17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Türk Üniversiteleri Karnelerini Aldı Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Enformatik Enstitüsü bünyesinde kurulan URAP Araştırma Laboratuvarının, ''Üniversiteler 2011 Yılı Akademik Performansa Dayalı Başarı Sıralama'' listesi açıklandı. B una göre, tüm üniversitelerin genel puan tablosunda, belirlenen kriterlerden Hacettepe Üniversitesi en yüksek puanı alarak birinci sıraya yerleşti. Hacettepe Üniversitesi'nin ardından ODTÜ ikinci, stanbul Üniversitesi de üçüncü oldu. URAP Başkanı ODTÜ eski Rektörü Prof. Dr. Ural Akbulut, ODTÜ Enformatik Enstitüsü bünyesinde kurulan URAP (University Ranking by Academic Performance) Laboratuvarında yürütülen çalışma sonucu hazırlanan ''Üniversitelerin Akademik Performansa Dayalı Genel Sıralaması''nı düzenlediği basın toplantısı ile açıkladı. Akbulut, Türkiye'deki 125 üniversitenin, ''Makale sayısı, öğretim üyesi başına düşen makale sayısı, atıf sayısı, öğretim üyesi başına düşen atıf sayısı, toplam bilimsel döküman sayısı, öğretim üyesi başına düşen toplam bilimsel döküman sayısı, doktora öğrenci sayısı, doktora öğrenci oranı, öğretim üyesi başına düşen öğrenci sayısı'' olmak üzere toplam 9 kritere göre sıralandığını bildirdi. Buna göre, Tüm Üniversitelerin Genel Puan Tablosu'nda 9 kritere göre en yüksek puanı Hacettepe Üniversitesi alarak listenin zirvesine yerleşti. Hacettepe'nin ardından ODTÜ 2., stanbul Üniversitesi de 3. oldu. Ankara Üniversitesi 4., Gazi Üniversitesi 5., Ege Üniversitesi 6., Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü 7., stanbul Teknik Üniversitesi 8., Atatürk Üniversitesi 9., Erciyes Üniversitesi 10., Bilkent Üniversitesi 11., zmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü 12., Boğaziçi Üniversitesi 13., Sabancı Üniversitesi 14., Dokuz Eylül Üniversitesi 15., Ondokuz Mayıs Üniversitesi 16., Çukurova Üniversitesi 17., Akdeniz Üniversitesi 18., Fırat Üniversitesi 19., Başkent Üniversitesi 20. sırada yer aldı. Prof. Akbulut, bu yıl ilk kez genel sıralamaya ek olarak üniversitelerin alanlara göre sıralamasını da açıkladı. Mühendislik, sosyal bilimler, temel bilimler, tıp, yaşam bilimleri ve ziraatçevre bilimleri için 6 ayrı alanda sıralama tablolarının belirlendiğini bildiren Akbulut, alanların belirlenmesinde ISI'ın dergilere göre yaptığı sınıflandırmanın esas alındığını belirtti. Bu nedenle alan kavramının fakülte ya da bölüm kavramıyla örtüşmediğinin altını çizen Akbulut, ''Örneğin tıp fakültesi olmayan bir üniversite, bu alanda yayın yapıyorsa, tıp alanı sıralamasında yer alabilmektedir'' açıklamasında bulundu. Alan sıralaması kriterlerinin genel sıralamadan en önemli farkının, öğretim üyesi başına düşen verilerin elde edilememesi olduğunu belirten Akbulut, buna karşılık alana göre yapılan sıralamada yayın kalitesini belirleyen yeni bir kriter olan ''toplam dergi etki faktörünün'' kullanıldığını bildirdi. Alana göre sıralamada, bu kriterin yanında ''makale sayısı, atıf sayısı, toplam bilimsel doküman sayısı'' olmak üzere toplam 4 kriterden elde edilen puanlar kullanıldı. ''Sosyal Bilimler'' sıralamasının kendileri için sürpriz olduğunu ifade eden Akbulut, bu şaşkınlıkları üzerine puanlamaları tekrar tekrar kontrol ettiklerini, ancak sonucun değişmediğini söyledi. Hukuk fakültelerinin yayınlarını örnek gösteren Akbulut, tüm Türkiye'de 30'a yakın hukuk fakültesi olmakla birlikte bir yılda sadece 6 bilimsel makalenin çıkarıldığını anlattı. Akbulut, spanya'daki sıralamada da toplam yayına göre sosyal bilimler alanı sıralamasında da Bilkent'in 1., ODTÜ'nün ikinci sıraya yerleştiğini, dolayısıyla sıralamada çok büyük değişimlerin olmadığını söyledi. Z RVEDE HACETTEPE Belirlenen 4 kritere göre, mühendislik alanında ODTÜ 1., stanbul Teknik Üniversitesi 2., Gazi Üniversitesi 3. oldu. Listeye göre, Ege Üniversitesi 4., Yıldız Teknik Üniversitesi 5., Dokuz Eylül Üniversitesi 6., Boğaziçi Üniversitesi 7., Fırat Üniversitesi 8., Erciyes Üniversitesi 9., Selçuk Üniversitesi de 10. sıraya yerleşti. Temel Bilimler alanının birincisi de yine ODTÜ oldu. stanbul Teknik Üniversitesi 2., Hacettepe Üniversitesi 3., Gazi Üniversitesi 4., Ankara Üniversitesi 5., Ege Üniversitesi 6., stanbul Üniversitesi 7., Bilkent Üniversitesi 8., Atatürk Üniversitesi 9., Ondokuz Mayıs Üniversitesi de 10. oldu. MÜHEND SL Ğ N B R NC S ODTÜ OLDU “ALAN SIRALAMALI ŞAŞIRTI” ''Sosyal Bilimler'' Alanında ise ODTÜ yine birinci oldu. Bilkent Üniversitesi 2., Hacettepe Üniversitesi 3., Gazi Üniversitesi 4., Ankara Üniversitesi 5., Koç Üniversitesi 6., Boğaziçi Üniversitesi 7., stanbul Teknik Üniversitesi 8., Selçuk Üniversitesi 9., Dokuz Eylül Üniversitesi de 10. oldu. “SOSYAL B L MLER SIRALAMASINDA SÜPR ZLER ÇIKTI” Tıp alanının birincisi stanbul Üniversitesi oldu. Hacettepe Üniversitesi 2., Ankara Üniversitesi 3., Ege Üniversitesi 4., Gazi Üniversitesi 5., Başkent Üniversitesi 6., Gülhane Askeri Tıp Akademisi 7., Marmara Üniversitesi 8., Dokuz Eylül Üniversitesi 9., Erciyes Üniversitesi 10. sıraya yerleşti. Yaşam Bilimleri Alanının ilk 10'unda yer alan üniversiteler ise sırasıyla Hacettepe, stanbul, Ankara, Gazi, Ege, Atatürk, Marmara, Dokuz Eylül, Uludağ ve Akdeniz üniversitesi oldu. ZiraatÇevre alalında ise Ankara Üniversitesi birinci sırayı aldı. Ankara Üniversitesi'ni, Ege, Atatürk, Selçuk, stanbul, Erciyes, Çukurova, Uludağ, Ondokuz Mayıs ve Hacettepe Üniversiteleri izledi. Geliştirdikleri sistemin, üniversiteleri ''iyiler ve kötüler'' şeklinde ayırmayı hedeflemediğini dile getiren Akbulut, amacın üniversitelerin belirlenen kriterlere göre gelişmeye açık yanlarını fark etmelerine yardımcı olmak olduğunu söyledi. Sıralama tablolarına http://tr.urapcenter.org adresinden erişilebilecek.(AA) TIP ALANININ B R NC S STANBUL ÜN VERS TES CBT’nin notu: Gelecek sayımızda ilk 25 Üniversitenin çeşitli bilim dallarında listesini vereceğiz.. ESHRE’nin 2012 kongresi stanbul’da yapılacak 14 Temmuz 2012 tarihleri arasında yapılacak olan ESHRE (European Society of Human Reproduction and Embryology) Yıllık Toplantısı için stanbul seçildi. Kongrenin başkanlığını Prof.Dr.Timur Gürgan yapacak. Üreme tıbbı alanında dünyadaki en saygın ve önemli kuruluşlardan biri sayılan ESHRE’de ülkemizden yüzün üzerinde üyesi bulunuyor. 2007 yılında derneğin yönetim kuruluna seçilen Prof. Dr. Timur Gürgan derneğin yönetim kuruluna seçilen ilk Türk doktor. Gürgan “ESHRE'nin 2012 toplantısı katılımcılar için hem eğitim ve bilim hem de sosyal ve kültürel açıdan unutulmaz bir deneyim olacaktır. Bu toplantının ülkemizin uluslararası düzeyde tanıtımına, bilimsel kuvvetinin ve organizasyon yeteneğinin gösterilebilmesi için iyi bir fırsat olacaktır” dedi. ESHRE’nin yıllık toplantıları üreme tıbbi konusunda dünyanın önde gelen bilim adamlarının konuyla ilgili uzmanların bir araya geldiği ve halka açık ortamda en son araştırma sonuçlarının açıkladığı bir forumdur. Kongrelerin programı üreme endokrinolojisi, infertilite ve yardımla üreme teknikleri, üreme genetiği, menopoz, endoskopik cerrahi, aile planlaması ile ilgili güncel ve yeni kavramlar, uygulamalar ve tartışmalı konular arasında bilimsel kanıta dayalı en uygun olanlarının katılımcılar tarafından seçilebilmesini sağlar ve hastalarına çözümler üretebilmesine yardımcı olur. Neden ntihar Etmemeli? Aytekin Aydemir; [email protected] Sayın Hacer Gülşen “Gün Eksilmesin Penceremden” başlıklı yazısında (CBT 1265/14|17 Haziran 2011) “ ntihar” olayı üzerine düşüncelerini aktarmış. Ancak yazısında bazıları için intihara karşı olarak sıraladığı gerekçeler başka bazıları için intihar etme gerekçesi olacak biçimde verilmiş. Şöyle ki yazısının son paragrafında “Kolu bacağı olmayan, ya da çaresiz hastalığın pençesinden kurtulmaya çalışan insanlardan ders alınmalı.” gibi bir ifade var. Buradan çıkan sonuca göre “sağlam insanlar” bu kolu bacağı olmayan insanlara bakarak haline şükretmeli ve intihar etme gibi bir düşünceye varmamalılar. Pekiyi bu kolu bacağı olmayan insanlar kimlere bakıp intihar etme düşüncesinden uzak durmalılar? Yoksa onlar intihar edebilirler mi? Yani bazı insanları diğer bazı insanların durumlarına bakarak intihardan caydırmaya çalışmak, o diğer bazılarını “feda” etmek (onlar intihar edebilirler) demektir. Sayın Hacer Gülşen’den “intihar etmemek” için tüm insanları içerecek sağlam gerekçeler bekliyoruz. Örneğin belki çiçeklerin kokusu, suyun sesi, güneşin doğuşu gibi, ki aslında bunları da duyumsayamayacak (hissedemeyecek) insanlar vardır. Herkesi yaşama bağlayacak daha temel gerekçe “sevgi” olabilir mi? CBT 1268/ 19 8 Temmuz 2011
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle