24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Sağlık Güneş ve cilt sağlığımız Güneş yararlıdır ve gereklidir; dünyamızın ihtiyaç duyduğu enerjiyi sağlar, dünyayı ısıtır, doğal hayatın devamı için vazgeçilmezdir. Bazı cilt hastalıklarının tedavisinde kullanılır. Güneş zararlıdır; derinin erken yaşlanmasına, kırışıklıklara ve lekelenmelere yol açar. Deri kanserlerinin büyük bir kısmı derinin güneş gören yerlerinde ortaya çıkar, bazı kişilerde alerjik reaksiyonlara ya da, güneş yanıklarına neden olur. Bazı cilt hastalıklarının ortaya çıkmasına da neden olabilir. Dr. Halil Bayazıt, Vehbi Koç Vakfı Amerikan Hastanesi, Dermatoloji Bölümü Dr. Halil Bayazıt Y CBT 1261/17 20 Mayıs 2011 irminci yüzyılın özellikle ikinci yarısında güneşle ilgili bilgi ve gözlemlerimizin artması bu yararzarar dengesini hassas bir noktaya getirmiştir. Bir yandan global turizmdeki hızlı artış, insanların dış ortamlarda daha çok vakit geçirmesi, bronz tenin bir sağlık ve güzellik belirtisi olarak kabul edilmesi, diğer yandan güneşin insan sağlığına olumsuz etkilerine işaret eden kanıtların gün geçtikçe artması, günlük hayatta nasıl davranmamız gerektiği konusunda bazı soru işaretlerinin oluşmasına neden oluyor. UV (ultraviyole ) nedir? Güneş enerjisi dünyamıza elekromanyetik ışın demetleri şeklinde ulaşır bu ışınlar görülebilen (gün ışığı) ve görülemeyen (ultraviyoleUV) olarak adlandırılır. UV ışınları dalga boylarına göre ultraviyoleA (UVA), ultraviyoleB (UVB) ve ultraviyoleC (UVC) olarak üçe ayrılır. UVC ışınları atmosferi geçemediği için yeryüzüne ulaşamaz, bizler günlük hayatımızda sadece UVA ve UVB’ye maruz kalırız. Bir ürün reklamında bu ışınlardan birinin zararsız olduğunu öğrenmiştim bu doğru mu? Zararsız güneş ışını diye bir şey olmadığı gibi, güvenli güneşlenme diye bir kavram da tıp otoritelerince kabul edilmemektedir... Güneşlendiğim zaman kendimi daha genç, sağlıklı ve çekici hissediyorum bunun zararı nedir? Güneş ışınlarının ve bronzlaşmanın insanlara sağlık, güzellik ve gençlik duygusu verdiği bilinen bir gerçektir. Güneş ışınlarının zararlı etkileri erken ve geç ortaya çıkan zararlı etkiler olarak ikiye ayrılabilir; eğer erken (ani) zararlı etkileri ile karşı karşıya kalmazsanız güneşlenmekten böyle bir fayda görmeniz doğaldır ancak güneş ışınlarının önemli zararları zamanla birikerek ortay çıkar. Güneş ışınlarının erken dönem zararlı etkilerini kısaca şöyle sıralayabiliriz. 1 Güneş yanıkları: Özellikle açık tenli kişilerin uzun süre güneş ışınlarına maruz kalmasını takip eden 1248 saat içinde ortaya çıkan ağrı, sızı, ciltte kızarıklık ve su toplaması ile kendini belli eden geçici bir hastalıktır. Hastalık şiddetli olduğunda baş dönmesi, tansiyon düşüklüğü, ateş, bulantıkusma gibi genel belirtiler (güneş çarpması olarak bilinir) ortaya çıkabilir ve bu durum acil müdahale gerektirebilir 2 Güneş ışınlarına bağlı gelişen alerjiler: Bazı kişiler güneş ışınlarına maruz kaldıklarında çok kısa süre içinde (bu bazen 510 dakika bile olabilir) ya da birkaç gün sonra ciltte kızartı, kabartı ve kaşıntılar ya da lekelerle kendini belli eden belirtiler verebilir. Deri yüzeyine sürülen kozmetik ya da tıbbi ürünler ya da bazı ilaçlar (doğum kontrol hapları, bazı psikiatrik ilaçlar, bazı tansiyon ya da romatizma ilaçları) bu durumun ortaya çıkmasını arttırabilir ya da sebep olabilir. Güneş ışınlarının geç dönem zararlı etkileri ise günümüzde Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve tıp otoritelerince daha önemli bir toplum sağlığı problemi olarak kabul edilmektedir. Güneş ışınlarının geç dönem etkilerini kısaca şöyle sıralayabiliriz. 1Derinin erken yaşlanması: Kırışıklıklar, güneş lekeleri ve derinin kuru ve sert/kaba bir görünüm alması, özellikle yüz ve el sırtında sert ince kabuklu deri lekelerinin gelişmesi erken deri yaşlanmasının habercileridir. Bu leke ve kabuklu gelişimlerin aktinik keratoz olarak adlandırılan ve kansere dönüşme riski taşıyan belirtiler olabileceği unutulmamalıdır. 2Deri kanserleri: Güneş ışınlarının özellikle açık tenli, açık renkli gözlü, sarışın/kızıl saçlı kişilerde deri kanseri oluş ma riskini çok arttırdığı bilinmektedir. Bilinen deri kanserlerinin çok büyük bir kısmı vücudumuzun güneş ışınlarına fazla maruz kalan kısımlarında oluşmaktadır. Solaryum salonlarında kullanılan ışınlar da zararlı mıdır? Günümüzde birçok solaryum cihazı yapay ultraviyoleA ışını kullanır. UltravioleA ışınlarının da erken cilt yaşlanması ve deri kanserlerine neden olduğu bilinmektedir. Günümüzde dermatologlar solaryum cihazlarının kullanımını kesinlikle tavsiye etmemektedir. Güneş doğanın ve hayatımızın doğal bir parçası ondan kaçınmak veya korunmak nasıl mümkün olabilir? Güneşten korunma kavramı son 2030 yılda hayatımıza girmiş bir kavramdır ve sınırları henüz netlik kazanmamıştır ancak bugün için bilinen ve uygulamada fayda sağladığı tespit edilen bazı pratik önlemler ve kurallar vardır. 1Güneş ışınlarının yeryüzüne ulaşma şekli ve şiddeti coğrafi bölgelere, mevsimlere ve günün saatlerine göre farklılık gösterir. Coğrafi olarak ekvatora yaklaştıkça güneş ışınlarının şiddeti artar (Türkiye’de sveç’ten, Antalya’da stanbul’dan daha şiddetli güneş ışınlarına maruz kalırız). lkbahar ve yaz aylarında güneş ışınlarının şiddeti artar. Öğlen saatlerinde sabah ve akşam üzerine oranla daha şiddetli güneş ışınlarına maruz kalırız. Yüksek rakımlarda güneş ışınlarının size ulaşmak için kat edeceği mesafe azalacağından şiddeti de daha fazla olacaktır. 2 Güneş ışınlarının önemli zararları direkt olarak gökyüzünden gelen ışınlarla olmakla birlikte bu ışınların kar, kum ve su yüzeyinden yansıyabileceği ve bunun da zararlı etkilere yol açabileceği unutulmamalıdır. 3 Güneşte kalma süreniz alacağınız ışının dozunu da belirler. 4Giysiler, güneş gözlükleri şemsiye veya tente güneş ışınlarının önemli kısmını engelleyebilir. 5 Açık tenli, açık renkli gözlü, kızıl/sarı saçlı kişiler koyu tenli kişilere göre, bebek ve çocuklar erişkinlere göre güneş ışınlarına daha az dayanıklıdırlar. 6 Güneşten koruyucu ürünler ultraviyole ışınlarının zararlı etkilerini önemli ölçüde engelleyebilir. Güneş ışınlarının zararlı etkilerinden korunmak istiyorum ama bu okuduklarımın uygulaması nasıl olacak? Buraya kadar okuduklarınız ultraviyole ışınlarından neden korunmanız gerektiği konusunda size geçerli nedenler sunmayı amaçlıyordu. Yapılan geniş çaplı araştırma ve deneyler kişilerin akılcı ve inandırıcı nedenler olmaksızın uyguladıkları güneşten korunma yöntemlerinin kalıcı olamadığını bir süre son ra kişilerin bu kuralları uygulamayı herhangi bir sebepten bıraktığını göstermektedir. Güneş ışınlarının zararlı etkilerinden korunma, çocukluk çağından başlayan ve hayat boyunca devam eden bir uygulama olmalıdır, buna kısaca davranışları kalıcı alışkanlıklara dönüştürmek diyebiliriz. Şimdi alışkanlığa dönüşmesini istediğimiz bu davranışları kısaca gözden geçirelim. 1 Açık alanda kalmanız gerekiyorsa (spor aktiviteleri, plajhavuz aktiviteleri, iş nedeniyle veya gezintipiknik vs sırasında) daima gölge arayın ve gölgede kalmaya çalışın. 2 Geniş kenarlıklı şapka ve ultraviyole ışınlarını yansıtan gözlük kullanın 3 Sıkı dokunmuş kumaşlardan üretilmiş koyu renkli giysileri tercih edin. 4 Dış ortamda geçireceğiniz zamanın mümkünse sabah 10 ile öğleden sonra 4 arasında olmamasına özen gösterin. 5 Güneşte kalacağınız zaman cildinizin açıkta kalan tüm alanlarına güneşten koruyucu krem veya losyonları sürün. Güneşten koruyucu ürünler içerdikleri kimyasal maddeler yoluyla derimize ulaşan ultraviyole ışınlarını emerek ya da yansıtarak derinin alt tabakalarına geçişlerini engellerler. Bu ürünlerin üzerindeki numaralar güneşten korunma faktörü (SPF) olarak bilinirler ve ultraviyaleB ışınlarını engelleme kapasitelerini belirtir. Günlük aktivitelerde faktör 1520 yeterli olabilir, ancak deniz kenarında geçirilen bir günde en az 30 faktörlü bir ürün kullanmalısınız. Açık tenli kişiler koyu tenli kişilere göre çocuk ve bebekler ise büyüklere göre daha yüksek koruma faktörüne ihtiyaç duyarlar. Bu ürünlerin etkileri sürüldükten en az 1530 dakika sonra başlar, dolayısıyla güneşe çıkmadan kabaca yarım saat önce sürülmeleri gerekir. Terleme, suyla temas (yüzmeyıkanma) ve havlu ile kurulanmayla etkileri kaybolabileceğinden gün içinde ihtiyaç duydukça birkaç saatte bir tekrar sürülmeleri gerekir. Son yıllarda bu ürünlere UVA’dan da koruyan yeni kimyasal ajanlar eklenmiştir ancak bunların kalıcılık süreleri daha kısa olduğundan daha sık sürülmeleri gerekir. 6 Çocukları ve bebekleri mutlaka yüksek koruma faktörlü (en az SPF 30) ürünlerle koruyun ve öğlen saatlerinde başka aktiviteler yaratarak güneşte kalmalarını engelleyin. 7 Güneşten korunma, spor, havuz/deniz aktiviteleri ya da gezmekten vazgeçmek anlamına gelmemeli, aksine gerekli önlemleri alarak bu aktiviteleri sağlıklı bir şekilde ve güvenle doya doya yaşayabilmemize yardımcı olmalıdır. TÜRK YE’N N TÜP BEBEKLER ZM R’DE BULUŞTU Türkiye’de ilk tüp bebek uygulamasını gerçekleştiren Prof. Dr. Erol Tavmergen’in Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde kurduğu Tüp Bebek Merkezi’nde, Merkezin tüp bebekleri bir araya geldi 18.04.1989’da ülkemizin ilk tüp bebeği Ece, 02.05.1989’da da ilk ikizleri Aykut Kenan Refik ile Kudret Evren Erol dünyaya geldiler. O günlerde ülkemizde bir ilk, meyvelerini ard arda veriyor, çocuksuz çiftler için artık ülkemizde de o zamana kadar bir hayal olan Tüp Bebek Tedavi yöntemi başarı ile uygulanmaya başlanmıştı. 22 yılda 6500’ü aşkın bebeğin dünyaya gelmesine rol oynayan Türkiye’nin ilk tüp bebek merkezi Ege Üniversitesi Tüp Bebek Bölümü, Merkezlerinde tedavi gören, Türkiye’nin farklı illerinden binin üzerinde tüp bebek ve ailelerini bu şenlikte bir araya getirdi. Tüp Bebek Şenliği’nde Ege Üniversitesi’nde dünyaya gelen çocuk ve gençlerden oluşan bir grup, kendi düzenledikleri defilede de yer aldılar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle