17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

getirme; d) bir de, olumlu ya da olumsuz destek, öykünme, koşullandırma ve örnekseme gibi yollarla toplumsal öğrenme. Tüm bu unsurların sonucunda belirlenen örnek durumlar karşısında toplumsal düzeyde kabul gören bir dizi tepki ortaya çıkar ki, buna da vicdan, ya da törel bilinç adı verilir. Bilgisayar Korsanlığı Konusunda Bilmediklerimiz İngilizcede hacker sözcüğü gerçekte “baltayla budayıp yontan kişi, ya da marangoz” anlamına geliyor. Bu işin doğasından olsa gerek, sözcük zamanla teknolojik engellere sıradışı çözümler getirmekten zevk alan kişileri betimlemek için kullanılmaya başlandı. Bilgisayar korsanlığı 1950’lerin sonlarında, elektrik düğmelerine tutkun MIT Tech Maket Demiryolu Kulübü üyelerinin bir IBM 704 merkezi bilgisayar sistemini denetlemek üzere delikli kartlar üretmeye başlamalarıyla birlikte ortaya çıktı. Bu örgütün ilk programlarından biri ana bilgisayar konsolunun üzerinde ışıkların yanmasını sağlayarak, bir düğmeye basıldığında konsolun soldan sağa ardından sağdan sola zıplayan bir topu andırmasına neden olan bir kodlamaydı. Bilgisayar PingPong’u işte böyle ortaya çıktı! 1970’lerin başlarına gelindiğinde, bilgisayar korsanlarının babası sayılan John Draper, “Cap’n Crunch” marka bir mısır gevreği paketinden çıkan oyuncak düdüğün çıkardığı sesin AT&T şirketinin uzak mesafe görüşme sistemine erişim için kullandığı 2600 hertzlik sinyale eşit frekansta olduğunu fark etti. Böylelikle, telefon hatlarına girip ücretsiz görüşme yapmanın ve de kısa süreliğine kodesi boylamanın yolu açılmış oldu. Apple şirketinin kurucuları Steve Wozniak ile Steve Jobs, bir anda köşeyi dönmeden önce, Draper’in düdüğünün elektronik türdeşi olan “mavi kutuları” üretip satıyorlardı. Wozniak, bu mavi kutulardan birini kullanarak, Papa’yı Vatikan’daki konutundan aradı ve onunla Henry Kissinger’miş gibi konuştu. Bilgisayar korsanlığı 1983 yılında “WarGames” adlı filmle Hollywood’a konu oldu. Filmde Savunma Bakanlığı’nın bilgisayar sistemine giren ve meşrubat kutusunun açma halkasıyla ankesörlü bir telefonu ele geçiren yetenekli bir gencin öyküsü anlatılmaktaydı. Aynı yıl, ABD’nin Milwaukee eyaletinden altı genç nükleer silah üreten Los Alamos Ulusal Laboratuvarı’nın sistemine girdi. BEN VE BENİMKİ Toplumsal değerler kalıplaşmış ya da değişmez oldukları kadar, yaşamın sürdürülmesiyle ilgili temel sinirsel ağda meydana gelen evrimsel değişikliklerden de etkilenirler. Omurgalıların tümünde beyin sapı şebekesi, sıcaklık, karbondioksit ve glükoz düzeyleri gibi yaşamsal önemdeki parametreleri dengede tutar. Homeostaz olarak da bilinen bu dengeleşim durumunun sürdürülebilmesi için beyin acı, açlık, susama, korku gibi dürtülerin yanı sıra, yiyecek, su, cinsellik ve güvenlik gibi bileşik hazları da devinime geçirir. Memelilerde beyin evrildikçe “ben’in” yaşamını sürdürmesini sağlayan dengeleşim ağı genişleyerek “benimki” kavramını da içine aldı. Bu kavram ilk başta bir bireyin savunmasız ve güçsüz yavruları anlamına geliyordu. Acı ve kaygı türündeki tepkiler, ayrılık ya da gereksinmenin algılanması durumunda tetiklenen tepkilerdi; keyif ve rahatlık emzirilme, yalanma ve kucaklanmanın birlikte getirdiği durumlardı. Kimi canlı türlerinde bağlanma devresindeki kimi ek düzenlemeler, bu kavramın kapsamını biraz daha genişleterek seçilimin oluşturduğu baskıya göre eşleri, akrabaları ve aynı soydan gelen başkalarını da içine aldı. niledi ve milyonlarca dolarlık zarara yol açtı. Morris ağır suçtan hüküm g i y e r e k , Bilgisayar Sahtekârlığı ve K ö t ü y e Kullanımı Yasası gereğince ilk hüküm giyenlerden biri oldu. Morris şimdilerde MIT’de bilgisayar mühendisliği konusunda araştırmalar yapıyor. Gary McKinnon adlı Britanyalı bilgisayar korsanı 2001 ve 2002 yıllarında ABD Deniz Kuvvetleri, Kara Kuvvetleri, Pentagon ve NASA’ya ait 97 bilgisayar sisteminin şifresini kırdı. McKinnon savunmasında askeri sırların peşinde olmadığını, yalnızca devletin baskısıyla gizli tutulan UFO’larla ilgili dosyaları ele geçirmeye çalıştığını öne sürüyordu. Söylentilere göre, Çin Halk Kurtuluş Ordusu’na bağlı ajanlar A.B.D’nin enerji nakil hatları şebekesinin bilgisayar sistemine girmeye çalışarak, 2003 yılında Kuzey Amerika’da yaşanan büyük elektrik kesintisini tetiklemiş oldular. Bir nükleer santralın bilgisayar ağına girmek, IBM şirketi araştırmacılarından Scott Lunsford’un topu topu bir gününü aldı. Lunsford daha sonra verdiği demeçte, “Aman Tanrım! Burada çok ciddi bir sorun var,” diyordu. Mac’inizin hack’lenemeyeceğini mi sanıyorsunuz? CanSecWest konferansında güvenlik araştırmacısı Charlie Miller, Apple şirketinin geliştirdiği Safari adlı ağ tarayıcısındaki bir yanlışlıktan yola çıkarak, 10 saniyeden kısa bir sürede bir MacBook’un sistemine girmeyi başardı. Siborglar (kimi fizyolojik işlevleri mekanik ya da elektronik araçlar yardımıyla sürdüren canlılar; takma bacaklı ya da kalp pili olanlar da siborg sayılırlar) dikkat! Washington Üniversitesi’nden Tadayoshi Kohno bir süre önce kablosuz bir defibrilatörün sistemine girerek ölümcül güce sahip elektrik darbelerinin üretilmesine neden oldu. Bu durum kendilerine derin beyin uyarıcıları uygulanan hastalar açısından hiç de hoş değil. Arizona Üniversitesi’nden Roger Angel, gezegenimizin iklimini denetim altına almak amacıyla uzaya dev bir güneş filtresi yapılmasını önermişti. Rita Urgan, kaynak Discover BAŞKALARINA BAĞLANMA Bağlanma devresinin merkezinde eskiden kalma peptitler yer alıyor: oksitosin ve kardeşi vazopresin. Bu peptitler, öteki üreme hor tilere bakılırsa, internet güvenliğini değerlendirmek amacıyla bir solucan ya da kendi kendini yenileyen bir bilgisayar programı geliştirdi. Ancak solucan kendisini fazlasıyla ye CBT 1243/9 14 Ocak 2011 monları ve sinir iletkenleri ile birlikte, beynin “benimkine” bağlanma ile ilintili bölümü olan hipotalamustaki devreyi düzenliyorlar. Konu henüz tam anlamıyla açıklığa kavuşturulmamış olmakla birlikte, vazopresin koruma ya da savunmaya geçme gibi saldırgan bir ilgiyle daha bağlantılıymış gibi görünürken, oksitosinin korku ve kaygıyı azaltarak kişiyi rahatlattığı ve güvenle ilintili olduğu sanılıyor. Beynin yarıkürelerini örten altı katmanlı bir kabuk olan neokorteks yalnızca memelilerin beynine özgü bir parçadır. Memelilerde doğum anında özgürlüğün yüksek bedeli neokorteksin olası kıldığı yeni öğrenme biçimlerinin sağladığı eşsiz yararlar sayesinde dengelenmektedir. Primatlarda da neokorteks, başkalarının davranışlarını önceden kestirebilme yönünde güçlü bir yetenekten sorumluymuş gibi görünüyor. Ayrıca, daha soyut bağlamda öğrenme ve sorun çözme yetisinin yanı sıra, dürtü denetimi ve toplumsal beceriler konusunda gelişmiş bir esneklik sağladığı da sanılıyor. Bu beceriler ticari uygulamalar, ceza yargılama sistemleri ve dinler gibi tümü de kan bağı bulunmayan kişiler arasında güven duygusunun yaratılmasına ve soyutlanmış avcıtoplayıcı grupların sunabileceğinden çok daha geniş kapsamlı, güvenilir ilişkilerin kurulmasına olanak tanıyan kültürel kurumların ortaya çıkmasında etkili oldular. Kısacası, insanların bir arada olmak istemeleri, birbirlerine ilgi ve sevgi göstermeleri, aileye, dostlarına ve içinde yaşadıkları topluluğa değer vermelerinin ardında, beynin ilgi ve bağlanma bağlamındaki düzenlemeleri yatıyor. Sinirsel düzeneğimiz ile kültürel kurumlar arasındaki karşılıklı etkileşim de, törel tarihçemizi oluşturuyor. Patricia Churchland, Kaliforniya Üniversitesi ve Sulk Enstitüsü felsefe ve sinirbilim uzmanı. Rita Urgan: Türkçesi, New Scientist, 16 Ekim 1988 yılında Robert T. Morris, söylen
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle