24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

ZÜMRÜTTEN AKİSLER A. M. Celal Şengör ları hızlandırdığını buldular. Performans artışı, kök meyve içinde doğal olarak bulunan nitratların etkisi diyor araştırmacılar. Doğal nitratların gübre olarak kullanılmasının olumlu etki yaptığı, kalbi güçlendirdiği ve mikroplara karşı bağışıklık kazandırdığı da bilinenler arasındaydı. Son araştırmada on bir sağlıklı erkek ve kadın bir porsiyon fırınlanmış kırmızı pancar yedikten sonra beş kilometre koşmuş. İkinci koşuda ise pancar yerine daha az nitrat içeren kızılcık yemiş koşucular. Kırmızı pancar yedikten sonra ortalama olarak saatte 12.3 km koşan sporcular, kızılcık yedikten sonra sadece 11.9 km koşabilmiş. vi yöntemi bulunmuyor. Science Translational Medicine dergisinde yayımlanan araştırma sonuçları GRN529 ilacının sosyal yetkinliği iyileştirdiğini ve takıntılı davranışların azaldığını gösteriyor. Farelerde etkili olan ilaçlar insanlarda her zaman başarılı sonuçlar vermeyebiliyor. Bu nedenle insanlarda kullanılabilecek bir ilacın ancak yıllar sonra geliştirilebileceği sanılıyor. Tahminlere göre çocukların yüzde birinde otistik bozukluklar görülmekte. Semptomlar hafif şiddetliden çok şiddetliye kadar uzanabiliyor. Bunların arasında topluma ayak uyduramama, konuşma zorluğu veya ellerin bir yere vurulması gibi takıntılı davranışlar yar alır. Hastalar özel pedagojik, konuşma ve davranış terapileri görmek zorunda. GRN529 olarak isimlendirilen ilaç, iki beyin hücresini bilgi alışverişinde destekleyen glutamat kimyasalını etkiliyor. Deneyler için otistik davranışlı fareler yetiştirilmiş. Otistik fareler diğerleri kadar sosyal değiller ve diğer hayvanlarla daha az iletişim kuruyorlar. Ayrıca beden temizliği için daha fazla zaman harcıyorlar. Yeni ilacın aşılanmasından sonra temizlik için daha vakit ayıran farelerin sosyal davranışları da düzelmiş. Sevgili okuyucularım: En kutsal ve onurlu meslek olarak askerliği gördüğümü bilirsiniz. Bunun sebebi basittir: Asker, sizin, benim, her vatandaşımızın, rahatı, emniyeti ve refahı için kendi canını vermeye yemin etmiş bir kişidir. Öğretmenlik Biyonik göz 2020 yılında hazır olacak Güvercin beyninde GPS sistemi Avustralya’daki New South Wales Üniversitesi bilim insanları Bionic Vision firmasının siparişi üzerine geleceğin yapay gözü üzerine çalışıyor. Biyonik göz çevredeki bilgileri beyne gönderen bir nano çipten oluşuyor. İleri teknoloji cam göz sadece estetik amaçlı bir yapay göz değil görme engelli insanlara görmeyi de mümkün kılacak bir protez olacak. Yeni ileri teknoloji göz bildik bir cam kılıftan oluşuyor. Fakat cam gözün içinde, ameliyat sırasında sinir sistemiyle bağlanan bir nano çip bulunuyor. Çipin görevi kameranın görüntü bilgilerini değerlendirerek beyne göndermek. Sadece çipin yapı planı için 4500 saat çalışmış bilim insanları. Sistemin çevreyi ve göz hareketlerini algılayan iki farklı kamerası var. Bilim insanları bu on yılın sonuna kadar satışa sunulabilecek bir ürünü geliştirmek istiyor. Biyonik gözün başka bir ekipman olmaksızın kendi kendine çalışması hedefleniyor. Güvercinlerin beyninde özel sinir hücrelerinden oluşan bir yöngüdüm sistemi bulunuyor. Beyin sapında keşfedilen elli sinir, manyetik bilgileri bir tür GPS sistemi olarak işliyor. Kuşlar bu amaçla dünyamızın manyetik alanının yoğunluğundan, yüksekliğinden ve büyüklüğünden yararlanıyorlar. Bilim insanları uzun bir süredir kuşlardaki yön bulma yetisini açıklamaya çalışıyor. Bu konuda dünyanın manyetik alanının önemli bir rol oynadığı ke Amerikan Ulusal Sağlık Enstitüsü bilim insanları farelerle gerçekleştirdikleri deneyler Otizme karşı ilk ilaç umudu sin. Dünyamızın manyetik alanının kuvveti 50 mikro tesla ki bu duvar panosuna iliştirilecek bir notu tutturmaya yarayan mıknatıstan yaklaşık olarak 10.000 misli zayıftır. Kuşların bu bilgileri hangi organla algılayıp, işledikleri bilinmiyordu. Houston Tıp Üniversitesi’nden LeQuing Wu ve David Dickman, yedi güvercini dünyanın manyetik alanını geçirmeyen tamamen karanlık bir odaya kapatmış. Yapay bir manyetik alan aşağı ve yukarı doğru hareket ettirilirken bilim insanları kuşların beyinlerindeki değişimleri ölçmüşler ve bu incelemeler sırasında farklı manyetik ışınları tepki gösteren nöronlar saptamışlar. Viyana’daki Moleküler Patoloji Enstitüsü’nde David Keays ile çalışan bir ekip kısa bir süre önce sensorun sanıldığı gibi gagada bulunmadığını saptamıştı. Ancak manyetik alan duyusunun tam olarak nerede bulundu hâlâ tartışmalıdır. Nilgün Özbaşaran Dede sonucunda otizmin semptomlarını hafifletmeye başardı. Halihazırda otizmi iyileştiren teda CBT 1312/ 7 11 Mayıs 2012 Başka hiçbir meslek, insanın kendisinden başka, hem de hiç tanımadığı insanlar için canını vermesini ve bu düşünce tarzını, yaşam düsturu olarak benimsemesini gerektirmez. Polis de benzer bir görev yapsa bile, onun karşı karşıya kaldığı «düşman» askerinkinden daha sınırlıdır ve genellikle kendi vatandaşları arasından çıkar. Asker ise kendi milletini korumak için bazen bütün dünyayı hiç düşünmeden karşısına almak zorunda kalabilir. Benim askerliğin hemen yayına koyduğum bir diğer meslek de, kendi mesleğim olan öğretmenliktir. Öğretmenlikle askerlik arasındaki mertebe farkı sadece askerin işini yaparken hayatının tehlikede olmasından kaynaklanır. Bazan öğretmen de kendi hayatını tehlikede bulabilir ama mesleğin normal amacı, askerin yaptığı işi, yani savaşı gereksiz kılmaktır. Savaş, karşılıklı konuşmanın ve tartışarak ortak hükümlere varmanın imkânsız olduğu yerde, bir tarafın isteklerini diğer tarafı ezerek elde etmesidir. Yani savaş, insanın hayvanlaştığı yerdir. Ancak ne yazık ki insan aklı, savaşı hayvanların kavgasının çok ötesine götürebilecek bir tahripkârlığa ulaştırabilmiş, hatta onu tüm gezegenin varlığını tehdit eder bir hale getirmiştir. Öğretmen aklın savunucusudur ve öğrencilerine eleştirel düşünmeyi öğreterek onu mantık ve bilgi ışığında çevresiyle uyum içinde yaşayabilmesi için hazırlar. Bunun için öğrencisine ilk öğretmek zorunda olduğu şey, öğrencinin bağımsız hüküm verebilme yeteneğine sahip bir birey olduğunu ona öğretmektir. Öğretmen öğrenciye öncelikle kendine güveni öğretir ve onu, bunun dışındaki tüm inançlardan arındırmaya çalışır. Mesela bu nedenle tüm dinler, tüm gerçek öğretmenleri düşman olarak görmüşler, onların okullarını tehdit olarak algılamışlardır. Öğrencisine bağımsız bir birey olduğunu öğreten öğretmen daha sonra, öğrencisine doğru düşünmenin kurallarını gösterir. Örneğin, birbiriyle çelişen iki önerinin harmanlanmasından istenen herhangi bir neticenin çıkarılabileceği, iyi bir mantık eğitimi almış bir kişi için açıktır. «Benim babam yoktur» önerisi ile «benim babam vardır» önerisi birbiriyle harmanlanamaz. Harmanlanırsa anlamsız ifadeler ortaya çıkar. Bu kadar açık bir mantıksal kural, mesela Hegel diyalektiği gibi uzun zamandır pek çok insanın geçerli kabul ettiği saçma sapan bir öğretinin temelini geçersiz kılar. Bunun pek çok insan tarafından anlaşılamamış olmasının nedeni aldıkları fena eğitimdir. Öğretmenin öğrencisine öğretmek zorunda olduğu düşünme kuralları, pek çok halde, bir yaşam boyu verilen bir eğitimin parçalarıdır. Buna mukabil, öğretmenin öğrencisine verdiği bilgi belirli sınırları aşamaz, çünkü öğretmenin öğrencisiyle geçireceği zaman sonsuz değildir; halbuki bilinmek istenen «şeyler», hem nesne, hem kavram, hem de durum sayısı olarak, sonsuzdur. Bu nedenle öğretmen öğrencisine bazı kavramları, nesneleri ve durumları öğretirken buna koşut olarak öğrenmenin yöntemlerini de öğretir. Öğrenci öğretmeninden bilgi edinmek istediği şeylere hangi yöntemlerle ulaşabileceğini öğrenir. Daha önce hiç bilmediği nesne veya kavram veya durumlarla karşılaşan kişi, bunlar hakkında nasıl bilgi edinebileceğini bilmek, yani öğrenmeyi ve sorun halletmeyi öğrenmek zorundadır. Öğrenmeyi öğretmek bir öğretmenin düşünmeyi öğretmekten sonraki en önemli görevidir. Bu görev öğrencinin özelliklerine göre değişik şekiller alabilir: Zeki, becerikli ve tüm uzuvlarına sahip bir öğrenciye öğrenmeyi öğretmek, zekâ ve beceri olarak ondan farklı olmayan bir köre öğrenmeyi öğretmekten çok değişik yöntemler gerektirir. Öğrenmeyi öğretmenin tek yolu, öğretmenin de yaşamı boyunca aslında bir öğrenci kalarak sürekli öğrenmeye devam etmesidir. Başkasından öğrendiğini yalnızca nakleden bir öğretmen, öğretmen değil, belleticidir ve yaptığı iş bir hayvan terbiyecisininkinden farklı olamaz. Gerçek öğretmen, yalnız ikinci elden bilgi edinen değil, kendi gözlem ve aklıyla, yeni bilgi üreten ve bu yeni bilgileri, onları elde etme yöntemleriyle beraber öğrencilerine anlatandır. Bu yuva veya ilkokul öğretmeni için de böyledir, üniversite profesörü için de. İşte bu tür öğretmenler, bizleri insan yapan kişilerdir. Onlar olmasaydı, hâlâ mağaralarda oturan ilkel hayvanlar olurduk. Bizi atom bombası atıp çevremizi mahveden hayvanlar olmaktan koruyacak olan da öğretmenlerdir. Kaliteli öğretmenler ne kadar çok olursa, kendilerini bizim için feda etmelerini isteyeceğimiz askere olan ihtiyaç o kadar az olur. Başkalarıyla birlikte yaşamak değil, onlara hükmetmek isteyen ilkel kafaların en büyük düşmanı bu nedenle ‘insan’ rütbesine en layık varlıklar olan öğretmenlerdir. Öğretmenimizi kollayalım, onun düşmanı ilkel kafalara yol vermeyelim. Yoksa sonunda birbirini yiyen hayvanlar olmaktan bizi kimse kurtaramaz. Otistik Tempe Grandin’i büyük bir bilim insanı yapan lise fen öğretmeni Bay William Carlock’un aziz anısına
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle