Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Darwin’de Mekanistik, Bütünselci ve Diyalektik Materyalizm Prof. Dr. Rennan Pekünlü (Ege Üniversitesi) arwin türlerin çeşitliliğine ilişkin idealist felsefe bağlamında yapılan açıklamaları şiddetle yadsırken, kendi doğal seçilim kuramına mekanistik, bütünselci ve diyalektik materyalizmin öğelerini kattı. Darwin’in mekanistik materyalizmi erken 19. yüzyıl ve aynı yüzyılın ortalarında baskın olan materyalist geleneğin etkisi altında gelişmiştir. Bu geleneğe göre değişiklikler, maddenin temel birimlerinin kör şans yasalarıyla etkileşerek yasalara uygun değişimlerin ortaya çıkmasıyla olur. Darwin’in mekanistik görüşü canlı dünyayı atomistik açıdan görüşünden kaynaklanır. Bu nedenle Darwin canlılar dünyasını, her biri kendi adına etkiyen ve kendi kurtuluşu (survival) için “D CBT 1169 / 12 14 Ağustos 2009 çabalayan tek tek organizmalardan oluşmuş bir dünya olarak gördü. Kimyasal tepkimelerde atomun yeri ne idiyse, evrim sürecinde de organizmaların yeri o idi. Darwin’in mekanistik dünya görüşünde evrimin atomize birimi olan tek tek organizmalar rekabet ve yaşam savaşımında (struggle for existence) birbiriyle etkileşiyordu. Hangi organizmaların birbiriyle karşılaşıp savaşım verdiği, tıpkı bir kimyasal tepkimede karşılaşan iki atom gibi tamamen şans eseriydi. “Darwin’in değişim (variation) konusunu incelerken de şans yasasına gönderi yaptığını görüyoruz. Bireysel değişimler bu değişimlere gereksinim duyulduğu veya herhangi bir yöne doğru gidiş için değil tamamen şans eseridir. Yasalara uygun doğal süreçlerin temelindeki ‘şans eseri gerçekleşen olaylar’ kavramı 19. yüzyılda doludizgin gelişen fiziksel bilimlerin bir dalı olan mekanik biliminin katkısıdır ve kendisini felsefe alanında da rine gidebilmiştir. Darwin’in Bütünselci bakış açısına sahip olduğuna ilişkin en çarpıcı kanıt, herhangi bir doduyumsatmıştır. John Dewey’in (1909) aktardığına gö ğal ortamda organizmalar arasındaki karşılıklı etkileşimin re, Darwin’in diğer bilim dalları ve felsefe üzerine olan ayırdında oluşudur. Darwin’in Türlerin Kökeni adlı eseen derin etkisi, “canlı organizmaların ince ayar yapıl rinin son paragrafındaki metafor, ‘the tangled bank’, mış olan uyumu (adaptation) ‘kör şans’ın ve amaçsız onun Bütünselci materyalizmine çok güzel bir örnek lığın sonucudur” biçimindeki saptamasıdır. Eğer bu sap oluşturur. Ancak Darwin Bütünselci olmanın da ötetama doğruysa, Darwin’in düşüncesi dolaylı veya dolaysız sindeydi – evrimin birbirine taban tabana zıt iki kuvolarak çağının mekanistik bilimiyle ilişkiliydi. vetin karşılıklı etkileşimine gereksinim duyduğuna “Darwin’in Doğal Seçilim Kuramı’nın oluşturulması ilişkin düşüncesi tamamen diyalektik materyalist bir dübir başka açıdan da mekanistik materyalizm tohumla şünceydi. Darwin’in düşündüğü kuvvetler, kalıtım rı taşır. Darwin organizmaları içinde yaşadıkları çev (heredity) veya aynı şey demek olan sadık replikasyon relerinden ayrı olarak gördü. Darwin Türlerin Kökeni (faithful replication) ve değişim (variation) veya ayadlı eserinde şunları yazıyor: “Bir çölün kenarında ya nı şey demek olan sadakatsiz replikasyon (unfaithful repşayan bitkinin çevreye karşı verdiği savaşımı, tıpkı di lication). Bunlardan birisinin yokluğu, bildiğimiz evğer bitkilere karşı verdiği savaşım gibi düşünebiliriz”. rimin olmayacağı anlamına gelir. Eğer her iki öğe de varDarwin’e göre evrim daima olacaktır çünkü hiçbir uyum sa evrim kaçınılmazdır. Doğal seçilim süreci doğada karkusursuz olmadığı gibi çevre de sürekli değişim içindedir. şılaşabileceğimiz diyalektik süreçlerin başında gelir. Bu Ancak Darwin, organizmaların çevreye konuya önceki dönemlerde yaşauyum sağlarken aynı çevreyi değiştirdikmış olan yazarlar değinmişlerdir “1950’lerden sonra leri konusuna vurgu yapmıyor. (Sachsse, 1968:141 ff; Hogben, Darwin’in Organizmalar çevrelerini değiştirerek, 1927:107). Darwin’in evrim süreçevrenin kendi başına oluşturduğu jeolojik Bütünselci ve cine bakışı bir başka açıdan da diveya iklimsel değişikliklerden farklı olayalektiktir; Darwin’e göre, ağır Diyalektik materyarak organizma – çevre karşılıklı etkileşiağır biriken ve algılanamayacak list öğeleri daha mini üretiyor. Kısacası Darwin organizdenli küçük değişimler sonucunmayı (onu etkilediği kuşku götürmeyen) çok dikkate alınmada nitel olarak farklı bir sonuca, yeçevresinden ayrı olarak düşündü, tıpkı ni türlerin oluşumuna gidilebilir. ya başlanmıştır”. kimyasal bir tepkimede birbirinden ayrı “Birbirine zıt olan kalıtım ve olan ancak çevresinden (tüp içindeki sıdeğişim kuvvetlerinin karşılıklı etkileşimi, evrimi, caklık, basınç, vb.) etkilenen atomlar gibi. Darwin’e göre, sürekli ve gelişim gösteren bir süreç ya“Darwin, yaşadığı dönemin mekanistik felsefesini pacaktır. Bu sürece bir son biçmek olanaksızdır – evüçüncü bir örnekte de sergiledi. Organizmalar arasın rim kesinlikle amacı olan (teleological) bir süreç değildir. daki etkileşimleri betimlerken Darwin, mekanistik Evrimin gelişen (developmental) bir süreç olması defelsefeden etkilenen 19. yüzyıl politik ekonomisinin ben mek her bir aşamanın bir önceki aşama temelinde yükzetmelerini (metaphor) de kullandı. Örneğin, Darwin’in selmesi demektir; bu bakış açısıyla gelişme, gaz içindeki sıkça kullandığı kavramlardan birisi ‘iş bölümü’dür (di bir atomun yer değiştirmesinden farklıdır. Her iki duvision of labour). Bu kavram, emek sürecinin tamamını rumda da bir sonraki aşamalar bir önceki aşamalara neayrı ayrı bileşenlerine ayırarak atomize eder. Darwin bu densellik zinciriyle bağlıdır. Ancak, gelişme gösteren kavramı Türlerin Kökeni adlı eserinin 1. baskısında, ba süreçlerde bir sonraki aşama bir önceki aşamayı ya dozen ‘doğanın ekonomisi’ içinde yer alan bireylere gön laysız olarak veya değiştirilmiş biçimiyle kendi içine kaderi yaparken, bazen de bir tek organizmadaki anato tar. Bu açıdan bakıldığında Darwin’in ‘doğal seçilim sümik veya fizyolojik işbölümünü betimlemek için 6 kez reciyle evrim’ kavramı hem gelişmeye açık hem de dikullanır (Schweber, 1980, 195289; Barrettt, Weinshank yalektiktir. & Gottleber, 1981:210). Darwin, ‘karınca toplulukla“Darwin evrim kuramında Bütünselci ve Diyalektik rındaki o hayranlık uyandıran işbölümünün’ hem top yaklaşımlara açıkça vurgu yapmış olmasına karşın, 19. lu yaşayan böceklerde hem de insanlarda yaşam sava ve 20. yüzyıldaki yandaşları, 1950’li yıllara dek onun meşımından utkuyla çıkmak için yararlı olduğuna değiniyor kanistik düşüncelerini cımbızlamışlardır. Ancak 1950’ (Barrett ve ark., 1981:210). Birçok yazarın da işaret et lerden sonra Darwin’in Bütünselci ve Diyalektik matiği gibi savaşım, rekabet ve ‘doğanın ekonomisi’ gibi teryalist öğeleri daha çok dikkate alınmaya başlanmıştır”. kavramlar, 19 yüzyılın ekonomik yazınında öne çıkan Kaynak: Garland E. Allen, The several faces of kavramlardan türetilmiştir. Darwin: materialism in nineteenth and twentieth century “Darwin mekanistik bakış açısının yanı sıra, deği evolutionary theory, Evolution from Molecules to Men, şik ekosistemlerdeki organizmalar arasındaki etkileşi CUP, Cambridge, 1985, s. 81102. mi anlama çabasında mekanistik bakış açısının ötele