02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

POLİTİK BİLİM Aykut Göker http:/www.ınovasyon.org;[email protected] Türk bilim insanlarından yenilikçi çözümler Prof. Dr. Mehmet Toner’in çipi’ne ödül Dergimizin 1154. sayısında Harvard Tıp Fakültesi Biyomedikal M ü h e n d i s l i k Bölümü’nden Prof. Dr. Mehmet Toner ve ekibinin, metaztaz yapan kanserli hücreleri tespit eden kartvizit büyüklüğünde silikon bir mikroçip geliştirdiğini haber yapmıştık. Kanserin erken teşhisini ve gelişim sürecini adım adım izleme olanağı yaratan bu çip, kanser hastasından alınan bir miktar kan ile kan dolaşımındaki tümör hücrelerini çok az sayıda bile olsa saptayabiliyor. Dört yıl süren ve 10 milyon dolara mal olan bir çalışmanın sonucunda geliştirilen bu mikroçiplerin değeri, şimdilik 200 dolar civarında, ancak fiyatının düşürülmesi için çalışmalar devam ediyor. Nitekim 30 Mart tarihinde Ankara’da TÜBA’da bir konferans veren Toner, yeni bir mikroçip tasarımı geliştirdiklerini ve bunun maliyetinin çok daha ucuz olacağını açıkladı. Son olarak “Stand Up to Cancer” isimli kuruluşun “Dream Team Award” isimli ödülünü kazanan bu proje,15 milyon dolar tutarındaki bu ödül ile çok merkezli klinik çalışmalar ile deneme aşamasına geçebilecek. Kanser araştırmalarındaki önemli isimlerle işbirliği yapan bu kuruluş, kanseri sona erdirecek bilimsel önemli çalışmalara destek oluyor. http://su2c.standup2cancer.org/su2c/aboutus/scientificdreamteams Arıkan ülkemizde az bilinen Kutupsal Kodlama teknolojisinin gelişimi ile ilgili şu bilgileri verdi: “Shannon, 1948 yılında yayımladığı çığır açıcı bir makale ile, bir iletişim kanalı üzerinden güvenilir bir biçimde gönderilebilecek azami enformasyon (bilgi) miktarını belirleyen bir formül ortaya koydu. Shannon'ın ispatladığı üzere, ‘kanal kapasitesi’ adı verilen bu sınır değerin üzerindeki hızlarda hatasız haberleşme yapılması mümkün değildir. Shannon'ın kuramı, kapasite değerini hesaplamak için yeterli olmakla birlikte, kapasiteye pratikte nasıl erişilebileceği konusunda ne yazık ki pek fazla ipuçları içermiyordu. Shannon'ın makalesinin yayımlanmasını takip eden on yıllarda mühendisler kapasiteye erişmek için pek çok ‘kodlama’ yöntemi geliştirdiler. Nihayet, 1990'larda kapasiteye erişen kodlar inşası başarıldı. Ancak bu kodlar, kısmen de olsa, deneme yanılma yöntemleriyle inşa ediliyordu ve sonuçta inşa edilen kodların niçin kapasiteye eriştiği kuramsal olarak hâlâ tam olarak açıklanamıyordu. Pratik olarak problem çözülmüş gibi görünmekle birlikte, kuramsal olarak tatminkâr olmayan bir durum hüküm sürmekteydi. Benim 2008 yılında yayımlanan çalışmam ile uzun yıllar haberleşme mühendislerini meşgul eden bu önemli problemde kuramsal yaklaşımlar ile mühendislik pratiği arasındaki mesafe bir ölçüde daralmış oldu.” Yeni yöntemle inşa edilen bu kodların matematiksel analizi, Prof. Arıkan'ı o dönemde ziyaret eden Prof. Emre Telatar'ın katkılarıyla daha da ileri bir aşamaya taşındı ve sonuçlar ikili tarafından dünyaya tanıtıldı. Kutupsal Kodlama, halihazırda üzerinde doktora çalışmaları yapılan, konferanslarda özel oturumlara konu olan bir araştırma konusu haline gelmiş durumda. Bu çalışmada adı geçen Prof. Telatar aynı zamanda çokluanten kullanımı ile kablosuz haberleşmede kapasite artışını sağlayan devrimsel bir buluşa öncülük etmiş olan, dünya çapında tanınmış bir bilim insanı. Biyogüvenlik Yasası bilim insanından, bilimden, üretimden arındırılması öngörülen bir pazar ülkesinin yasasıdır. Biyogüvenlik Yasası’na Dair (2) Geçen hafta belirttiğim gibi, biyogüvenlikle ilgili düzenlemeler, başlangıçta bilim ve teknoloji politikası konusu olarak ele alınmış; BTYK’nin 25 Ağustos 1997 günlü toplantısında da bu çerçevede gündeme getirilmiştir. O tarihte yürürlükte olan Türk Bilim ve Teknoloji Politikası 19932003 belgesine göre, biyoteknoloji, Türkiye için öncelikli araştırma alanlarından biriydi. Yine yürürlükteki, Yüksek Planlama Kurulu’nca VII. Beş Yıllık Plan Döneminde Öncelikle Ele Alınması Öngörülen Temel Yapısal Değişim Projeleri Kapsamındaki Bilim ve Teknolojide Atılım Projesi’ne göre de, Türkiye’nin bilim ve teknoloji yeteneğini yükseltebilmek için önerilen yedi atılım alanından biri “Gen Mühendisliği ve Biyoteknolojide ARGE Faaliyetleri”ydi. Dolayısıyla, “Biyoteknoloji / Gen Mühendisliği araştırmaları sonucu ortaya konan bulguların faydalı bir ürün ya da üretim yöntemine dönüştürülerek kullanıma sunulmasının belirli kurallara bağlanması” konusunun da, bilim ve teknoloji politikasıyla ilgili olarak ele alınması doğaldı. Bu bağlamda yürütülen çalışmaların sonunda hazırlanan Ulusal Biyogüvenlik Kurulu Yasa Taslağı, yine belirttiğim gibi, 24 Aralık 2001 günlü toplantısında BTYK’ye sunuldu. Benim, 18 Mart’ta çıkarılan Biyogüvenlik Yasası’nı Türkiye’nin bilim ve teknoloji politikasındaki kararsızlığın bir göstergesi kanıtı olarak görmem de, işte bu toplantıda alınan karara dayanıyor. Her ne olduysa, o güne dek, TÜBA ve TÜBİTAK gibi iki bilim kurumunun liderliğinde yürütülen çalışma, tam da hedefine varmışken, o toplantıda Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’na devrediliyor; deyim yerindeyse, eksen değiştiriliyor. Bu değişiklik, o zamanki tasarıda öngörülen Biyogüvenlik Kurulu’nun üye bileşimi ile, bundan tam sekiz yıl sonra, 18 Mart’ta çıkarılabilen yasa gereğince oluşturulacak kurulun oluşum tarzı karşılaştırıldığında açıkça görülecektir. 2001’de BTYK’ye sunulan taslaktaki üye bileşimi şöyle: “...Kurul, Sağlık, Tarım ve Köyişleri, Orman, Çevre, Sanayi ve Ticaret, Adalet bakanlıkları ve DPT Müsteşarlığı’nca seçilen birer kişi; TÜBİTAK tarafından seçilen üç kişi; ve üniversite rektörlüklerinin önereceği adaylar arasından YÖK tarafından seçilen, Tıp, Genetik, Moleküler Biyoloji, Ekoloji, Endüstriyel Biyoteknoloji, Veterinerlik, Tarım, Eczacılık, Hukuk, Ekonomi ve Sosyoloji alanlarından biyoteknoloji kapsamındaki çalışmalarıyla tanınmış birer kişi [TÜBİTAK’ın seçtiği üç üye dışında on bir bilim adamı daha!] olmak üzere toplam yirmi bir kişiden oluşur. Kurul üyelerinin atanması Başbakan’ın önerisiyle Cumhurbaşkanı tarafından yapılır. Kurul’un bilim adamı üyeleri en az doktora derecesine ve tercihen temsil ettikleri alanda 5 yıl araştırma deneyimine sahip, çalışmalarıyla tanınmış adaylar arasından seçilirler.” Yasada öngörülen kurulsa şöyle oluşacak (Madde 9): “Kurul, Bakanlıkça [Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca] dört, Çevre ve Orman Bakanlığı’nca iki, Sağlık Bakanlığı’nca bir, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nca bir ve Dış Ticaret Müsteşarlığı’nca bir üye olmak üzere, üç yıllık süre için, ilgili bakanlar tarafından belirlenen toplam dokuz üyeden oluşur. Bakanlıkça seçilecek üyelerden birinin üniversite, diğerininse meslek örgütleri tarafından gösterilen adaylar arasından seçilmesi zorunludur. Kurul Başkanı, Bakan tarafından belirlenir.” Sekreterliğini aynı bakanlığın yapacağı Kurul’un “...üyesi olabilmek için lisans düzeyinde yükseköğrenim görmüş olmak” yeterlidir... Aradaki farkı gördünüz. Yasanın öngördüğü kurul bilim insanlarından arındırılmış... Bilim insanına, bilime gerek görülmemiş; çünkü diğer maddeleri de 2001 tasarısının maddeleriyle karşılaştırırsanız göreceksiniz, yasa, yeni biyoteknolojinin genombilim, gen teknolojileri ve genetik mühendisliği gibi öne çıkan alanlarında araştırma yapan ve araştırma sonuçlarını, GDO ürünleri olarak anılan ürünlere dönüştürerek bunları üreten değil, ithal eden bir ülke olunması peşinen kabullenilerek hazırlanmıştır. Başkaları araştıracak, üretecek, Türkiye ithal edecek... Ve bu ürünlere karşı biyogüvenlik sağlanacak! Bu kabulleniş ne anlama geliyor, haftaya bunu konuşacağız. Enformasyon ve kodlama kuramına Arıkan’dan önemli katkı İşlemci teknolojileri alanında faaliyet gösteren İntel, ODTÜ ve Bilkent üniversitelerinde üç ayrı projeye destek olacak. İntel, 24 Mart tarihinde Prof. Dr. Erdal Arıkan. alınan bir karar ile ODTÜ’nün MikroelektroMekanik Sistemler (MEMS) Araştırma ve Uygulama Merkezi’ne 2.5 milyon dolarlık ekipman desteği yapacak, ayrıca ODTÜ’de yürütülecek “Enerji Verimliliği Projesi” ile Bilkent Üniversitesi’nde yürütülecek “Kutupsal Kodlar” projesinin hayata geçmesi için destek verecek. Bilkent Üniversitesi’nden yürütülecek “Kutupsal Kodlama” projesi, kablosuz ağlarla iletişimin daha verimli hale getirilmesini ve bu konuda yeni teknolojilerin geliştirilmesini amaçlamakta. Bilkent Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Erdal Arıkan tarafından geliştirilen“kutupsal kodlama” yöntemi, haberleşme kanallarının mümkün olan en yüksek verimlilikle kullanılmasını hedefliyor. Kutupsal kodlar, kanal kapasitesine eriştiği matematiksel olarak ispatlanabilen ilk kodlama yöntemi olarak kuramsal önem taşıyor. Kutupsal kodların geliştirilmesiyle, sayısal iletişim çağının kurucusu olarak kabul edilen Amerikalı matematikçi ve mühendis Claude E. Shannon tarafından temelleri atılan enformasyon kuramında, 60 yıldır açık olan bir problemde önemli bir ilerleme kaydedilmiş oluyor. Türkiye’nin ilk teleskop uzmanları yetişiyor! Türkiye, uzayı keşfetmek için kendi teleskop uzmanlarını yetiştirmenin yanında, yerli teleskop üretiminde çalışacak mühendisleri yetiştirmek için hazırlığa başladı. TÜBİTAK tarafından hazırlanan ve Devlet Planlama Teşkilatı'nın onayını alan “Teleskop İnsan Gücü Yetiştirilmesi” projesi. Türkiye, teleskop konusunda 10 uzman yetiştirecek. 8'i mekanik, elektrikelektronik, software ve optik mühendisi olacak ekipte 2 de teknisyen yer alacak. Avrupa Güney Gözlemevi’nde (ESO) eğitim alacak olan mühendisler, Türkiye'nin bu alandaki açığını kapatacak. TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi (TUG) Müdürü Prof. Dr. Zeki Eker, “Bu proje Türkiye'de bir ilk. Satın aldığımız teleskopların bile usulüne uygun imal edilip edilmediğini kontrol edecek elemanımız yok” dedi. Prof. Dr. Zeki Eker, Türkiye'de radyo teleskop kurulabilmesi için yapılan yer çalışmalarının da sonuçlandığını bildirdi. Eker, ''Konya, radyo teleskop için Türkiye'nin en uygun yeri olarak karşımıza çıktı. Değerlendirmede radyo kirlenmesine ve frekanslara bakıldı. Radyo sinyallerinin en az olduğu yerin seçilmesi hedeflendi'' diye konuştu. Reyhan Oksay CBT 1203/ 6 9 Nisan 2010
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle