25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

SON ARAŞTIRMALAR AFR KA’DAK EVR M SÜREC SANILANDAN DAHA KARIŞIK rede hemen hemen hiç bulunmuyor. Fakat nanotüp içeren beton yapı malzemeleri, plastik ve diğer malzemeler geliştirildiğinde durum değişebilir diyor araştırmayı yöneten bilim insanı Huajian Gao (Brown Üniversitesi). Asbest lifi gibi nano yapılar veya karbon nanotüpler gerçi birkaç milimetre uzunluğunda olabiliyor ama kalınlıkları sadece on ila yüz nanometre arasında değişmekte. Bu açıdan bakıldığında insan saçından yaklaşık olarak on bin misli inceler. önerilen haftalık 150 dakikalık hareketin kronik hastalıklar ve erken ölüm üzerinde pozitif etki yapıp yapmadığını kontrol etmekti. Samitz’ın ekibi yetişkin Avrupalıların sadece üçte biri tarafından yerine getirilen WHO önerisinin gerçekten de sağlık üzerinde olumlu etki yaptığını kanıtlamış. Haftada 2.5 saatlik orta derecede hareket ölüm riskini yaklaşık olarak yüzde on oranında düşürmekte. Her türlü bedensel hareket, hatta basit gündelik yaşam hareketleri bile yararlı. Bu olumlu etki özellikle de ev ve bahçe işleriyle uğrayan, yaya olarak veya bisikletle yolculuk eden kadınlar ve yaşlı insanlarda daha fazla görülmekte. Bilim insanları bunun nedenini bilmeseler d, erkek ve kadın arasındaki farkın kadındaki hormon ve metabolizma durumlarıyla ilgili olabileceğini düşünüyorlar. Orta dereceli hareketler haftada 300 dakikaya çıkarıldığında, ölüm riski yüzde 19 azalmakta. Aynı sürede ama daha yorucu hareketler yaparak ölüm riski yüzde otuz dokuza kadar düşürülebilmekte. ‘Manevi Mirasım Bilim ve Akıldır!’ “Ben, manevi miras olarak hiçbir ayet, hiçbir dogma, hiçbir kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevi mirasım bilim ve akıldır... Zaman süratle ilerliyor, milletlerin, toplumların, kişilerin mutluluk ve mutsuzluk anlayışları bile değişiyor. Böyle bir dünyada, asla değişmeyecek hükümler getirdiğini iddia etmek, aklın ve bilimin gelişimini inkâr etmek olur... Benim Türk milleti için yapmak istediklerim ve başarmaya çalıştıklarım ortadadır. Benden sonra beni benimsemek isteyenler, bu temel eksen üzerinde akıl ve bilimin rehberliğini kabul ederlerse, manevi mirasçılarım olurlar.” Mustafa Kemal Milli Eğitim Bakanı Dr. Reşit Galip’in sorusuna Mustafa Kemal’in yanıtı. Kaynak: smet Giritli, Kemalist Devrim ve deoloji, .Ü. Yayınları Cumhuriyet BİLİM VE TEKNOLOJİ Türkiye’nin Haftalık Bilim Haberleri ve Kültürü Dergisi Sayı: 1280 30 Eylül 2011 İMTİYAZ SAHİBİ Cumhuriyet Vakfı adına Orhan Erinç GENEL YAYIN YÖNETMENİ İbrahim Yıldız YAYIN YÖNETMENİ Orhan Bursalı SORUMLU MÜDÜR Miyase İlknur GÖRSEL YÖNETMEN Tüles Hasdemir Afrika kıtasındaki insan evrimi sanılandan çok daha karmaşık bir şekilde işlemiş. Nijerya’daki wo Eleru mağarasındaki 13.000 yıllık fosilleri inceleyen bilim insanları, kafatası biçimlerinin Afrika’da bulunan daha ilkel fosillerin özelliklerini taşıdığını söylüyor PlosONE dergisinde. 1965 yılında bulunun kalıntıların, o tarihlerde aşağı yukarı 13.000 yıllık olduğu tahmin edilmişti. Uluslararası araştırma ekibi şimdi yeni analizlerle bu tarihi kanıtladı. Kafataslarındaki en dikkat çekici özellikler modern insanınkinden daha basık alın yapısı ve hafif çıkıntılı kaş kemeri. Araştırmacılar diğer bir araştırmada Neandertal, Homo erectus, Homo heidelbergensis, modern Homo sapiens ve Homo sapie n s ’ ı n 100.000 yıldan daha önce yaşamış olan ilkel biçimlerinin kafatası ölçümleri karşılaştırmış. Bilim insanları bu incelemeler sonucunda Iwo Eleru fosillerinin, 100.000 yıl daha eski olmalarına en çok Homo sapiens’ın ilkel biçimlerine benzediğini görmüş. En büyük anatomik benzerlikler ise Tanzanya’da bulunan Ngaloba kafatasında saptanmış ki bu fosil yaklaşık olarak 140.000 yıl daha eski. Analizlerimiz Iwo Eleru’daki kafatası anatomisinin, biçim açısından Neandertal veya Homo erectus ve Homo sapiens arasında yer aldığını kanıtlamakta diyor bilim insanları. Tespit edilen kafatası özellikleri buna göre modern Homo sapiens’in çeşitlilik yelpazesinin dışında yer almakta. Bu sonuçlar ışığında Afrika’daki modern insan evriminin çok daha karmaşık bir süreç olduğu anlaşılmakta. Yani ilkel insan biçimlerinin özellikleri ve genleri Afrika’da bugüne dek sanılandan daha uzun süre kalıcı olmuştur. Bu tür nano malzemeler örneğin akciğerin içlerine kadar işleyebildikleri için potansiyel sağlık riski oluştururlar. Daha önceki araştırmalardan asbest liflerinin hücrelere zarar verdikleri ve kısmen mızrak gibi ölü hücrelere yerleştikleri bilinmekte. Hücreler ilk önce belli bir açıdan gelen nano yapıların yuvarlak ucunu görüp içlerine alıyorlar ki bu da hücrelerin bu yapıları çok daha küçük ve iyi sindirilebilir parçacıklarla karıştırdıklarını göstermekte. Bu süreçse daha sonra iltihaplanmalara neden olan bir bağışıklık reaksiyonunu başlatıyor. ltihaplar da DNA’ya zarar vererek hücrelerin ölmesine veya kansere neden olmakta. Bilim insanlarının görüşüne göre yeni bilgiler, nano liflerin zarar verici özelliklerinin azaltılmasına yardımcı olabilecek. Bilim insanları, Japonya’daki Fukuşima Daiichi nükleer santralında 11 Mart 2011’de meydana gelen patlamayla Avrupa’ya ne miktarda radyoaktif par FUKUŞ MA KAZASI AVRUPA’YA ZARAR VERMEM Ş “Sağlık” sayfası VKV Amerikan Hastanesi’nin, “Bilim Kültür ve Eğitim” sayfası İstanbul Kültür Üniversitesi’nin ve arka sayfa konuları ‘Atılım Üniversitesi’nin katkıları ile hazırlanmıştır. YAYIMLAYAN Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. İDARE MERKEZİ VE YAZIŞMA ADRESİ Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sokak No: 2 34382 Şişli İstanbul Tel: 0212 343 72 74 Faks: 0212 343 72 64 CUMHURİYET REKLAM Tel: 0212.2519874/3437274 Yerel Süreli Yayın BASKI DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Asbest lifi gibi nano yapılar ve nanotüpler, akciğer ve diğer organlardaki hücreleri aldattıkları için sağlığa zarar veriyorlar. Yuvarlak uçları nedeniyle hücreler bu yapıların ne kadar uzun olduğunu algılayamıyor ve bu nedenle de bunları içlerine almaya çalışıyorlar. Nanotüpler asbeste karşın şimdilik çev NANOTÜPLER HÜCRELER ALDATIYOR 1.3 milyon kişinin katılımıyla gerçekleştirilen seksen araştırmayı değerlendiren Viyanalı bilim insanları, düzenli hareketlerin ölüm riskini önemli ölçüde düşürebildiğini ortaya k o y d u . Gündelik yaşamdaki hafif ve orta dereceli etkinlikler bile ölüm riskini azaltıyor ama haftada beş saatlik sportif hareketler çok daha etkili ve ölüm riskini yüzde otuz dokuza kadar düşürüyor diyor Viyana Üniversitesi Spor Bilimleri Merkezi’nden Günther Samitz. Araştırmacının bir amacı da Dünya Sağlık Organizasyonu (WHO) tarafından SPOR ÖLÜM R SK N DÜŞÜRÜYOR çacığın ulaştığını inceledi. Sonuçlar, Avrupa’ya insanlara zarar vermeyecek kadar az radyasyon yayıldığını gösteriyor. Burada ilginç olan radyoaktif parçacıkların düzenli olarak değil, kuzeybatıdaki belirgin bir hat üzerinden Orta Avrupa’ya ulaşmış olmaları. Hava kütleleri uzun bir yolu geride bırakmalarına rağmen, partiküller Avrupa’da bile bir müddet için demetlenerek bir arada kalmışlar. Bu durum hem meteoroloji hem de nükleer araştırmalar açısından ilginç. Avusturya’nın kuzeyinde daha fazla radyasyon ölçülürken Güneydoğu Avrupa’da radyasyon yoğunluğu çok düşüktü diyor uzmanlar. Genel olarak bakıldığında Avrupa çok az radyasyon almış. Ölçülen ışın, Çernobil kazasındakine kıyasla on bin ila yüz bin misli daha düşük çıkmış. Bu durum mesafenin daha uzak olması hem de Fukuşima kazasında havaya çok daha az radyoaktif madde karışmasıyla ilgili. Nilgün Özbaşaran Dede CBT 1280/ 3 30 Eylül 2011 GÜNDEM Orhan Bursalı İstanbul dışında olduğundan bu hafta yazısını yazamamıştır. obursali@cumhuriyet.com.tr http://orhanbursali.blogspot.com
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle