Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Avrupa sanayi devriminin ilk makineleri Avrupa’da laboratuvar düzeyinde ilk makine denemelerinde, Christian Huygens, (16291695) Denis Papin (16471714) gibi isimleri ön planda görüyoruz. Bu çalışmalar Avrupa anakarasında başlamasına rağmen gerçek makinelerin uygulamaları, demokratik bir idari sisteme geçmiş olan İngiltere’de, serbest piyasa ekonomisinde hayat bulmuştur. M. Suat Çakmak 1 CBT 1323/ 14 27 Temmuz 2012 ve buna insan ve beygir gücü yeterli olmuyordu, bu bakımdan ve bu maksat için “Makine” adeta bir kurtuluş gibi düşünülmekteydi. İngiltere’de ilk makine uygulamalarında Thomas Savery (16501715) ve Thomas Newcomen’ın (16631720) isimlerini görüyoruz, ancak Saverynin sistemi piyasada uygulama buResim 4: Guericke’nin hava basıncı deneyi lamamış olmalı ki bu alanda Newcomen’ın makineleri en az 100 yıl geliştirilerek devam etti. bütün acayipliklerine rağmen beygirlere göre çok başarılı Her nekadar daha eski çağolmuş ve iş görmüştü. Tabii burada buhar basıncından yalardan beri “su değirmenleri, rarlanmak varken neden bundan vazgeçip düşük atmosfer yel değirmenleri” gibi benzebasıncının tercih edildiği sorusu akla gelebilir. ri makineler yapılmış olsalar da, bunlar, makine için gerekli 4 1 enerjinin bulunduğu yerde NEDEN BUHAR DEĞİL? Bu çok doğaldır ama şimdiki zamanımıza göre, 1700’lerolmak zorundalardı, yeni made birçok şeyde olduğu gibi su buharının fiziki özellikleri kine tiplerinde ise aşağıda h i ç b i l i n m iyordu, üstelik Newcomen teknik bir adam deaçıklandığı gibi gerekli enerğil ama maden ocaklarının sorunlarını iyi gözlemlemiş çok ji su ve havadan ibaretti; bu, iyi bilen gezici bir nalburdu. makine dünyanın her yerinde Böyle bir makine yapmayı düşündüğü zaman bilgi baçalıştırılabilir demektiydi ki kımından bazı dostlarına baş vurdu, fizikçi Hooke Denis Paçok büyük bir üstünlüktü. p i n ’in laboratuvarda böyle bir makine modeli yaptığından Yukarıda değinildiği gi9 ( R e s i m 2 ) bahsetti . Papin, modelinde silindirin içine pisbi, makine uygulamaları her tonun üzerindeki delikten bir miktar su koyuyor ve pistoşeyden önce maden ocakla5 nu aşağı indirerek içindeki havayı dışarı çıkarıyor, deliğin rındaki suyun tahliyesi için ağzını sıkıca kapatıyor, silindiri dışarıdan ısıtarak suyun bu2 düşünülmüş, bildiğimiz devaharlaşmasını sağlıyor, çok düşük basınçta buhar (belki 2sa emmebasma bir tulumba 3 3 atmosfer) pistonu yukarı kaldırıyor. Silindirin ısıtılması 8 olarak tasarlanmıştı. Makidurduruluyor bu kez dışarıdan soğutarak su buharının yonenin imalatında metal malğunlaşması sağlanıyor, böylece silindir içinde meydana gezeme olarak, demir biliniyor 6 len vakum ve pistonun üzerini etkileyen atmosfer basıncı olsa da, işleme ve şekillendirme bakımından tunç ve bakır ile piston aşağı iniyor ve G gibi bir ağırlığı yukarı çekerek tercih edilmekteydi. Döküm iş yapılmış olunuyor. Peki, zamanına göre çok iyi bir mühendis olan Papin tekniği bilinmekle beraber 7 neden böyle kulağı tersden gösterdi? Panin bizzat bazı tattalaşlı imalat teknolojisi ve sız olaylar yaşanmıştı. Zamanımızda mutfaklarımızda kulbuna ait iş tezgâhları yoktu, landığımız bir düdüklü tencere tasarlamıştı (Resim 3). Yapyüzeyler elle düzeltilmekteydi. tığı tencerenin denemesini, altına ateş yakarak Kraliyet BiBunun dışında en bol kullanılan malzeme ise ağaç ve keresteydi. Resim 2: Görüldüğü gibi MakinePapin’in bunin çalışmasında etkili olan har basınçlı kuvvetin “Buhar Basıncıyla” Kap’ı hiçbir ilgisi yok, buhar burada tam tersine rol oynamakta, makineyi çalıştıran atmosfer basıncıdır, o bakımdan Resim 1. Newcomen’ın 1712 yılında çalıştırmayı başardığı makinenin tasarımı. (1) Tulumbanın koludur ve buna “terazi kolu” denmektedir. Bu kolun sağ tarafı (2) silindir piston ta bu makinelere “Atmosferik kımı ile, sol tarafı ise (3) su tulumbası ile bağlantılıdır. Terazi kolu ortasından salınım yapacak şe Buhar Makinesi” denmişti. kilde yataklanmış (4) olsada, kolun sol tarafına takılan bir ağırlıktan (5) dolayı, bir iş peryodunda iş 1712 yılında bir kömür görüldükten sonra kolun sol tarafı aşağı doğru çekilir. (Resim iş görüldükten sonraki duruma göre ocağında işletmeye giren çizilmiştir.) Bu durumda işçi (6) vanasını açarak, silindirin altında ve silindire bağlı olan (7) buhar ka Newcomen’ın bu makinesi, 5zanından silindire buhar gönderir ve silindirin pistonu, (5) ağırlığından dolayı yukarı doğru çıkma 6 metreyi bulan yüksekliğiyya başlar, (3) tulumbanın pistonu ise aşağı doğru inmeye başlar (emme durumu). (2) silindirinin pisle devasa inen çıkan terazi kotonu en yukarıdadır ve silindirin iç buhar doludur, işçi (6) vanasını kapatır, (8) vanasını açar (9) solu bir çok yerinden fışkıran ğuk su deposundan silindirin içine su püskürtür, buhar yoğunlaşır ve pistonun altında eksi basınç (vakum) meydana gelir, üstündeki atmosfer basıncı etki ile piston aşağı iner, sol tarafta ise tulum buhar ve gacırtılıgucurtulu ba pistonu yukarı çekilir, evvelce emilmiş üzerindeki suyu dışarı atar, (basma durumu) “iş” yapıl sesleri ile, olasılıkla görenleri çok etkilemiş olmalı, ama mış olunur ve bu peryodik olarak devam eder. 600’lerden sonra başta kömür olmak üzere birçok maden ocağında çalışmalar son derece ilkel koşullar altındaydı. Maden kuyusunun ve galerilerinin açılması, madenin çıkarılması, galerilerde taşınması ve yeryüzüne çıkarılması hep insan ve beygir gücü ile yapılıyordu. İngiltere’de artık “Beygirciler” ayrı bir sendikal güçtü. Ocaklardaki en büyük zorluk ise, çıkan yeraltı sularının tahliyesiydi, bilinen yegane yöntem tulumbalarla boşaltmaktı