17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

OOOF OFF LINE Tanol Türkoğlu ([email protected]) Bilim nasıl ilerler? Bilim tarihçisi Bernal’in, Engels’in “bilim geometrik artışla ilerler” şeklindeki hatalı görüşünü benimsemesi şaşırtıcıdır. Osman Bahadır, [email protected] Dijital nesnelerin kolleksionunu yapmak gerek arama, edinme gerekse de saklama açısından bakıldığında fiziksel koleksiyonculuğa göre daha avantajlı görünmekte. Dijital Koleksiyoncu Koleksiyon yapmak keyifli bir iş. Bir o kadar da meşakkatli. Peşine düştüğünüz şey, hele bir de takımın, setin, serinin eksik kalmış son parçasıysa, bir süre için yaşamın anlamı haline gelebilir. Kafanızdaki parantez, ancak ona kavuştuğunuzda kapanır. Dijital koleksiyon yapmakla fiziksel koleksiyon yapmak arasında ne gibi farklar vardır? Bir süredir bu soruyu evirip çeviriyorum kafamda. Her iki dünyada da koleksiyonlar yapan biri olarak sanırım ikisi arasındaki ortak ve farklı noktaları sıralayabilirim. O arada anlam kargaşası yaratmamak için “dijital koleksiyon”dan ne kastettiğimi netleştirmekte fayda var. Dijital koleksiyon bütünüyle dijital ortama ait parçalardan oluşmaktadır; yoksa dijital ortamda aranan ancak kendisi fiziksel nesne olan parçalardan değil. Böylece internet üzerindeki sahaflardan yapılan kitap alışverişi bildik, konvansiyonel koleksiyona bir örnek ise internet üzerinde aranıp “indirilen” sevdik bir müzik grubunun plak, kaset, CD vb. olarak yayınlanmamış bir konser kaydı dijital koleksiyona örnek teşkil etmektedir. Koleksiyon yapmanın verdiği keyif ister dijital olsun ister fiziksel fark etmiyor. Eksik parçanın tamamlandığı anda yaşanılan duygu her ikisinde de aynı şiddette. Öte yandan dijital bir koleksiyon nesnesini (dijital ortamda) aramak, fiziksel bir nesneyi fiziksel olarak aramaya göre çok daha geniş bir kaynağa ulaşmayı olanaklı kılıyor. Bu farkın temelinde dijital ortamda anahtar kelimelerle arama yapma imkânının varlığı yatıyor. Aranılan şey fiziksel bir nesne bile olsa eğer bunu internette arıyorsanız, ulaşabileceğiniz kaynak nispeten daha çok. Ancak kendinizi sokaklara vurduğunuzda böyle bir “genel tarama” yapma imkânınız yok. Sadece münferit kaynaklara sorup, onda ve onun erişebileceği çevrede olup olmadığını öğrenebilirsiniz. Koleksiyonunu yaptığınız şey eğer dijital ise (örn. tablo, fotoğraf, müzik, ekitap vb.) kolaylık sadece arama yapma ile sınırlı değil. Onları edinme, saklama imkânları da oldukça kolay ve pratik. Bunun sonucunda dijital koleksiyon çok kısa sürede çok geniş bir içeriğe ulaşabilir ve bunun için sahip olmanız gereken şey kalınca kitap büyüklüğünde bir sabit disktir. Oysa örneğin tablo ya da kitap koleksiyonu yapıyorsanız, edindikten sonra onları muhafaza etmek bir yanda ciddi bir fiziksel alanı gerektirir diğer yanda da toz, nem vb. gibi çevre koşullarını dikkate almayı. Edinme süreci de dijital koleksiyon söz konusu olduğunda az yorucu, çok verimlidir. Bilgisayarınızın başından ayrılmadan dünya üzerindeki pek çok dijital kaynağa ulaşabilirsiniz. Bu aynı zamanda verimli bir safari yapmanızı sağlar. Az zamanda çok fazla şey edinebilirsiniz. Tümü de kargo ile ayağınıza kadar gelir. Fiziksel koleksiyonda ise aradığınız nesne ile aynı şehirde yıllarca yaşar da onu edinemeyebilirsiniz bile. Belki sizin bilmediğiniz bir yerde satılmaktadır. Belki de düzenli ziyaret ettiğiniz bir dükkandadır da satıcısı bile stoğunda öyle bir parça olduğunu bilmiyordur. Satıcıların işte bu nedenle, bir an önce tüm envanterini dijital ortamdan satışa sunabilmeleri gerekir. Böylece ellerinde ne var ne yok sadece alıcılar değil kendileri de öğrenmiş olur. S CBT 1269/ 12 15 Temmuz 2011 kapsamlı ve hızlı artıştan söz edebiliriz ama bilim cience in History (1954)’nin yazarı, ünlü insanı artışı ile nüfus artışı arasında da doğrudan bilim tarihçisi John Desmond Bernal bir ilişki bulunmamaktadır. (19011971), Marx ve Bilim (1952) adlı Daha eski çağlar için de benzer örnekler vereeserinde,“Kapitalizm koşullarında bilimin pratikte biliriz. Bilimin geometrik bir artış hızıyla ilerlediancak daha fazla kâr ve üstünlük sağlayıcı silahla ği iddiası doğru değildir. Bilimin sürekli ilerlediği rın üretimi söz konusu olduğunda gelişme şansı iddiası bile doğru değildir. Bilim filizi, yeşerebilbulabildiğini” belirttikten sonra, “sosyalist bir mek için verimli topraklar ister. Bilim, bilgi depotoplumda halk yararına geliştirilecek bilimin ları (kütüphaneler vb.) ve mevcut bilimciler yok önündeki bütün kısıtlamaların kaldırılacağını” edilmediği sürece gerilemez, ama hızlanır, yavaşsöylemekte ve bu sözlerinden önce de herhalde lar ve hatta duraklar. Eğer bir benzetme yapmabilimin hızlı gelişme özelliğinin anlaşılmasına bir mız gerekirse, bilim, genliği veya frekansı sürekli destek olması amacıyla sosyalist teorisyen Frieddeğişen bir dalga gibi ilerler. Çünkü onun gelişirich Engels (18201895)’in bir tanımlamasına mini etkileyen, düşünsel, siyasal, kültürel, ekonobaşvurmaktadır. Engels bu paragrafta (1843) şun mik, askeri, coğrafi vb. binlerce kararsız değişken ları söylemektedir: vardır. “ ...Bilimin ilerlemesi sınırsızdır ve hiç değilse nüfusunki denli çabuktur. (...) Bilim kendisini hiç D ĞER B R SORUN değilse nüfus kadar çoğaltır; nüfus son kuşağın saÖte yandan Engels’in, bilimin artışını nüfuyısıyla ilişkili artar. Bilim son kuşağın miras bırak sun artışına benzetmesiyle ilgili düşüncelerinde tığı toplam bilgi tutarıyla de sorun var. nsan acaba Enilişkili ilerler ve dolayısıyla, gels de, Darwin gibi ama onen sıradan koşullarda, o da dan beş yıl sonra habersiz olageometrik diziyle ilerler – rak ve bambaşka bir açıdan, öyleyse bilim için olanaksız (yani doğal seçilim düşüncesi ne olabilir” (s.61). için değil de, bilimin ilerleme Engels’in bilimin gücüne hızı düşüncesi için) Maltböylesine aşırı bir övgüde hus’un nüfusla ilgili o ünlü kibulunması, metafiziğin hâlâ tabından mı esinlendi ve etkigüçlü olduğu 19. yüzyılın ilk lendi diye düşünmeden edeyarısı için belki anlayışla miyor. karşılanabilirse de, bir asırAma nereden esinlenmiş dan daha fazla sonra, bilim olursa olsun, Engels’in, biliiçin bile olsa böyle temelsiz min ilerleme hızını nüfusun yüceltmelerin Bernal tarailerleme hızına benzeten düfından da desteklenmesini şüncesi doğru değildir. Modoğru bulmak mümkün mü? Friedrich Engels (18201895) dern toplumlarda nüfusun artık (Her türlü dogmatizmin temegeometrik olarak artmadığı gerlinde aşırı yüceltmeler yatmakçeğini bir yana bıraksak bile, bitadır). lim, Engels’in ileri sürdüğü gibi, sadece son kuşağın miras bıraktığı toplam bilgi tutarıyla ilişkili GEOMETR K D Z , DOĞRU MU? olarak da ilerlemiyor. Asıl konumuza dönelim. Bilim, Engels’in söyElbette son kuşağın miras bıraktığı toplam billediği gibi, geometrik bir dizi halinde mi ilerler? gi tutarı, ilerlemenin kaynaklandığı asıl gövdeyi Bu iddianın doğru olabilmesi için, bilimin teorik oluşturmaktadır. Buna hiç şüphe yok. Ama bilimformülasyonlarının veya pratik ürünlerinin sayıla sel ilerlemenin tamamının sadece son kuşak mirarının, belirli periyotlarda üssel olarak çoğalması sından kaynaklandığını söyleyemeyiz. Ölmüş atagerekir. Bilim tarihinde böyle bir dönem var mı? larımız bugünkü nüfus artışını artık etkileyemiBilimin en hızlı ilerlediği dönemlerden biri yorlar ama (yoksa kuvvetli genleriyle hâlâ etkiliolarak 18731923 dönemini ele alalım. Bu yarım yorlar mı?) düşünceleriyle ve eserleriyle bugünkü yüzyılda fiziğe ve fiziksel evrene bakış, daha önce bilimin ilerlemesini etkileyebiliyorlar. ki bütün dönemlerden bambaşka bir nitelik kaBilimsel devrimlerin hemen hepsi, Aristotezandı. Elektromagnetik alan kuramı, özel ve genel les’in tezlerinin çürütülmesi biçiminde gerçekleşgörelilik kuramları bu dönemde geliştirildi ve miştir. Ama bu olgudan hareketle Aristoteles’ten kuantum kuramı da yine bu dönemde önemli bir artık bize bugün de yararlı olabilecek öğrenebileaşamasına ulaştı. ceğimiz hiçbir şeyin kalmadığını söyleyebilir miBu dönemde ve ondan önceki ve sonraki yayiz? rım yüzyılda gerçekleşen tüm bilimsel gelişmeleri Ölümlerinin üzerinden uzun zaman geçmiş biburada sayamayız ama, 18731923 dönemindeki lim insanlarından öğrenmek, bilimde ilerlemenin bilimsel ilerlemelerin 18231873 dönemindekiönemli araçlarından biridir. lerden üssel olarak daha fazla ve 19231973 döneEngels ve Bernal’in her ikisi de, bilim tarihi mindekilerden de üssel olarak daha az olduğunu bilgisinin “toplam tutarının”, bilimdeki aktüel söyleyebilir miyiz? ilerlemenin hızına olan olumlu katkısından haKaldı ki, 19231973 dönemindeki doğurucu bersiz görünüyor. teorik ilerlemelerin, bir önceki yarım asırdaki ilerlemelerden daha fazla olduğunu bile söyleyeMarx ve Bilim, J. D. Bernal; Bilim ve Sosyameyiz. Kuşkusuz son asırda bilim insanı sayısında lizm yayınları, Çeviren: Öner Ünalan, Üçüncü ki büyük artıştan kaynaklanan bilgi üretimindeki baskı, Ekim 1991, Ankara.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle