Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
•KÜLTÜR• DOĞAN KUBAN Egemen kapitalizmin en büyük marifeti özgür piyasa ekonomisi değildir. Dünya ticaretinin, özellikle para akışının Avrupa ve ABD tarafından kontrol edilmesidir. Piyasa uydurma bir kılıftır. Piyasada üretim gücü fazla olan sanayi ülkeleri lehine çalışıyor. Piyasaları ele geçirmek için devletlerin ve uluslararaGeçen gün bir Fransız dergisinde Mısır polislerini gösteren bir fotoğraf vardı. Polisler sı kurumların ne dalavereler çevirdiklerini düşünürseniz, giderek başka dünyalardan gelmiş uzaylılara benziyorlar. İlginç olan ister Mısır, ister piyasa serbestliğinin bir yalan olduğunu anlarsınız. Bütün Çin, ister Haiti, ister Amerika, ister Türkiye olsun, hepsinin birbirine benzemesi. liberal parlamentolarda devletin yasalar çıkarıp kapitalizm yandaşlarına avanta sağlaması açıkta oynanan bir orta oyundur. Batı kapitalizminin bu oyunu sürdürme mekanizması SAVAŞAN DÜNYALAR da bellidir. Kapitalist Batı’nın, her ülkede, ortağı olan yeolluk güçleri sopalarını yani coplarını ortaçağ süBu yıl bir ngiliz yazarı olan Anthony Pagden’nin bir rel ayaklar var. Batı finansal ve ekonomik egemenliğini bu varileri gibi havaya kaldırıp, koruyucu şapka ve şefkitabı çıktı; “Savaşan Dünyalar, Doğu ve Batı Arasında 2500 ayaklara kâr’dan pay ayırarak yürütüyor. Kaddafiler, Müfaf kalkanlarını aşağı indiriyorlar. Toplulukların karYıllık Çatışma” (2011). Bu savaş ilk çağlarda Truva Savaşı barekler, Suudi sultanları başka türlü yaşayamaz. Benim gişısına her ülkede bu korkutucu üniformalarla çıkıyorlar. Baolarak başladı, Ortaçağda MüslümanHıristiyan savaşı bi bir gazete, dergi, kitap okuyucusu bile bunları her gün ğırıp çağıran kalabalıklar bu başka dünya askerlerini görolarak devam etti. Osmanizleyebiliyor. Bugün dükleri zaman kaçışıyorlar. lı cihadı da aynı savaşların Çin’de, yarın BelçiAslında evrensel ve çağdaş bir görüntü. Böyle giysiledevamıdır. srail’in kuruluka’da, sonra Meksiri insanlar filmlerde de seyrediyor. Öldürme ve şiddet, eziyet, işkence nasıl gişundan Irak savaşına kadar ka’da, sonra Peki bu bir uygarlık görüntüsü mü? Ortaçağ şövalyelerini yinirse giyinsin, uygarlık gösterisi olamaz. uzayıp giden savaş süreci de A.B.D.’de. anımsatan, gaz bombası atan, silahlı, elleri sopalı insanlar aynıdır. Sonunda Batı DoBu ilacı bulunmamış bir evrensel hastalıkSistemin üyeleri neden uygarlık görüntüsü olsun? Aslında görevi öldürme ğu’yu, Hıristiyanlar ve Yaolan ülkelerde –dışatalimi olan askerler (bunu vatan savunması için yapıyortır. Bunun araçları örgütlü insanlar ama, hudiler Müslümanları dize rıda kalan da pek lar) silahlar, bombalar, gazlar insan doğasının en ilkel davasıl neden toplumların hâlâ ürettiği düşgetirdiler. yok! demokrasi deranışlarını sergilemiyor mu? Fakat bunu sadece savaş manlık ve sevgisizlik öğretileridir. ğil, kapitalizm önemÖldürme ve şiddet, eziyet, işkence nasıl giyinirse giyinsin, olarak gösterip, basit bir lidir. Onun için deuygarlık gösterisi olamaz. Bu ilacı bulunmamış bir evrenkavgaya indirgemek büyük mokratik ve liberal sel hastalıktır. Bunun araçları örgütlü insanlar ama, asıl nebir yanılgıdır. Gerçi ranlılar, ya da ElKaide, Amerika’ya Batı kendi işini gören diktatörler, otokrat idareler, zorbaden toplumların hâlâ ürettiği düşmanlık ve sevgisizlik öğ‘büyük şeytan’ olarak bakıyorlar, ama gerçek büyük şeytanlık lar, kapitalist rejimler, kapitalist iş çevreleri, kapitalist patretileridir. 15. yüzyılda başlayan sömürgeciliktir. ronlarla çok iyi geçiniyor. Eskiden Londra sokaklarında silahsız polisler dolaşırO da insanoğlunun bencilliğinin, yağmacılığının ve ilBu olgu Amerika, ngiltere ve Avrupa’nın bütün dündı. ngiliz polisi uygarlık modeli olarak gösterilirdi. Çünkelliğinin değişik kıyafetlerle sürüp gitmesidir. Sömürgeyanın despotlarıyla olan ilişkilerini okuyup öğrenenler için kü görüntü şiddet içermiyordu. Yarım yüzyıl içinde şiddet cilik 20. yüzyılda kapitalist egemenliğine dönüşmüştür. Göyeteri kadar aydınlatıcıdır. Hala göremeyen körlerin ise gözgiderek arttı. Uygarlık ölçütleri ilkelleşti. rünüşte bağımsız olan ülkelerin çoğu midesinden zincirlilerini kimse açamaz. dir. Özetlersek dünya bu dönüşmüş kapitalizmin ‘liberalizm ve demokrasi’ gibi eskimiş kavramları kullanmakta devam ederek sömürgeciliği sürdürmesine hayır demeyecek milyonlarla dolu. Ne var ki bu durum çağdaş dünyanın geleceği açısından iç açıcı değil. Çünkü patron sayısı artıyor. Komünist rejimli kapitalist bir patron daha yetişti: Çin. Dünya tiyatrosunda garip senaryolar sahneleniyor. Lütfü Şimşek, KitapYayınevi ki dirhem bir çekirdek, çantalı iş adamları ile yüzüne Kitabın 4 bölümü: Bilişsel bir sistem olarak modern bimaske takmış, kafalarını fotoğrafçılara çevirerek, birbirlelim; Empirizm ve rasrinin ellerine yapışarak, her nedense hep gülen politikacılar Metin Sözen Uğur Tanyeli; yonalizm akımlarının Remzi Kitapevi bu sahnelerde baş rollerde. Oysa konuştukları konular samodern bilim için anBu sözlükte sanatla doğrudan ya da dolaylı biçimde vaş, sefalet, ekonomik kriz. Yine de ne kadar memnunlar lamı; Marksizm ve ilişkili 4000’den fazla madde yer alıyor. Resim, heykel ve hallerinden bu gülücükler dağıtan politikacılar. sosyal bilimler; Sos mimarlıktan, endüstri tasarımı ve grafik sanatlara, fotoğBilim adamlarının, yazarların, şairlerin, sanatçıların üniyal bilimler anlam so rafçılıktan geleneksel Türk sanatlarına uzanan kapsamıyla formaları yok. Fakirlerin, açların da yok. Mezara da kimrunu ve Hermeneutik bu çalışma önemli bir gereksinmeyi karşılıyor. se üniforma ve gülücüklerle girmiyor. Gerçekten anlaşılgelenek… Kitabın arMetin Sözen ve Uğur Tanyeli sanat ve kültür alanınması zor bir dünyada yaşıyoruz. ka kapağından: “Bu da hem birikimleriyle hem de eğitimci ve araştırmacı niDünyaya bu denli eziyet çektiren insanlar birbirlerini kitap, 19. yüzyıl Av telikleriyle ülkemizin önde gelen kişilerindendirler. rupa’sında toplumun sevmiyorlar, birbirlerinin arkasından kim bilir neler söy“bilimsel” olarak inlüyorlar? celenebileceği idNeden sırıtıyorlar acaba? Evrensel Tipolojiler K Sosyal Bilimler ve Felsefe Sanat Kavram ve Terimleri Sözlüğü CBT 1265/2 17 Haziran 2011 diasıyla kurulan sosyal bilimlerin günümüzde yaşadıkları bunalımdan hareketle sosyal bilimlerin doğası sorunu üzerine yapılmış felsefi bir tartışmadır. Çalışmamızda bu bunalımın felsefebilim ayrımının mutlaklaştırılmasından kaynaklandığını göstermeye çalıştık. Felsefesiz bilim yapılabileceği yanılgısına yanıt olarak, öncelikle çağdaş bilim kavramının kendisinin bir felsefe yorumu olduğunu öne sürdük. Felsefi açıdan bakıldığında çağdaş bilimler, 19. yüzyıl Avrupa’sında rasyonalistampirist felsefe geleneğinin pozitivist yorumu üzerinde kurulmuşlardır. Başka felsefeler de vardır ve başka ‘bilim’ler mümkündür. Ancak, felsefeyi gereksiz bir uğraş gibi gören günümüz bilimleri felsefi temellerini eleştirel bir sorgulamanın konusu yapamadıkları için mutlaklaştırdıkları tarihsel kavramların tutsağı olmuşlardır. Sosyal bilimlerin temel probleminin felsefesizlik olduğu iddiası bu kitapta iktisat örneğinde temellendirerek felsefebilim ayrışmanın başladığı yerde sosyal bilimlerin de tıkandığı gösterilmektedi..” 196 sayfa, 15.TL Mayıs 2011 İnsan ve Toplum Dizisi, www.kitapyayinevi.com Fritjof Capra, Optimist Rönesansın Büyük Dehasının Zihninde Bir Gezinti “Leonardo da Vinci, kırk yıl boyunca yaptığı yüzlerce deneyin bilgilerini, teknolojik tasarımlarını ve gözlemlerini göz kamaştırıcı çizimlerle dolu meşhur Not Defterleri´nde topladı. Okuyacağınız kitap, durmaksızın çalışan bir beynin bize ulaşmış en kapsamlı ve eksiksiz kayıtlarını sunan bu binlerce sayfalık notlar ışığında yazıldı. “Modern bilimin babası” olarak nitelendirilen Rönesansın büyük bilgesinin yıllar boyu saklı kalan bilimsel incelemeleri, “tasarım” denen sentezin şaşkınlık verici örnekleriyle dolu. Bu benzersiz zihnin içinde çıkacağınız gezintide büyük ustanın resimlerindeki tüm figürlerde görülen o kelimelere dökülmez gülümsemeyi aklınızda tutun. Çünkü Leonardo´ya göre “gizem”, bir gölge, bir gülümseme ve karanlığa işaret eden bir parmaktır Da Vinci’nin Bilimi Tayfun Akgül