26 Haziran 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Sağlık Çocuklarda epilepsi ve yalancı nöbetler Halk arasında sara olarak bilinen epilepsinin en sık görüldüğü grup çocuklar. Türkiye’de ise 700 bin civarında hasta olduğu tahmin ediyor. Her epilepsi hastalığının nedeni kesin olarak bilinmese de, bebeklerde en çok beynin oksijensiz kalmasından dolayı ortaya çıkıyor. Belirtileri kişiden kişiye farklılık gösterebilen epilepsinin teşhis ve tedavisi çok özen gerektiriyor. Epilepsi tedavisinde Pediatrik EEG işlemiyle çocuklarda görülen nöbetler uzun dönem izlenerek doğru teşhise daha kolay ulaşılıyor. Prof. Dr. Serap Uysal Pediatrik Nörolog, Vehbi Koç Vakfı Amerikan Hastanesi, Pediatri Bölümü dal çevirme gibi ayak hareketleri, anormal ağız ve dil hareketleri, gözlerdeki dönmeler ve çırpınma gibi belirtiler görülüyor. Yaş büyüdükçe daha farklı belirtiler ortaya çıkabiliyor. Konuşurken aniden duraklama, halüsinasyonlar, cisimleri olduğundan büyük veya küçük görme, aniden saniyelik kopmalar, farklı kokuları hissetmek... Epilepsi belirtileri görüldüğü gibi son derece zengin ve yaşlara göre farklılık gösterir. Nöbetin süresinin uzamasının beyine zarar vereceği gibi, nöbetin süresi genellikle birkaç saniye ile birkaç dakika arasındadır. Eğer 10 dakikadan daha uzun sürerse, beynin zarar görmesine neden olur. Ani bilinç kaybına neden olduğu için, kişi düşebilir ve fiziksel yaralanmalar gerçekleşir. Prof. Dr. Serap Uysal E pilepsi, insanlık tarihi kadar eski bir rahatsızlık. Pek çok edebiyat öyküsünde, sinema filminde epilepsi hikâyeleri kullanılsa da aslında toplum tarafından pek de iyi bilinmiyor. Araştırmalara göre toplumun binde 810’unda görülen epilepsi, en sık çocuklarda görülüyor. Epilepsi belirli bir yaş grubunda görülmediği gibi bebeklikten başlayarak, çocuklar, ergenler, yaşlılar da dahil her yaşta rastlanabilir. Özellikle çocukluğun ilk yılları epilepsinin en fazla görüldüğü yıllar. Doğru teşhis edilmiş ve nedene yönelik araştırması yapılmış bir epilepsi hastasının kullanılacak doğru ilaçlarla tedavisi mümkün. GEL M ÜLKELERDE DAHA AZ Epilepsi rastlanma oranı, ülkelerin gelişmişlik düzeyine göre değişiklik gösteriyor. Gelişmemiş ve az gelişmiş ülkelerde akraba evliliklerinin çok olması ve ayrıca bebeklerin birtakım hastalıklarla doğuyor olması, erken doğmuş, doğum travması geçirmiş bebeklerde epilepsinin görülme sıklığını artırıyor. Bu nedenle gelişmiş ülkelerde bu tip hastalıklar daha az. Gelişmiş ülkelerdeki oran binde 1 ile 5 arasında. Gelişmekte olan ülkelerde ise bu oran binde 510 arasında değişiyor. Yani her yıl 3040 bin epilepsi hastası topluma katılmış oluyor. Türkiye’de ise 700 bin civarında hasta olduğu tahmin ediliyor. Her epilepsi hastalığının nedeni kesin olarak bilinmese de, bebeklerde en sık görülen nedeni beynin oksijensiz kalması. Doğum öncesi ve sonrasında çeşitli nedenlerle beyin travması yaşayan bebekler riskli grubu oluşturuyor. Ancak daha ileri yaşlarda farklı tablolar ortaya çıkıyor. Örneğin akraba evliliklerinin bazı bölgelerde çok fazla olması ve bunların neden olduğu doğumsal metabolik hastalıklar epilepsiye neden olabiliyor. Yetişkin döneme girildikçe nedenlerin hepsini gösteremeyebiliyoruz. Ancak yetişkinlerde beynin damar yapılarındaki tıkanmalar, epilepsi nöbetleri, felçler şeklinde kendini gösterebilir. HER NÖBET EP LEPS DE L Genellikle havale nöbetleri ile epilepsi birbirine karıştırılır. Nöbet dediğimiz şey halk arasında havale olarak bilinir. Beynin herhangi bir bölgesinden çıkan elektriksel boşalımla, çocuğun vücudunun bir kısmında ya da tamamında ritmik kasılma şeklinde kendini gösterebiliyor. Bunun nedeni ateşli bir hastalık, travma ya da aniden kan şekerinin düşmesi olabilir. Nöbet tek bir kere olur. Her insan için hayatının herhangi bir döneminde nöbet geçirme riski yüzde 10 civarındadır. Nöbet tekrarı olursa epilepsi söz konusudur. Gerçek nöbet olmaksızın bazı durumlar epileptik nöbeti taklit edebilir. Örneğin bebek ağlarken nefesini tutar ve kasılır. Biz bunlara soluk tutma nöbeti deriz. Ama bunun epilepsi ile hiçbir ilişkisi yoktur. Bunun dışında çocuklarda gece terörü dediğimiz uykudan çığlıkla uyanma şeklinde bir uyku bozukluğu vardır ve bunlar epilepsi değildir. dönem izlenerek doğru teşhise daha kolay ulaşılıyor. Uzun süreli video EEG çekimleri hastalığın gözlemlenmesi için çok önemli bir işlem. Doğru teşhis için ailenin anlattıkları bizi yönlendirir ancak doktor olarak kesin kanıtlara ihtiyaç duyarız. Örneğin ailelelerden çocuğun nöbetlerini mümkünse videoya çekip paylaşmalarını isteriz. Tanıda eş zamanlı video çekimli EEG çok yardımcıdır. Böylece nöbet anını yakalayabilirsek videodan görürken aynı anda beyin dalgalarını da izleme imkanına sahip oluruz. Tedavi aşamasında ilaç ve cerrahi olmak üzere iki seçenek var, ama bilinmesi gereken en önemli nokta, hastalarımız doğru tedavi ile yüzde 7080 oranında ilaçlara yanıt veriyor ve tedavi olabiliyor. Kişi, ilaç tedavisine cevap vermezse epilepsi cerrahisi uygulanıyor. A LELERE UYARI: ÇOCUKLARI KISITLAMAYIN Epilepsili çocukları olan aileler çocuklarına kısıtlama getiriyor, ancak bu doğru değil. Çünkü bu çocukların da normal bir hayatı olmalı. Ailede aşırı koruyuculuk öne çıkıyor. Bu durum da çocuğun sosyalleşmesini önlüyor. Psikososyal zarar veriyor. Ailelerin tedirginlikleri nedeniyle aşırı koruyucu davranmaları yerine çocuğu uzaktan izlemeleri, çocuğun psikolojisi açısından önem taşıyor. Ayrıca tedavi uzun bir dönemi gerektirdiğinden hastadoktoraile işbirliği ve uyumu tedavide başarıyı getiriyor. Yapılmaması gereken sporlar: Skuba dalışı, paraşütle atlama, dağcılık, boks, karate gibi sporlar. PED ATR K EEG TE H S KOLAYLA TIRIYOR Epilepsinin tedavisine geçebilmek için önce teşhisin doğru konulması gerekir. Çocuğu izlemek bu noktada büyük önem taşıyor. Çocukluk çağı epilepsisi dediğimizde yeni doğan bebekten 18 yaşına kadar olan dönem gözlemlenir. Pediatrik EEG işlemi ile çocuktaki nöbetler uzun BEL RT LER Epilepsinin çoğunda neden bulunamıyor, ancak nedenleri gibi belirtileri de her çocukta farklı. Bebekte pe 21. Yüzyılda Bilim Steven Rose Çeviri: Levent Can Yılmaz, Evrensel Basım Yayın Genç yaşta profesörlüğe İngiltere’de getirilmek kolay değil. Yaptıklarınızla, gelecekte çok daha parlak işler yapacağınıza inandırmak zorundasınız. Steven Rose, biyokimya, nöroloji derken kendini beyne adamış, Beyin ve Davranış Araştırma Merkezi mü CBT 1149 / 13 27 Mart 2009 dürlüğüne getirilmiş ve bellek, beyin, davranış, öğrenme konuları üzerinde araştırmalar yapan bir bilim insanı. Kitabında beyni evrimsel biyolojisiyle ve bu alandaki tartışmalarıyla ve sosyal problemleriyle birlikte, sahip olduğu fonksiyonlarına bakıyor. Beyni toplumdan ayrı bir organ olarak düşünmüyor. Bu kitap üzerine, Harvard’dan bir meslektaşı şöyle diyor: “Steven Rose, yaşamın ilk ortaya çıktığı dönemlerden günümüz kompleks top lumlarına, beyni ortaya çıkaran evrimci köklerin keşfine çıkıyor. Diğer canlılarla farklıllık ve benzerliklerini ortaya koyuyor. Daha ötesi; beynin tek bir döllenmiş yumurtadan o akıl almaz derecede kompleks organ haline nasıl geldiğini açıklıyor. Sonra da, son bilimsel araştırmaları, en son bilgi ve teknikleri gözden geçirerek sorusunun peşine düşüyor: Gelecek, insan beyni için elinde ne tutuyor?” Rose’un Türkçeye kazandırılan bu önemli kitabından bazı başlıklar: Bugünün anahtarı geçmiştedir; Dokuz ay içinde 1’den 100 milyara; Yaşlanan beyinler daha mı akıllı; Birey haline gelmek; Bildiklerimiz, bileceklerimiz ve bilemeyeceklerimiz; Beynin açıklanması, aklın tedavisi?; Bir sonraki büyük adım?
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle