24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

POLİTİK BİLİM Aykut Göker http:/www.ınovasyon.org;hagoker@ttmail.com Cinsellik konusunda bilmediklerimiz adlı parçasında cinselliği “işi bitirmek” olarak betimliyor. 444 kişi üzerinde yaptıkları deneyler sonucunda insanları cinsel ilişkiye iten 237 neden olduğunu ortaya koyan Teksas Üniversitesi ruhbilim uzmanları bu kavrama daha farklı bir açıdan yaklaşıyor. Kadın denekler arasında en üst sırada yer alan 50 nedenin başında “Sarhoştum” gelirken erkek deneklerde “Yararlanmak” başı çekiyor. manları bile cinselliğin neden yaşandığı konusunda görüş birliğine varamıyorlar. rünün iki üyesi arasındaki DNA birleşmesinin gen havuzunda çeşitlilik yarattığı yönünde. Ne var ki eşeysiz üreme bu açıdan çok daha elverişli bir yöntem. “...Bugün Türkiye’nin zemini sağlamdır, üzerinde yürüdüğünüz halı sağlamdır.” (Cumhurbaşkanı Abdullah Gül; 22 Haziran 2012 günlü gazeteler.) • Marvin Gaye “Let’s Get It On” “Türkiye Üretmiyor, Tüketiyor” Başlık, Kadife Şahin’in 22 Haziran’da Milliyet’te yer alan haberinin başlığı... Türkiye İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Özince Gaziantep’te yaptığı konuşmada söylemiş: “Türkiye üretmiyor, tüketiyor.” Bu tespit hep yapılıyor. Ama bunun, önde gelen bir bankanın genel müdürünce yinelenmesi önemli... Neredeyse Cumhuriyetle yaşıt olan bu banka sanayi meselesini de, üretim meselesini de bilir; bunun deneyimine sahiptir... “Atatürk’ün direktifleriyle 1935 yılında Şişecam’ı kurmuştur.” Bu kuruluş eliyle, ülkemizde, cam ve cam ürünlerinde teknolojisine egemen, ihraç yeteneği olan bir sanayi yaratmayı başarmıştır... Şişecam bugün 77 yaşındadır... İşte bu başarıda büyük pay sahibi bir kurumun genel müdürü olan Özince, habere göre, “...Türkiye ekonomisinin olası risklerine dikkat çekerek ‘Türkiye üretmiyor, tüketiyor’ [demiş]” ve “gelecekte ülke ekonomisinin daha büyük dalgalanmalara karşı beklenen gücü gösteremeyeceğine dikkat çekerek” şöyle konuşmuş: “Türkiye bugün tasarruf yapmıyor tüketiyor. Bunu müşterilerimizden biliyoruz. Kredi kullanan müşterilerimiz artık yatırım yapmıyorlar. Çoğu marketçi, gayrimenkulcü, inşaatçı oldu...” Yine aynı habere göre, “Türkiye’nin katma değeri olan sanayi üretimine geçemediğine değinen Özince, ‘Güçlü bir sanayi sınıfı oluşturamadık. Bugün Türkiye tarımda bile her şeyi ithal ediyor. Tohumu, modern tarım teknolojisini, seracılıkta gerekli olan her şeyi ithal ediyoruz. Ufak tefek üretimlerimiz var ama bunlar bir tarım sanayisini ifade etmez.” demiş. Daha ne deseydi, bilmiyorum ama; aktardığım haberin yer aldığı sayfada ve tam da bu haberin üstünde, yine başlığıyla dikkat çeken bir başka haber daha vardı. Başlık şu: “Cumhurbaşkanı Gül: Türkiye’nin zemini sağlam”... Haberin kendisine göz attığımızda anlıyoruz ki, Türkiye’de sağlam olan zemin ekonomi! Gelin siz de o habere bir göz atın: “Türkiye’nin bir dönem çektiği sıkıntıları bugün büyük Avrupa ülkelerinin yaşadığını belirten Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, bu sorunların ülkelerin genel ekonomisi sağlam olmadığı için yaşandığına dikkati çekti.” Gül eklemiş: “...Bugün Türkiye’nin zemini sağlamdır, üzerinde yürüdüğünüz halı sağlamdır.” Ve söylediklerini şöyle bağlamış: “...doğru politikalar takip edildiği için, köklü hukuki ve ekonomik reformlar gerçekleştirildiği için bugün Türkiye’de herkes yatırım yapabiliyor, güven hissedebiliyor, geleceğini planlayabiliyor [atç].” Ekonomi sağlam! Kanıtı: “Herkes yatırım yapabiliyor...” Gül bu konuşmayı Kayseri’de bir halı fabrikasının açılışında yapmış. ‘Yatırım’ derken, muhtemelen, açılışını yaptığı halı fabrikası için yapılan yatırımı da kastetmiştir. Ama Özince’nin, ülke geneline baktığında gördüğü gerçek apaçık ortada: Yatırımlar marketçiliğe, gayrimenkule, inşaata yapılıyor; sanayie, üretime değil! Bütün veriler bu gerçeği doğruluyor. Sormaz mısınız; üretime yatırım yapmayan bir ekonomi nasıl bir sağlam zemin oluşturur? Ekonominin sağlamlığını belirleyen, asıl o ekonominin geleceğini sağlama alan yatırımlar değil midir? Türkiye’nin geleceğini marketçiliğe, gayrimenkule, inşaata yaptığımız yatırımlarla mı sağlama alıyoruz? Geleceğin sanayilerine, teknolojilerine yatırım yapmayan, dolayısıyla da, geleceğin sanayilerini, teknolojilerini bugünden öğrenerek yarınların üretimine hazırlanamayan bir ekonomi gelecekte nasıl var olabilir? Böyle bir ekonomiyle giderseniz, bugün üzerinde yürüdüğünüz halıyı, yarın ayağınızın altından öyle bir çekerler ki... leri de tıkıştırıdıkları oluyor. Bu yüzden dişiler zamanla bunları önceden gözden geçirmeyi de öğrendi. Danimarkalı araştırmacılar armağanlarını en güzel paketleyen erkeklerin dişileri tavlamada çok daha başarılı olduklarını ortaya koydu. Erkek moskof ördeği aşka geldiğinde burgu biçimindeki cinsel organı uyarılma sonucunda topu topu 0.36 saniye içinde 20 santimin üzerine çıkıyor. Cinsiyetlerin savaşı: Dişi moskof ördeğinin cinsel organı da burgu biçiminde olmakla birlikte, tek farkı ters yönde olması. ölçülmesi amacıyla uygulanan “fallometri” yönteminde, genelde cinsel organın içine rahatlıkla yerleştirildiği gaz dolu silindir bir hazneden yararlanılıyor. Böylece dışarıya çıkan gaz miktarı kaydediliyor. Bu yöntemin kadınlardaki karşılığı da dölyolundaki atım ve kan yoğunluğu değişikliklerinin ölçüldüğü “vajinal fotopletismografi” adlı yöntem. Ontario Queens Üniversitesi ruhbilimcilerinden Meredith Chivers erkek ve kadın deneklerin erotik filmlere gösterdikleri tepkiyi yansız olarak araştırmak amacıyla benzer aygıtlardan yararlandı. Sonuçta karşıcinsel erkeklerin yanı sıra eşcinsel kadın ve erkeklerin de tercih ettikleri cinsin çekici üyelerini, sözgelimi plajda yürümek gibi, cinsellik içermeyen etkinlikler sırasında izlediklerinde eşit oranda uyarıldıkları görüldü. Karşıcinsel kadınların ortalıkta çıplak gezinen erkeklerden pek de etkilenmediklerine tanık olundu. Gelgelelim, Chivers bonobo maymunlarını çiftleşirken izleyen kadınların, uyarıldıklarını dile getirmeseler bile kan akış hızında bir artış meydana geldiğine tanık oldu. Chivers cinsel birleşme görüntüsüne tepki olarak artan kan akışının (ve buna bağlı olarak meydana gelen kayganlaşmanın) dişileri ani ve istenmeyen bir cinsel birleşmeye hazırlayan dirimsel bir tepki olabileceğine inanıyor. Ohio Eyalet Üniversitesi ruhbilimcilerinden Terri Fisher erkeklerin yedi saniyede bir cinselliği düşündükleri (bu da günde 8000 kez anlamına geliyor) yönünde sıklıkla öne sürülen görüşün gerçekte doğru olup olmadığını araştırdı. 283 genç erkeğin katıldığı deneyde deneklerden cinsellik, yemek, ya da uykuyu her düşündüklerinde ellerindeki golf skor sayacına basmaları istendi. Sonuçta, genç erkeklerin gün içinde cinselliği yalnızca 19 kez uslarından geçirdikleri görüldü. Deneye katılan kadın deneklerin bir günde ortalama 10 kez cinselliği düşündüklerine ve her iki cinsin de yemek ile uykuyu en az cinsellik denli kafalarından geçirdiklerine tanık olundu. • • • İster inanın, ister inanmayın dirimbilim uz • • Bu konuda en yaygın evrimsel görüş bir canlı tü• Önde gelen varsayımlardan bir tanesi de çeşitli •İnsan türünün erkeklerinde cinsel uyarılmanın • • lik içeren bir gen havuzunda daha zararsız olan asalaklara karşı bir savunma yöntemi olarak cinsel birleşmenin tek başına üremeden daha etkili olduğunu öne sürüyor. 2009 yılında, biri eşeyli öteki eşeysiz üreyen iki farklı salyangoz grubunu gözlemleyen bir araştırma ekibi bu görüşü destekleyen bulgular elde etti. Zamanla eşeysiz üreyen salyangozların asalaklara çok daha duyarlı duruma geldikleri ve çok daha büyük bir hızla öldükleri görüldü. dan tümden koruyacağı anlamına gelmiyor. Yaklaşık 3.7 milyon Amerikalının cinsel birleşme yoluyla bulaşan Trichomonas vaginalis adlı en yaygın asalaklardan birini taşıdığı belirtiliyor. İnsanoğlunun bir sorunu olabilir mi? Hawaii’de yaşayan belli türdeki erkek çekirgelerin dişileri kendilerine çekmek için çıkardıkları sesler asalak larvalar üreten bir tür sineği de kendine çekiyor. Larvalar olgunlaştıklarında çekirgenin içinden fırlayarak bu canlıların anında ölmelerine yol açıyorlar. Değişinime uğrayan ve bu sesleri çıkartmaları önlenen kimi erkek çekirgeler, ölümcül sineklerin saldırısından da korunmuş oluyorlar. Sessiz çekirgeler sineklere karşı savunmasız çığırtkan çekirgelerin yanlarına gizlice ilişerek kızları tavlamaya çalışıyorlar. den birine Pisauridae türü yer avcı örümceklerde tanık olunuyor. Bu türün erkekleri yenebilir böceklerden oluşan armağanlarını örümcek ağıyla sarıp sarmaladıktan sonra olası eşlere sunuyorlar. Kimi zaman erkek örümceklerin bu armağan paketlerine yenmiş böcek kalıntıları gibi değersiz şey • • • • Bu durum cinsel birleşmenin insanı hastalıklar• • • CBT 1320/8 6 Temmuz 2012 • Doğanın en incelikli cinsel birleşme ayinlerin• • Rita Urgan, Kaynak: Discover
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle