24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

HUKUK POLİTİKASI Hayrettin Ökçesiz hayret@akdeniz.edu.tr Bir Temyiz Dilekçesinden (*) “(…)Söz konusu mahkeme kararının kapsamı ve yapısı incelendiğinde görülecektir ki, tüm gerekçe ikibuçuk satırlık:“Bu durumda kanun ve yönetmelikte öngörülen şartlar yerine getirilerek, rektöre tanınan tercih hakkının kullanılması suretiyle adayların belirlenmesinde ve dekan atama işleminde hukuka aykırılık görülmemiştir” biçiminde bir ifadeden ibarettir. Bu metinden öncesi, olayın ve ilgili hukuk normlarının tekrarından başka bir şey değildir. Ardından gelenler de akçalı konuların karara bağlanmasıdır. Bu kararda, bir yandan dava dilekçemde, öte yandan yürütmenin durdurulması talebimin reddine ilişkin itiraz dilekçemde, nihayet ikinci yürütmeyi durdurma talebimde değindiğim tüm olayların ve hukuksal temellendirmelerin hiç dikkate alınmamış olduğunu görmekteyim. Bu ikibuçuk satırda söylenenler bize hiç bir şey söylememektedir. Söz konusu idari işlemlerde niçin bir hukuka aykırılığın bulunmadığı, hukuka aykırılık bulunduğuna dair savların çürütülmesiyle, hangi nedenlerle temelsiz olduklarının açıkça belirtilmesiyle ortaya çıkabilir. Bu ikibuçuk satırda, bir karardan beklenen temellendirmelerin hiç birine yer bulmak mümkün değildir. Bu ikibuçuk satır çağdaş hukuk bilimi bakımından bir gerekçe değildir. Anayasamızın gerekçelendirme buyruğu bakımından da bir gerekçe değildir.(…) Adalet çok pahalı bir hale gelmiştir. Bu durum idarenin yargısal denetimini fiilen imkansızlaştırmaktadır. Yargının bizzat kendisi idarenin yargısal denetimini zorlaştırmaktadır. YÖK’e karşı açtığım bu davada davalıların sayısı mahkemece çoğaltılarak, davanın reddi üzerine, her bir idareye verilmek üzere biner lira ödenmesine hükmedilmektedir. (…)Davacı olarak, YÖK’ün söz konusu işleminin, dayandığı hazırlık işlemlerinin sakatlığı nedeniyle de iptalini istemişken, mahkeme Üniversite rektörlüğünü davalının yanına katarak, iptal davasının davalı sayısını gereksiz ve hukuka aykırı olarak çoğaltmıştır. Örneğin, yasaya aykırı olan bir yönetmeliğe uygun bir işlemin iptalini isterken mahkemeler bu yönetmeliği yapan kurumu da davalı listesine alarak davayı görmeye başlamamaktadır. Dava konusu idari işlemlerin yasaya aykırılığı, bu işlemlerin dayandığı diğer yasaya aykırı idari işlemleri yapan kurumları davalı listesine almaksızın da görülebilir; bunlara dayanan işlemlerin bu nedenle hukuka aykırılığı mahkemece saptanarak dava konusu işlemin iptali yoluna gidilebilir. Dava sürecini daha pahalı bir hale getirmenin usul adaleti ile bir ilgisi var mıdır? Bu masraflar nasıl ödenecektir? İdareyi nasıl zapturapt altına almak mümkün olabilecektir? Kim nasıl dava açmaya cesaret edebilecektir?(…) İdarenin hukuka aykırı eylemlerine, işlemlerine karşı açılan davaların durumu ve mantığı, ceza hukukundaki kamu davaları sürecine çok benzemektedir. Savcılığa ihbar edilen ve kamu davası açılmasını gerektiren bir suçta, olayı adliyeye intikal ettiren kişi, sanığın aklanması durumunda dava sürecinin tüm masraflarını karşılamakta mıdır? İdarenin hukuka aykırı eylem ve işlemleri bir kamu suçu kadar vahim ve kamusal bir iş değil midir? Bu olgu niçin özel hukukun kişiler arası hukuksal ilişkilerine göre kavranmaya çalışılmaktadır? Bu durum pozitif hukukta ciddi bir boşluğu tüm adaletsizliğiyle açıkça ortaya koymaktadır. Mahkemeler adil olmak zorundadır. Başka bir görevleri yoktur. Bu boşluğu, hukuk yaratarak doldurabilirler.(…) Öte yandan, İdare ne için kendisine avukat tutar? Devlet ve İdaresi koyduğu, uyguladığı normları kendisi bilmiyor mu? Kendisini doğrudan savunamaz mı? Avukatları kendi memuru değil mi? Bu memurlarına avukatlık yaptırmak zorunda mıdır? Bu düzenlemenin caydırıcı, bezdirici etkisi kamunun yararına mıdır? Böylesine bir avukatlık ücreti düzenlemesiyle, yurttaş hukuka aykırılık algısıyla birlikte duyumsadığı bu sorumluluğunun gereğini yapmak hevesinden vazgeçirilmekte değil midir? Böylelikle idare meydanı boş bulmakta, yargı meydanı boşaltmaktadır.(…) (…)Yargıç yalnızca yasaya göre değil, Anayasaya, hukuka ve vicdanına göre de karar verir. Yasanın ve yönetmeliğin lafzına dayanarak hukukun ve bilim hukukunun temel prensiplerinden sarfınazar etmek, dayanılan bu normların yanlış anlaşılmasına, yanlış yorumlanmasına ve yanlış uygulanmasına yol açmaktadır.(…) Dilekçelerimdeki ve mahkemenin görebileceği tüm başka nedenlerle hukuka, Anayasaya ve yasaya açıkça aykırı bu işlemin iptal edilmemesi halinde benzeri uygulamaların yarattığı tahribatın tamiri giderek imkansızlaşacaktır. Söz konusu kararın bozulmasını dilerim”. Sahi, neydi Diyojen’in aradığı a(n)gorada elinde feneriyle gündüzün? (*) Orhan Bursalı dilekçe konusunu “Gündem”inde (CBT,19.12.2008) kapsamlı olarak kamuoyuna duyurmuştu. Burada daha çok yargılama adaleti üzerine duruyorum. Yatırım ve finans dünyasının ileri gelenleri İstanbul’da biraraya geliyor... EBAN (European Business Angel Network / Avrupa İş Meleği Ağı) 2010 Yıllık Toplantısı Teknokent Teknoloji Yatırımcıları Derneği (METUTECHBAN) girişimi ile İstanbul’da yapılacak… İ stanbul, 1516 Nisan’da önemli bir kongreye ev sahipliği yapacak. EBAN 2010 Yıllık Kongresi, Avrupa’nın en büyük yatırım kuruluşlarını ve finansörlerini bir araya getirerek, beyin fırtınası yapma olanağı sağlayacak. EBAN’a üye yatırımcı kurum ve kişilerin yılda bir buluşarak bilgi alışverişinde bulundukları EBAN Yıllık Kongresi, 2000 yılından beri Almanya, İtalya, Fransa, Portekiz ve Hollanda gibi ülkelerin ev sahipliğinde gerçekleşti. EBAN Yıllık Kongresine ev sahipliği yapmak üzere üç ayrı ülke tarafından verilen teklif dosyaları arasından Türkiye’ninki kabul edildi. EBAN Yıllık Kongresi, Avrupa’nın en büyük yatırım kuruluşlarını ve finansörlerini bir araya getirmesinin yanı sıra, dünyada girişimcilerin erken dönem finansman sorununa çözüm olarak geliştirilen “İş Meleği” kavramını da Türkiye’nin Yatırımcı İş Melekleri ile buluşturacak. EBAN Kongresi’ni Türkiye’ye METUTECHBAN’ın girişimleri ile getirdiklerini belirten ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet ACAR, İş Meleği kavramının Türkiye’deki uygulamasının ODTÜ ve ODTÜ Teknokent tarafından geliştirildiğini söylüyor. Bu amaçla kurulan METUTECHBAN teknoloji alanında yatırım yapmak isteyenleri dernek çatısı altında bir araya getiriyor. Amacı teknoloji tabanlı girişimcileri, (dernek üyesi) Yatırımcı İş Melekleri ile buluşturmak olan METUTECHBAN, Avrupa’nın en büyük yatırım kuruluşlarını ve finansörlerini İstanbul’da buluşturacak. TOPLANTIYA KİMLER KATILIYOR… Brigitte Baumann (EBAN Başkanı), Claire Munck ( EBAN Direktör), Prof.Dr.Ahmet Acar (ODTÜ Rektörü ve Teknokent Teknoloji Yatırımcıları Derneği Yön. Krl. Bşk.), Nihat Ergün (Sanayi ve Ticaret Bakanı), Bill Reichert (Garage Technology Ventures, ABD), Sven Lingaerde (Endeavour Vision,ABD), Dr. Velling (Almanya Ekonomi ve Teknoloji Bakanlığı, Başlangıç Finansmanı direktörü), Mete Çakmakcı (Türk Teknoloji Geliştirme EBAN (European Business Angel Vakfı Genel Sekreteri, Teknoloji Yatırım A.Ş. CEO NetworkAvrupa İş Meleği Ağı) Avrupa ) John May (Dünya İş Melekleri Derneği Eş Başkanı Komisyonu’nun İş Melekleri ve İş Meleği (World Business Angels Association (WBAA)), Ağları alanındaki politikalarının oluştuHendrik Brandis (Erken Girişim Sermayesi Derneği rulmasında danışman niteliğinde çalışan Earlybird Venture Capital Association Girişim ve dünya çapında üye kurum ve kuruluşları Platformu Konseyi Başkanı), Bryan Watson (Kanada çatısı altında toplayan ve kâr amacı gütSermaye Meleği Derneği (Canadian Angel Capital meyen bir kuruluş. Association), Cliff Reeves ( Emerging Business Team, İş Meleği: Kariyerinde belirli bir seMicrosoft, ABD) viyeye yükselmiş ve alanında sahip olduğu METUTECHBAN ÜYELERİ : Türk Telekom, bilgi ve ilişkilerini paylaşmaya istekli yGama inşaat, Yüksel İnşaat, Ortadoğu Teknopark A.Ş., atırımcı Milsoft A.Ş., Prota Yazılım, Çözüm Bilgisayar, Lotus İş Meleği Ağı: Başlangıç aşamasında Enerji, Mesa İmalat A.Ş., Cesaş A.Ş., Cyber Soft A.Ş., olan girişimcilere hem maddi kaynak hem Soner Consultancy A.ş., Savunma Sanayi Müsteşarlığı, de bilgi birikimi yönünden destek olmak Eta A.Ş., Bleda Yapı A.Ş., innova A.Ş., Zafer İnşaat, isteyen yatırımcı kişilerin bir araya gelerek Kolin İnşaat, Tarel Teknolojik Araş.San.ve Tic.A.Ş., yatırımlarını planladıkları dernekler/kuKurt&Kurt A.Ş. ve İş Net. ruluşlar… EBAN NEDİR… Üniversite Sanayi İşbirliği Kongresinde: Kümelenme CBT 1203/8 9 Nisan 2010 2010 yılı ÜniversiteSanayi İşbirliği Ulusal Kongresi 34 Haziran tarihlerinde OSTİM, ODTÜ, ÇANKAYA Üniversitesi. ve ODAGEM işbirliği ile düzenleniyor. Üniversite – Sanayi İşbirliği Merkezleri Platformu ÜSİMP tarafından periyodik olarak düzenlenen bu kongrenin üçüncüsü "ÜniversiteSanayi İşbirliğinde Kümelenmenin Önemi” ana teması işlenecek. Kongreye akademisyenler, sanayiciler, kamu ve sivil toplum kuruluşları ve ülkemizin kalkınma alanında çalışan beyinleri katılıyor. Oturumforumlar arasında şunlar yer alıyor: Kümelenme, Teknoloji Platformları ve Ağ yapıları, Teknoparklar, ARGEİnovasayon işbirlikleri, Mükemmeliyet merkezleri, Destek mekanizmaları, Poster sunumları.. 27 Nisan bildiri özetleri son gönderme tarihi. 14 Mayıs değerlendirme sonuçları bildirimi. 24 Mayıs tam metinlerin son gönderilme tarihi.y.. www.usimpkongre2010 ; 03123855090/1221
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle