Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Göçmen kuşların İstanbul Boğazından geçişi İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı projelerinden biri, kıtalararası göçmen kuşların İstanbul Boğazı’ndan doğal periyodik geçişlerini izlemek. Çevreye duyarlılığın arttığı günümüzde, yüz binlerce göçmen kuşun doğal göç yollarının üzerinde İstanbul semalarının olması, İstanbullu amatör kuş gözlemcilerinin bu olağanüstü doğa olayını izleme olanağı sağlıyor. 67 aylık proje süresince doğrudan göçmen kuş gözlemine ve faaliyetlerine ait yüzlerce fotoğraf ve video kaydı alındı. Ü Fen Fakültesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü’nden Prof. Dr. Hasan Esenoğlu (esenoglu@istanbul.edu.tr) İstanbul’un bu az bilinen doğal kültürü hakkında bilgi veriyor. bilir. Bazı göçmen kuşlar (örneğin kırlangıçlar) ise önceden yağ emelde üreme ve kışlama amacıyla her sene dünyada depolamazlar. Yol boyunca rastladıkları böcekleri avlayarak ge50 milyar kuşun göç ettiği tahmin ediliyor. Bunlardan rekli enerji ikmalini yaparlar. Kırlangıçlar, bir anlamda 5 milyarı Avrupa ile Afrika arasında göç eder. Bu do İstanbul Boğazı’ndan geçişlerinde zararlı böcekleri doğal yolğa olayının bu kadar geniş bir coğrafyada gerçekleşiyor olma la temizlerler. sı, onları izleyenlerde de geniş bir çeşitliliğe yol açıyor. Bu bağYırtıcı kuşlar, leylekler, turnalar ve pelikanlar gibi iri yalamda “amatör” gözlemcilere büyük iş düşüyor. Örneğin, gü pılı kuşlar, bedenlerinin büyüklüğü sebebiyle yağ depolayaneyden kuzeye göçüşü izlemede en iyi yerlerden biri olan mazlar. Bunlar göç sırasında, güneşin toprağın ve üzerindeki İstanbulSarıyer’deki “Gözlem İstasyonu”na NisanMayıs hava katmanlarını ısıtması sonucu yükselen ve termal olarak Haziran aylarında (bahar geçişinde) farklı mesleklerden çok adlandırılan hava kitlelerini kullanırlar. Geniş kanatlarını açasayıda amatör gözlemci gelmiş, arazi dürbünlerini ve el hesap rak termal yardımıyla yükselir ve termalden termale süzülerek makinelerini kullanarak kuşların hem sayımlarını ve hem ta yollarına devam ederler. Bu yöntem ile az enerji harcamış olurnılarını yapmışlar. Topladıkları verileri ilgili kuş sitelerinde dün lar. Denizler üzerinde termallerin oluşmaması, karalar üzerinya ile paylaşıyorlar (bir kuş sitesi örneği: http://www.trakus.org). den dolaşarak daha uzun göç yollarını takip etmelerine yol açar. 2010 yılının EylülEkimKasım aylarında (sonbahar geçi Yolculuk ve mola esnasında da avlanmalarına devam ederler. şini) kuzeye göç eden kuşların ailelerine kattıkları yeni genç Gündüzleri birbirini gören hayvanlar, geceleyin de seslerini tabireyleri ile birlikte güneye göçüşünü Sarıyer yerine bu sefer nıyarak birbirinden ayrılmazlar. Çamlıca tepesinden izleyebileKırlangıçlar hayatlarını sıcak bölgelerde geçirirler. Kuzey ceğiz. Burası dünyanın en iyi yarımkürede üredikten sonra kışlamak için TemmuzEylül araŞekil 1. Göçmen kuşgöçmen kuş gözlem yerlerinden sında güney yarımküreye göç ederler. Leylekler, ülkemize Mart lardan turnaların biri. delta uçuşundan bir görünüm. Ülkemize mevsimlik yerleşenlerden başta leylekler, kırlangıçlar ve daha birçokları olmak üzere sonbahar geldiğinde binlerce kilometreyi aşarak Afrika'ya göç ederler. Bir yıl önce kışladıkları yerlerine giderler. İlkbaharda ise, kuzeye göç ederek kuluçka yuvalarına dönerler. Türkiye, Avrupa ve Afrika kıtaları arasında göç eden kuşBoğaz’da ilk leylek kafilesi, 18.3.2010, Beyazıt lar için bir köprü oluşturması ve 400'ü aşkın göçmen türü barındırması bakımından özel bir ko ayından itibaren gelmeye başlarlar. Ağustos sonunda büyük topnuma ve uluslararası öneme sahiptir. luluklar halinde Güney Afrika'ya göç ederler. Yılan kartalı T öğrendikten hemen sonra, hiç bilmedikleri ana ocağına tek başına dönmeleri son derece ilginçtir. Tek bir rota üzerinden uçmaları ve kendilerinden bir önceki neslin yaşadıkları topraklara konmaları, olağanüstü bir yön bulma tekniğine sahip olduklarını gösterir. Belki de en ilginci, kuşların şaşırmadan, binlerce kilometre, hiçbir işaret noktası, yön alacak yeri olmadan yönlerini nasıl bulduğudur. Kuşlar yönlerini güneşe göre ayarlar. Bu nedenle kuşların çoğu gündüz güneşe göre hareket eder. Ancak birçok kuşun da gece de yollarına devam ettiği görülür. Kuşların gündüz güneşe, geceleri ise ay ve yıldızlara göre uçuş yönlerini buldukları biliniyor. Güneş, ay ve yıldızların görülmediği durumlarda ise yönlerini, birçok hayvanın vücutlarındaki var olan biyolojik pusulalara göre bulurlar. Mıknatıslardan yararlanarak yapılan araştırmalar, göçmen Göçmen kuş izleme yeri ve ekibi, Sarıyer DAVRANIŞLARI EKONOMİK Göçmen kuşlar doğal olarak olabildiğince az enerji harcama ve ekonomik davranışlar sergileme çabasındadır. Kuşlar sıcak hava akımlarını yakaladıklarında yükselen hava ile birlikte dönerek olası en yüksek tepeye ulaşır ve gidecekleri yöne kanat çırpmadan uzunca süre aşağılara süzülerek yol alabilir. Onların toplu haldeki “termale girişleri” izleyicileri en fazla etkileyen görüntüdür. “ ” şekilli delta uçuşu (Şekil 1) ile rüzgârı yarma ve arkayayanlara alma az sürtünmeli ekonomik uçuşun en bilinen şeklidir. Göçmen kuşların bu güzel delta uçuşlarına tanık olmak için bu yılın son geçişini beklemek gerekecek. Kuşların görüş yetenekleri çok iyidir. Yüksekten uçan yırtıcılar çok daha keskin olan bakışlarını silah olarak kullanırlar. Göçmen kuşların, özellikle yırtıcıların geçişi, doğal çevreyi daha iyi korumamız gerektiğini bize yılda iki kez hatırlatan muhteşem bir doğa olayıdır. GÖÇÜN NEDENİ Kuşlar hava ve toprak kirliliğinden, besin azlığından, iklim farklılıklarından dolayı göç ederler. Ancak kesin olan göçmen kuşların yerleşik kuşlardan farklı bir yapıya sahip olmalarıdır. Bunlar yön bulma yetenekleri ile birlikte doğarlar. İlkbahar ve sonbaharda günlerin uzayıp kısalmasıyla gün ışığına bağlı olarak göçmen kuşların hipofiz ve epifiz bezlerinin hormon salgısı değişmeye başlar. Hormon uyarısıyla bünyelerinde, önüne geçilmez bir göç isteği belirir. Gün aydınlığı süresinin değişmesine bağlı olarak kuşların eşeylik organlarının (erbezi ve yumurtalıkların) büyüyüp küçüldüğü saptanmıştır. Yön bulma yeteneğine, yerin manyetik alanına, havanın barometrik basıncına, polarize ve ultraviole ışınlarına, frekansı çok düşük seslere ve kokuya olan duyarlılıkları sayesinde son model cihazlara sahip bir pilot gibidirler. Vakti geldiğinde bünyelerinde göç saati çalar. Programlanmış en modern bilgisayarlardan daha karmaşık olan bu yaratıklar, göç emrine boyun eğerler. Eski yerlerine döndüklerinde, çoğu zaman ayrıldıkları ağaca, hatta uçuşa kalktıkları aynı dala konarlar. Genel olarak gece uçarlar. Gündüz yiyecek bulmak için avlanırlar. kuşların boyun kısımlarında ferromanyetik taneciklerin bulunduğunu ve Yer’in manyetik alanına göre hassasiyet gösterdiklerini ortaya çıkarttı. Göçmen kuşların kafa yapısında bulunan taneciklerin demir açısından zengin bir mineral olan manyetit (Fe3O4) olduğu anlaşıldı. Bu doğal pusulalarından göç esnasında olabildiğince yararlanırlar. Dünyanın manyetik alan kuvvet çizgilerine göre kendi durumlarını tespit ederek doğru yönü bulurlar. Kafalarının içindeki bu pusulalar sayesinde kapalı havalarda da yollarını kaybetmezler. Bulutlu bir günde bile yönlerini şaşırmazlar. Fakat başlarına kuvvetli bir mıknatısın bağlanması durumunda, bulutlu günde güvercinlerin yollarını tamamen kaybettikleri görülür. Çünkü takılan mıknatısın oluşturduğu yapay alan, doğal manyetik alanı değiştirir. Onlara evlerini bulduracak hiçbir ipucu bırakmaz. Güvercinlerin boyun kısmında pusula görevi gören manyetit taneciklerinin bulunmasından sonra, kuşların yönlerini koku alarak da bulabildikleri anlaşılmış. SONUÇ Milyonlarca göçmen kuşun uzun mesafeler kat ederek yaptığı yolculuk insanlar için hayati değer taşır. Kuşlar zararlı böceklerin baş düşmanıdır. Karaların çoğunun bulunduğu kuzey bölgelerine göç etmeselerdi ve yılın dörtte üçünü burada geçirmeselerdi, haşereler buralarda muazzam bir bitki katliamı yapardı. Baharda milyonlarca böcek, bitkiler üzerine yumurta bırakır. Bunlardan çıkan tırtıllar, kuşlar tarafından yenilerek kontrol altında tutulur. Çeşitli kurt, böcek ve çekirge yumurtalarını yiyerek mutlak bir kıtlığın önüne geçerler. Yararlanılan kaynak: http://tr.wikipedia.org GÖÇ İÇİN GEREKLİ OLAN ENERJİ CBT 1226/8 17 Eylül 2010 Göçmen kuşların çoğu (özellikle küçük ötücü kuşlar) göç için gerekli enerjiyi uzun yolculuğa çıkmadan önce ne bulurlarsa yiyerek vücutlarında depoladıkları yağdan sağlarlar. Yağ onların adeta yakıt tankıdır. Bazıları göçten hemen önce ağırlıklarını iki katına çıkartırlar. Yapılan hesaplamalarda, 8 gr yağa sahip olan bir bülbülün, 3000 km uçabilecek kadar yakıta sahip olduğu görülür. Bu yakıtla Büyük Sahra'yı kolayca aşa BİYOLOJİK PUSULA Kuzey kutbundan kalkan bir kuşun, elinde bir harita ve pusulası varmış gibi yüzlerce kilometre ötede hedefine varması ve vakti gelince tekrar aynı noktaya dönüşünü açıklamak oldukça güçtür. Hele, yeni yumurtadan çıkan yavruların, uçmayı