02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Örnek bir okuyan toplum projesi Ferhat Özen, Okuma Araştırmacısı, www.okuyantoplum.com Cami tasarımında teknoloji ve çağdaşlaşma Prof.Dr.Erol Kulaksızoğlu ami tasarımında bir yaklaşım araştırması niteliğindeki bu çalışma, 24.12.2012 tarihinde İTÜ Mimarlık Fakültesinde konferans olarak sunuldu. Burada kısa bir özetle bu çalışmayı duyurmak istiyoruz.. Çalışma ise tam metin olarak DİZAYN Konstrüksiyon sayı 324 Şubat 2013, s:5071 www.dizayn.com da yayımlandı. Bu araştırma ile, süregelen tartışmalarda taraf olunmaksızın, konunun özüne ilişkin bir inceleme ve değerlendirme ortaya koyabilme, bu konudaki sorunlara ışık tutucu bir katkı sağlanmak istenmektedir. Ayasofya yapıtından başlayarak, ardından mimar Sinan’ın camileri ve diğer bazı klasik Osmanlı camileri ele alınmakta, bu eserlerin planları ve izometrik görünüş krokileri verilerek ana kuruluş ve yapım şemaları yorumlanmaktadır. Çamlıca tepesinde yapılmak istenen caminin, yüzyıllar öncesinde geçerli yapım teknolojileri ile gerçekleştirilmiş bir camiyi hemen hemen aynen esas alan taklitçi bir yaklaşım olduğu belirtilmekte. Buna karşın, günümüzün zengin ve gelişmiş olanaklarından yararlanılarak cami tasarımlarına yeni ufuklar getirilmesi, cesaretle yeni tasarımlar önerilmesi gerektiği savunulmaktadır. Günümüzde cami tasarımlarına bu yönde doğru ve çağdaş bir yaklaşım ortaya koyabilme amacıyla, cami tasarım olgusunun bileşenleri niteliğindeki YAPISAL KURULUŞ (taşıyıcı sistem), İBADET MEKÂN DÜZENİ, EZÂN MİNARE ÇÖZÜMÜ, YER SEÇİMİ konularında tartışılacak sorunlar üzerinde değerlendirmeler yapılmaktadır. Bu kapsamda, cami biçimlenişlerinde temel etkenlerden biri olan YAPISAL KURULUŞ teknoloji ve olanakları öncelikle ele alınmakta, krokiler halinde olanaklar tanıtılmaktadır: Bu arada, çağdaş teknolojilere dayalı olarak ülkemiz mimarlarının gerçekleştirdikleri bazı cami uygulamalarına da değinilmektedir. Ayrıca, savunulan tasarım yaklaşımını daha iyi açıklayabilme amacıyla, çağdaş teknolojiler kullanılarak ulaşılabilecek bir dizi cami eskizi de somut örneklemeler halinde sunulmaktadır. Çağımızın bu teknoloji olanaklarına başvurularak, taklitçiliğe gidilmeksizin kubbeli cami tasarımlarının rahatlıkla çözülebileceği, bunun dışında bu teknolojiler ile cesaretle kubbesiz yeni yeni cami tasarımlarına da gidilebileceği belirtilmektedir. SONUÇ OLARAK: Osmanlı döneminin görkemli camilerinin ardından, bugün, çağdaş teknoloji ve uygarlık düzeyimizi yansıtacak ÖZGÜN ve NİTELİKLİ uygulamalara girişilmesi, bunun başarılabilmesi gerektiği vurgulanmaktadır. T (1) (Hakan ÜLPER, Yrd.Doç.Dr., Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Türkçe Eğitimi Anabilim Dalı, Öğrencilerin, Okumaya İsteklendirici Etmenlerle Karşılaşma Durumu CBT 1355/ 19 8 Mart 2013 ürkiye’de eğitim konusunda yüzümüzü ağartan güzel işler de oluyor. Son yıllarda öne çıkan bir örnek, Ankara Üniversitesi, Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Uygulama ve Araştırma Merkezi(ÇOGEM), yayınladığı ‘Sempozyum Bildirileri ve Atölye Çalışmaları’ kitabıyla kendini bir bakıma çoğaltmayı, yeniden üretmeyi de başarmış oldu. Yürekten kutluyorum. Diğer üniversitelerimize de örnek olmasını diliyorum. İletişim bilimcilerin ‘dijital çağın yerlileri’ ya da ‘çevrim içi çocukları’ kabul ettiği, odaklanma aralığı 5 dakikaya kadar düşmüş, günümüzün y kuşağını(*) ekranların ayartan ve baştan çıkaran cazibesine karşın okumaya güdülemek, bu çağın önemli bir eğitimbilimsel sorununu oluşturmaktadır. ÇOGEM’in, “Çocuklarımıza ve gençlerimize okuma kültürü nasıl kazandırılır?” sorusuna yanıt araması bağlamında ve yine ÇOGEM’in ışığında bulunmuş ve alanda (170 okulda) uygulanmış bir çözümün, yalnızca toplanan verilerini paylaşmak ve değerlendirmesini eğitim kamuoyuna, üniversitelerimize, Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı’na bırakmak isterim. Başta Prof. Dr. Sedat Sever Hocamız olmak üzere ÇOGEM’i kuranlarınsa ‘bilmek değil, yapabilmek’ okulundan geldiklerini biliyoruz. Bir sunum, bir konferans ne kadar bilimsel bir söylem ve akademik bir dille süslenerek dinleyenlerin yüksek beğenisini kazanırsa kazansın, eğer konu elektrikse, sunumun sonunda ampul yanmalı. Yanmıyorsa, o güzel sunum bir değer taşımaz. Başka birçok gösterge yanında, bir çerçeve proje olan Okuyan Toplum Projesi de ÇOGEM’in ampulu yaktığını gösteren bir başka örnek… Proje kapsamında, Okumaya Güdüleme Programı ve Kitapla Barışma Söyleşileri’yle benim yaptığım, ÇOGEM’in yaktığı ışığı, sahya taşımak… “ilköğretim birinci kademeden lise düzeyine doğru geldikçe öğrencilerin okumaya güdüleme sıklıkları azaldığı (…) süreç içerisinde öğrencilerin okumanın önemine ilişkin inançları gittikçe düştüğü” (1) göz önünde bulundurulduğunda, ÇOGEM’den öğrendiklerimizin önemi daha da artmaktadır. ÇOGEM’in atölye çalışmalarını mo delleyerek; İlköğretim 7 ve 8. sınıflarla; lise 9 ve 10. sınıf öğrencileri üzerindeki saha çalışmamızın, 4 grupta topladığımız öğrenci anlatımlarına dayanan sonuçları ve yüzdelik dökümü şöyledir: • % 71. Çok etkilendim, kitapla ilgili düşüncem değişti, okumadığım için utandım, pişman oldum, ben böyle bilmiyordum, artık okumaya karar verdim. • % 19. Oldukça etkilendim, çok yararlı bir çalışma, başka okullarda da uygulanmalı, ben hiç böylesine önemli bir sunum izlemedim… • % 8. Sunum güzeldi ama ben zaten okumayı seviyorum. Sevmeyenler için çok yararlı olmuştur. • % 2. Sunum kötüydü, uzundu, sıkıldım, idare eder, sunucu tutarsızdı, hızlı konuştu, gelecek maçlara bakacağız. C (*) y kuşağı: Batı’da 1980, Türkiye’de 1990 sonrası dünyaya gelen ve televizyonun olmadığı bir yaşımı tanımayan kuşak(lar). ÇOGEM’in uygulamalarından eğitimde geniş biçimde yararlanılması bağlamında, bir örnek oluşturan Okuyan Toplum Projesi, Okumaya Güdüleme Programı verileri, yarı yapılandırılmış görüşme tekniği kullanılarak toplandı. Bulgular ve yorumlar şöyle: “Bu konferansta görmeyi öğrendim. Dar bir pencereden değil de geniş bir pencereden bakmayı öğrendim.” “Hayatımda bir dönüm noktası oldu.” “Çok etkileyici bir sunumdu. Hatta diyebilirim ki bizi karanlıktan kurtardınız” “Bu sunum diğer illerde de faaliyete geçirilmeli” “Bundan sonra hep kitap okuyacağım.” “ Kitap okumadığım için pişmanım.” “Ekran bağımlısıydım. Bu sunumu izledikten sonra kitaba olan ilgim arttı.” “Hemen yeni bir kitap daha alıp okumam gerekiyor.” “Bundan sonra daha çok kitap okuyacağım. Gerçekten iliklerime kadar etkilendim.” vb… vb… şaşırtıcı geri bildirimler… Bir öğretmenin yazdıkları daha da şaşırtıcıydı… “Her cümleyi, her kelimeyi ürpererek izledim, dinledim. Dinlemek, konuşmaktan zordur ama dinleyip bu kadar keyif alabileceğimi, kendimizle yüzleşmenin bu kadar acı vereceğini düşünemezdim. Bir öğretmen olarak okuyan Toplum Projesini tam anlamıyla destekliyorum” Son söz yerine: Bir ulusu yıkmak için atom bombasına vb. gerek yoktur. Eğitimin kalitesini düşürmeniz yeterlidir. Önce eğitim gider, sonra her şey… GERİ BİLDİRİMLERDEN ÖRNEKLER
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle