17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Biyologlar, TUS ve Sağlık Bakanlığı Biyologlar Birliği Derneği Üyeleri, Tıpta Uzmanlık Sınavı (TUS) konusunda bir açıklama yaptı, özetle yayımlıyoruz: Gökhan Kavuncuoğlu Biyologlar Birliği Derneği Genel Sekreter Çağdaş olmak ve tuvalet kapılarının yönü Prof . Dr . Rana Yavuzer Anadolu [email protected] T CBT 1243/ 18 14 Ocak 2011 US’a tıp fakültesi mezunu doktorlar ile Tıp Dışı Branşlar (TDB) olan biyoloji, kimya, eczacılık ve veterinerlik fakültesi mezunları başvurabilmekte; tıp fakültesi mezunu doktorlar hem klinik hem de temel tıp bilimlerini, TDB’lar ise sadece temel tıp bilimlerini (mikrobiyoloji, biyokimya, farmakoloji, fizyoloji, histoloji ve embriyoloji) tercih edebilmektedir. Bu sınavın düzenleyen Sağlık Bakanlığı 20022009 yıllarında diğer TDB’ların sınava girişine müsaade ederken, biyologlar aleyhine iptal etmeye çalıştı, ancak Bakanlığı’nın itirazlarının haksızlığı yargı tarafından defalarca tescillendi. Biyologlar, 2010 ilkbahar dönemi tıpta uzmanlık sınavına mahkeme kararı ile sınava girdi, ancak sınav sonuçlarının açıklanıp yerleştirmelerin yapılmasının hemen ardından, sınav biyologlar açısından yeniden iptal edildi. Sınavı kazanan biyologların atamaları yapılmadı. Sağlık Bakanlığı’nın belirttiğinin aksine, mikrobiyoloji ve biyokimya alanlarında, lisans düzeyinde alınan dersler ve tıpta uzmanlık sınavında alınan puanlar itibariyle, biyologların yetkin olduğu aşikardır. Mevcut durumda tıpta uzmanlık eğitimi veren hoca ve uzmanların azımsanmayacak ölçüde fazla olması, bu durumu daha net ortaya koyuyor. Mezuniyet sonrası iş imkanları oldukça kısıtlı olan biyologların TUS’ta Türkiye çapında dereceye girecek kadar yüksek puanlar alması garipsenmemeli. Yurt dışında d, ülkemizde olduğu gibi, mikrobiyoloji, biyokimya, farmakoloji, fizyoloji, histoloji ve embriyoloji gibi temel tıp bilimlerinde biyologlar, veteriner hekimler, eczacılar, kimyagerler gibi meslek mensupları, uzmanlık ve doktora eğitimleri yapıyor. Çünkü tıp multidisipliner bir bilim dalı. Tıp’ta devrim yapan gelişmelerin çoğunda biyologları, kimyagerleri, veteriner hekim ve eczacıları görmekteyiz. İnsan genetik materyali DNA’nın yapısını ve özelliklerini açıklayan Watson bir biyologtur. Genetik biliminde çığır açmıştır. Mikrobiyolojide mikrop tanımını ilk ortaya koyan Hollandalı biyolog Anton Van Leeuwenhock 1674 yılında mikroskop lensinde bir su damlasına bakarak mikropları keşfetti. Hemen hemen yüz yıl sonra Danimarkalı biyolog Otto Müller Van Levönhook, bakterileri karolus linneus yöntemine göre sınıflara ve türlere ayırdı. Yani bu biyologlar mikropların yapısını keşfederek mikrobiyolojinin babası unvanını aldılar. İlk antibiyotik kavramı 1910 da alman kimyacı Paul Ehrlich’in sifilize yol açan spiroketlere karşı etkili bir bileşik olan ilk antibakteriyel ajanı keşfetmesiyle başladı. Bu verilen örneklerin sayısı çok arttırabilir. Yani tıp multidisipliner bir bilim dalıdır. Yurt dışında; gelişmiş ülkelerde tıpta uzmanlık eğitiminde biyologlar veteriner hekimler, eczacılar ve kimyagerler bulunur. Ayrıca ülkemizde hali hazırda tıp fakültelerinde, mikrobiyoloji ve biyokimya alanlarında uzmanlık eğitimi veren öğretim üyeleri biyolog, veteriner hekim, eczacı ve kimyager kökenlidir. Hacettepe üniversitesi Tıp Fakültesi Prof. Dr Sibel Ergüven, Gazi Üniversitesi Tıp fakültesi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Semra Kuştimur, yine Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nedim Sultan, Cerrah Paşa Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji Ana bilim Dalı eski başkanı Müzeyyen Mamaltorun, Öğretim Üyesi Bekir Kocazeybek biyolog kökenlidir. Çapa Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr Selim Badur eczacı kökenlidir. Erciyes Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Kılıç biyolog kökenlidir. Örnek sayısı çok fazladır. Ve görülmektedir ki bugün Sağlık Bakanlığı’na bağlı eğitim ve araştırma hastanelerinde biyokimya, mikrobiyoloji uzmanlık eğitimi veren uzmanlar ya da tıp fakültelerinde tıp fakültesi öğrencisi, mikrobiyoloji ve biyokimya uzmanlık öğrencisi yetiştiren öğretim üyeleri TDB kökenlidir. Burada esas olan meslek şovenizmi yapmadan multidisipliner tıpalanında insanımıza iyi kalitede hizmet sunmaktır. Amaç bu olmalıdır. Şu an mevcut durumda biyologlar hem asistan, hem uzman, hem öğretim üyesi olarak tıp fakülteleri ve Sağlık Bakanlığı hastanelerinde mikrobiyoloji ve biyokimya alanlarında hizmet veriyorlar. Değerli kamuoyu sizlerin desteğiyle biz biyologlar olarak bu hizmetleri vermeye devam etmek istiyoruz. D evlet hastanesi tuvaletinde kalp krizi geçiren 38 yaşındaki bir avukat, kapının dışarı doğru açılamaması nedeni ile zamanında müdahale edilemeyip öldü. Özellikle toplum kullanımına özgü; devlet dairesi, okul, stadyum, banka, sinema, hastane, pasaj, restorankafe, spor salonu, alışveriş merkezi, yurt, terminal ve benzeri yerlerde tüm kapıların mutlaka dışarı doğru açılır biçimde yapılması gerekir. Bunun nedeni özellikle de yangın, deprem vb acil durumlarda bu yerlerin boşaltılmasını kolaylaştırmaktır. Bakınız gerçekten çağdaş olan ülkelerde durum böyledir. Binaların özellikle de kamu kullanımı olan binaların standartları vardır. Bunlar tatsız deneyimlerin sonucu ortaya çıkmış ve öncelikle güvenliği, ardından esenliği sağlamaya yönelik kurallardır. Çağdaşlık ve uygarlık bunların birikiminden oluşur. Çağdaş olmak bireyin öfke, saldırganlık ve kıskançlık gibi olumsuz duygu ve itilerini kontrol altında tutabilmesidir! Yabancı bir diplomat başkentin göbeğinde, trafikte yol vermeme, sıkıştırma sözde nedeni ile üç yurttaşımız tarafından bıçaklanarak darp edildi. Toplumumuzda gerek aile içi gerekse de toplumsal yaşantı içinde kontrolsüz öfke ve saldırganlık tehlikeli bir biçimde yaygın haldedir. İşin daha da kötü tarafı bu ilkel durum değişik bahanelerle adeta doğal karşılanmaktadır. Töreler, tahrik!, kıskançlık, haklı olma! Namus! Delikanlılık! Kabadayılık! Gurur! Vb …. Gün geçmez ki; yol vermeme, ters bakma, laf atma, kıskançlık, omuz atma, dedikodu ve benzeri nedenlerden olduğunu duyup okuduğumuz: yaralamalar, saldırı ve cinayet haberleri olmasın. Saçı sarıya boyatmak, kola Rolex saat taklidi takmak ve ya şehir içinde dört çeker jip kullanmak ile uygar olunamadığı bellidir. Çağdaşlık; bir toplumu oluşturan bireylerin ilkel saldırganlık içeren duygu ve davranışlarını kontrol altında tutabildikleri ölçüde gerçekleşir ve yaşanır. Zemin etüdü yapan mühendislerin tespit ettikleri bilgilere göre hazırlanan yönergede o bölgede kıyı şeridinin hemen yanında yapılacak bi nalar da ancak 1,5 kata izin vardı. Bilgisiz ve bilgiye saygısız ilgililer bu temel bilgiye dayanan kuralı eğip bükerek ihlal ettiler. Sonuçta yapılan çok katlı binalardan oluşan tatil siteleri, kışlalar, ev, okul, yurt ve yatakhaneler bir Ağustos gecesi sabaha karşı kuvvetli sarsıntılarla sıvılaşan kum zemin içine girerek kayboldu. İçindeki onbinlerce insanla birlikte. Bazı aileler, ana baba, dedetorun üç kuşak bir arada kayboldular. İlginçtir depremde onca yıkımın içindeki bir 3 katlı binalara hiçbir şey olmamıştı. Çağdaşlık bilgiye ve bilginin kaynağına saygıdır. Bilginin yaşam içinde doğru ve tam olarak özümsenip kullanılması da tabiî ki. Ancak yalancı bilgiden bahsetmiyoruz burada. Ne olacak, bir şey olmaz bilgisi değil söz ettiğimiz. Ya da branş dışı, yüzeysel hobi bilgisi değil. Çünkü doğru kaynağın sesi parazit sahte bilgi ile anlaşılmaz hale gelebilir. Hele de bilgi kadar uzmanlık ve emeğe, ekspertize, yani doğru bilginin doğru kaynaklarına da saygı gösterilip önem verilmezse. Her bilgi uzmanının ağzından yani doğru kaynaktan geldiğinde ancak değerlidir. Çağdaşlık doğru bilgiyi doğru kaynaktan almak ve buna saygı duymaktır. Her konuyu herkesin bilir geçindiği toplumlar asla gerçek anlamda çağdaşlaşamazlar. Çağdaş olmak kanalizasyonların rögar kapaklarının kapalı olmasıdır: Kapalı olsun ki sabahın köründe acele acele okuluna gitmeye çalışan çocuklar düşmesin içlerine, ölmesinler. Ya da akşam karanlığında evlerine ekmek götürme telaşındaki ana babalar tökezlemesinler. Engellilerden falan bahsetmiyorum burada bakın daha. Bahsetmeye utanıyorum. Çağdaş olmak insanca yaşanır bir çevre oluşturmak ve onu korumaktır. Meydanları dev boyutta ibriklerle süslemek değil. Yayaların kaldırımda, araçların yollarda tehlikeye düşmeden ilerleyebilecekleri şekilde düzgün satıhlar yapmaktır uygarlık. Çağdaş olmak düşünmek, konuşmak, istemek ve değişmektir. Çağdaş bir toplum için; özgürce düşünen, konuşan, sorgulayan bireyler gereklidir. Kendini ve içinde yaşadığı toplumu irdeleyen ve geliştirmeye doğru sızılı değiştirme uğraşıdan yılmayacak bireyler. Otizm Üzerine Yanlış Haber G azetemizin 04.01.20100 tarihli sayısında otizmin genetik kaynaklı olmadığını ve dünyada çevre ve teknolojik kirlilik ve yanlış beslenme sonucu otizmin arttığını ileri süren bir söyleşi yayımlandı. Söyleşi yapılan kimseler çocuk metabolizması ve beslenme bilim dalı uzmanlarıydı. Bir de özel psikolojik danışmanlık yetkililerine de söz verilmişti. Otizmin nedenleri ve tedavisi konusunda, bugüne kadar tıbbın kabul ettiğinin aksine görüşlerin dile getirildiği bu söyleşideki düşüncelere otizm konusunda uzmanlar, psikiyatristler, karşı çıktı. İlginç bir şekilde, sözü ge çen haberde tedavi önerenlerin bugüne kadar otizmin tedavisi konusunda hiç bir bilimsel araştırma ve uluslararası yayınının olmamasıydı.. İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof.Dr Nahit Motavalli Mukaddes, gönderdiği açıklamada şu görüşleri dile getirdi: “Otizm, gelişimsel psikiyatrik bir bozukluktur. Dolayısı ile bu konuda bilimsel eksende söz sahibi yetkili kişiler çocuk psikiyatrlarıdır. Otistik bozukluk büyük bir çoğunlukta ömür boyu sürer. Otizmin sebebi büyük oranda genetiktir ve ço
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle