Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
OOOF OFF LINE Üniversitelerarası Öğrenci Çelik Köprü Yarışması Boğaziçi Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü öğrencilerinin bir araya gelerek oluşturduğu Boğaziçi Üniversitesi Yapı Kulübü (BÜYAP), 22–2324 Nisan tarihlerinde üçüncüsü düzenlenecek olan Boğaziçi Üniversitesi DESIGN & CONSTRUCT Üniversitelerarası Öğrenci Çelik Köprü Yarışması organizasyonu ile akademik ve sosyal hayatı buluşturuyor. Türkiye’nin farklı üniversitelerinden inşaat mühendisliği ve mimarlık öğrencileri Boğaziçi Üniversitesi’nde bir araya gelerek hem teorik ve pratik projelendirdikleri ve üretimini gerçekleştirdikleri köprülerini Boğaziçi Üniversitesi Güney Kampus’ta sergilenmek üzere bilgilerini kullanma fırsatı bulacak hem de rekabet ortamı içerisinde farklı bir tecrübe yaşayacaklar. Üç gün sürecek olan yarışmanın ilk gününde yarışmacı takımlar köprülerini kuracaklar. Bu kurulum sonrası sunumlar yapılacak, köprüler, mimarlık ve inşaat mühendisliği alanlarında uzman öğretim üyeleri ve sektördeki lider firmaların üst düzey yöneticilerinden oluşan jüri kurulu tarafından estetik açıdan değerlendirilecek. İkinci gün ise yarışmacılar kurulumda zamana karşı yarışacak, maliyet ve verimlilik kategorisinde ölçütlendirilecek, köprülerine yatay ve düşey ağırlık testleri uygulanacaktır. Bu değerlendirmeler sonucunda ortaya çıkan genel performans puanlarına göre yarışmayı birinci sırada tamamlayan üniversite takımına 5000 TL, ikinciye 2500 TL, üçüncüye de 1500 TL ödül verilecek. Üçüncü gün ise sponsorların sunumları ve ödül töreniyle son bulacak. Organizasyon boyunca sponsor firmaların konferansları, sürpriz oyunlar ve aktivitelerin yer alacağı festival havasındaki yarışmaya izleyici olarak katılmak isteyen herkes davetlidir. Jüri Başkanlığını Prof. Erhan Karaesmen yapıyor. (www.buyap.boun.edu.tr) Haftasonu seminerler dizisinin dördüncüsü bu yil 1819 Nisan'da gerçekleşecek. Biyoloji ve genetik alanında güncel konuların, çeşitli üniversitelerden davet edilen deneyimli konuşmacılarla ele alınacağı bu bilimsel etkinlikte Türkiye'nin tüm üniversitelerinin Moleküler Biyoloji ve Genetik, Biyoloji, Tıp, Eczacılık, Biyomedikal Mühendisliği, Diş Hekimliği bölümlerinden ve ilgili diğer bölümlerden katılımcılar bir araya gelecek. Katılımcı olmak isteyenler için başvurular alınmaya başlandı. Daha detaylı bilgi için http://www.mbghaftasonu.boun.edu.tr sitesini ziyaret edebilir, bize mbghaftasonu4@gmail.com adresinden ulaşabilirsiniz.. Tanol Türkoğlu (tanolturkoglu@gmail.com) “Benim gibi düşünmeyen” öteki insanların da yasaklanması en nihai ve mutlak çözüm olacaktır. Öteki insanlar ya bu ülkeyi terk etsinler ya da etmeleri sağlansın. Yok eğer bu ülkede yaşamaya devam edeceklerse “benim gibi düşünmeleri” için gerekli olan şeyler neyse onlar yapılsın. Google Yetmez; Tüm Internet Kapatılsın! Google ile ilgili eşzamanlı iki konu gündemde. ABD’yi ve dolayısıyla da tüm dünyayı ilgilendirmekte olanı duymamışsınızdır; Amerika’da medya Google’un kendilerinin ürettiği haberleri kullanması karşısında telif talep ediyor. Ülkemizdeki son bombayı ise duymayan kalmamıştır; bir dernek belli bir grup kelime ile arama yaptığınızda Google’un Atatürk’e hakaret içeren sayfaları da ekranda listelediğinden yola çıkarak, Google’ın Türkiye’de kapatılması için mahkemeye başvurdu. Türkiye’de internetin 16. yılının kutlandığı Nisan ayı içinde böyle bir gelişmenin ortaya çıkması trajikomik bir durum oluşturmakta. Ancak ülkemizde bu tür trajikomik olaylarla karşılaşmaya o denli alıştık ki bunlar artık şaşırtıcı gelmiyor. Ben Google’ın kapatılmasının yeterli bir çözüm olacağını düşünmüyorum. Onun için kademeli bir çözüm önerisi sunuyorum: Öncelikle sadece Google değil, Google gibi anahtar kelime ile arama yapma imkânı sunan öteki tüm arama motoru siteleri de kapatılmalı (örneğin yahoo, Microsoft Live) Arama motoru denilen bu programlara erişimlerin kapatılması, “benim gibi düşünmeyen insanların oluşturduğu web siteleri”ni internetten silmeyeceği için, bu kez bu tür sitelerin de tek tek bulunması ve bunlara da erişimin engellenmesi gerekir. Pratik hareket etmek için Google ve arkadaşları kapatılmadan önce gerekli araştırmalar yapılmalı ve bu sitelerin adresleri tespit edilmeli. Bu siteler de engellendikten sonra şu keşfedilecektir ki “benim gibi düşünmeyen” bu densizler sitelerine erişim engellendikten sonra da boş durmayabilir ve yeni isimlerle web siteleri açıp kendi düşüncelerini orada sergileyebilirler. Bu durumda da savaş tüm şiddetiyle sürdürülmelidir. Gerekiyorsa Google gibi imkânlar sınırlı sayıda kişilerin erişimine açılabilir ve bu kişiler düzenli olarak tarama yaparak tespit edecekleri bu yeni sitelere erişimi de engelletebilirler. Hatta daha pratik bir çözüm de şu olabilir: Tüm internet erişimi engellenirse ülkemizdeki temiz dimağların bu tür yalan yanlış bilgilerle kirletilmesi kökten engellenmiş olur. Benzer şekilde, hazır konuya el atmışken, sadece internet değil bu tür fikirlere erişilebilecek öteki tüm imkânlar da yasaklanmalıdır. Örneğin “benim gibi düşünmeyen”lerin fikirlerini beyan ettikleri medya araçları yasaklanmalıdır. Kütüphane ve diğer bilgi merkezlerinden “benim gibi düşünmeyen”lerin fikirlerini içeren kitap, dergi ve diğer türden yayınlara yasak getirilmelidir. Bu yeterli olur mu? Ne yazık ki hayır! Fikirleri insanlar üretir. O halde “benim gibi düşünmeyen” öteki insanların da yasaklanması en nihai ve mutlak çözüm olacaktır. Öteki insanlar ya bu ülkeyi terk etsinler ya da etmeleri sağlansın. Yok eğer bu ülkede yaşamaya devam edeceklerse “benim gibi düşünmeleri” için gerekli olan şeyler neyse onlar yapılsın. Benim gibi düşünmeyen herkes benim için bir tehdit ise devlet bu tehditi ortadan kaldırmalıdır. Hatta bu konuda bir kargaşa yaşamamak için devlet bize nasıl düşünmemiz gerektiğini duyursun, biz de “öteki” konumuna düşmeyelim. Bugün Atatürk’ü bahane ederek bu tür yaptırımların uygulatılmasını talep edenler acaba bu sayede Atatürk’ü yüceltmiş mi yoksa onun değerini gölgelemiş mi oluyorlar? Atatürk bir kaç kişinin lafıyla lekelenecek bir önder mi? Zaten öyleyse aldırmaya çalışılan bu tedbirler ne kadar etkili de olsa bu Atatürk’ü kurtarmaz. Yok eğer iki kendini bilmezin fikri ile lekelenecek bir önder değilse o halde ne bu telaş? Atatürk’e yapılabilecek en büyük kötülük onu ve onun fikirlerini dogma haline getirmektir. Bir kişi ya da fikir dogma haline geldiği an onun için sonun başlangıcıdır. Bu tür yorumlar “düşmanla işbirliği” yapmak şeklinde yorumlanabilmekte. Neden? Çünkü Atamızı tabulaştırmayalım, onun fikirlerini dogmalaştırmayalım diyenler bu kez bir başka ekstremde onu aşağılamak için ellerinden geleni yapmaktadır. Bu da en az tabulaştırmak kadar zararlı bir davranış. Yasaklamak yerine doğru olanın bilinmesini sağlamak efor sarfetmeyi gerektirdiği için midir ki kolaya kaçıyoruz? Sabancı Üniversitesi öğrencilerinden ödüllü robotlar… Moleküler Biyoloji ve Genetik Öğrenci Kongresi CBT 1152/ 10 17 Nisan 2009 Boğaziçi Üniversitesi Bilim Kulübü olarak gelenekselleştirilen Moleküler Biyoloji ve Genetik Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi öğrencileri, 23 Şubat 1 Mart tarihleri arasında, Makedonya'nın Üsküp kentinde The Institute of Electrical and Electronics Engineers (IEEE) ve BEST Skopje –Üsküp tarafından bu yıl ilk kez düzenlenen RoboMAC 2009’dan, tasarladıkları robotlarla ödül alarak döndü. Katılımcılar, RoboMAC 2009’da tasarladıkları robotlarla dört ayrı kategoride yarıştı. "Swarm intelligence" (Sürü zekâsı): İki robotun koordine olarak tek başlarına yapamayacakları bir görevi grup olarak yerine getirmesi. "Maze" (Labirent): Bir robotun insan müdahalesi olmadan labirentten çeşitli arama algoritmalar kullanarak çıkması. "Sumo": Bir ringde bulunan iki robotun sensörlerle diğerini algılayıp ringin dışına atmaya çalışması. "Humanoid" (İnsansı): İnsan görünümlü bir robotun düşmeden çeşitli insan hareketleri yapmaya çalışması. Çek Cumhuriyeti, Romanya, Bosna, Sırbistan, Katalonya, Portekiz ve Makedonya gibi çeşitli ülkelerden katılan 100 öğrenci, önce etkinlikler kapsamındaki konferanslara katıldı, arkasından arta kalan beş yarım günlük süreçte RoboMAC 2009’da yarışacakları robotları tasarladı. Sabancı Üniversitesi Mekatronik Mühendisliği programı öğrencilerinden Serhat Dikyar ve Taylan Ayken, robotikte çok popüler bir konu olan "Sürü Zekası" kategorisinde ikinciliği, Elektronik Mühendisliği programı öğrencilerinden Çağla Çakır, Burak Erbağcı ve Zafer Tevfik Özcan ise "Labirent" kategorisinde dördüncülüğü elde ettiler. RoboMAC detaylı bilgi için: http://www.robomac.org.mk/