01 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Astrobiyoloji Açısından Astroloji Richard Dawkins, ‘Bencil Gen’ (The Selfish Gene) adlı kitabında “Astroloji ne zararsız ne de eğlenceli olarak algılanmalıdır” diyor. Ve devam ediyor: “Astrolojiyi ciddiye almalıyız. Hayır, hayır… astrolojiye inanalım demek istemiyorum. Astrolojiyi esprili, zararsız bir eğlence olarak görmek yerine ona karşı ciddi bir savaş vermeliyiz”. Prof. Dr. Rennan Pekünlü (Ege Üniversitesi) ngiltere’nin saygın gazetesi Guardian, 1995 yılının ortalarında, geleceği öngörecek olan gerçek bilim insanlarını, tarihçileri ve felsefecileri göreve çağırmış ve bu konudaki uzmanın görüşlerini basınca eleştirme görevi Ri cha rd Dawkins’e düşmüş. Önce ‘uzman’ görüşü: “ 12 Ocak’ta Uranüs Kova burcuna girecek ve bu giriş yeni bir çağın şafak vakti olacak. Bu çağ düşküne yardım eden, insancıl ve insanlar arasında kardeşliğin gelişeceği bir çağ olacak. Bu çağı dört gözle bekliyorum. Bu erke (bu teknik terimin ne anlama geldiğini bilmediği açıkça belli oluyor – RD) 2008 yılı Kasım ayına dek sürecek çünkü Uranüs Kova burcunda 8 yıl ve Plüto da Yay burcunda 13 yıl kalacak. Tanrı’ya şükürler olsun ki ben Kova burcundanım”. Richard Dawkins, Guardian gazetesinin böyle bir saçmalığı basmasını eleştiriyor ve aşağıdaki makaleyi yazıyor. “Gökbilimde en kısa zamanda değişen şey ekinoksların presesyonudur. Ben 26 Mart’ta doğmuşum. Gazetelerde bu tarihe karşılık gelen burç Koç burcudur. Batlamyus bu düzeneği kodladığında, benim doğum günümde doğmuş olan kişinin burcu Koç olacaktı. Ancak presesyon nedeniyle benim Güneş işaretim aslında (eğer buna gerçek diyeceksek) Balık’tır. “Aslında, yalnızca gezegenler ‘geriye doğru devinir’. Bu durum da zaten bir yanılsamadır. Hem gezegenler hem de biz Güneş’in çevresinde dolandığımız için, bizim bakış noktamızdan sanki geriye doğru deviniyorlarmış gibi görünürler. Ancak bu devinimlerin hiçbir önemi yoktur. Üçüncü bir gezegendeki gözlemci aynı gezegeni değişik zamanlarda ‘geriye doğru’ deviniyormuş gibi gözleyecektir. Gezegenler aslında ‘ileri geri’ devinmez ve herhangi bir takımyıldıza yakın değillerdir. Takımyıldızlar uzaklarda, ardalandaki yıldızlardır. Gezegenlerin ‘geriye doğru devinimi’ veya ‘Kova burcuna girmeleri’ gerçek olaylar olsaydı da, bu devinimlerin insanlar üzerine ne etkisi olabilirdi ki? Gezegenler bize o denli uzak ki, yeni doğan bir bebeğin üzerine uyguladıkları çekim kuvvetinin, bebeğin doğumuna yardım eden doktorun uyguladığı kuvvetin yanında sözü bile edilemez. “Şimdi, geriye doğru devinen gezegenleri ve yolumuzu bulmada yararlandığımız takımyıldızları unutalım. Gök trologların büyük karlar sağlayarak yaptığı şeylerde en küçük bir geçerlilik payı yoktur. Bu durum da ciddiye alınmalı ve eğlenceli ve önemsiz olarak geçiştirilmemelidir. Bizler, kâr amacıyla bilimin kötü amaçlar için kullanımının suç olduğunu öğrenmeliyiz. “Bana karşı yöneltilebilecek ‘bilimsel ukalalık’ suçlamasına karşı her zamanki savunmamı yapmalıyım. Astrolojide gerçeklik olmadığını nereden biliyorum? Kuşkusuz bilmiyorum. Nasıl ki çikletlerin deli dana hastalığına neden olup olmadığını kanıtlayamayacağım gibi, horoskoplarda da gerçeklik olmadığını kanıtlayamam. “Her iki kuramın da geçerliliğine ilişkin herhangi bir kanıt olmadığına göre, olduğuna ilişkin kanıt beklemenin de anlamı yoktur. Sanki kanıt varmış da bu kanıtı bulmak zor olacakmış duygusuna kapılmamak gerekiyor. Bir televizyon haber muhabirine ilişkin karikatürde şunları okuyoruz: “Astroloji biliminin büyük bir öngörüsüne göre Akrep burcunda doğanlar dün yumurta kamyonu tarafından ezilerek yaşamlarını yitirdiler”. “Astroloji yalnızca gökbilimin anlamını çarpıtmakla kalmaz, Kopernik öncesi saçmalıklarla evreni basite indirger. Astroloji aynı zamanda psikoloji bilimine ve insan kişiliğinin zenginliğine de hakaret demektir. Astrologlar insanları 12 kategoriye ayırarak uyduruk ve potansiyel olarak zararlı bir girişimde bulunuyorlar. ‘Akrepler sevimli tiplerdir; Aslanlar, yöntemli yaşamaya ve davranışa yatkın kişilikleriyle Terazi burcundakilerle (veya her kimlerleyse) iyi anlaşırlar’. ASTROLOJİ ÇARPITIYOR! İ yüzüne baktığımızda başka ne görüyoruz? Gördüğümüz şeylerden birisi tarihtir. Andromeda gökadasına baktığımızda o gökadanın 2.3 milyon yıl önceki durumunu ve Afrika çayırlarında dolaşan Australopithecus’u görüyoruz. Zamanda geriye bakıyoruz. Şimdi Andromeda takımyıldızının birkaç yay derecesi yanındaki parlak yıldıza bakalım. Şu anda Mirach’a bakıyorsun ve geçmişte daha yakın bir zamana, Wall Street’te ekonominin çöktüğü zamana bakıyorsun (1929). Güneş’e baktığında onun 8 dakika önceki durumunu görüyorsun. Ancak büyük bir teleskopla Sombrero gökadasına baktığında trilyonlarca yıldız görüyor ve Hindistan’ın Asya kıtasıyla çarpışması sırasında Himalaya Dağları yükselirken, sazlardan yapılmış olan barınaklarının çatısındaki aralıklardan gökyüzünü izleyen kuyruklu atalarının yaşadığı zamana bakıyorsun. Daha büyük ölçeklerde çarpışmaların gerçekleştiği zaman, Stephan’s Quintet’ deki iki gökadanın çarpışırken CBT 1295/14 13 Ocak 2012 ki zaman, trilobitlerin neslinin tükendiği Yer’de dinozorlar çağının başladığı zamana bakıyorsun. “Bilimsel gerçekler bu ucuz eğlenceye veya paraya kurban edilemeyecek denli güzeldir. Astroloji bilime yöneltilmiş estetik bir hakarettir. Beethoven’in ticari reklamlar için kötü kullanımı gibi astroloji de gökbilimin saygınlığını düşürecek biçimde kullanılıyor. Günümüz yasalarıyla ne Beethoven ne de doğa bu şarlatanları mahkemeye verebilir. Belki var olan yasaları değiştirebiliriz. Eğer astrologların yöntemlerinin geçerli olduğu gösterilebilirse bilim için önemli oldukları söylenebilir. “Bu koşullar altında astroloji gerçekten ciddiye alınmalıdır. Ancak – tüm göstergelerin işaret ettiği gibi – as “Yalnız kişilerin gazetelere verdiği eş arama ilanlarında müzik zevki, spor etkinlikleri gibi ilgili bilgilerin yanı sıra astrolojik referanslarla da karşılaşıyoruz. Bazen aranan eşin, örneğin Koç burcunda olmasında ısrar edenler de oluyor. Bunun ne anlama geldiğini bir düşünün. Bu tür ilanlarla amaçlanan şey, cinsel eşinizle ortak noktaların sayısını arttırmak. “Size eş olabilecek kişilerin sayısını 12’ ye bölmek aptalca bir davranış! Yalnız kişilerin yaşantısı aranan uyumlu eşlerle güzel bir yaşantıya dönüşebilecekken, gazetelerde okunan astrolojik saçmalıklarla, kendilerine eş olabilecek kişilerin 12 de 11’ i (11/12) kasıtlı olarak anlaşılmaz ve nedensiz bir biçimde fırlatılıp atılıyor. Bu yalnızca aptalca değil aynı zamanda zarar verici. Bu alandaki sahtekârlar sansürü, onların aptala çevirdiği kurbanları da kendilerini zavallı olarak düşünmemizi hak ediyor. “Toplumda birçok aptal insan var, bu zavallıların sömürülmesine izin vermemeliyiz. Bir gazete yazarından günün astrolojik salığını (tavsiyesini) yapması istendi. Hergün bir tek burca ilişkin görüşlerini yazmaktan sıkılan bu yazar hiç de hoş olmayan şu satırları düştü: ‘Geçen yıl yaşadığınız tüm acılar, bugün yaşayacağınız üzüntülerin yanında hiç kalacak’. Paniğe kapılan okurların telefonları gazetenin telefon santralını kilitleyince yazar hemen kovuldu. Aptalca inanan kişilerin sergilediği bu acıklı durum as EŞ ARAMA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle