02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Bakterilerin antibiyotiklere direncini izleyen cihaz Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi Erdal Toprak ve Harvard Üniversitesi Öğretim Üyesi Roy Kishony bakterilerin antibiyotiklere karşı gösterdikleri direnç kazanma süreçlerini gerçek zamanlı izleyebilen “Morbidostat” adını verdikleri bir cihaz geliştirdiler. Çalışma ile ilgili makale saygın bilim dergisi Nature Genetics’de yayımlandı. Bakterilerin klinik ortamlarda direnç kazanırken geçtikleri evreleri daha iyi anlayabilmek için Sabancı Üniversitesi’nden Yrd. Doç. Dr. Erdal Toprak ve Harvard Tıp Fakültesi’nden Prof. Roy Kishony “Morbidostat” adını verdikleri bir cihaz geliştirdiler. Toprak ve Kishony’un bu ortak çalışması ile ilgili makale, Nature Genetics’in Aralık 2011 sayısında yayımlandı Bulaşıcı hastalıklara sebep olan bakterilerin antibiyotik ilaçlara karşı kazandıkları direnç yüzünden birçok antibiyotiğin artık kullanılamaz hale geldiği biliniyor. Bu sorunu çözmek için sürekli yeni antibiyotik maddeler bulunmaya çalışılsa da, doğal ve ekonomik zorluklar yüzünden son yıllarda çok az sayıda yeni antibiyotik üretildi. Buna çözüm olarak en akıllı seçeneğin, mevcut ilaçların daha etkin kullanılabilmesini sağlamak olduğunu düşünen uzmanlar, bu seçeneği gerçekleştirebilmek için bakterilerin antibiyotik direnci kazanma yollarının moleküler seviyede daha iyi anlaşılması gerektiğine karar verdiler. Ekibin morbidostat kullanarak yaptıkları deneylerde, ilaç direnci olmayan Escherichia coli bakterilerinin yalnızca üç haftalık bir zaman sonunda yüzlerce kat daha dirençli hale geldikleri gözlemlendi. Ayrıca, tüm genom sekanslamasıyla direnç kazanan bakterilerin geçirdikleri mutasyonlar ve bu mutasyonların ortaya çıkış sıraları tespit edildi. Bu çalışmalarda, bakterilerin sadece 34 nükleotid değişimiyle çok dirençli hale geldikleri ve bu mutasyonları ancak belli bir sıra ile edinmelerinin mümkün olduğu anlaşıldı. Dirençli hale gelebilmek için bakterilerin belli bir mutasyon sırasını takip etmeleri gerektiğinin anlaşılmasıyla, antibiyotik direnciyle toplumsal mücadelede izlenmesi gereken stratejilere ilişkin çok değerli ipuçları elde edildi. Felsefeciler: İnsan kendine tuzak kurmasın Zeynep Altay Prof. Dr. Uluğ Nutku Felsefe Sanat Bilim Derneği tarafından 13 yıldır düzenlenen Assos’ta Felsefe, kış dönemi etkinliği 12 Şubat günleri Nazlıhan Otel’de felsefe öğretim üyeleri, öğretmen ve öğrencilerin ağırlıkta olduğu felsefeye ilgi duyan çoşkulu bir katılımla gerçekleşti. Türkçe olan etkinliğinin ana başlığı: “Felsefe, Tanrı ve Din” di. Felsefe Sanat Bilim Derneği Başkanı Örsan K.Öymen’in açış konuşmasıyla başlayan etkinliğin ilk konuşmasını Halil Turan “Eski Çağ’da Tanrılar, Tanrı, Tanrısızlık ve Ahlak” başlığıyla yaptı. Mekanı da çağrıştıran 1000 yıllık bir dönemi kapsayan bu konuşmanın ardından Türker Armaner “Tapınak Yıkılırken Spinoza”, Örsan K. Öymen “Hume’un Agnostisizmi ve Nietzsche’nin Ateizmi”, Barış Parkan “Feuerbach, Marx ve Kierkegaard’da Din ve Bireyin Oluşumu” başlıklı sunumları yaptılar. Birbirini içerik ve tarihsel süreç olarak tamamlayan ilk günün dört sunumu konuyu problematik olarak ortaya koydu. İkinci gün; Ayhan Sol “Natüralizm, Ateizm ve Darwinizm”, Cemil Güzey “Şair, Sezgi ve Hakikat”, Oruç Aruoba, Nietzsche’nın ünlü sözünden yola çıkan“’Tanrı’ Nasıl ‘Öldü’?” başlıklı sunumları yaptılar. Etkinliği son konuşmasını “Tanrı İnancı ve Felsefe” başlığıyla Uluğ Nutku yaptı. Ayhan Sol’un dediği gibi Nutku sanki bü tün konuşmaları önceden dinlemişte hazırlamışcasına, yalın ve açık bir sistem içinde ortaya koydu. “İnsan, ne biliyorsa hepsini kendisine ve yalnız kendisine borçludur” diyen Nutku, “Karşıt kültürün temsilcisi olan her filozof varolanı olduğu gibi bilme yanı sıra varolana olmadığı gibi inanmanın, üstelik varolmayanı varolana üstün tutmanın, nasıl bir zihinsel olgu olduğunu açıklamalıydı. Ama bunu pek azı yaptı” dedi. Aşkın güç için varyok ikileminin aklın içinde olduğu söyleyen Nutku, “Bu ikilemden çıkmak için akıl, kendisinden güçlü olan vicdana başvurarak yolunu bulabilir. Vicdanıyla baş başa kalabilen herkes aklını doğru çözümlere ulaştırabilir “ sözleriyle insanın çözemediği sorunları çözmek için kendisine tuzak kurmaktan vazgeçmesinin mümkün olduğuna işaret etti. “Kan Sizsiniz” Türk Hematoloji Derneği, sosyal sorumluluk projeleri kapsamında geliştirdiği “HALKHEPHasta ve Hasta Yakınlarına Yönelik Kan Hastalıkları Bilgilendirme Toplantıları 9 Şubat’ta Aydın’da yapılıyor. Türk Hematoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Teoman Soysal, tüm hasta ve hasta yakınlarının katılabildiği, katılımların ücretsiz olduğu HALKHEP toplantılarının son 3 yıldır Sinop, Erzurum, Ankara, İstanbul, Nevşehir, Adıyaman, Sivas, Hatay, Mersin, Denizli ve Eskişehir illerinde yapıldığını ve yoğun ilgi gördüğünü belirtti. Prof. Soysal; “Hematolojik kanserler ile kan hastalıklarını halkın anlayabileceği düzeyde ve her yönüyle ele alarak özellikle hasta ve hasta yakınlarının doğru bilgi almalarını hedeflediğimiz toplantılarda hematolog, enfeksiyon hastalıkları uzmanı, psikiyatri, diyetisyen gibi farklı alanlardan uzmanlar söz alıyor, halk da oturumlar sonunda sorucevap bölümleriyle katkıda bulunuyorlar” dedi. Duble yollar trafik kazalarını önledi mi? Baştarafı 1011, sayfada özellik kısıtı kadar) veya daha düşük olması gereklidir. Buna karşın aşağıdaki çizelgede görüldüğü gibi, karayollarımız bölünmüş, karayolu yapıldıktan sonra trafik akım hızları otoyollarda olabilecek hız düzeyine çıkmıştır. Taşıtların bölünmüş yollarda otoyolda gider gibi yüksek hızla gitmesi kazaları artırmaktadır. SONUÇLAR Bu çalışmada, Türkiye genelinde bölünmüş yollardan sonra, kaza sonucunda can kaybı sayısı mutlak olarak azaldığı öne sürülmesine karşın: Kaza sayısının ve kazalarda yaralananların sayısının arttığı dolayısıyla kaza şiddetlerinin arttığı açık CBT 1351/ 14 8 Şubat 2013 olarak görülmektedir. Bu sonuçları tüm bölünmüş yollar için genellemek için eldeki veriler yeterli değildir. Ancak veri elde edilebilen yedi bölünmüş yol kesiminde trafik hacmi göreceli olarak kapasiteye yakın olması nedeniyle akım hızının yüksek olmadığı, sürücülerin yüksek hızlar yapamadığı kesimlerdir. Buna karşın yedi kesimin biri dışında, tümünde kaza göstergelerinin üç farklı yöntemle de artış gösterdiği görülmektedir. İncelenen kontrol kesim noktalarında, yasal hız sınırlarını aşan araç yüzdeleri ile araçların %85’lik hızları incelendiğinde, çok şeritli bölünmüş karayollarında hızların arttığı görülmüştür. Trafik akımının yolun kapasitesine oranı (v/c) incelenen kesimlerden daha az olan, incelenemeyen kesimlerde hızın daha yüksek olabileceği göz önünde tutulursa, kaza göstergelerinin daha da yüksek hızla artması beklenen bir durumdur. Bunun yanında, yeni yapılan çok şeritli bölünmüş yolların büyük bölümü; mevcut yola koşut olarak inşa edildiği, geometrilerinde herhangi bir iyileştirme yapılmamış olduğundan, yollarda hızın artması ve trafik kaza şiddetlerini daha da artırması beklenmelidir. Sınırlı sayıda yol kesiminde yapılan değerlendirme sonucunda, Türkiye’de yapılan “duble yolların” trafik güvenliğine katkısının olmadığını göstermektedir (Şahin, 2012). KAYNAKLAR Aydın, C. (2004). Trafik güvenliği ve eğitimi, II. Trafik Şurası, Anka ra, Ekim 2004. Karayolları Genel Müdürlüğü, Mayıs 2011. Cheng, W. ve Washington, S. (2008). New criteria for evaluating methods of identifying hot spots, Transportation Research Record, Journal of the Transportation Research Board, no. 2083 (Sf. 7685), TRB, National Research Council, Washington, D.C. EGM (2012). İncelenen kontrol kesim noktalarına ait trafik kaza bilgileri, Trafik Eğitim ve Araştırma Dairesi, Emniyet Genel Müdürlüğü, T.C. İçişleri Bakanlığı, Sayı: B.05.1.EGM.0.84.2952.(31824).13775.9851, 18 Ocak 2012 (CDROM), Ankara Gedizlioğlu, E. (2008). Ülkemizde trafik kazaları, Cumhuriyet Bilim Teknik Dergisi, No:1126, Sf. 1517, 17 Ekim 2008 HSM (2010). Highway safety manual 1st Edition, HSM1, American Association of State Highway and Transportation Officials, Washington, D.C. 20001, 2010. KGM (2011). 2010 trafik ve ulaşım bilgileri, Strateji ve Geliştirme Dairesi Başkanlığı, Karayolları Genel Müdürlüğü, Mayıs 2011. KGM (2011b). Bölünmüş yol ve tek yol çalışmaları, Karayolları Genel Müdürlüğü, Eylül 2011. Montella, A. (2009). A comparative analysis of hotspot identification methods, Accident Analysis and Prevention, doi:10.1016/j.aap.2009.09.025, 42 (2010) p.571581, 29 Eylül 2009. Orer, M. (2010). Bölünmüş yollar, Karayolu Güvenlik Kurulu, Ankara, 2010. Şahin, M (2012). Türkiye’de yapılan bölünmüş yolların trafik güvenliğine etkisi, Yüksek Lisans Tezi, Fen Bilimleri Enstitüsü, İTÜ, 2012 TÜİK (20022011). Trafik Kaza İstatistikleri 20012010, Emniyet Genel Müdürlüğü, Türkiye İstatistik Kurumu, Türkiye İstatistik Kurumu Matbaası, Ankara, Temmuz 20022011. WHO (2009). European status report on road safety: towards safer roads and healthier transport choices. Copenhagen, World Health Organization, Regional Office for Europe, 2009.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle