22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

652 sayılı KHK, demokratik değişim mi, darbe mi? Bilindiği gibi Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), 14 Eylül’de kamuoyuna açıklanan 652 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile 12 Mayıs 1992 tarihli ve 3797 sayılı teşkilat yasası iptal edilerek yeniden yapılandırıldı. Bakın neler oldu ve karar verin: Devrim mi karşı devrim mi... Rıfat Okçabol, okcabolr@gmail.com A bbas Güçlü, 28 Ağustos günü, Milliyet’teki köşesinde, “Yeni öğretim yılına yeni bir bakanla giriyoruz. Peki, yeni öğretim yılı yenilikleri de beraberinde getirecek mi? Örneğin bir reform yılı olacak mı?” sorusunu sorup hemen arkasından da, “Şu an için evet demek zor” demektedir. Oysa 14 Eylül açıklamasından, 652 sayılı KHK’nin Bakanlar Kurulu tarafından 25 Ağustos günü kabul edildiği anlaşılıyor. Bu durum, yıllardır köşesinde eğitimle ilgili yorumlar yapan ve zengin haber kaynaklarına sahip Güçlü’nün bile bu gelişmeden haberdar olmadığını göstermekte. 70 milyonu ilgilendiren bu konu hiçbir yerde tartışmaya açılmadı. KHK hazırlığı o kadar çabuk ve gizli oldu ki basın dünyasından kimsenin haberi olmadı. Konu, eğitim fakültelerine de, üniversitelere de, eğitim sendikalarına da danışılıp tartışılmadı! Bu konu iktidar partisinde de görüşülmedi, Mecliste de; Allah bilir bakanlar kurulunda bile görüşülmedi! Üstelik bu KHK’nin mimarları olarak gösterilen bakan Ömer Dinçer ile bakanlık müsteşarı Emin Zararsız’ın eğitim sistemiyle ilgileri de çok sınırlı düzeydedir! kisi de, yaklaşık 1,5 ay öncesine ve son hükümet kurulana değin eğitimle birebir ilişkileri olmayan kişilerdir! Uzmanlık alanı işletmelerde personel yönetimi olan bakan, cemaatçiliğiyle ve “Türkiye Cumhuriyet’inin başlangıçta ortaya koyduğu bütün temel ilkelerin, laiklik,cumhuriyet, milliyetçilik gibi birçok temel ilkenin yerinin daha çok katılımcı,daha ademi merkezi, daha Müslüman bir yapıya devretmesi zorunluluğu ve artık bunun zamanının geldiği düşüncesini” taşımasıyla bilinmektedir. Müsteşarın ise iş ve sosyal güvenlik hukuku alanında doktorası vardır! Bu ikili, yine de bir çırpıda sistem altüst edebilmişlerdir. KHK’ler ile milletten, muhalefetten, ilgili kesimlerden ve meclisten kaçırılarak pek çok dönüşüm oldubittiye getirilmekte. Dönüşümler o kadar yoğun ki, Anayasa Mahkemesi’nde açılacak iptal ya da yürütmeyi durdurma davalarının AKP’nin iktidarı döneminde sonuçlanması imkânsız hale gelmiştir. KHK’lerle yapılanlar, demokratik değişim mi, darbe mi? Siz karar verin! ruyan ve geliştiren, ailesini, vatanını, milletini seven ve daima yüceltmeye çalışan, insan haklarına ve Anayasanın başlangıcındaki temel ilkelere dayanan demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı görev ve sorumluluklarını bilen ve bunları davranış haline getirmiş yurttaş olarak yetiştirmek”. Bir başka deyişle bu KHK ile “insan haklarına ve Anayasanın başlangıcındaki temel ilkelere dayanan demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı görev ve sorumluluklarını bilen ve bunları davranış haline getirmiş yurttaş olarak yetiştirmek”ten vazgeçiliyor. Buna karşılık, “küresel düzeyde rekabet gücüne sahip ekonomik sistemin gerektirdiği bilgi ve becerilerle donatarak geleceğe hazırlayan eğitim ve öğretim” (madde 2a) öne çıkartılıyor! Bilindiği gibi pek çok düşünür, rekabeti, insanı insanlıktan çıkaran bir süreç olarak görmektedir. Bu arada, öğrencilere, tüm dünyada güncel bir durum olan etkin katılımcı demokratik yurttaşlar olarak yetiştirilmeleri için gerekli olan sosyal, siyasal, kültürel, demokratik ve bilimsel bilgi ve beceriler kazandırılması da önemsenmiyor. Kurulduğu 1926 yılından bu yana MEB’in aklı ve beyni durumunda olan Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı (TTKB), bakanlık hiyerarşisinde alt sıralara kaydırılmakta, bu kurulun üye sayısı çoğaltılacağına (15’ten) 10’a indirilmekte ve öğretmenlikle/eğitimle ilgisi olmayanların da kurul üyesi olması benimsenmektedir (m. 28)! Kurul üyelerinin deneyim kazanmasına da izin verilmemekte, üyeler 4 yıl için atanmakta ve görevleri en fazla üç yıl uzatılabilmekte! 3797 sayılı yasada TTKB’ye verilen şu görevlere 652 sayılı KHK’da yer verilmiyor: “h) Yasama organı üyelerince veya diğer bakanlıklarca hazırlanan eğitim ve öğretime ilişkin kanun teklif ve tasarıları hakkında Hukuk Müşavirliğine görüş bildirmek, j) Yabancı ülkelere gönderilen öğretmen ve öğrenciler için esas olacak öğretim planlarını incelemek”. 652 sayılı KHK ile pek çok birim ortadan kaldırıldı, bazı genel müdürlüklerin adları değişti ve bazıları da birleştirildi. 652 ile görevleri içinde “yürütmek ve denetlemek” olan MEB merkezi denetimden vazgeçti, bakanlığın merkez denetim örgütü olan Teftiş Kurulu Başkanlığı kaldırıldı ve denetleme görevi illere bırakıldı. llerdeki denetimlerin yerel sermayedarın kontrolüne girmesine ve bir ilde “A” kriterlerine göre denetim yapılırken, bir başka ilde “B” kriterlerine göre denetim yapılmasına kapı açıldı. Eğitimöğretim süreçlerinde gereksinim duyulan ders araç ve gereçlerinin bakanlıkça üretilmesini sağlayan Yayımlar Dairesi Başkanlığı ile Eğitim Araçları ve Donatım Dairesi Başkanlığı ortadan kaldırılmakta. Bunun yerine, 652’de yer alan ifadeyle, “Ders kitaplarını, kaynak ve yardımcı eğitim dokümanlarını, ders ve laboratuvar araç ve gereçleri ile basılı eğitim mal TAL M TERB YE VE D ĞERLER zemelerini, makine, teçhizat ve donatım ihtiyaçlarını temin” edecek (üretmeyecek olan) Destek Hizmetleri Genel Müdürlüğü oluşturuldu! 1960’da Halk Eğitimi olarak kurulan birim, 1970’lerin başında Yaygın Eğitim, 1980’lerin başında Çıraklık ve Yaygın Eğitim ve 652 sayılı KHK ile de Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü oldu. Okulöncesi Eğitimi Genel Müdürlüğü ile lköğretim Genel Müdürlüğü birleştirilip Temel Eğitim Genel Müdürlüğü adını aldı. Dış lişkiler Genel Müdürlüğü ile Yurt Dışı Eğitim Öğretim Genel Müdürlüğü kaldırıldı ve yerine Avrupa Birliği ve Dış lişkiler Genel Müdürlüğü oluşturuldu. Personel Genel Müdürlüğü ile Hizmetiçi Eğitim Dairesi Başkanlığı kapatıldı ve yerine nsan Kaynakları Genel Müdürlüğü kuruldu. Bu değişiklik, bakanlığın bir eğitim yönetimi anlayışından işletme yönetimi anlayışına geçeceğini gösteriyor. Bu yeni birim, öğretmenlerin hizmetiçi eğitimlerinden de sorumlu olabilecekken bu görev Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğüne verildi! Araştırma, Planlama ve Koordinasyon Kurulu Başkanlığı, Eğitimi Araştırma ve Geliştirme Dairesi Başkanlığı, Mesleki ve Teknik Eğitimi Araştırma ve Geliştirme Merkezi Başkanlığı, Projeler Koordinasyon Kurulu Merkezi Başkanlığı gibi araştırma ve geliştirme birimleri kapatıldı ve yerine, araştırma görevi verilmeyen Strateji Geliştirme Başkanlığı oluşturuldu! Yükseköğretim Genel Müdürlüğü gibi işlevsiz birimler kaldırılırken, Okul çi Beden Eğitimi, Spor ve zcilik Dairesi Başkanlığı, Öğretmene Hizmet ve Sosyal şler Dairesi Başkanlığı, Ortaöğrenim Burs ve Yurt Dairesi Başkanlığı gibi pek çok önemli birim de yok edildi. 652 sayılı KHK ile de, sistemde pek çok değişiklik yapıldı. Bakanlığın temel öğeleri olan danışma ve denetim birimleri ile yardımcı birimlerinin çoğu yok edilip sistem yalnızca hizmet birimleri olarak yapılandırıyor. Eğitim sistemi, girişimci ve rekabetçi, yani küresel güçlerin isteği doğrultusunda parasalcı (kapitalist) ve ılımlı slam olacak öğrenci yetiştirmeye odaklanmakta. 652 sayılı KHK’de de, 3797 sayılı yasada olduğu gibi, eğitim hizmetlerinin Anayasa ve Öğretim Birliği Yasası doğrultusunda yapılacağı belirtilmekte. Ancak Anayasa’da yer aldığı için 3797 sayılı yasada da yer alan şu ifadeye 652 sayılı KHK’de yer verilmiyor! “Atatürk inkılap ve ilkelerine ve Anayasada ifadesini bulan Atatürk milliyetçiliğine bağlı, Türk milletinin milli, ahlaki ve manevi, tarihi ve kültürel değerlerini benimseyen, ko NELER DEĞ Ş YOR? 1 Özmen, M. 2006 yılı ÖSS Sınavı Sonuçlarına göre Fen Programlarının Yerleştirilme Durumları, FenEdebiyat Fakülteleri Dekanları Toplantısı, Karaelmas Üniversitesi, 2123 Haziran 2007. 2 Özmen, M. Öğrenci Kontenjanları ve Üniversitelerin Altyapısı (Eğitim ve Öğretim Kalitesi). 5. Üniversite Kurultay Bildiriler Kitabı, , 1516 Ekim 2010, ODTÜ, Ankara, 151161. 3 Demiryürek, D. Öğrenci Kontenjanları ve Üniversitelerin Altyapısı (Eğitim ve Öğretim Kalitesi). 5. Üniversite Kurultay Bildiriler Kitabı, , 1516 Ekim 2010, ODTÜ, Ankara, 163165. 4 ÖSYM Üniversite Kontenjanları kılavuzları ve 2011 Yerleştirme Sonuç Tablosu. CBT 1280/ 19 30 Eylül 2011 ci niteliğinin çok zayıfladığı, kontenjanlar ve açılan yeni bölümlerin sayısı yıldan yıla arttırılırken, kontenjanların özellikle ikinci öğretim gruplarında doldurulamadığı, hatta fizik programlarında bazı üniversitelerde bir tek öğrencinin dahi yerleştirilemediği açıkça görülmekte idi(2,3). Aynı durum bu yıl kimya ve biyoloji için de geçerli. Dolayısı ile eğer YÖK sorunu doğru biçimde analiz edebilmiş olsa idi, bu programların ve başkalarının da 2011 yılında tercih edilirlik durumlarını önceden kestirerek bunun önlemlerini de daha en başından alması gerekirdi. Şimdi ise sonuçta bazı üniversitelerde kontenjanların tek bir öğrenci tarafından dahi tercih edilmediğini görüyoruz. Sonuç olarak, temel bilimler herkes için gereklidir, en önemlisi ülkenin geleceği için gereklidir. Temel bilimleri desteklemek, niteliğini arttırmak devletin en önemli sorunlarından biri olmalıdır. çine düş(ürül)düğü bu durumdan temel bilim eğitiminin ve bu eğitimi veren bölümlerin kurtarılması YÖK’ün birinci önceliği olmalı. Bunun için öncelikle son 10 yıl içerisinde yeni açılmış olan tüm fizik, kimya ve biyoloji bölümleri kapatılmalı, bu alanlarda nitelikli öğrencilerin eğitim almasının yolları bulunmalı, ülke gereksinimleri ve istihdam kapasitesi gözetilerek bu programlara öğrenci alınması için gerekli her önlem ivedilikle alınmalıdır. Kaynaklar: Erkek teknik öğretim, kız teknik öğretim ile ticaret ve turizm öğretimi genel müdürlükleri kaldırıldı, yerlerine Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü kuruldu. Ancak, temel işlevi imam ve hatip gibi din görevlisi yetiştirmek olan ve dolayısıyla mesleki eğitim yapılan din öğretimi genel müdürlüğü ise varlığını korudu. Oysa eğitimöğretim açısından din öğretimi, matematik/fizik/tarih/… öğretimiyle ve de fen/sosyal bilimler öğretimiyle bezer bir öğretim alanıdır. Diğer alanların öğretimiyle ilgili genel müdürlükler yokken ve böylesine öğretim genel müdürlüklerini kurmak kimsenin aklına gelmezken, din öğretimi ile ilgili genel müdürlüğün varlığını koruması, yeni yapılanmanın dini boyutunu gösteriyor. mam ve hatip yetiştiren din öğretiminin mesleki eğitim sayılmayıp ayrı bir genel müdürlük olarak korunması, laik ve bilimsel eğitim ile Öğretim Birliği Yasasının ruhuna veda anlamına geliyor. Bir başka KHK ile Kuran kurslarına gidecek öğrencilerde yaş sınırının kaldırılmış olması, birbirini tamamlayan değişimler olmaktadır. Özel Eğitim Rehberlik ve Danışma Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün adı, “danışma “ sözcüğü çıkartılarak Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü oldu ve “danışma” hizmetleri için ayrıca Rehberlik ve Denetim Başkanlığı oluşturuldu! Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü’nün adı, Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü olmaktadır! Bu yeni genel müdürlük, “Bakanlık projelerinin Bakanlık bilişim altyapısına uygun olarak tasarlanmasını ve uygulanmasını sağlamak, teknolojik gelişmeleri takip etmek …” ve benzeri görevleri de yapabilecekken bu tür görevler için bir de Bilgi şlem Grup Başkanlığı oluşturuldu. Laiklik, bilimsellik, demokratiklik ve toplumsallık vurgusu olmayan bu 652 sayılı KHK, bir de hukuk katledilmektedir. Bu KHK’nin 3. geçici maddesi ile iş güvencesine sahip üst düzey kadrolarda çalışan birikimli bürokratlar, bir çırpıda tasfiye ediliyorlar. Anayasa Mahkemesi bu maddeyi iptal etmedikçe görevden alınan bürokratlar haklarını arayamayacaktır! Özetle, Bakanlık, araştırma, geliştirme, ders araçgereçleri üretimi ve temel hizmetlerden vazgeçerek artık bir “eğitimöğretim” birimi olarak değil de bir “işletme” olarak ele alınıyor. Sistemin, eğitime öncelik verenlerle değil de piyasaya öncelik vereceklerle yürütüleceği anlaşılmakta. Bu KHK ile bütün bu sakıncalara kapı açılırken KHK mimarı olduğu anlaşılan taze bakan Dinçer, “Bakanlığın ideolojik nitelik taşıyacak hassasiyetlerini korudum” diyebiliyor! Şimdi, 652 sayılı KHK’nin getirdiği dönüşüm, devrim mi, karşı devrim mi? Siz karar verin. MAM HAT P MÜDÜRLÜĞÜ KALDI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle