Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SON ARAŞTIRMALAR DÜNYANIN EN KÜÇÜK YILANI BARBADOS’TA BULUNDU Dünyanın en küçük yılanı Karayip Denizi’nin doğusundaki Barbados adasında yaşıyor. Daha çok bir solucana benzeyen sürüngen, topu topu on santim uzunluğunda ve spagetti kadar ince. Yılan, Pennsylvania Eyalet Üniversitesi evrim biyologu Blair Hedges tarafından adasının doğu tarafındaki ormanlık arazide bulunmuş. Hedges, bilimsel adı Leptotyphlops carlae olarak kararlaştırılan yeni yılan türe içinde değiştiren rüzgârın gücü ve yönü olmuş. Diğer önemli bir rol de deniz buzunun dağılımı oynamış. GFZ’de çalışan uluslararası araştırma ekibinin konuyla ilgili sonuçları Nature Geoscience dergisinde yayımlandı. Sonuçlar öte yandan iklim sisteminin hâlâ tam olarak anlaşılmadığını ve kısa sürede değişimlere neden olan mekanizmaların da açıklanamadığını göstermekte. Bilim insanları dünya genelinde bu tür iklim arşivleri arıyorlar. Bu şekilde iklim dinamiği ve olası bölgesel farklılıklarla ilgili bilgiler edinilmeye çalışılacak. Neurology dergisinde etki maddesiyle yapılan araştırmanın ikinci safhası yayımlandı. Araştırmalar İsveç ve Avustralya’da gerçekleştirildi. PBT2 beyindeki pozitif yüklü çinko ve bakır iyonlarını bloke ediyor. Nitekim bunlar indirgenmesi mümkün olmayan BetaAmyloid proteinin topaklaşmasını tetiklemekte. Protein hastalık süreci içinde plaklarda birikmekte. Araştırma çerçevesinde yetmiş sekiz hastadan yirmisine her gün üç ay boyu 50 mg, 29 hastaya 250 mg etki maddesi ve 29 kişiye ise etkisiz ilaç verilmiş. Psikolojik testlerin ardından gerçek etki maddesi alan hastalarda düşünce yetisinin de güçlendiği görülmüş. Verilen görevleri daha çabuk çözen hastalar, konuşarak da daha iyi iletişim kurmaya başlamışlar. Farklı bir yol deneyen Amerikan Eli Lilly ilaç şirketi ve Elan biyoteknoloji enstitüsü, Semagacestat ilacıyla geniş kapsamlı bir araştırma başlattılar. 1500 Alzheimer hastasının katılımıyla gerçekleştirilen araştırma yirmi bir ay devam edecek. Semagestat, hastalık sürecinde anahtar rol üstlenen GammaSekretaz üzerinde etkili. Bilim insanları bu ilacın hastalık başlangıcını birkaç yıl geciktirebileceğine inanıyorlar. GammaSekretaz, daha uzun olan öncü Amyloid proteininden (APP), Beta Amyloidi hazırlıyor. Bu protein ise topaklanarak plaklar halinde birikmekte. GammaSekretaz proteininin blokajı Morbus Alzheimer’in hastalık nedenini önleyecek diyor bilim insanları. ANTİK ÇAĞIN BİLGİSAYARINDA YENİ FONKSİYONLAR Uluslararası bir araştırma ekibi “Antikythera bilgisayarının” bilinmeyen fonksiyonlarını çözdü. Yeni sonuçlara göre dişlilerden oluşan söz konusu mekanizma, olimpiyat oyunlarının tarihini hesaplayan bir göstergeye sahipti. Araştırmayı yöneten Tony Freeth (Cardiff Antikythera Mekanizması Araştırma Projesi) diğer bir göstergede de metonik bir takvim döngüsünü keşfetti. Bu karmaşık takvim 235 aydan oluşmakta. Bilim insanları aletin kökeni hakkında da daha kesin sınırlar çizebildiler. Mekanizma bugüne kadar sanıldığı gibi Rodos’a değil kuzeybatı Yunanistan veya Sicilya’ya ait. Antikythera mekanizması otuzu aşkın dişliden oluşmakta. Üreticiler bu tunç dişlilerin üzerine kullanım talimatını kazımışlar. Araştırma için geliştirilen bilgisayarlı tomografiyle uzmanlar, şimdi bu yazılardan birçoğunu okuyabildiler. Yeni bilgilerden anlaşıldığı üzere çeşitli amaçlarda kullanılan mekanizma, her şeyden önce güneş ve ay tutulmalarını tahmin edi ZARARLI PROTEİNLERİ ENGELLEYEN ALZHEİMER İLACI İlk kez, Alzheimer hastalığının başlangıç belirtileri üzerinde etkili olan bir ilacın geliştirilmesi için umut doğdu. Yeni ilaç türleri, beyindeki sinir hücreleri için zehirli olan BetaAmyloid proteinini engelleyecek. Özellikle de Avustralya’daki biyoteknoloji enstitüsü Prana tarafından geliştirilen PBT2 maddesinin etkisi umut verici. Lancet rüyle ilgili yazısını “Zootaxa” dergisinde yayımladı. Leptotyphlops carlae, ince kör yılanlar (Leptotyphlophidae) familyasına dahil. Barbados’ta bulunan örneğin gerçekten de yeni bir türe ait olduğu genetik incelemelerle anlaşıldı. Bununla birlikte yeni yılan türü tamamen bilinmez değildi. Hedges, müzenin koleksiyonunda yanlış tanımlanmış birkaç örneğine rastladığını bildirdi. DONDURUCU SOĞUKLAR ANİDEN BASTIRMIŞ Batı Avrupa’da Buz Devri tamamen bitmiş gibi görünüyordu ama daha sonra yani bundan 12.700 yıl önce Küçük Buzul Devri olarak birdenbire geri döndü. Bilim insanları “Genç Dryas’ın” başlangıcındaki iklim değişiminin son derece hızlı gerçekleştiğini açıkladılar. Alman Jeoloji Araştırma Merkezi’ne (GFZ) göre sıcaklıklar sadece bir ila üç yıl içinde 35 derece birden düşmüş. Araştırmacılar hızlı soğumanın kanıtını, Eifel bölgesindeki Meerfelder Maar volkanik gölünün tortullarındaki tabakalaşmada görmüşler. İklimi kısa bir sü Nöroloji araştırmaları SİNİR HÜCRELERİNDE GERİ PROGRAMLAMA Amerikalı bilim insanları kronik sinir hastalığı ALS’ye yakalanan hastalardan aldıkları cilt hücrelerini sınırsız olarak bölünebilen kök hücreleri olarak programladıktan sonra bunları hastalarda yavaş yavaş bozulan hücrelere dönüştürdü. Yöntem henüz bir tedavi değil, ama yine de hasta hücrelerin ve bozuk dokunun, ihtiyaca göre programlanan yedek hücrelerle tedavi için önemli bir adım. Bilim insanlarının Science dergisindeki açıklamalarına göre hücrelerin yardımıyla ilk önce hastalığın temeli araştırılacak ve mümkün olduğu takdirde yeni ilaçlar geliştirilecek. Birçok araştırma ekibi, beden hücrelerinin bir tür kök hücrelere geri programlanabileceğini kanıtladılar. “Uyarılmış çok potansiyelli kök hücreler/ İnduced pluripotent stem cells –iPS “olarak adlandırılan bu hücreler sonsuz olarak bölünebiliyor ve her türlü uzmanlaşmış dokuya dönüşebiliyorlar. Harvard Kök Hücre Enstitüsü’nden Kevin Eggan ve ekibi genetik ALS (Amyotrofik letarl skleroz) hastası olan 82 ve 89 yaşlarında iki kız kardeşten cilt hücresi örneği almış. ALS hastalarında, sinir uyartılarını sırt omuriliğinden kaslara ileten motor nöronlar yavaş yavaş bozulmakta. Ve bunun sonucunda da kaslar sinsice erimekte. Solunum kasları da etkilendiği zaman hastalar ölüyor. Eggan’ın ekibi cilt hücrelerini, iPS Resimde geri programlamayla elde edilen astrositler hücreleri olarak programladıktan sonra büyüme faktörü proteini ilavesiyle mo görülmekte. tor nöronlara ve sinir dokusunun destek hücreleri olan astrositlere dönüştürmüş. Bu şekilde hasta hücre tipleri için, hastaların bireysel özelliklerini taşıyan bir tür yedek hücreler elde edilmiş. Hastaların yaşlı ve ağır hasta olmalarının hücrelerin geri programlanmaları için bir engel oluşturmaması çok umut verici oldu diyor uzmanlar. Ancak hücrelerin tedavi amaçlı kullanılabilmesi için biraz zaman gerektiriyor. Nitekim yeniden programlama yüzünden iPS hücrelerinin kanser hücrelerine dönüşme tehlikesi artıyor. Bilim insanları yine de hayvan deneyleriyle hastalıkların iPS hücrelerinin yardımıyla tedavi edilebileceğini kanıtladılar. Örneğin farelerde orak hücreli anemi ve Parkinson hastalığının semptomları önemli ölçüde gerilemiş. CBT 1118/ 4 22 Ağustos 2008