17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ GÜNCEL TIP Mustafa Çetiner [email protected] Haiyan Tayfununa iklim değişikliği mi neden oldu? Filipinleri vuran tayfunun iklim değişikliği ile ilgili olup olmadığı tartışılıyor. Bu yazıyı yazmak için bir süre beklemek ve gelişmeleri görmek istedim. Okuyucularım biliyordur, Melis Akbaş 7 yaşında dünya tatlısı bir kız çocuğu, 3 yıldır lösemi ile boğuşuyor ve şimdi ona kemik iliği nakli için bir verici bulmak lazım. F ilipinler 8 Kasım tarihinde ülkeyi vuran ve kimi kaynaklara göre 10 bine yakın insanın ölümüne neden olan Haiyan tayfununun yol açtığı yıkımın bir değerlendirmesini yaparken, bu felaketin iklim değişikliğinin bir sonucu olup olmadığı yönündeki tartışmalar da giderek kızışıyor. Varşova’da yapılan Birleşmiş Milletler 19. İklim Zirvesi’nin ilk gününde söz alan BM’nin Filipinler temsilcisi Yeb Sano açlık grevine başladığını ve bu eylemini “anlamlı bir adım atılıncaya dek” sürdüreceğini belirtti. Ardından yirmiyi aşkın sivil toplum örgütünden yaklaşık 30 eylemci de tayfun felaketiyle boğuşan Filipinler halkıyla ve Yeb Sano’yla dayanışma orucu başlattı. Gelgelelim, onca yıkıma ve can kaybına yol açan bu felaketin küresel iklim değişikliğiyle bir bağlantısı olabilir mi? Nature dergisi bu konuyu masaya yatırdı. Haiyan bugüne dek kayda geçen en şiddetli fırtına mı? Görünüşe bakılırsa, öyle. Hızı saatte 310 kilometreyi aşan sürekli rüzgarlarıyla Haiyan tarih boyunca ana karaya ulaşan en şiddetli fırtına olarak kayda geçti. Daha önce kayda geçen en şiddetli fırtına 1969 yılında Mississippi’yi vuran ve rüzgâr hızı saatte ancak 300 kilometreyi bulan Camille kasırgasıydı. Filipinler bir yıldan kısa bir süre içinde üçüncü kez şiddetli bir fırtınayla yıkıma uğradı. Ağustos ayında Luzon Adası’nı vuran Trami tayfunu korkunç bir sel baskınına neden oldu. Aralık 2012’de Mindanao Adası’nda meydana gelen Bopha tayfunu yaklaşık iki bin kişinin yaşamına mal olurken, yaklaşık 1.7 milyar dolarlık bir maddi hasara da yol açtı. Haiyan tayfunu bu sayıları kolayca gölgede bırakacakmış gibi görünüyor. Bloomberg Industries tarafından verilen rapora göre, tayfunun ekonomiye etkisi toplamda 14 milyar doları bulabilir. Filipinliler doğal afet uyarılarına kulak asmayıp riskli bölgeleri terk etmemiş olsalardı, Haiyan tayfununda yaşamını yitirenlerin sayısı çok daha yüksek olurdu. yanıtıyla ilgili olarak henüz bilimsel bir görüş birliğine varılamadı. Fırtınaların okyanuslardan güç aldıkları düşünülürse, tropikal bölgelerdeki okyanusların üst katmanlarındaki ısınmaya bağlı olarak fırtınaların daha sıklıkla ve daha şiddetli yaşanmaları da mantıklı görünüyor. Tropikal fırtınaların olası şiddeti deniz yüzeyi sıcaklıklarındaki yükselişe bağlı olarak artar. Ne var ki, ısınmakta olan denizlerin etkisi görünürde artan rüzgâr kırılmasırüzgârın yön ve hızında meydana gelen görece kısa değişim nedeniyle yok ediliyor. Rüzgâr kırılması genelde fırtına oluşumunu önlüyor, ya da fırtınaların aşırı şiddete ulaşmadan etkilerini yitirmelerine neden oluyor. İklim araştırmacıları, tüm bu unsurları hesaba kattıklarında, gezegen ısındıkça tropikalfırtına etkinliğinde bir artış meydana gelmesinin olası bir durum olduğunu düşünüyorlar. Fırtınaların şiddetinin son otuz yılda arttığı yönünde birtakım kanıtlar var, ama konuyla ilgili güvenilir veriler salt gözlemlerin çok daha yoğun olduğu kuzey Atlantik bölgesiyle sınırlı. Öteki bölgelerle ilgili veriler henüz kesinlik kazanmadı. Uluslararası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) tarafından yayımlanan son raporda halihazırdaki bilgi durumu sakıngan bir tavırla özetleniyor. Giderek ısınan dünyamızda bu tür fırtınaların şiddeti de giderek artıyor mu? İşte milyon liralık soru bu, ancak sorunun @MeliseCanVer Melis’in kendi doku gruplarına uygun aynı anne babadan bir kardeşi yok. Peki, ne yapalım, doku grupları uygun verici bulmak için ilik bankalarına başvuralım. Peki, ülkemizde bu gereksinimi karşılayacak bir ilik bankası var mı? Böyle bir ilik bankası yok. O halde ne yapalım, hemen herkes ilik versin ve bir ilik bankası oluşturalım. Hepinize çok tanıdık gelen bu hikâyenin bilmem kaçıncı versiyonu yeniden oynandı bu ülkede. Bu oyunun ilk sahneye konulduğu yıl 1999’dur. O yıl, Oktar Babuna, gazete ilanları ile uygun ilik aradığını ve iliği uygun olup vermeyi kabul edecek kişiye 10 milyar ödül verileceğini ilan etti. Binlerce insan Babuna’nın yardımına koştu, kan örnekleri toplandı, ülkemizin ileri gelenleri, tanınmış insanları Babuna’ya destek için kan verdiler. Sonra ne oldu? Babuna’ya ilik ABD’de bulundu. Toplanan onca ilik ne oldu? Çöpe gitti. On beş yıl sonra Melis’e de aynısı oldu. Ona da ilik yurtdışından bulundu. Benim de katıldığım Okan Bayülgen’in programında, bir meslektaşımın asli görevi bu işi halletmek olanlara “sayın başbakanımız ve sayın hanımefendi” diye başlayan ve “bizi ancak siz kurtarırsınız” eksenli “serenadı” da pek işe yaramadı, binlerce kişi bağış için gittiği İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi’nin kapısından geri çevrildi. O programda da belirttim, bir kez daha altını çizmekte fayda var. Her yeni Melis ortaya çıktığında son gün sınava giren öğrencilerin telaşını yaşıyoruz. Kamuoyunun bilmesi gerekenler var. İlki, bu ülkede insanların ilik bağışçısı olmak konusunda duyarlılığı tamdır, bu ülkenin insanlarının yardımlaşma ruhuna söylenecek bir şey yok. İkincisi her bir ilik vericisi için ortalama 70 Euro civarında bir masraf gerekmektedir, temel sorun budur, bu yatırım yapılmıyor bu ülkede. Birilerinin bu finansal desteği sağlamadığı durumda milyonlarca gönüllü de bulsanız sorun çözülmüş olmuyor. Üçüncüsü laboratuvar alt yapısının yetersizliği. Siz milyonlarca ilik vericisi de bulsanız bu ülkenin günde değerlendirebileceği doku grubu sayısı bellidir. Bu ülkenin kordon kanı bankalarında binlerce kordon kanı, doku tayini yapılmasını bekliyor hâlâ. Oysa yapılan çalışmalar 80 milyonluk Türkiye’de 80.000 kordon kanı toplanması sonrası 30 kg altındaki çocukların %96’sının ilik nakli için kaynak gereksiniminin karşılanacağını gösteriyor. Tabii, sorunu sadece devletin bir sorunu olarak görmemek lazım. Her ne kadar sağlık bakanlığı yetkilileri, mikrofonlar kendilerine uzatıldığında büyük bir suçluluk duygusu ve telaşla kendilerini aklamaya, konunun ivedilikle ele alınacağını söyleyerek “sıyırtmaya” çalışsalar da, adil olmak lazım, bu iş sadece devletin olanakları ile halledilemez. Bu iş özel kuruluşların katkısı ve devletin kararlı desteği ile uzun bir zaman dilimine yayılarak halledilebilir. Melis’e can verelim, ama asıl bundan sonraki Melis’ler için hazırlıklı olalım. Ulusal ilik bankalarının kurulması uzun bir zaman dilimine yayılan, kararlılık gerektiren, sakince halledilmesi gereken bir sorundur. Öbür koşulda bu ülkenin televizyoncusu, siyasetçisi, ilgili ilgisiz her kesim, yeni Melis’ler ortaya çıktığında kısa bir süreliğine bu işe bulaşıyor, sonra biz yine yeni Melis’lerle, onların aileleri ile baş başa çaresizliği yaşamaya devam ediyoruz. Siklon, tayfun ve kasırga arasında ne gibi farklılıklar var? Bunların her biri dünyanın farklı yerlerinde meydana gelen aynı türde aşırı şiddetli iklim olaylarına verilen farklı adlar. Bu tür fırtınalar Atlantik ve kuzeydoğu Pasifik okyanuslarında meydana geldiğinde kasırga, kuzeybatı Pasifik’te tayfun, güney Pasifik ve Hint Okyanusu’nda siklon adıyla anılıyorlar. CBT 1392 13 /22 Kasım 2013 İklim modelleri ne söylüyor? Küresel iklim modelleri hava durumu haritalarında sıklıkla yer almalarına karşın tropikal fırtına gibi atmosferdeki görece küçük ölçekli karışıklıklar konusunda kesin bir yargıya varmamıza olanak tanıyacak nitelikten uzak, kaba saba çalışmalar. Örneğin, kasırgaları araştıran Massachusetts Teknoloji Enstitüsü uzmanlarından Kerry Emanuel iklim modellerinde çok sayıda tropikal siklonlarla ilgili bir benzeşim yönteminden yararlandı. Emanuel’in yöntemi, geçmiş ve gelecek iklim senaryolarıyla ilgili en gelişkin altı iklim modeline uygulandığında, 21. yüzyılda tropikal siklonların gerek sıklık gerekse şiddetinde güneybatı Pasifik dışında kalan tüm tropikal okyanus bölgelerinde bir artış meydana gelmesi öngörülüyor. Emanuel’in bu çalışması daha sonra yayımlandığından son IPCC raporu kapsamına alınamadı. Rita Urgan, Kaynak: Nature News/ 11 Kasım 2013
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle