Katalog

POLİTİK BİLİM Aykut Göker http:/www.ınovasyon.org;[email protected] 110. KURULUŞ YILI BİLİMSEL ABD’de teknolojiyi tetiklemek için iki ilginç alan: Enerji verimliliği ve temiz enerji için yapılacak yatırımlarla tıbbî kayıtların elektronik ortamda tutulmasını sağlayacak yatırımlar... Şişli Etfal: Büyük bir Seyrantepe'ye mi taşınacak, binası güçlendirilinceye kadar Halkalı'ya mı? Ama Şişli Etfal'in ne olacağı kapalı bir kutu. TOKİ Etfal'ın yerini almak istiyor! Prof.Dr. Ünal Kuzgun, Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi 1.Ortopedi ve Travmatoloji Kliniği Şefi Krizde Teknolojiyi Tetiklemek (2) Pazar ekonomilerinde mevcut krizin üstesinden gelmek için ekonomiye müdahale edilirken teknolojiye biçilen rol nedir; bunu anlamak için, örnek olarak elimizde bulunan, 2009 Amerikan Toparlanma ve Yatırımları Canlandırma Yasası’nda hükumetçe yapılması öngörülen teknoloji harcamalarına göz atmayı sürdürelim. Geçen hafta yüksek teknolojili sektörlere, özellikle de fiberoptik, geniş bant iletişim ağlarına yapılacak yatırımlardan söz etmiş ve öne çıkan iki alan daha var, demiştim: Enerji verimliliği ve temiz enerji için yapılacak yatırımlarla tıbbî kayıtların elektronik ortamda tutulmasını sağlayacak yatırımlar... Bunlardan ilki, McKinsey’den J. Crossman, F. Kneip ve J. Wilkins’in sözünü ettiğim makalelerinde belirttikleri gibi, Obama yönetiminin enerji konusundaki politik açılımını yansıtıyor. Bu açılıma göre, önümüzdeki on yılda temiz enerjiyle ilgili milyonlarca iş yaratılacak; aynı dönemde petrol ithalâtı günde iki milyon varil azaltılacak; 2050 yılına gelindiğinde sera gazı salımı 1990 düzeyinin altına indirilerek %80 oranında azaltılmış olacak... Yasa’da yapılması öngörülen enerji verimliliği ve temiz enerji harcamaları işte bu açılımın ilk adımını oluşturacak. Bunun için ayrılan ödenek 97 milyar dolar... 97 milyar doların 46 milyarı enerji projelerinde harcanacak. 21 milyar doları, buna ek olarak enerjiyle ilgili vergilerde yapılacak indirim tutarını temsil ediyor. Kalan 30 milyar dolar da, enerji verimliliğini yükseltmeye yönelik yenileme yatırımları ve benzeri girişimler için ayrılıyor. Bu harcamalarla, ayrıca, özel sektörde 100 milyar dolar mertebesinde sermaye hareketi yaratılması hedefleniyor. Yasada öngörülen tıbbî kayıtların elektronik ortamda tutulmasını sağlayacak yatırımlar da Obama yönetiminin bir başka planını yansıtıyor. Bu plana göre, önümüzdeki on yıl içinde bütün tıbbî kayıtların elektronik ortamda tutulması sağlanacak ve bu enformasyona ulusal ölçekte erişilmesi mümkün olacak. Bu aslında, esağlık hizmetlerini uzaktan verebilmeyi mümkün kılacak altyapıyı ulusal ölçekte kurmak demek. Bilindiği gibi, esağlık hizmetlerinin iki ana bileşeni var: S.. Telebakım, enformasyon ve telekomünikasyon teknolojilerinden yararlanılarak, evindeki insana ya da daha geniş bir çevreye uzaktan sağlanan sağlık ve sosyal yardım hizmetlerini ifade ediyor. Teletıpsa, yine aynı teknolojilerden yararlanılarak sağlık elemanları arasında etkin bir iletişim ortamı yaratılması ve böylece, hekimlik pratiğinde uzaktan yardımlaşma imkânının sağlanması anlamına geliyor. Amacını kısaca açıklamaya çalıştığım ve daha çok bir ‘elektronik ağyapı’ olarak düşünebileceğimiz bu altyapı için ayrılan para 40 milyar dolar. Bu para, sağlık hizmeti verenlerin tıbbî elektronik kayıt sistemine geçişlerini hızlandırmanın yanında, yeni yürürlüğe konan standartlar gereği, teknoloji düzeyleri yükseltilmiş enformasyon ve telekomünikasyon cihaz ve sistemlerine geçişlerini de teşvike yönelik bir sübvansiyon olarak kullanılacak. (Yasa’da öngörülenlerin gereğini yapmayanlar için ceza getiriliyor!) Andığım makaleden öğreniyoruz; Yasa’da yer alan bu öngörülerin muhatapları sayıca hiç de az değil. Kongre Bütçe Ofisi’ne göre ABD’deki doktorların bugün ancak %5’i elektronik kayıt sistemini benimsemiş durumda. Hedef, bu oranı 2019’da %90’a çıkarmak... Burada ulusal çaptaki elektronik kayıt ağına bağlanacak 400.000 doktor muayenehanesi söz konusu! Tabiî Yasa, asıl, esağlık alanında iş gören çok sayıda donanım, yazılım ve bilişim hizmet firmasını etkileyecek. Bu firmalar artan talebi karşılamak için üretimlerini ve hizmet sunumlarını artırmanın ötesinde, yükseltilen teknoloji standartlarına yanıt verebilmek için ARGE faaliyetlerini genişletecekler; ayrıca, eskiye göre çok daha parçalı hâle gelen bir pazarda hizmet vermenin tekniklerini geliştireceklerdir. Burada, söz konusu Yasa’da öngörülen teknoloji harcamalarından, yalnızca, öne çıkan üçünden söz ettim. Kıssadan hisse çıkarmak da gelecek haftaya kaldı. Ş işli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesinin bu yıl 110. kuruluşu kutlanıyor. 2526 Mayıs tarihlerinde hastanenin konferans salonunda 7. Şişli Etfal Tıp Günleri Kongresi adı altında gerçekleşen kutlamalarda bilimsel ve sosyal yönden önemli aktiviteler vardı. Bilimsel programda 3 panel ve 1 hipotez poster oturumu yer aldı. İlk gün açılışı takiben Etik kurullar, yeni yönetmeliğe göre oluşumları, görev ve yetkileri paneli yapıldı. Aynı gün öğleden sonra ise yurdumuzda belki de ilk kez hipotez poster oturumu düzenlendi. Bilimsel bir çalışmanın esasını teşkil eden hipotez kurma ve bunun sunumunu esas alan bu etkinlikte önceden jüri tarafından seçilen 10 posterin sunumu yapıldı ve genç araştırmacılar gene jüri önünde hipotezlerini savundu. 2. gün radyolojik muayene yöntemlerinde son gelişmeler konu alındı, özellikle girişimsel radyoloji ve alanda ortaya konmuş olan yenilikler hastane Dr. İbrahim bey ise "Padi ah m, sizin çekti iniz gibi bir ac y ba ka anne ve babalar n çekmesini istemezseniz bunlar n yerine bir çocuk hastanesi kurulmas daha hay rl olur" diye fikrini belirtir. Padişah bir görüş belirtmez ve kendisine teşekkür ederek gönderir. Birkaç gün sonra saraya tekrar çağırılan Dr.İbrahim beye, Şişli civarında bir araziyi Çocuk Hastanesi kurulması için tahsis ettiğini ve gerekli çalışmalara başlanması emrini verdiğini bildirir. l898 yılında başlayan inşaat l.5 yıl gibi bir sürede tamamlanır ve hastane l899 yılında toplu bir sünnet töreni ile hizmete açılır. Hastanenin bu kuruluş öyküsü gerçekten etkileyicidir. Bilindiği gibi Etfal tıfıl kelimesinin çoğuludur ve tıfıl çocuk anlamına gelmektedir. Hastane kurulurken aynı zamanda bazı gelirler de vakfedildi. Örneğin Afyonkarahisar menba suları ve Hamidiye menba suları gibi kuruluşların gelirleri.. Kuruluş yıllarında muntazam bir bültenin yayımlandığını ve burada hastane çalışmalarının istatistiklerinin verildiğini aynı zamanda bilimsel makalelerin ve hasta fotoğraflarının da yayımlandığını görmek mümkün. DOKTOR BEHR NG GELD Yeni inşa edilen merkez bina ve hastaların yatırıldığı pavyonların görünümü ve estetiği gerçekten çok etkileyicidir. 1905 yılında inşa edilen saat kulesi ise o zamandan bugüne kalan yegâne yapıdır. 1933 Üniversite reformuna kadar olan dönemde, hastaneye birçok Avrupalı hekim ziyarete gelmiş olup bunlardan difteri aşısını bulan Dr. Behring'in ziyareti ise çok anlamlıdır. Kuruluş yılları ve daha sonrası Osmanlı İmparatorluğu'nun en zor dönemlerine rast gelmektedir. Balkan harbi, 1. Cihan Savaşı ve daha sonra gerçekleştirdiğimiz Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyetin kurulması yılları sürecinde hastane ile ilgili verilere çok fazla rastlayamıyoruz. 1933 yılına gelindiğin de ise üniversite reformu ile birlikte Haydarpaşa’da bulunan İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi kliniklerinin Avrupa yakasına taşınması söz konusudur. Çapa, Cerrahaşa ve Hasekideki binalara klinikler yerleştirildiğinde Çocuk Klinikleri ve Çocuk Cerrahisi ve Ortopedi kliniğine yer bulunamadığını görüyoruz. Bu durumda bu iki klinik Şişli Etfal Hastanesi’ne taşınmış. Çocuk klinikleri Ord.Prof.Dr. hsan Hilmi Alantar'ın Çocuk Cerrahisi ve Ortopedi Kliniği ise Ord.Prof. Dr. Akif akir akar'ın yönetiminde hizmet vermeye başlamışlar. 1940'lı yılların sonlarına doğru bu kliniklerin Haseki ve Carrahpaşa’ya taşınmalarından sonra hastane tam teşekküllü bir eğitim hastanesine dönüştü.1950'lerden itibaren Cerrahpaşa’daki görevinden ayrılarak Şişli Etfal Hastanesi’nde Etfal Hastanesi’nin bugünkü görünümü, önde saat kulesi mizin ve üniversitelerimizin öğretim elemanları tarafından sunuldu. Etkinliğin son bilimsel toplantısında ise endoskopik cerrahi girişimler ve bu yöntemlerle çeşitli cerrahi branşlarda Etfal bünyesinde yapılan çalışmalar sunuldu. "ÇE ME M CAM M YAPAYIM?" Şişli Etfal Hastanesi 110 yıl önce, 1899'da hizmete girdi. Zamanın padişahı Sultan Abdülhamit'in kızı Hatice Sultan'ın hastalığının son demlerinde saraya çağırılan Dr. brahim Bey vakanın ümitsiz bir difteri vakası olduğunu padişaha kızının sabaha çıkamıyacağını ve şimdiden kendisini acısına hazırlamasını söylediğini biliyoruz. Nitekim sabaha karşı Hatice Sultan’ın vefatı ile çok sarsılan padişah aradan birkaç gün geçtikten sonra Dr. İbrahim beyi yeniden saraya çağırır ve öncelikle Dr.İbrahim beye hakikati hiç geciktirmeden kendisine söylediği için teşekkür eder ve k z n n an s na bir hay r yapmak istediğini, bunun bir cami mi yoksa bir çe me mi olması konusunda Dr. İbrahim beyin fikrini sorar. CBT 1169/ 6 14 Ağustos 2009