24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

POLİTİK BİLİM Aykut Göker http:/www.ınovasyon.org;hagoker@ttmail.com Türk dili, tarihi ve kültürünün büyük uzmanı ARGE harcamaları karşılaştırmalarında ön sıraları alan firmalar ait oldukları ülkeler için de bir güç göstergesidir. Jean Deny (18791963) “Türk dili daha pek çok tetkik edilecek bir sahadır. Umumiyetle Türk âlimlerinin ve hususiyle Bay Cevat Emre’nin çalışmalarında çok dikkat ve takdire şayan neticeler görüyorum. Herhalde Türk lehçelerinin tetkikatından daha birçok mühim neticeler çıkacak ve bunlar dilin en eski şekilleri hakkında ilim dünyasını tenvir edecektir. Onun için bu tezden çok mütehassis oldum [duygulandım]. Türk ilim âlemine bu mesainin hızını veren Atatürk’tür. İlham ondadır; Türk ilim âlemine bu mesainin hızını verdiğinden dolayı bütün ilim dünyası Atatürk’e şükran duyacaktır; bundan dolayı bu küçük encümende toplanan Türk bilginlerini tebrik ederim…” ( anılan kitap, s. 456). Jean Deny, kurultay bitmeden İstanbul’dan ayrılmak zorunda kaldığı için, Güneş Dil Teorisi ve Dil Karşılaştırmaları Komisyonu Raporu’nu imzala(ya)madı. Türk Dil Kurumu Genel Sekreteri İbrahim Necmi Dilm e n ’den, Paris Doğu Dilleri Okulu Kütüphanesi için epeyce kitap istemişti. Bütün bu kitap ve dergiler kendisine gönderildi. Paris öğrenci müfettişi Fazıl Ahmet aracılığıyla Türk Dili Grameri’nin bir nüshasını Atatürk’e gönderdi. Bunun Atatürk’e ulaştırıldığı Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Hasan Rıza Soyak’ın Jean Deny’ye gönderdiği bir mektuptan anlıyoruz (Hamit Bozarslan, “Jean Deny…”, Turcica,39(2007). Daha sonra Jean Deny, İstanbul yolculuğunu anlatan ve kurultay çalışmaları üzerine bilgi veren, Güneş Dil Teorisi’nin geniş açıklamasını yapan bir raporunu Rektör Charléty’ye sundu (E. Szureh, “Rapport…”, Turcica, 42 (2010). Jean Deny, Türk Dili Grameri’ni yeniden bastırmayı kabul etmedi. Harf devriminden sonraki değişmeleri göz önünde bulundurarak Türkiye Türkçesinin temel ilkelerini açıklayan bir eser yazdı. Emeklilik döneminde bile nice tarih ve edebiyat kaynaklarını ortaya çıkardı ve yayımladı. Jean Deny, engin bir kültür adamıydı. Türk dilini ve edebiyatını derinlemesine bilen öğrenciler yetiştiriyordu. Yücel, 1930 yılında Paris Şark Dilleri Okulu’ndan böyle bir öğrenci ile tanıştı. Bu öğrencinin Baki’den Mesihi’den uzun dizeleri ezberden okuduğuna tanık oldu. Yücel diyor ki bu genci yetiştiren “Bizim edebiyatımızı şaşılacak kadar iyi bilen, dostumuz Jean Deny idi.” Türk Dil Kurumu, ölümünde önce onun adına bir armağan kitabı çıkarmakla bu büyük insana borcumuzu ödemiş oldu. Gerçekten Jean Deny, Türkiye’yi biliyordu, Türk halkını tanıyordu, Türk halkının psikolojisini de o yazdı… Sanayimizin Dünya ARGE’sindeki Yeri... Geçen hafta, TKBESAM’ın sanayimizle ilgili analizinden söz ederken, ‘Sanayimizin, ARGE faaliyetleri açısından dünyadaki yeri nedir?’ sorusu aklıma takıldı. Avrupa Komisyonu’nun 2004’ten beri hazırlayıp yayımladığı “2011 EU Industrial R&D Investment Scoreboard”a baktım. İsterseniz, orada ortaya konan bulgulara bir kez de birlikte göz atalım: ARGE yatırım harcamalarında 2010’nun dünya birincisi (parantez içindeki rakamlar ‘milyar Avro’ olarak ARGE yatırım harcamalarını gösteriyor), İsviçre’nin Roche (7,18) firmasıdır. İkincisi bir AB firması: Volkswagen (6,26)... Bu ikisi dışında ilk onda, beş ABD firması var: Pfizer (7,02), Microsoft (6,74), Merck US (6,40), General Motors (5,19) ve Johnson & Johnson (5,10)... Japonya ve Güney Kore’den birer, İsviçre’den bir firma daha var; bunlar sırasıyla: Toyota (6,67), Samsung (6,18) ve Novartis (6,02)… Sıralamaya giren 96 firmadan her biri, 2010’da bir milyar Avro’nun üzerinde ARGE yatırımı yapmış; bunlardan 28’i AB firması... Bu 96’nın 50’sinin harcamasıysa iki milyar Avro’nun üzerinde ve bunların içinde 15’i AB; 18’i ABD, 13’ü Japon firması... İlk 100 firma ARGE yatırım harcamalarında dünya toplamının %58’ini; bunların ilk 50’si ise, toplam 193,71 milyar Avro ile dünya toplamının %42,5’ini gerçekleştirmiş... İlk 50’ye giren 15 AB firmasından 5’i otomobil ve parçaları sanayiinden; 4’ü farmasötikler; 4’ü de bilişim (enformasyon ve telekomünikasyon) teknolojileriyle (BT) ilgili sanayilerden... İlk 50’deki AB dışı firmalardansa 17’si BT ile, 10’u farmasötikler ve biyoteknoloji ile ilgili sanayilerden; 6’sı da otomobil ve parçaları sanayiinden... Dünyada sanayi ARGE’sinin hangi sektörlerde yoğunlaştığını gösteren çarpıcı bir fotoğraf... Sıralamaya giren 1400 firmanın yaptığı toplam 455,9 milyar Avro’luk ARGE harcamasının ülkelere göre dağılımıysa şöyle: ABD %35,1; AB %29,0 (bunun içinde tek başına Almanya’nın payı %10,1); Japonya %21,7; İsviçre %4,5; Güney Kore %3,0; Çin %1,7; Tayvan %1,6; Avustralya %0,5; diğerleri %2,9... Bu da dünya coğrafyasında ARGE’de hangi ülkeler önde koşuyor, onun fotoğrafı... 1400 firmanın yaptığı ARGE harcamasının %50,8’i yukarıda işaret edilen üç sektöre ait... Ayrıca, 2004’ten bu yana, son sekiz yıldır sıralamaya giren firmalar arasındaki ARGE harcamaları dağılımı da gösteriyor ki, AB firmaları, ARGE yoğunluğunun ortayüksek olduğu sektörlerdeki uzmanlıklarını güçlendirirken, ABD firmalarıysa ARGE yoğunluğunun yüksek olduğu sektörlerdeki güçlerini arttırmaktadırlar. ‘R&D Investment Scoreboard’ta deniyor ki, “Bu gidişat, ABD ile AB arasında kemikleşen yenilikçilik (inovasyon) açığı ile ilgilidir.” Bu özetlemede hiç adımız geçmediğine göre, bizim sıralamaya girip giremediğimizi muhakkak merak etmişsinizdir. Neyse ki, raporun sonuna 1000’er firmalık iki tablo koymuşlar. Birincisi bizi ilgilendirmiyor; AB’nin kendi içinde bir sıralama... İkincisi, AB ülkeleri dışında kalan ülke firmaları arasında bir sıralama: Orada Türkiye’den dört firma yer almış: Koç, 2010 yılındaki 117,94 milyon Avro’luk ARGE harcamasıyla (Arçelik’e ait olsa gerek) 396; Tofaş 671; Vestel Elektronik 692; Ford Otomotiv 879. sırada… Eğer AB ülkelerini de işin içine katarak bir sıralama yapılsaydı, kaçıncı gelirdik, bilemeyeceğim. Aslında sanayi firmaları arasındaymış gibi gözüken bu sıralama, ülkelerin teknolojide nerede olduklarının açık göstergesidir. Böylece biz de, sadece Türkiye’deki firmaların değil, Türkiye’nin de teknolojideki yerini öğrendik ama bu arada, Ortadoğu’da sağa sola horozlanırken hangi teknoloji gücümüze güvendiğimizi de daha fazla merak eder olduk… Türk dili gramerinin en büyük bilginlerinden biri olan Jean Deny, günümüzde sayıları gittikçe azalan birçok Türkoloğun da hocasıdır. Zeki Arıkan, zeki.arikan@ege.edu.tr Ç ocukluğu Ukrayna’da geçen Jean Deny, burada başladığı lise öğrenimini Paris’te tamamladı. Arkasından Paris Hukuk Fakültesi’ni ve Doğu Dilleri Okulu’nu bitirdi. Dışişleri Bakanlığı’na girerek o yıllarda henüz Osmanlı yönetiminde bulunan Beyrut, Kudüs, Trablusşam konsolosluklarında görev yaptı. 1908’de Türk dili uzmanı olarak Doğu Dilleri Okulu’na atandı. Çanakkale savaşlarına katıldı. Yeniden aynı okulda görevinin başına döndü. Emekli oluncaya kadar burada görev yaptı. Türk dili, tarihi ve kültürü üzerine dersler verdi, yüzlerce öğrenci yetiştirdi. Dr. Adnan Adıvar gibi saygın bir bilim adamıyla bu okulda birlikte çalıştı. Batı’da yayımlanan İslam Ansiklopedisi’ne yazığı makaleler, yıllar sonra bile değerinden hiçbir şey yitirmedi. Nitekim bu ansiklopedi Türkçeye uyarlandığı zaman söz konusu makaleleri de olduğu gibi alındı. 1921 yılında, yıllardır üzerinde çalıştığı Türk Dili Grameri (Osmanlı Lehçesi) yayımlandı. Eser büyük bir ilgi gördü. Kısa zamanda tükendi ve nadir eserler listesine girdi. Bu anıtsal eseri, Bursa Kız Öğretmen Okulu edebiyat öğretmeni (sonradan Gazi Eğitim) Ali Ulvi Elöve, Türkçeye kazandırdı. Jean Deny, 1933’de ülkemize geldiği zaman çeviriyi gördü ve çevirmenle de görüştü. Hazırladığı raporu Bakanlığa sundu. Fakat çeviri, Hasan Âli Yücel Bakanlığa geldikten sonra basılabildi (1941). Deny’nin çalışmaları dil sorunlarıyla sınırlı kalmadı. Ziya Gökalp’in ölümünden hemen sonra, bu büyük bilgini yerli yerine oturtan bir araştırma yayımladı. 1926 yılında hemen hemen bütün gazetelerde çıkan Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın anılarını çok geçmeden Fransızcaya çevirdi. Daha sonra René Marchand’la birlikte Yeni Türkiye üzerine bir eser hazırladı. Kahire’deki Türkçe belgelerin envanterini de o hazırladı. CBT 1309/8 20 Nisan 2012 Jean Deny, 13 Haziran 1936 tarihinde Türkiye’nin Paris Büyükelçiliği tarafından, 24 – 31 Ağustos 1936 günlerinde Dolmabahçe Sarayı’nda toplanacak olan III. Türk Dil Kurultayı’na çağrıldı. Prof. Deny bu çağrıyı kabul etti. Bu kurultay çok önemliydi. Kurultay’a Atatürk de katılacak ve Güneş Dil Teorisi tartışılacaktı. Tartışmaya katılmak için gelen yabancı bilginlerin sayısı toplam 15 kişiydi. Jean Deny, Güneş Dil Teorisi ve Dil Karşılaştırmaları Komisyonu’na seçildi. Kongrede “Türkçede ‘Ler’ Edatının Menşei” başlıklı bildirisini sundu (III.TDK, İstanbul, 1937, s.291 295). Daha sonra oturumlarda söz alarak şu düşüncelerini dile getirdi: GÜNEŞ DİL TEORİSİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle