23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

TÜBİTAK Yasası değişiyor: Pazara yakın durmak Müfit Akyos, Endüstri Mühendisi, Teknoloji Yönetimi Danışmanı (İmalat sanayiinde üretim, istihdam ve verimlilik) 105,9 değerine ulaşmıştır. 2005’te 100 olan verimlilik indeksi 2011’de 117,8 değerine ulaşmıştır. ktisat yöntemleri içinde “mantıksal akıl yüDemek ki; son 6 yılda üretim yaklaşık yüzrütme” en önemlisidir. Bu yöntemde; ger25 artmış, istihdam yüzde 6, verimlilik ise, yüzde çeklerin değişmesi halinde, iktisadi kuram yarde 18 artmıştır. Şimdi bu sonuçların neden kaydımıyla sonuçlarda ne gibi değişiklikler olacağı naklandığını irdelemeye çalışalım: “mantık yoluyla” saptanmaya çalışılır. İşgücü verimliliği; üretimde çalışan işgücü baİktisadi olayların en önemli yönü,”iktisadi şına düşen üretim miktarıyla ölçülür. 2011 yılında miktarlar”dır. İktisadın yorum görevi, belli “mik= yüzde 18 oranı hesaplanmıştır. (üretim/istihdam) tarların” neden ortaya çıktığını açıklamaktır. Bir ekonominin gerçek performansı reel gös Bu çizelgedeki yüzde 18’lik verimlilik artışının datergelerle izlenir. Bu göstergeler üretim, istihdam ha çok üretim artışından mı yoksa istihdam deve işgücü verimliliği’dir. Bu yazıda, 20052011 yıl ğişiminden mi ileri geldiğini anlayabilmek için şu ları arasındaki reel ekonomi göstergelerindeki de formülü uygulayalım: Verimlilik artışının üretim içindeki ağırlığı= ğişimler üzerinde durulacaktır: TÜİK’in açıkla(verimlilikte artış/üretimde artış) =(18/25)=% 70 dığı 2011’in dördüncü çeyreğine ait imalat saolarak hesaplanmıştır. Verimlilik artışı büyük ölnayiiüretim ve istihdam verilerinden yapılan çüde (yüzde 70 oranında) üretim artışından kayhesaplara göre Ekim, Kasım ve Aralık aylarını kapnaklanmaktadır denilebilir. sayan son çeyrekte bir önceki yılın aynı dönemine Türkiye’de imalat sanayinde üretim ise büyük kıyasla üretim %5,7; istihdam %5,4; verimlilik (işölçüde sermaye faktöründen(makine ve donanım çi başına üretim) %0,4 oranlarında artmıştır. (Bafaktöründen) kaynaklanmaktadır. Birçok araşkınız Çizelge). tırmada üretimin sermayeye olan esnekliği yükÜçüncü çeyrekte bu oranlar sırasıyla %8,4; sek çıkmaktadır. Örneğin 2006’ da yayımlanan bir %5,2 ve %3,0 olarak gerçekleşmişti. çalışmada(Saraçoğlu ve Suiçmez, 2006) üretimin 2011 yılı içinde üretim ve verimlilik artışlasermaye esnekliği 1,077 olarak bulunmuştur. rı giderek zayıflamıştır. İlk çeyrekte %7,4 olan veİmalat sanayii genelinde üretimin sermayerimlilik artışı dördüncü çeyrekte sıfıra yaklaşmış ye göre esnekliğinin 1,077 olarak bulunmuş olbulunmaktadır. ması şu anlama gelmektedir: Esneklik birden büÜretim ve verimlilik aşağı yönlü seyretmekyük olmakla birlikte bire yakın çıkmıştır. Bu da te, istihdam ise düz bir seyir izlemektedir (Bakıimalat sanayiinde, istihdam sabitken, kullanılan nız Şekil). 2011’in tümünde ise 2010 yılına gömakine, alet ve diğer ekipmanların %1 oranınre ortalama artış oranları üretimde %9,2; istihda artırılması halinde, üretim yani katma değedamda %5,8, verimlilikte %3,2 düzeyinde gerrin % 1’den daha büyük oranda (% 1,077) artaçekleşmiş durumdadır. cağına işaret eder. Elde edilen bu analiz sonuçları İstihdam artışının 2010’daki %4,8’lik hızının 1 puan üzerine çıktığı, buna karşılık verimlilik ar sermayenin marjinal fiziki verimliliğinin artan ve tışının %9,2 seviyesinden 6 puan kayıpla sert bi doğrudan hızlandıran katsayısının pozitif olduğunu göstermektedir. çimde aşağıya düştüğü dikkati çekmektedir. Peki, üretim; esasında harcamalar yönünden Üretimin yıllık ortalama büyüme hızı da de talep miktarına bağlı olduğuna göre, ortaya çı2010’daki %14,4 seviyesinden yaklaşık 5 puan kan bu üretim artışında iç ve dış talep nasıl etkili kaybetmiş bulunmaktadır. 2005 yılına göre olmuştur? Dış talep kriz koşullarında olduğuna gö2011 yılı sonuçlarına bakacak olursak şu değerre, ağırlık iç talep miktarındadır. İç talep de tülendirmeyi yapabiliriz; 2005 yılında 100 kabul ediketim ve yatırım harcamalarından oluşmaktadır. len üretim, istihdam, verimlilik indeksleri 2011 S o n u ç o l a r a k ; iç talep üretimi uyarmıştır, üreyılında belirli artışlar göstermişlerdir. tim yatırımları, yatırımlar da kaynak kullanım2005’te 100 olan üretim indeksi 2011’de 124,8 larında etkinlik sağlayarak işgücü verimlilik ardeğerine ulaşmıştır. 2005’te 100 olan istihdam indeksi 2011’de tışları ortaya çıkmıştır. Çizelgede 2011 yılının dördüncü çeyreğinde verimlilik Çizelge: İmalat Sanayiinde Reel Göstergeler, 20052011 artışının çok zayıfladığı görülmektedir. 2011 yılının ikinci çeyreğinden itibaren üretimin, istihdamın ve verimliliğin birlikte bir düşüş eğilimi içinde oldukları da izlenmektedir. Bu durum reel göstergelerdeki “iyileşmelerin” geçici olduğuna ve gerekli önlemler alınmazsa ekonomik performansın yeniden bir “gerileme ve aşınma” dönemine girebileceğine işaret etmektedir. 20052011 arasında reel ekonomide ne oldu? Dr. Halit Suiçmez (iktisatçı) A CBT 1310/ 18 27 Nisan 2012 sıl değişiklik bir önceki yasa değişikliğinde idari özerkliğin tümüyle kaldırılmasıyla yapılmıştı zaten. TÜBİTAK Bilim Kurulu’nun atamasının Başbakana bağlanmasıyla bu başarılmıştı. Önerilen bu yeni değişikliklerle ise TÜBİTAK’ın bir anlamda yörüngesi “pazara yakınlaşmaya” yönlendirilmektedir. Bu değişiklik için seçilen kilit sözcük ise “girişimcilik”tir. Son yıların giderek öne çıkan önemli kavramı yenilik (inovasyon) bağlamında; “yenilikçi fikirlerin en kısa sürede pazara çıkartılmasını” esas alan süreçte ArGe, yenilikçilik ve yeni ürün geliştirme faaliyetlerinin gelişmesini sağlayacak araçların oluşturulmasında ve finansmanında kamu kurumları da rol almaktadır. Bu rolün çoğunlukla piyasayı düzenleyici ve “pazar tökezlemelerini” giderici yönde olması beklenir. TÜBİTAK özelinde bu konuda alınacak rolün ve konumun ne olacağı kurumun geleceği, işlevselliği ve etkinliği açılarından önem taşımaktadır. Bu noktada kurumun (TÜBİTAK) varlık nedeni, geçmişi, birikimleri (entelektüel ve fiziki varlıkları), gelişim yörüngesi, asli yetkinlikleri dikkate alınmalıdır. Görünen odur ki yeni yönetim, bilimden başlayıp ürün olarak karşımıza somut olarak çıkan değer zincirinde ürünün çekiciliğine kapılmış durumdadır. Yani şimdiye kadar bilim ve teknolojiye daha yakın duran kurum (bu alanda ne denli başarılı olunduğu ayrı bir değerlendirme konusudur), ilgi alanını “ürüne” bir başka deyişle pazara çevirmiş durumdadır. Yani ArGe, yenilikçilik ve yeni ürün geliştirme faaliyetleri sonucunda ortaya çıkacak ürünün ticarileştirilmesinin desteklenmesi (girişimciliğin desteklenmesi) alanına da girecektir. Bu riskli ve Kurumun bugüne kadar edindiği yetkinliklerden çok faklı yetkinlikler gerektiren alan (finansman) kurumsal yapılanma, yönetim ve ilişkiler bağlamında çok farklı ve riskli bir alandır. Buna; yakın geçmişte yetkinliği ve yapılanması danışmanlık ve laboratuar hizmetleri vermede yoğunlaşan KOSGEB’e, KOBİ’lerin finansmanı görevi de verilmesi sonucu kurumun düştüğü zor durum örnek verilebilir. Piyasa mekanizmaları içinde ArGe’nin ticarileşmesini genel olarak arztalep işleyişi içinde yine pazarın oluşturduğu araçlar sağlar. Örneğin; risk sermayesi şirketleri, bankalar, özel amaçlı vakıflar vb. pazarın bu konuda yeterince gelişmediği durumlarda kamu rol alsa da bu işlevini olşturduğu uzman kurumlara kaynak aktarma yoluyla yapar. Bu araçların oluşmasına destek olmak veya pazarın bu bağlamda düzenlenmesine katkıda bulunmak (üniversitede geliştirilen teknolojilerin transferini sağlayacak araçların gelişmesinde destek olunması gibi) başka bir şey, doğrudan girişimcilerin finansmanına girişmek başka bir şeydir. Yasanın genel yaklaşımına ilişkin sonuç olarak; bilim ve teknoloji olmaksızın ülke rekabetçi gücünü yükseltecek gerçek anlamda katma değeri yüksek ürünlerin geliştirilmesinin sürekliliğini sağlamanın olanaksızlığından hareketle, TÜBİTAK’ın kendisini bugüne kadar olduğu gibi bilim ve teknoloji alanında konumlandırmasının ve bu alanda güçlenmesini ve etkinliğini arttırmasını sağlayacak düzenlemelere gitmesinin daha doğru olacağı görüşündeyim. Ayrıntı (Madde 1 m.) “Kurumun şirket kurmak, kurulmuş veya kurulacak şirketlere ortak olmak veya desteklemek … “ En azından yasada belirtilen görev alanlarındaki şirketler denilebilir. “... teminat almaksızın hibe ve/veya kredi olarak sermaye desteği vermek ve ön ödeme (transfer) yapmak.” “Teminat almaksızın” gibi bir konu gerek duyulduğunda uygulamada yönetmeliklerle, düzenlenebilecek iken neden yasada yer almaktadır? (Madde 2. 8.) “Kuruma taşınmaz alınmasına, kurum taşınmazlarının satılmasına, kamu kurum ve kuruluşlarıyla gerçek ve tüzelkişilere bedelli ya da bedelsiz devredilmesi ve tahsisine karar vermek .” Bu düzenleme ile yapılmak istenen bedelsiz devredilmenin ötesinde kurumun araştırma altyapısının (enstitüler) elden çıkartılması olasılığını hatıra getiriyor. (Madde 5.) “Kurumun kurduğu veya doğrudan doğruya ya da dolaylı olarak ortak olduğu şirketlere …. Sayıştay Kanunu … Kamu İhale Kanunu hükümleri uygulanmaz.” Hem kamu kurumu olacaksınız hem de her türlü denetimden uzak bir yönetim talep edeceksiniz! (Madde 7. paragraf 4.) “Kurum tarafından projesi desteklenen özel sektör kuruluşlarına ve bu kuruluşların desteklenen projelerinde görev alan personele Bilim Kurulu tarafından belirlenen esaslara göre teşvik ikramiyesi ödenebilir veya nakdi ödül verilebilir.” Kurumun zaten destekleyerek kaynak aktardığı projelere ayrıca kurum veya kişiler düzeyinde ikramiye veya ödül vermesinin önemli bir gerekçesi olmalı. İ Kaynak: TÜİK Kısa Dönemli İş İstatistikleri, Üretim ve İstihdam Haber Bültenleri; aylık üretim endeksinin üçer aylığa dönüştürülmesi ve verimlilik TİSK hesaplaması
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle