17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

nsanların yalanlarını nasıl yakalarsınız? Yalan yakalama konusunda uzman olduğunuzu sanıyorsanız, yanılıyorsunuz. Deneyimli ve becerikli bir yalancı sizi kolayca kandırabilir. Kaldı ki yalan söyleyen insanın bakışlarını sürekli kaçırdığı, endişeli davranışlar sergilediği yolundaki klişelerin işe yaramadığı artık anlaşılmış bulunuyor. Bilim insanlarına göre yalanı anlamının tek yolu yalancıyı ters köşeye yatıracak sorular sormak. Ancak bu da geliştirilmesi gereken bir yetenek. B irisinin size yalan söylediğini nasıl anlarsınız? Bu, yalanı yakalama konusunda eğitim almış emniyet görevlileri ve yasa uygulayıcıları gibi profesyoneller için bile çok zor. Yaygın görüşün aksine yalancılar yüz ifadeleri veya vücut dilleriyle kendilerini kolayca ele vermezler. Deneyimli ve becerikli bir yalancı, bu silahlarla karşısındakini doğruları söylediğine kolayca ikna edebilir. Peki, yalan yakalama becerimizi geliştirebilmek mümkün mü? Sokakta rastgele bir kadın veya erkeği çevirip, yalan söyleyeni nasıl anlayacaklarını sorun. Büyük bir olasılıkla size yalan söyleyen kişinin doğrudan gözünüzün içine bakamadığını söyleyecektir. 2006 yılında yapılan geniş kap bizden daha iyi değildirler. Son yıllarda çok sayıda psikolojik araştırma “Niçin bu kadar kolay kandırılıyoruz” sorusuna yanıt arıyor. Vrij, sveç’teki Gothenburg Üniversitesi’nden psikolog Par Anders Granhag ve Kanada’daki British Columbia Üniversitesi’nden Stephen Porter ile birlikte, kendilerinden önce yapılan çalışmalardan elde edilen tüm sonuçları birleştirdi (Psychological Science in Public Interest vol 11, p 89). Bu tümleşik makale, insanların yalan yakalama konusunda ne kadar beceriksiz olduğunu göstermekten çok, yalanı ortaya çıkartma konusunda herkesin kendisini geliştirebileceği konusuna odaklanıyor. Porter, profesyonel sorgucuların algı yeteneklerini hafife almamak gerektiğini, ancak sıradan insanların bazı ipuçlarını öğrenmesinde yarar olduğunu söylüyor. ne bakılmaksızın, insanı tedirgin etmeye yetebilir. Dolayısıyla, eğer mümkünse, yapılması gereken, zanlının davranışlarını, suçsuz olduğunu bildiğiniz benzer koşullar altındaki daha önceki davranışlarıyla karşılaştırmaktır. Başka bir deyişle, zanlıyı yargılamak için masumiyetine kesinlikle inandığınız bir başlangıç noktasının belirlenmesi gerekir. Sorun yalancıyı tespit etmenin bir “kedifare oyunu” olmasından kaynaklanıyor. Bu oyunda yalancı daima bir adım ilerdedir. Bir insan her yalan söyleyişinde kendini biraz daha geliştirir; her yalanda karşısındakinden aldığı tepkilere göre hatalarını düzeltir ve sonuçta bu konuda ustalaşır. Oysa karşısındaki insan hiçbir zaman aldatılıp aldatılmadığı konusunda emin olamaz. Dolayısıyla hatalarından ders alma şansını yakalayamaz. Vrji ve meslektaşları, tamamen yeni bir strateji ile yalan yakalama yeteneğimizi büyük ölçüde geliştirebileceğimizi öne sürüyor. Bunun için de yalnızca vücut dilini ikinci plana atmak yeterli olmayabilir. Son on yılda bilim insanları, yalancıların, hareketlerinden dolayı değil, düşüncelerinden dolayı daha fazla “göze battığını” fark etmiş bulunuyor. Yalan söylemek bilişsel olarak doğruyu söylemekten daha fazla çaba ister. Dolayısıyla bu alternatif strateji, yalancılar ve doğrucular arasındaki bilişsel farklılığı arttırmayı hedefler. “Yalancıyı, doğru söyleyenden daha fazla sinirlendirecek soruları sormak neredeyse olanaksızdır” diye konuşan Vrij, “Bu durumda yalancıya yanıtlamakta zorlanacağı soruları sormak gerekir” diyor. YEN B R STRATEJ samlı bir araştırmanın sonucunda, bunun en popüler yanıt olduğu, 50 ülkede çoğunluğun bu yanıtı verdiği ortaya çıktı. Ne var ki bu doğru değil. Birisi ile konuşurken yalancıların da, doğruyu söyleyenlerin de bakışlarını aynı oranda kaçırdıkları tespit edildi. Yalancılarla ilgili diğer bir yanılgı da, yalancıların yerli yersiz kaşındıkları, konuşurken duraksadıkları, tereddüt geçirdikleri, ağırlıklarını bir yandan diğer yana geçirdikleri gibi huzursuzluklarını belli eden hareketler yaptıkları yönündeki klişeler. ngiltere’deki Portsmouth Üniversitesi’nden psikolog Aldert Vrij, “ nsanlar tipik olarak kendilerinin kötü bir yalancı, ancak iyi bir yalan dedektörü olduğuna inanır. Oysa gerçek bunun tam tersidir” diyor. Pek çoğumuz yalan söylendiğini bilsek de fazla dert etmeyiz; çünkü yalanların çoğu önemsizdir. Bunlar, duymaktan hoşlandığımız komplimanlar ve mazeretlerdir. Ancak bazen yalanlar hayatımızı altüst edecek boyutta sıkıntılara sokabilir. Eşim beni aldatıyor olmasın? Patronum yoksa benden kurtulmak mı istiyor? Çocuğumun babası gerçekten ben miyim? gibi kritik sorulara verilen yanıtlar hayatımızda köklü değişiklikler yaratabilir. Öyle ki bazı durumlarda yasa uygulayıcılar ve emniyet güçleri için yalanı tespit etmek ölümkalım meselesi haline gelebilir. şin kötüsü, bu profesyoneller de yalan yakalama konusunda ÖNEMS Z YALANLAR MESELE DEĞ L CBT 1268/8 8 Temmuz 2011 Psikologlar, birisinin yalan söyleyip söylemediğini anlamak için insanların en sık tekrarladığı hatalarla işe başlıyor. Sorunun temelinde, yalancıların yüz ifadeleri ve vücut dilleriyle kendilerini ele verdiklerin yönündeki yaygın inanç yatıyor. Oysa Santa Barbara’daki Kaliforniya Üniversitesi’nden Bella DePaulo ve ekibi, aldatılmanın ipuçlarını ortaya çıkartmak için 100 kadar araştırmanın sonuçlarını bir araya getirdiği zaman, dişe dokunur bir tek ipucu KURNAZCA SORULARLA GERÇEĞE bile bulamamış (psychological Bulletin, vol 129, p 74). ULAŞMANIN YOLLARI “ nsanlar yalan söylediği zaman her zaman aynı davranışı Bunun bir yolu zanlıdan öykülerini tersten anlatmalasergilemiyor; aynı şey doğruyu söyleyenler için de geçerli” rını istemektir. Bu, gerçek bir öykü yerine kafasında gelişdiye konuşan DePaulo, “Dolayısıyla sözel olmayan ipuçları tirdiği sanal bir öyküyü anlatan yalancı için çok zordur. –bakışları kaçırmak, huzursuz hareketler yapmak gibi bizi Bir diğeri de söz konusu olayın geçtiği ortamı en ince ayyanlış sonuçlara sürükleyebilir” diyor. rıntılarına kadar çizmelerini istemektir. Yalancılar bunda Aynı zamanda yalancıların gerçek duygularını “mikroda zorlanır, çünkü kurgulanmış bir ortamı görsel ayrıntılaifade”lerle dışarı sızdırdığı iddiası da doğru değil. Amerikarıyla düşünmek akıllarına gelmemiştir. Veya zamanlamaya lı psikolog Paul Ekman tarafından 1980’li yılların ortalailişkin ayrıntılarla da yalancıyı şaşırtabilirsiniz. Bir diğer rında psikoloji jargonuna kazandırılan mikroifade terimi, kurnazlık da, sanal olayın tam kronolojisini öğrenmeye çatüm yüzü kaplayan ve 0.04 ve 0.2 saniyelik bir süre içinde lışmaktır. baskılanan duygusal ifadeleri tanımlar. Porter, yalancıların Vrij’in ekibinin deneylerinde kullandığı bir diğer yönbu ifadeleri sergilemediğini söylemiyor, tam tersi bu ifadetem de zanlının gerçek görüşlerini su yüzüne çıkartmaktır. lerin çok belirsiz olduğunu, Önce zanlıyı onaylayan yönde gözden kaçabileceğine dikYalanı ortaya çıkartmak için zanlıyı sorular sorulur, daha sonra şeykat çekiyor. sorgularken şu taktiklere başvurulur: tanın avukatı rolüne soyunaPorter’e göre burada rak, onaylamadığınızı gösterir • Olayı tersten anlattırmak önemli nokta neyin peşinde imalarda bulunulur. Bu gibi duolduğunuzu iyi bilmeniz ve • Olayın geçtiği mekânı ayrıntılarıyla tarumlarda zanlı, kurguladığı göbunu bulduğunuzda da çok nımlatmak rüşlerinden çok, gerçek görüşlefazla anlam yüklememeniz. rini destekleyen tartışmalara • Olayın kronolojisini tam olarak öğrenGünlük yaşamda ne yayer verir (Acta Psychologica, zık ki sözel olmayan bilgilemeye çalışmak vol 134, p 323). re, sözel olanlardan daha • Göz teması kurmaya zorlamak Bir diğer kurnazca taktik de fazla anlam yüklüyoruz ve bakışları kaçırma klişesini kul• Elde edilen bilgileri saklı tutarak, aynı bu ikisi uyuşmadığı zaman lanmaktır. Yalancılar aşırıya sözel olmayanın geçerliliğibilgileri zanlının ağzından öğrenmek kaçacak kadar bakışlarını kaçırne inanıyoruz (Journal of masalar da, geçmişte olan olayApplied Psychology, vol 89, ları hatırlamaya çalışan insanlar zaman zaman bakışlarını p 137). Porter ve Vrij’in ekibine göre, sözel ve sözel olmakaçırır, çünkü göz göze gelmek dikkati dağıtır. Zanlıdan yan ipuçlarına eşit anlam yüklediği zaman yalanı yakalagöz teması kurmasını istediğiniz zaman, üzerindeki bilişsel mak kolaylaşır. yük artar. Yalan söyleyen bir kişide bu yük zaten fazla olduğu için kendilerini ele verme olasılığı artar. Vrij ve gruYANLIŞ ODAKLANMA bunun geçer yıl yayımladığı bir çalışmada, göz teması kurYüz ifadesi ve vücut diline odaklanmanın yarattığı en ması istenilen yalancıların, doğruyu söyleyenlere oranla önemli sorun, sorgulama sırasında yalnızca yalancıların sisözel ve sözel olamayan türden bol miktarda ipucu verdiği nirli davranışlar sergilediği yolundaki inanıştır. Aslında görülmüş. doğruyu söyleyenler de yalancılar kadar tedirgin olabilirBir başka yöntem de kanıtları strateji oluşturmakta ler. Yalnızca sorgulanmak bile, yalan söyleyip söylemediğikullanmaktır. Kısaca SUE (Strategic Use of Evidence) EN SIK YAPTIĞIMIZ HATALAR
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle