27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Meslek Yüksekokullarının Nitelikli Ara İnsan Gücü Yetiştirmedeki Önemi Günümüz rekabet ortamında görev alacak işgücünde aranan nitelikler; teknolojiyi kullanabilen, verimli, kaliteli mal ve hizmet üretebilen işgücüne ihtiyaç olduğunu göstermektedir. Ülkemizin de küreselleşen pazarda rekabet edebilmek için nitelikli ara insan gücüne ihtiyacı vardır. Prof. Dr. Fahamet Akın, Arş. Gör. Begüm Erdil Şahin (İstanbul Kültür Üniversitesi) ürkiye ekonomisinin uluslararası pazarlarda rekabet gücünün yükseltilmesi, gelişmiş meslek yüksekokulları ve bunların yetiştirdiği nitelikli elemanlarla mümkün olabilecektir. Ülkemizin ihtiyacı olan her türlü ara insan gücünü, yeterli sayıda ve nitelikte yetiştirmek için mesleki eğitime öncelik ve ağırlık verilmelidir. Çünkü uluslararası standartlarda mesleki niteliklere ulaşmış insan gücü, toplumsal kalkınmanın sağlanmasında temel taşlardan biridir. Dünyada olduğu gibi ülkemizde de işsizlik en büyük sorunların başında yer alıyor. Buna karşılık iş dünyası, eğitilmiş nitelikli insan bulamadıkları konusunda yakınıyor. Bir tarafta iş arayan işsizler ordusu, diğer tarafta nitelikli insan gücünü bulamayan iş dünyası! İşte bu noktada mesleki eğitim kurumlarının devreye girmesi gerekir. Meslek eğitimi; teorik eğitimi, pratik eğitimle tamamlama ve istihdama yönlendirebilmektir. Bu eğitimde yaparak öğrenme esas olduğu için, programlar iş dünyasındaki gelişmelere göre düzenlenir. Tablo 1. Bazı Ülkelerin Genel ve MeslekiTeknik Programlara Kayıt Oranları Ülkeler Genel Programlar (%) 29.7 30.8 30.9 35 37.8 40.8 43.6 45.7 63.1 63.3 64.7 75.1 81.3 94.6 51.2 Mesleki ve Teknik Programlar(%) 70.3 69.2 69.1 65 62.2 59.2 56.4 54.3 36.9 36.7 35.3 19.6 18.7 3 50.2 Türkiye’de Mesleki Eğitim Kurumlarına gerek öğrenciler, gerekse de kamu tarafından yeterli ilginin gösterilmemesi nitelikli ara insan gücü sıkıntısının nedenidir. Çalışma yaşamında iyi bir kariyer elde etmek ve bu sayede mutlu olmak kişilerin özel hayatına da yansıyor. İyi bir kariyer için öncelikle kişi kendisine uygun olacak mesleği belirlemeli. Bu çerçevede meslek seçimi, insanların yaşamlarındaki en önemli kararlardan birisi olmakla birlikte birçok faktörden etkilenen karmaşık bir süreçtir. Bu konuda yapılan araştırmalara göre mevcut bilgi birikimi, bireyin mesleğe yönelik olarak duyduğu ilgi, sahip olduğu değerler ve beklentilerinin yanı sıra, kişisel özelliklerinin ve çevresel şartların da bu süreçte etkili olduğunu gösteriyor. Buna ek olarak, meslek seçiminde önemli rol oynayan diğer faktörler ise kişinin sosyoekonomik durumu, kültürel değerleri ve aile ile yakın çevre etkisi olarak sayılabilir. Bu etmenler, ülkeler ve kültürler arasında farklılık göstermekte ve bireylerin meslek seçim kararlarında önemli rol oynamaktadır. Ülkemizde mesleki yönlendirmede bireyin yeteneklerinden ziyade ailenin talepleri ve çevresel faktörler belirleyici oluyor. Çocuğunun üniversitede okumasını isteyen aileler, üniversiteye giriş sınavında göreceli olarak dezavantaja sahip olan meslek yüksekokullarına yönelmiyor. Aileler, çocuğum üniversite okusun düşüncesi ile öğrencileri yıllarca dershane yollarında tüketmektedir. Kendine uygun meslek seçen kişilerin işlerini severek yaptığı, mesleklerinde başarılı oldukları ve böylece yaşamlarını verimli ve mutlu bir şekilde sürdürdüğü gözlemlenmekte. Buna karşılık yetenekleri ve ilgilerine uygun olmayan meslek seçen kişilerin ise; çalışmaya karşı isteksiz, verimi düşük, yeniliklere direnen ve her zaman mesleklerini değiştirme gayreti içinde oldukları görülüyor. Gençler yaşama deneyimlerinin çok az olduğu bir dönemde, hayatlarının en önemli kararlarından biri olan meslek seçimini yapıyorlar. Bu kararı verirken gençlerin etkilendiği faktörlerin başında, toplumda saygın kabul edilen popüler bazı mesleklerin üyesi olursa, saygın bir kişi olacağına inanması geliyor. Oysaki kendi yeteneklerine ve kişiliğine uymayan meslekleri seçtiklerinde mutsuz olmaları kaçınılmazdır. Bu nedenle gençlerin kendi yeteneklerini, ilgilerini ve seçecekleri meslekten ne gibi yararlar beklediklerini açık olarak ifade edebilmeleri ve seçimlerini buna göre yapmaları gerekir. Meslek yüksekokullarından mezun olan öğrenciler sonrasında kamu ve özel sektörlerin ilgili alanlarında istihdam edilir. Ancak ne yazık ki öğrenciler bu programları tercih ederken bilinçsiz davranmakta hangi programın sonrasında nerelerde istihdam edileceklerini bilmedikleri için ailelerinin ve öğretmenlerinin tercihleri doğrultusunda bu programlara yerleşmektedir. Meslek yüksekokullarındaki eğitimin amacına ulaşabilmesi için ders programlarında staj ve uygulamalara teorik dersler kadar önem verilmesi gerekir. Teorik bilgileri yaşama geçirmek ve mesleğin gerektirdiği özellikleri kazanmak, mezuniyet sonrası iş için bağlantılar sağlamak, çalışılacak iş alanı hakkında bilgi sahibi olmak, üniversite sanayi işbirliğini geliştirmek hem endüstrinin yüksekokulları tanıması hem de öğrencilerin meslek yüksekokullarını benimsemesi açısından son derece önemlidir. T İKÜ’DE EĞİTİM İstanbul Kültür Üniversitesi İşletmecilik Meslek Yüksekokulu’nda öğrencilerin mesleki bilgilerle donatılmasının yanı sıra, uygulamalı iş becerilerinin geliştirilmesine de önem verilmektedir. Bu nedenle programlarda birinci ve ikinci yarıyılda temel bilgilere üçüncü ve dördüncü yarıyılda meslek becerilerini arttıracak uygulamalı dersler ağırlıklıdır. Eğitim programları sektörün talep ve önerileri doğrultusunda sürekli olarak yenilenmektedir. Her bir program, alanında uzman öğretim görevlileri ile ara kademe yönetici adaylarını iş dünyasına kazandırmaktadır. Ayrıca öğrenciler, programlarıyla ilgili işletmelerde 40 işgünü staj yapar. Üniversite sanayi işbirliği çerçevesinde gerçekleştirilen protokoller sayesinde de, öğrencilere staj yeri bulmada kolaylık sağlanır. Öğrencilerin sektörü yakından tanımaları için teknik geziler yapılmakta, sektörün önde gelen isimleri tarafından seminer ve konferanslar düzenlenmektedir. Bu sayede öğrenciler çalışacakları ilgi alan hakkında bilgi sahibi olmakta sektördeki güncel gelişmeleri takip etmektedir. Kuruluş amacı sanayi ve hizmet sektörlerine nitelikli ve nicelikli ara işgücü yetiştirmek olan meslek yüksekokulları maalesef henüz amaçlarına tam anlamıyla ulaşabilmiş değildir. Bu çerçevede gelişmiş ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de meslek yüksekokullarına gereken önemin verilmesi ve ülkemizdeki işlevlerinin üniversite adaylarına ve böylelikle tüm topluma tanıtılması gerekmektedir. Özellikle önlisansta tercih edilen programların içeriği, önlisans okurken öğrencilere yönelik zorunlu staj gibi uygulamaların olup olmadığı ve iş olanaklarının neler olduğu gibi konular önem arz etmektedir. KAYNAKÇA Ebru Özlem Güven, Arzu Azizağaoğlu ve Barış Aksu, “Popüler Kültürün Meslek Seçimi Üzerindeki Etkisi: Vakıf ve Devlet Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu Öğrencilerine Yönelik Karşılaştırmalı Bir Araştırma”, 1.Uluslararası 5.Ulusal Meslek Yüksekokulları Sempozyumu, Konya, 2009. James A. Athanasou, “Factors Influencing Job Choice”, International Journal For Educational and Vocational Guidance, 3, 2005. Duane Brown, “The Role of Work and Cultural Values in Occupational Choice, Satisfaction and Success:A Theoretical Statement”, Journal of Counseling & Development, Volume: 80, 2002. İsmail Şahin ve Tayfun Fındık, “Türkiye’de Mesleki ve Teknik Eğitim: Mevcut Durum, Sorunlar ve Çözüm Önerileri”, Türkiye Sosyal Araştırmalar Dergisi, Aralık 2008. TİSK, “Mesleki Eğitim sistemimiz ve İşletmelerdeki Beceri Eğitimi: Sorunlar ve Çözüm Önerileri Raporu”, 2004. Hatice Er, “Mesleki Teknik Eğitimde Üniversite Sanayi İşbirliğinin Önemi”, 1.Uluslararası 5.Ulusal Meslek Yüksekokulları Sempozyumu, Konya, 2009. Alpaslan Şahin Görmüş, Çetin Bektaş, “Sektör temsilcilerinin Meslek Yüksekokulu Öğrencilerini Algılamalarına Yönelik Bir Araştırma”, Afyon Kocatepe Üniversitesi, İ.İ.B.F Dergisi, C:IV, S:2, 2002, s.1920. Belçika İngiltere Hollanda İsviçre Almanya Norveç Fransa Polonya Şili Türkiye Endonezya Ürdün Uruguay Tunus Ülkeler Ortalaması (Dünya) Kaynak: İsmail Şahin ve Tayfun Fındık, “Türkiye’de Mesleki ve Teknik Eğitim: Mevcut Durum, Sorunlar ve Çözüm Önerileri”, Türkiye Sosyal Araştırmalar Dergisi, Aralık 2008,s.7475. CBT 1233 / 14 5 Kasım 2010 Tablo 1’den de görüldüğü üzere, AB ülkeleri, ABD ve Japonya gibi gelişmiş ülkelerde nitelikli insan gücü yetiştirmeye yönelik olarak mesleki eğitime gerekli önem veriliyor. AB ülkelerinde Mesleki Eğitimin Ortaöğretim içindeki payı % 60’lar seviyesinde iken Türkiye’de bu oran % 36’dır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle