Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SON ARAŞTIRMALAR SEZARYEN KALITIMI DE T R YOR İsveçli bilim insanlarının gerçekleştirdikleri araştırmaya göre sezaryen yeni doğan bebeğin kalıtımını değiştirmekte. Bu durum bebeğin kanser, astım ve diyabet gibi hastalıklara yakalanma riskini yükseltiyor. DNA değişiminden bebeğin sezaryen sırasında yaşadığı ani stres sorumlu tutulmakta. Araştırma, sezaryenle yapılan doğumun uzun vadeli risklerini ortaya çıkarması açısından önem taşımakta. Karolinska Enstitüsü araştırmacıları, sezaryenle dünyaya gelen bebeklerde, bedenin savunmasından sorumlu akyuvar DNA’sının normal doğumla dünyaya gelen bebeklerinkinden farklı olduğunu saptamışlar. Tahminlere göre ani stres yüzünden belli başlı genler etkinleşirken, diğerleri rici kullanım için. Oysa hayvan sahipleri etkisinin su ve yağmura dayanıklı olması nedeniyle tablet tercih ediyorlar. (Journal of Medicinal Chemistry). seri tetikleyen etkenlerin araştırılmasıyla tehlikenin bazı bölgelerde ortadan kaldırılabileceğine inanıyorlar. P RANHA KESK N D LER NE NASIL KAVU TU? Kısa bir süre incelenen fosil sayesinde Piranha balığının ne şekilde yırtıcı dişlere sahip olduğu anlaşıldı. Daha önceleri bilinmeyen bu balık türünün çene kemiği evrimsel bir boşluğu dolduracak. Megapiranha paranensis olarak adlandırılan bu balık etçil yırtıcı tür ve otçul akrabası arasındaki geçiş türünü temsil ediyor. Günümüzdeki Piranhaların testere dişine benzer tek sıra üçgen dişleri var. Salmler familyasındaki en yakın akrabasının, yemişleri ve tohumları öğütmeye yarayan dörtgen biçimli dişleriyse çift sıralı. Bugüne dek tek ve çift sıralı diş arasındaki geçişi kanıtlayan kalıntılar bulunmuyordu. Megapiranha paranensis 1990’lı yıllarda Arjantin’de bulunmuştu. Ancak fosili La Plata müzesinde yeniden keşfeden paleontolog Alberto Cione, fosilin “kayıp halka” olduğunu kanıtladı. Megapiranha paranensis’in dişleri zikzak dizisine göre sıralı ve anlaşıldığı üzere ikinci sıradaki dişler, zamanla birinci sıraya yerleşmiş diyor Philadelphia Doğa Bilimleri Akademisi’nden John Lundberg. İncelemeler boyu bir metreye kadar ulaşan M.paranensis balığının yaklaşık olarak sekiz ila on milyon yıl önce Güney Amerika’da yaşamış olduğunu göstermekte. PAS F Ç C L K ÇOCU UN KALB NE ZARAR VER YOR Alman bilim insanları günde on taneden fazla sigara içilen evlerde yaşayan çocuklarda kalpdolaşım hastalıkları riskinin yükseldiğini buldu. En kötü durumda ileride kalp enfarktüsü yaşanabiliyor. Ulm Üniversitesi bilim insanları sigara dumanı soluyan çocukların kanlarında biyokimyasal değişimler saptadılar. Yetişkin insanlarda pasif içiciliğin iltihap ve metabolizma parametrelerini değiştirerek arteryosklerozu tetiklediği zaten biliniyordu. Araştırmacılar şimdi dördüncü sınıf öğrencilerinin kan değerlerini incelemişler. Bu şekilde günde on taneden fazla sigara içilen evlerde yaşayan çocukların kanlarında daha fazla iltihap işareti bulunduğu görülmüş. Buna karşın metabolizma süreçlerini gösteren belli başlı metabolizma işaretleri daha düşüktü diyor uzmanlar. Bu negatif değişimlerin birikimi arteryoskleroz hastalığının daha erken ortaya çıkmasına neden olmakta diye açıklıyor araştırmayı yöneten Wolfgang Koenig Der Spiegel dergisinde. Bu olumsuz gelişme sırasında damar cidarlarında toplanan birikimler, belli başlı koşullarda yerlerinden koparak kalp enfarktüsüne neden olabiliyorlar. Bilim insanları şimdi uzun vadeli bir araştırmayla bu iltihap reaksiyonunu inceleyecekler. Nilgün Özbaşaran Dede KANSER HAYVANLAR ARASINDA DA YAYGINLA IYOR Kötü huylu tümörler doğada yaşayan hayvanlar arasında da yaygınlaşmakta. Kanser insanlar arasındaki ölümlerin yüzde yirmisinden sorumlu. Bilim insanları bazı hayvan türlerinde de aynı oranın geçerli olduğunu saptadılar, hatta Kanada’daki Beluga balinaları ve Avustralya’da yaşayan Tazmanya kaplanları arasında bu oran çok daha yüksek. New York Yabanıl Yaşam Konservasyon Birliği’nden Denise McAloose ve Alisa Newton’un araştırma sonuçları Nature Reviews Cancer” dergisinde yayımlandı. Araştırmacılara göre kansere bağlı ölümlerde birçok durumda çevresel zehirler ve virüsler sorumlu. Ayrıca insanda görülmeyen bir hastalanma şekli de söz konusu. Kanser hücreleri bir hayvandan diğerine bulaşmakta. Mesela özellikle de tropikal ve subtropikal bölgelerde doğada yaşayan köpekler çiftleşme sırasında ya da cinsel organları yalayarak birbirlerinden CTVS (Canine transmissible veneral sarcoma) olarak bilinen bir kanser türünü kapıyorlar. Rapora göre kanser vakaları bazı türlerde ve bazı bölgelerde artış göstermekte. Mesela Florida, Karayipler ve Hawaii’deki balıklarda. Hatta Tazmanya kaplanı gibi bazı türler ise kanser yüzünden yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Fakat araştırmacılar yoğun kontrol ve kan devre dışı kalıyor. Normal doğumda stres daha yavaş oluşmakta ki araştırmayı yöneten araştırmacı Mikael Norman bunun iyi ve gerekli olduğunu söylüyor. Araştırma, İsveç’te son zamanlarda sezaryenle doğum oranının %17’ye çıkmasından sonra yaşanan tartışma nedeniyle gerçekleştirildi. EVC L HAYVANLARA PARAZ T HAPI Amerikalı bilim insanları kedi ve köpekleri bir ay boyu pire ve keneden koruyacak, yan etkisiz bir ilaç geliştirdi. Bu tür kan emici parazitler hayvan sahiplerine de zarar vermekte. Merck Araştırma Laboratuvarı’nda Peter Meinke ile çalışan araştırmacılar tek bir dozun bile pirelere ve kenelere karşı yüzde yüz etkili olduğunu söylüyor. Tümü mantarlardan elde edilen etki maddeleri, böceklerin sinir sistemini bloke ediyor. Testler sırasında NtertButylNodulisporamid maddesinin kedi ve köpekleri bir ay boyunca pire ve keneden koruduğu görülmüş. Farelerle gerçekleştirilen deneyler sırasında ise etki maddesinin yağ dokusunda depolandığı ve göreceli olarak uzun bir süre değerlendirilebildiği anlaşılmış. Parazit ilaçlarına büyük bir talep var. Ancak piyasadaki birçok ilaç, ha Araştırma Herschel ilk görüntüleri gönderdi Avrupa’nın uzay teleskopu Herschel, fırlatılmasından bir ay sonra ilk fotoğrafları gönderdi. Aslında şimdiye kadar üretilenlerin en büyüğü olan uzay teleskopu henüz test evresinde, resmi olarak birkaç ay içinde çalışmaya başlayacak diye açıkladı MaxPlanck Yerötesi Fizik Enstitüsü. Fotoğraflarda 1773 yılında Fransız astronom Charles Messier tarafından keşfedilen M51 galaksisi görülmekte. Av köpekleri takımyıldızında yer alan galaksinin Samanyolu’na olan mesafesi yaklaşık 37 milyon ışık yılı. Astronom Friedrich Wilhelm Herschel’e (17381822) göre isimlendirilen ileri teknoloji teleskopunun, uzayda çok daha ayrıntılı ve daha kesin gözlemler yapması bekleniyor. Geçen pazar kriostat kapağının açılmasından sonra ölçüm enstrümanları ilk kez uzayı gördü. Kriostat gerekli olan derin soğutmayı sağlıyor. Astronomlar enfraruj teleskopla her şeyden önce evrenin ilk yıldızlarına ulaşmak istiyorlar. Herschel, 2013 yılına kadar veri toplayacak. Uyduların ömrü hazırda bulunan soğutucu helyum ve yörüngeye yerleştirmek için harcanan yakıt miktarına bağlı. Ariane5 ECA taşıyıcı roketi Herschel ve Planck uydularını doğrudan doğruya yörüngelerine taşıdığı için, Herschel’in yörüngeye tam oturtulması için beklenilenden çok daha az yakıt harcandı. CBT 1165/ 4 17 Temmuz 2009