakıldığında, KOAH ölümleri sigara içme süresi ve miktarıyla (paketyıl) ilişkilidir. Sigara bırakıldığı durumda mortalite % 3284 düzeyinde azalır. Sigara bırakma KOAH’ın doğal seyrini değiştiren tek müdaheledir. Aynı zamanda en maliyetetkin tedavi yöntemidir. Astım için ise özellikle prenatal sigara dumanı maruziyeti çocuğun akciğer fonksiyonlarını doğrudan etkiler ve SİGARA VE AKCİĞER KANSERİ ilerleyen yaşlarda astım oluşumuna neden olur. Sigara astımda fiks havayolu obstruksiyonu gelişiminde en önemli risk faktörüdür. Genel olarak bakıldığında ise sigara havayolu inflamasyonu ve bronkokonstriksiyonu artırarak, özellikle tedavinin temelini oluşturan steroidlere yanıtı olumsuz etkileyip, astım kontrolünü zorlaştırır. Sigara bırakıldığında ise semptomları azaltır, akciğer fonksiyonları düzelir ve steroide yanıt düzelir. Başlangıçta sigara içmeye karşı astımlı olgularda gözlenen negatif tutum ile sigaraya başlama eğilimi düşük olsa da, astımlı olanların sigara içmeleri engellenemiyor. SONUÇTA sigara bağımlılığı Dünya Sağlık Örgütü tarafından tanımlanmış,kronik,relapslarla seyreden tedavi edilebilir bir hastalıktır. Her kronik hastalık gibi yönetimi hekimin sorumluluğundadır. Sigara bağımlısı kimdir? Günde 1 paketten fazla sigara içen, uyandıktan hemen sonraki ilk 30 dk.da sigara içen ve sigarayı bırakınca yoksunluk belirtileri gösteren kişilerdir. Dolayısıyla sigara bağımlılığından kurtulmanın önündeki engeller olarak tanımlanan nikotin yoksunluk belirtileri, psikosoyal destek eksikliği ve bıraktırma yöntemleri tanıtımı doğru uygulandığında sonuçlar da yüz güldürücü olacaktır. DÜNYA GÖSTERGELERİ Asya’nın en iyi 100 üniversitesi Times Higher Education (THE) yüksek öğretim ile ilgili Londra merkezli haftalık bir dergidir. Dergi bu ay Asya ülkelerinin ilk 100’e girebilecek yüksek okullarının listesini yayımladı http://www.timeshighereducation.co.uk/worlduniversityrankings/201213/worldranking/region/asia. THE’nın Asya bölgesi tanımı, Ortadoğu ülkelerini dahil ederken, Avustralya ve Yeni Zelanda gibi Avustralasya ülkelerini dışarıda bırakıyor. Dünyanın en iyi 400 üniversitesinin 57’si bu bölgede bulunuyor. Japonya ilk 100’e giren üniversite sayısı açısından birinci konumda olmasının yanı sıra, Tokyo Üniversitesi ile en iyi üniversite derecesine sahip. Ancak Tayvan, Çin ve Güney Kore de Japonya’yı yakından izliyor. Hatta görece olarak küçük sayılabilecek Hong Kong bile 6 üniversite ile sıralamaya girmeye hak kazandı. Türkiye 5 üniversite ile ilk 100’ün içinde. ODTÜ 22., Bilkent 28., Koç Üniversitesi 31., Boğaziçi Üniversitesi 37. ve İTÜ 38. sırada yer alıyor.Daha fazla insanın orta sınıfa dahil olması, yüksek öğretime ve ARGE’ye daha fazla kaynak ayrılması, daha fazla öğrencinin yüksek öğrenim görmek istemesi Asya üniversitelerinin dünya sıralamasında giderek yükselmesine yol açıyor. CBT 1363/ 17 3 Mayıs 2013
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle