17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

BİLİM DÜNYASINDAN SON ARAŞTIRMALAR 1.5 milyon yıllık buz umudu diğer etçil elli dört dinozorla karşılaştırma yapınca, Lythronax’ın en yakın akrabalarının T. Rex ve Tarbosaurus bataar olduğunu görmüşler. Ve Tyrannosauridae’nin 80 milyon yıl önce farklı türlere ayrıldığını tahmin ediyorlar. Kuzey Amerika kıtası o zamanlar kuzeyden güneye bir denizle ayrılmış ve bu şekilde ortaya çıkan Laramidia kara kütleleri uzun bir süre suyun altında kalmıştı. Bazı bölgeler bu şekilde izole olmuş ve Tyrannosauridae’ler birbirlerinden bağımsız olarak gelişmiş. Bu nedenle de Laramidia’nın güneyinde ve kuzeyindeki dinozor grupları içinde farklı türler ortaya çıkmış. Kaliforniya Üniversitesi bilim insanlarının araştırmaları da yetişkinlerle benzer sonuçlar vermişti. Bu araştırmada da daha fazla çikolata tüketimi ve daha düşük beden kitle endeksi arasında bir bağlantı ortaya çıkmıştı. Ayrıca çikolata tüketimi ve daha düşük kalp dolaşım hastalıkları arasındaki ilişkiyi ortaya koyan güncel araştırmalar var. Bu etkinin nedeni kesin bilinmiyor ama çikolata bol miktarda şeker ve doymuş yağlar içerse de çok sayıda pozitif etkisi olduğu söylenen flavonoidler de içeriyor. Özellikle de bunlara dahil olan kateşinlerin, antioksidan, iltihap önleyici ve antitrombotik etkileri bilinmekte. Ayrıca yüksek tansiyon ve damar tıkanıklığını önleyici etkisi de bulunuyor. Bu etki kateşin zengini bir diyet uygulayan kadınlarla gerçekleştirilen bir araştırmayla kanıtlanmış. Çikolatadaki kateşin, kortizol hormonu ve hücrelerin ensülin duyarlılığı üzerinde etkili olabilir. Bu iki faktör aşırı kilolardan ve şişmanlıktan sorumlu tutuluyor. Buzun, iklimbilimciler için ayrı bir önemi vardır. Çünkü çok eski zamanların atmosferiyle ilgili bilgiler veren mini hava kabarcıkları içerir. Bilimciler Antarktik’te şimdi 1.5 milyon yıllık buz örneği elde etmeyi umuyor. Dome Concordia olarak isimlendirilen 3.2 kilometre uzunluğundaki bir buz karot örneği 2004 yılından beri son 800.000 yılın iklimi hakkında bilgi veriyor. Bern Üniversitesi’nde Hubertus Fischer yönetiminde çalışan ekip, Antarktik’te çok daha eski buz örnekleri çıkarılabilecek yerler bulduklarını açıkladı. Ama daha derin sondajlar yapmak çözüm olmuyor. Örneğin Dome Concordia’daki alt buz tabakaları o kadar çok sıkıştırılmış ki, yeraltı sıcaklığı yüzünden erimiş ve bu bölgede 800.000 yıldan daha eski buz örneği çıkarılamamış. Peki iklimbilimciler niçin bu kadar eskiye inmek istiyor? Deniz tortulları, 1.2 milyon ila 900.000 yıl öncesinde bir iklim değişiminin yaşanmış olduğunu gösteriyor. Araştırmacılar bu değişimde sera gazının rol oynadığını sanıyor. İsrail’de çok sayıda enfeksiyonun, Suriye’de de hastalık vakalarının görülmesinden sonra daha sıkı kontroller yapılmasını öneren uzmanlar, çocuk felcinin Suri “Çocuk felci Avrupa’ya gelebilir” Utah eyaletinin güneyinde paleontologlar için gerçek bir hazine yatıyor: Grand StaircaseEscalante Ulusal Anıtı. Sayısız dinozor türlerinin bulunduğu bu bölgede bilim insanları şimdi Tyrannosaurus Rex’in bilinmeyen bir akrabasını buldu. Boyu sekiz metre, ağırlığıysa iki buçuk tondu ve çenesi keskin dişlerle doluydu. Lythronax argestes, yaklaşık 80 milyon yıl önce, Kuzey Amerika’nın batı kıyısında Laramidia kara kütlesinde yaşıyordu. Utah Doğa Tarihi Müzesi’nde Mark Loewen ve ekibi, 2009 yılında bu dinozora ait kafatası, kalça, bacak ve kuyruk kemiklerine ait kalıntıları, kaplumbağalara, yengeçlere ve bazı yumuşakçalara ait fosillerle birlikte bulmuştu (PLOS ONE). Araştırma, Lytronax’ın, Tyrannosauridae familyasının bugüne dek bilinmeyen en eski temsilcisi olduğunu göstermekte. T. Rex, 1012 milyon daha sonra yaşadı. Diğer birçok akrabası gibi Lytronax da çok kısa ön ayaklara sahip. Ayrıca kısa ve dar çenesi ve geniş ardkafası da dikkat çekici. Lytronax’ın gözleri öne doğru bakıyordu k i bu da yırtıcı bir hayvan için bir avantajdı. Oysa bu kafa yapısının on milyon yıl sonra geliştiği tahmin ediliyordu. Araştırmacılar TRex’in yeni akrabası ye üzerinden Avrupa’ya yayılabileceğinden endişeli. İsrail’e tatile giden turistlerde de enfeksiyon riski var diyor Tübingen Üniversitesi’nden Martin Eichner ve meslektaşı Stefan Brockmann, Lancet dergisinde. İsrail’de bugüne dek polio virüsüne bağlı enfeksiyon artışı saptanırken Dünya Sağlık Organizasyonu (WHO) Suriye’de en az on hastalık vakasının görüldüğünü doğruladı. Siyasi kargaşa yüzünden 2011 yılında Suriye’de aşılama oranı yüzde yetmişte kalmıştı. Bir hastalık vakasından sonra, fark edilmeden yüzlerce enfeksiyon oluşuyor. Özellikle Suriyeli göçmenlerin yoğun olarak bulunduğu bölgelerde kontrollerin artırılması gerekiyor. Çikolata, kalorili ve şişmanlatıcı bir yiyecek olarak bilinir. Yoksa bu doğru değil mi? İspanyollar tam aksi bir sonuca ulaştı. Yaşıtlarından daha fazla çikolata yiyen gençlerde ortalama olarak daha az beden yağı bulunuyor. Bu imkânsız gibi görünüyor ama bu sonuç diğer beslenme alışkanlıklarının, hareket ve diğer faktörlerin de dikkate alınması halinde bile değişmiyor, diyor Granada Üniversitesi’nden Magdalena CuencaGarcia. Kalorili yiyeceklerin de sağlık üzerinde olumlu etki yapabileceğinden yola çıkan araştırmacı çikolatanın etkisini kontrol etmek için, HELENA araştırmasının (Healthy Lifestyle in Europe by Nutrition in Adolescence) verilerini değerlendirmiş. Bu araştırma Avrupa Birliği’ndeki dokuz ülkede yaşayan gençlerin ve genç yetişkinlerin beslenme alışkanlığını inceliyor. Araştırmada 12 17 yaş arası 1.458 gencin çikolata ve diğer yiyecek tüketimi incelenmiş. Gençlerin beden yağı yüzdesi ve beden kitle endeksi de kontrol edilmiş. Katılımcılar ise yiyeceklerle birlikte tükettikleri kalori miktarı, sportif etkinlikler ve sağlık için önemli diğer alışkanlıkları hakkında bilgi vermişler. Sonuca göre, özellikle de düzenli ve bol çikolata tüketen gençlerin beden yağı diğerlerine göre daha düşük. Üstelik de bu deri altındaki yağ dokusu ve karın bölgesindeki organlardaki yağ için de geçerli. Ayrıca bel genişliği ve beden kitle endeksi de beklenilenin aksine diğerlerinden fazla değil; hatta daha az çikolata yiyen gençlerden biraz daha düşük. Yoksa çikolata şişmanlatmıyor mu? Akıllı protezleri, düşünceyle tıpkı sağlıklı uzuvlar gibi çalıştırabilmek: bunu beyin ve makine arasındaki arayüzler gerçeğe dönüştürecek. Elektrotlar sinir hücrelerinin sinyallerini ölçerek kontrol komutlarına dönüştürüyor. Bu şekilde şimdiye dek örneğin bir robot kol ya de tek bir bacak protezi çalıştırılabiliyordu. Amerikalı bilim Akıllı protezler yakında iki elde insanları şimdi Science Translational Medicine dergisinde Resus maymunlarının ilk kez aynı anda iki sanal kolu birlikte hareket ettirebildiklerinden söz ediyor. İki elin aynı anda hareket ettirilmesi gündelik yaşamda Asya’nın en eski evcil sığırı Sığır, bin yıllardan bu yana insanoğlunun yaşamına çok şey kattı. Bu çift toynaklı hayvanlar insana süt, et, deri ve gübre verdikleri gibi yük taşıyor ve saban çekiyorlar. Yakındoğu bugüne dek evcil sığırın doğduğu yer olarak bilinirdi. Yaklaşık 10.500 yıl önce yabani sığır (Bos primigenius) önemli ölçüde evcilleştirilmişti. Güney Asya’daki evcil Zebu sığırlarının geçmişiyse sadece 8500 yıl geriye uzanır. Fakat yeni kemik buluntuları, günümüz Çin topraklarında da insanların 10.000 yıldan daha önceleri sığır yetiştirdiklerini gösterdi. Sığırın evcillleştirilmesi insanlık tarihindeki en önemli olaylardan. Tahminlere göre İran’da 10.500 yıl kadar önce bir grup insan, seksen kadar dişi yabani sığırı evcilleştirmiş.. CBT 1392 6 / 22 Kasım 2013 Güncel araştırma sonuçları da, yaşayan tüm evcil sığırların bu ilkel sürüye uzandığını gösterdi. Sadece, Güney Asya’da yaşayan kamburumsu Zebu sığırlarının genetiği farklı. Bu sığırın ataları sadece 8.500 yıl önce insanlarla yaşayama başlamış. Fakat Yunnan Normal Üniversitesi’nden (Çin) Hucai Zhang’ın son araştırması farklı bir sonuç verdi. Çin’in kuzeydoğusunda bulunan bir sığır alt çenesi, 10.660 yıl öncesine tarihlendirilmiş. Azı dişlerindeki aşınmalardan da hayvanın yabani olmadığı anlaşılmakta. Ayrıca alt çene, kamburumsu Zebu sığırına değil, düz sırtlı gevişgetirene ait. Analizler, kalıntıların günümüzdeki sığırların atalarına dahil olmadığını göstermekte. Michael Hofreiter (York Üniversitesi): “Verilerimiz, Kuzey Çin’deki evcilleştirme denemelerinin, günümüzdeki sığırların atalarının evcilleştirilmesinden birkaç bin yıl önce başladığını açıklıyor.”
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle