24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

OOOF OFF LINE Tanol Türkoğlu (tanolturkoglu@gmail.com) Batılı ülkelerde Y Kuşağı kurumsal iş dünyasına yaklaşık on yıl önce girdi ve orta kademe yöneticiliğe doğru yükseliyor. Ülkemizde ise Y Kuşağı üniversitelerden yeni mezun oldu ve iş dünyasına adımını atıyor. Gelecek on yılda Y Kuşağı’nın rüştünü ispat etme sürecine tanıklık edeceğiz. Raymond Hovasse ve evrim teorisi Raymond Hovasse’ın 1927’de Darülfünun Fen Fakültesi Mecmuası’nda yayımlanan “Tekamülü İzah Eden Nazariyeler” başlıklı yazısı, Cumhuriyet döneminde evrim teorisini savunan ilk makaledir. Osman Bahadır bahadirosman@hotmail.com Y Kuşağı ve Gelecek On Yıl 20. yüzyıla damgasını vuran 68 Kuşağı bunu iki büyük savaşının ardından yorgun çıkmış bir dünya üzerinde doğru bildiklerini savunarak, dikbaşlılık göstererek gerçekleştirdi. Biz de 1923’te yeni bir ülke, yeni bir rejim kurduk ve Batı dünyasının ancak 40’lı yıllardan sonra karşı karşıya kaldığı durumu 1920’li yıllardan itibaren yaşadık. Şimdi benzer bir durum yeniden gündemde. Hem dünya hem de Türkiye için. Dünün devrim yapan çocukları bugün kendilerine meydan okuyan Y Kuşağı’nı dize getirip, onlara yol yordam öğretme peşinde. Ülkemizde de bu dalgadan etkilenmiş olan birey, kurum ya da kuruluşlar her ne kadar herhangi bir strateji geliştirmiş olmasalar da yeni medyanın sürati sayesinde hiç değilse gidişatı yakından izlemekteler. Aslında 90’lı yıllardan itibaren ivmelenme gösteren ve internet adı ile simgeleşmiş olan bu yeni dijital dünya sürecine Y Kuşağı’ndan gelenlerin katkıları daha şimdiden azımsanmayacak düzeylere ulaşmış durumda. Bilgisayar, cep telefonu ve internetin olmadığı bir dünyayı bilmeyenler olarak kategorize edilen Y Kuşağı batıda 1980 ve sonrasında doğanları içeriyor. Ülkemizde ise bu üçlünün yaygınlık kazanma süreci irdelendiğinde tarihi 1990 olarak revize etmek gerekir. Bir başka deyişle Batılı ülkelerde Y Kuşağı kurumsal iş dünyasına yaklaşık on yıl önce girdi ve orta kademe yöneticiliğe doğru yükseliyor. Ülkemizde ise Y Kuşağı üniversitelerden yeni mezun oldu ve iş dünyasına adımını atıyor. Y Kuşağı da 68 Kuşağı gibi bir şeyleri değiştirmek istiyor. Karşılarında da yine ayak diretenler var. Ancak bu kez roller değişmiş durumda. 68 Kuşağı dün değiştirmeyi talep ederken bugün ayak direten rolüne bürünmekte. Savunması da net : Y Kuşağı hiçbir şey bilmiyor! Bu tespit doğru ama günümüzün gelişmiş olan dijital imkânları açısından bakıldığında ne yazık ki büyük bir sorun değil! Y Kuşağı’nın deneyim anlamında hiçbir şey bilmiyor olması (ne yazık ki/Allahtan) dünyanın sonu değil. Özellikle dijital teknoloji gibi son yıllarda müthiş bir ivme kazanan sektörlerde tam da “deneyim sahibi olmayan”, “inovasyona açık” zihinlere gereksinim var. Son on yılda internet dünyasında yapılan çığır açıcı gelişme ve başarı hikâyelerine baktığımızda karşımıza hep aynı tablo çıkıyor. Kurumsal bir iş yerinde çalışmak yerine kendi hayallerinin peşinden gitmiş Y Kuşağı mensuplarının başarı hikâyesi. Tabii bu resmi iyi analiz etmek gerekir. Bu türden yapılmış her inovasyonun yanında çöpe gitmiş binlerin hayalleri, emekleri de var. Onlar da Y Kuşağı’nın birer mensubu idi ama şans onların yüzüne gülmedi. Bu tıpkı tüm ülkeyi hayran bırakan genç bir futbolcuya övgüler düzerken onunla aynı kuşakta yola çıkmış yüzlerce futbolcu adayının bu süreç içinde yok olup gitmesine (ama hiçbir istatistiğe girmemesine) benzemekte. Bu durumda dijital yerlilerin oluşturduğu Y Kuşağı dünyayı nasıl dönüştürecek? Kurallardan, emir almaktan hoşlanmayan, inceldiği yerden koparan, plan yapmaktan sıkılan, anlık yaşayan bu bireyler bu özelliklerini sonuna dek koruyup, girişimcilikle ya da kurumsal yapı içinde yükselerek stratejik yönetici pozisyonlarını ele geçirebilecekler mi? Yoksa 68 Kuşağı giderayak son bir hamle yaparak Y Kuşağı’na dünyanın kaç bucak olduğunu mu öğretecek? Gelecek on yıl içinde iş dünyasında da dijital dünyada da bu gelişime tanıklık edeceğiz! D CBT 1261/ 12 20 Mayıs 2011 Tekamülü izah etmek için vücutta bir gelişmenin vuarülfünun Fen Fakültesi’nde hayvanat (zooloji) ku bulmasını izah etmek yetmez. Bu gelişmenin gelecek müderrisi olan Raymond Hovasse, Darülfünun nesle intikal edebilmesi lazımdır. Bundan dolayı araşFen Fakültesi Mecmuası’nın Kanunievvel (Ara tırmacıların ilgisi meselenin veraseti alakadar eden yölık)Kanunisani(Ocak)Şubat (19271928) tarihli 5. nüne dönmüştür... Ender olan ve belirli bir sebebe atfesene 2. sayısında “Tekamülü zah Eden Nazariyeler” (s. dilmesi mümkün olamayan bazı farklılaşmalar ansızın zu496505) başlıklı bir makale yayımlamıştır. hur eder. Bu farklılaşmaya mutasyon derler... Mutasyonlar Cumhuriyet döneminde evrim teorisi konusunda bi mutlaka cinse faydalı değildir. Öldürücü mutasyonlar da limsel bir dergide yayımlanmış ilk makale olan bu yazı vardır. Ekseriya ne faydalı ne de zararlıdır. Faydalı olansında Hovasse, canlı varlıkların evrimi düşüncesinin Fran ları en nadirleridir. Bu nazariyenin taraftarlarına göre yesız Büyük htilali ile hızla gelişmeye başladığını ve La ni cinslerin teşekkülü bu suretle olur. Doğal seçilim yalmarck’ın tekamülcü ismini taşımaya layık ilk insan ol nız iyi uyum sağlamış cinslerin bekasına müsait bir süzduğunu söylemekte, ancak tekamül nazariyesinin halk ara geç vazifesini ifade eder. Doğal seçilim yalnız asıl cinsinden sında yayılması ve herkes tarafından kabulünün Darwin’in daha kuvvetli olan mutantları muhafaza eder. Bu halde çalışmalarıyla gerçekleştiğini belirtmektedir. Bütün do yeni cinslerin teşekkülünü anlamak kolay gözüküyor. ğa bilimi şubelerinden kaydettiği hadiseleri toplayarak Fakat tekamülün istikametini ne suretle izah edebive tasnif ederek Darwin’in, tekamülün gerçekten mev liriz?... Amerika âlimleri bazen mutasyon suretiyle farkcut olduğunu itiraz kabul etmeyecek lılaşan fertlerin kromozomlarında bir bir biçimde ispatlamış olduğunu söydeğişiklik görmüşlerdir. Meselenin lemektedir. halli müşküldür; çünkü kromozomHovasse’ın bu yazısı bu yönüyle, lardaki bu değişikliklerin farklılaşmaCumhuriyet döneminde Darwin’in nın sebebi mi, yoksa neticesi mi olduevrim teorisinin bilimsel nitelikte ğu malum değildir. Şu hale göre, teilk kez savunulduğu bir makale olarak kamülü izah için yeni bir şey keşfetmek görünmektedir. Hovasse yazısında lâzım geldiği kanaatı hasıl oluyor. Mudaha sonra, tekamül artık itiraz kabul tasyonizm nazariyesi taraftarlarının etmez bir hakikat olduğundan amaesas mütalaaları aleyhine olarak bu şey, cının bundan sonra daha müşkül bir muhitten ibaret değil midir?.. klimesele olan, ‘tekamülün niçin ve min, binlerce nesiller üzerinde tesir icnasıl meydana geldiği’nden bahsetra ederek tabii bir surette, irsi olmamek istediğini belirtmektedir. yan vasıfları ırsi bir hale getirdiği düHovasse, başlıca