Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Kanserin teşhis ve tedavisinde iki önemli gelişme İngiliz bilim insanları, kanserin erken teşhis ve tedavisi yönünde iki öncü çalışma başlattı. Çalışmalardan biri kanser hücrelerini tümörleşmeden önce teşhis eden bir test ile ilgili. Diğeri ise spesifik olarak kanser hücrelerini hedef alan bir tedavi yönteminin insan deneylerinde başarılı bulunması. KANSER TÜMÖRLEŞMEDEN ÖNCE TEŞHİS EDİLEBİLECEK İngiltere’de Nottingham Üniversitesi’nin bir yan kuruluşu olan Oncimmune Tıbbi Araştırmalar Merkezi’nde, kanser hücrelerinin tümörleşmeden önce teşhis edilmesinin yolunu açan bir kan testi geliştirildi. Bağışıklık sisteminin verdiği sinyalleri saptayabilen test, kanseri bilgisayarlı tomografi ve mamografi gibi konvansiyonel test yöntemlerinden beş yıl önce tespit edebiliyor. Bu yöntem yakında akciğer kanserinin erken teşhisinde kullanılmak üzere ticari bir ürün olarak piyasaya sürülecek. İleri çalışmalar için Nottingham Üniversite’nde Profesör Robertson başkanlığında yeni bir merkez daha kuruldu. Kısaca CEAC olarak bilinen Kanserde Otoimmünite Mükemmeliyet Merkezi, bağışıklık reaksiyonlarını ölçmeye dayanan bu teknolojiyi farklı organları tutan kanser türlerine de uygulanmasının yolunu açacak. DOĞRUDAN KANSER HÜCRELERİNİ HEDEF ALAN İLAÇ O diği tepkiyi ölçen robotik bir teknoloji geliştirdi. Bu yeni teknoloji, solid (katı) tümörlerin, ölçülebilir düzeyde otoantikor (immunobiyomarkör) üreten bir bağışıklık tepkisini başlatması olgusundan yararlanıyor. Kanserin erken teşhisi yolunda umut verici bir gelişme olarak değerlendirilen bu teknoloji, akciğer, meme, yumurtalık, kolon ve prostat gibi masif kanserlerin tedavi ve teşhisinde şu anda geçerli olan uygulamalarda çok büyük bir değişiklik yaratacak. Nottingham Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden dünyaca ünlü meme kanseri uzmanı Profesör John Robertson’ın çalışmalarından esinlenerek geliştirilen bu teknoloji, ticari testlere dönüştürülmeye hazır. EarlyCDTLung adı verilen test, öncelikle akciğer kanserinin erken teşhisinde kullanılacak; önce ABD’de daha sonra İngiltere’de piyasaya çıkartılacak. Son 15 yıldır 25 milyon dolar harcanarak geliştirilen EarlyCDTLung, 80.000 kişiden alınan kan örnekleri üzerinde denendi. Oncimmune şirketinin yöneticisi Geoffrey HamiltonFairley, “Bu ve birkaç yıl içinde piyasaya çıkartacağımız diğer testler çok sayıda kanser türünün erken teşhisinin yolunu açacak” diyor. Bu testin hedef popülasyonu uzun süreden beri sigara içenler ve sigara içmeyi bırakmış olan 40 ve 75 yaşları arasındaki eski sigara tiryakileri. Bu test, ayrıca, hastalığı tetiklediği bilinen diğer risk faktörlerine maruz kalan hastaların erken evrede teşhis edilmesine yol açabilecek. İngiltere’de ilk kez bir kanser hastası üzerinde denenen 1070916A isimli öncü ilaç, hastalığın tedavisinde yepyeni dönemin başlamakta olduğunun işaretlerini veriyor. Bu ilaç, klasik kemoterapilerden farklı olarak yalnızca kanser hücrelerini hedef ncimmune Laboratuvarı’nda, vücudun hastalığa ver alıyor ve bunların bölünüp çoğalmalarını önlüyor. ‘durdurma’ düğmesi olduğunu düşünüyorum. Belki bu şekilde biriki yıl daha yaşama şansına kavuşabilirim. Bu da beni çok mutlu edecek. Şu anda beni tümüyle iyileştirecek mucize bir ilaç yok. Sadece bir süre iyi olabilirim. Bu ilacın tam olarak piyasaya çıkacak hale gelmesi 10 yılı bulabilir. Ancak başarılı olursa gelecekte pek çok insanı kurtaracağına inanıyorum” diyor. İ ngiltere’de Paul Watkins isimli hastaya, iki yıl önce tedavisi mümkün olmayan bir böbrek kanseri teşhisi kondu ve birkaç haftalık ömrü kaldığı söylendi. Bu umutsuz tabloya karşın Watkins kemoterapinin olumsuz yan etkilerine dayandı. Ancak geçen kasım ayında kendisine tüm tedavi seçeneklerinin tükendiği bilgisi verildi. En son taramalarda tümörün akciğerlerine, midesine sıçradığı, kalbine doğru ilerlemekte olduğu görülüyordu. ÖZEL ŞİRKETLERİN GÜCÜNÜ AŞAN ARAŞTIRMALAR Özel ilaç şirketlerinin kapasitelerini aşan bu tür deneyler, bir kamu kuruluşu olan Deneysel Kanser Araştırma Merkezi’nin maddi yardımlarıyla sürdürülebiliyor. Merkezin başkanı Prof. Chris Twelves, “Bizim desteğimiz olmasa bu tür ilaçlar şirketlerinin raflarında tozlanıp gidecek. Oysa şimdi hastalar üzerinde denenme şansına kavuşuyor. Eğer yararlı oldukları görülürse ileri çalışmalarla daha da geliştirilecek” diyor. SON BİR ŞANS Fakat Watkins, pes etmedi; bir ilaç şirketinin yeni geliştirdiği ilacın kendi üzerinde denenmesine izin verdi. Deneme Leeds’teki Deneysel Kanser Araştırma Merkezi Laboratuvar’nda yapıldı. Bu deneme, özel ilaç şirketlerinin gücünü aşan potansiyel tedavileri sürdürmek üzere geliştirilen bir program kapsamı içinde. Dev ilaç şirketi GlaxoSmithKline’ın laboratuvarlarında geliştirilen bu ilaç şu anda Leeds ve Londra’da 3040 hasta üzerinde denenecek. Bu yeni nesil ilaç, konvansiyonel kemoterapilerden farklı olarak yalnızca kanser hücrelerini hedef alıyor ve bunların bölünüp çoğalmalarını önlüyor. 43 yaşındaki Watkins, bu deneyde yer almanın kendisi için büyük bir şans olduğunu söyleyerek şöyle konuşuyor: “Bu deneyin benim için bir KANSER HÜCRELEİNİN ÇOĞALMASINA ENGEL Kemoretapi ilaç tedavileri, kanseri zehirleyerek öldürmeyi hedefler. Oysa 1070916A. “Aurora Kinaz İnhibitör” adı verilen ve kanser hücrelerinin bölünüp anormal şekilde büyümesini sağlayan kimyasal grubunu hedef alıyor. Prof.Twelves’e göre bu ilk deneylerinde amaçları ilacın güvenilirliğini kanıtlamak ve dozunu ayarlamak. Bu ilk deneyden olumlu sonuçlar alındığı takdirde 1218 ay sürecek ileri deneylerle ilacın ne denli etkili olduğu test edilecek. Şu anda ilaç spesifik bir kanser türünü hedef almıyor. Hangi kanser tiplerine karşı etkili olduğu ileri deneyler sonucu ortaya çıkacak. Derleyen: Reyhan Oksay Türk Telekom’dan İTÜ'de dev ARGE merkezi Türk Telekom’un ARGE faaliyetlerini yürütmek üzere İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Arı Teknokent bölgesi içinde yeni bir ARGE merkezi kuruldu. Toplam 5 bin 205 metrekare alana sahip binanın 20 yıllığına Türk Telekom’a tahsis edilmesine ilişkin anlaşma, Türk Telekom ve İTÜ arasında imzalandı. recek. Toplam 5 bin 205 metrekare alana sahip binanın 20 yıllığına Türk Telekom’a tahsis edilmesine ilişkin anlaşma, Türk Telekom ve İTÜ arasında imzalandı. Anlaşmaya Türk Telekom Regülasyon ve Destek Hizmetleri Başkanı Şükrü Kutlu ve İTÜ Rektörü Prof. Dr. Muhammed Şahin imza attı. Türk Telekom’un yeni ARGE merkezinde öncelikle Türk Telekom Grubu ile Innova ve Sobee şirketlerinin görev yapması planlanıyor. Tesiste Türk Telekom ve İTÜ araştırmacıları öncelikle, ulusal ve uluslararası ARGE projelerinde ortak işbirliği imkanlarının geliştirilmesi amacıyla çalışmalar yürütecekler. Türk Telekom ayrıca uygun tez ça T ürk Telekom Grubu ve iştirakleri ARGE faaliyetlerini, önümüzde dönemde İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) tarafından tahsis edilen yeni binasında sürdü CBT 1212/ 7 11 Haziran 2010 lışmaları için İTÜ doktora ve yüksek lisans programlarına destek sağlayacak. İTÜ’nün bir sosyal sorumluluk projesi olan (Soldan sağa), Türk Telekom Regülasyon ve Destek Hizmetleri Başkanı Şükrü Kutlu, İTÜ Çekirdek Rektörü Prof. Dr. Muhammed Şahin Merkez de ARGE merkezinin faaliyetleri kapsamında olacak.