olarak şunları Prof. Dr. Raymond Hovasse (18951989) şünülebilir.” söylemektedir; Hovasse, makalesini şu sözlerle “ stikamet, tekamülün en şayanı dikkat tezahürle bitirmektedir; “Fikrimize göre, muhitin tesirini katiyyen rinden birini teşkil eder. Fakat bu istikamete yöneliş her inkâr etmek henüz mümkün değildir. Mutasyonistler sağzaman doğru bir yönde olmaz. Yanlış yöne sapmış jeolojik lam bir eser vücuda getirmek isterlerse, meselenin bu safdevir hayvanları çok görülmüştür. Örneğin bir tür yırtı hasını tetkik etmelidirler ve bu tetkikat esnasında nazari cı hayvanın iki köpek dişleri o kadar büyümüştür ki, bir mütalaalarına fazla ehemmiyet vermemelidirler. Bu vasüre sonra bütün zümrenin ölümüne sebep olmuştur. dide yapılacak olan tetkikatın yarım asırlık bir zamanLamarck’a göre tekamül muhitin tesirinden doğar. da meseleyi halledeceğine kaniyiz.” Muhitin tesiri demek mesela insan cinsi için, soluduğuHovasse’ın düşünceleri, evrim teorisiyle ilgili, bazımuz hava, yaşadığımız memleketin iklimi, diğer mahluklar ları bugün de varlığını sürdüren çok önemli tartışma nokhatta gıdalar demektir. Lamarck’ın nazariyesine göre, ne talarını içermektedir. Ancak doğal seçilim konusunda çesillerden beri hamallıkla geçinen insanların arkalık tak lişkili fikirler ileri sürmektedir. Bir yandan “doğal seçimaya ihtiyacı kalmaması icap ederdi. lim vardır fakat doğal seçilim ile yeni cinslerin vücuda Darwin’e göre ise toprağın besleyebileceğinden faz gelmesini izah etmek mümkün değildir” görüşünü ileri la mahlukat doğar, bunların bir kısmı yok olmaya mah sürerken, diğer yandan da, “doğal seçilim yalnız asıl cinkumdur. Aynı yuvada bulunan kuşları ele alalım. Bun sinden daha kuvvetli olan mutantları muhafaza eder. Bu lardan bir kısmı daha yavaş uçan kuşlardır. Bunlar daha halde yeni cinslerin teşekkülünü anlamak kolay gözükolay yok olacak ve geriye en hızlı uçan kuşlar kalacak küyor” demektedir. tır. Darwin buna doğal seçilim adını vermektedir... DeBurada Hovasse’ın belki “sadece doğal seçilimle yemek ki hayvanlarda mevcut olan bir vasıf ne kadar kü ni cinsler vücuda gelemez” diye düşündüğünü varsayaçük olursa olsun faydalı olduğu takdirde inkişafa meyle rak bu çelişkiyi gidermek mümkün görünse bile, onun dader... Doğal seçilim vardır fakat doğal seçilim ile yeni cins ha sonra “(doğal seçilim) Darwin’in ona isnat ettiği rolerin vücuda gelmesini izah etmek mümkün değildir. lü oynamaz” demesi, bu çözümü imkânsız kılıyor. GerYani Darwin’in ona isnat ettiği rolü oynamaz. Do çekte ise doğal seçilim, tam olarak Darwin’in ona atfetğal seçilim yaratıcı değildir. Terakkiye değil korumaya yö tiği rolü oynamaktadır. Daha sonraki yıllarda ve gününeliktir. Diğer bir kanıt; bir gelişimin seçimi alakadar ede müzde doğal seçilimin bu rolü defalarca ispatlanmıştır. bilmesi için ırsi olması lazım gelir. Darwin, Lamarck gi Öte yandan Hovasse’ın “muhitin kalıtıma etkisi” görübi bütün gelişimin ırsi olduğunu kabul ediyor. ki müel şü bugün de bütün önemini korumaktadır. Darwin’in de lif de bu noktayı münakaşa etmiyorlar. Dolayısıyla Dar çok önem verdiği bu dönüştürücü çevre faktörünün muwin’in dayandığı çoğu vasıfların irsi olmadığının ispat edil tasyonu etkileme mekanizmaları ise belki “yarım asırlık diği gün, Darwin’in nazariyesi Lamark’ınki gibi ehem bir zamanda” anlaşılabilecektir. miyetini kaybetmiştir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle