24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

OOOF OFF LINE Tanol Türkoğlu (tanolturkoglu@gmail.com) mera göz bebeğinin hareketlerini ve kornea üzerine yansıyan ışığın parıltısını izler. Bu bilgi, aletleri hastanın üzerinde yönlendirmekte kullanılır. Cerrah bu özelliği işlemin yalnızca spesifik anlarında kullanmak istediği için cihaz bir ayak pedalı ile faal hale getirilir. Ekibin sözcüsü GuangZhong Yang, bakışizleme cihazının 3 mm’lik bir doğruluk payı ile çalıştığına dikkat çekerek, bunu daha da hassas bir hale getirmeye çalıştıklarını belirtiyor. Cihazın insan yardımcıdan daha dakik ve hassas çalışabildiğini belirten Yang, “Çok hassas manevraların gerektiği kalpdamar veya midebağırsak ameliyatlarında bu cihaz cerrahlara çok büyük destek sağlayacak” diye konuşuyor. Özdeğer olgusu gerek birey gerekse de toplumsal düzeyde davranışları etkileyen önemli bir olgudur. Son yıllarda özdeğerler teorik ve pratik olarak ikiye ayrılmaya başladı. Farkında bile olmadan. Sebep Adli Tembellik mi? Sanırım internette kişilik haklarına en çok saldırılan Türk olan Adnan Hoca, geçtiğimiz günlerde bu kez Vatan Gazetesi’nin web sitesini mahkemeye verdi ve mahkeme siteyi kapatma cezası uyguladı. Buraya kadar her şey normal. Ancak anormallik bundan sonra Vatan Gazetesi’nin avukatlarının yaptığı titiz çalışmayla başladı. Avukatlar, bu tür bir adli davanın, davacıların belirttiği gibi Medeni Kanun’a değil, internet suçlarıyla ilgili 5651 sayılı kanuna dayandırılması gerektiğini öne sürdüler. İşin ilginci eğer bu kanun devreye sokulursa, davanın açıldığı Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevsizlik kararı vererek, davayı Sulh Ceza Mahkemesi’ne yönlendirmesi gerektiği. Sulh Ceza Mahkemesi’nin de kanundaki açıklamalar gereği vereceği hüküm temel olarak belli: Kişilik hakkına saldırı niteliğinde olan açıklamaların web sitesinden çıkarılması. Görüldüğü üzere ortada web sitesini kapatmayı hükmeden bir durum yok. Oysa Asliye Hukuk Mahkemesi, ihtiyati tedbir niteliğinde tüm web sitesini kapattı. Ertesi gün yapılan itirazlar üzerine de kişiyle ilgili haberlerin çıkarılması şartıyla tedbiri kaldırdı. Web sitesi açıldı. Yukarıda anılan yasa 23 Mayıs 2007’den beri yürürlükte. Yani bir yılı aşkın bir süredir. Davacı konumundaki avukatların, yasalardan kendilerine en çok hangisi lehte bir durum yaratıyorsa onu kullanma motivasyonunda olması kendi içinde tutarlı bir durum. Ancak ortada nesnel değerlendirmeyi yapacak mahkeme heyetlerinin baştan savma bir yaklaşım içine girmelerini gerektirecek bir durum olamaz. Üstelik internet artık marjinal bir olgu değil. Günlük yaşantımızda her gün adını sık sık duyuyoruz; kullanıyoruz, ondan istifade ediyoruz. Profesyonel yaşantımızda da internetin etkilerini sadece altyapı unsuru olarak dolaylı yoldan değil doğrudan gözlemliyoruz. Mesleğimiz ne olursa olsun. Bugün örneğin doktorlar internet, bilgisayar kullanımı nedeniyle şikâyetçi hastalarla ilgilenmekte, finansçılar pek çok kararlarını internet üzerinden eriştikleri bilgileri değerlendirerek vermekte, öğretmenler, öğrenciler derslerde işlenen konularla ilgili olarak internete başvurmakta. Benzer şekilde yargı sürecinin mensubu olan avukat, hâkim ve savcıların da interneti yakınen izlemeleri, önlerine internetle ilgili bir dosya geldiğinde en son yasal gelişmeleri izlemiş olarak dosyayı irdelemeleri, incelemeleri gerekmekte. Tabii gerek kamu gerekse de özel sektörde bu tür doğal tepkiyi tüm profesyonellerin vermesini sağlamak için bireylere belli bir “güven” duygusunu aşılamış olmak gerekiyor. Bu güven duygusu ancak sosyal devletin gücünü, varlığını vatandaşlarında hissettirebildiği ortamlarda kuvvetlidir. Devlet (ya da özel sektör örneğinde yönetim) otoritesini yitirmişse ve o otoriteyi başkaları ele almışsa ya da bazı vatandaş gruplarına gösterdiği ihtimamı başka bazı vatandaş gruplarına göstermiyorsa güven duygusunda zafiyet oluşur. Bunun sonucunda da doğru olanı yaptığı sürece ardında onu destekleyecek bir yönetim ya da devleti bulamayan profesyonelin doğru olanı yapamaması zafiyeti oluşur. Kağıt üzerinde atması gereken bir adımı atamayan bir kamu görevlisini eleştirmek hepimize çok doğal geliyor. Bu tür eleştirilerin doğal olabilmesi için, öteki tüm koşulların “normal” olması gerekmekte. Peki öteki tüm koşullar normal mi? Bugün verdiğim bir karar nedeniyle akşam eve giderken başıma bir şey gelirse ne olacak? Doğru olanı yapanların başlarına gelen geri dönüşü olmayan kazalar sadece geride kalanların sindirilmesinde ibretlik birer ders olmuyor, aynı zamanda kazaların müsebbibi olanları ve olma yolunda ilerleyenleri de olumlu anlamda motive ediyor (“Türkiye seninle gurur duyuyor”). Özdeğer olgusu gerek birey gerekse de toplumsal düzeyde davranışları etkileyen önemli bir olgudur. Son yıllarda özdeğerler teorik ve pratik olarak ikiye ayrılmaya başladı. Farkında bile olmadan. Teorik özdeğerler; “özdeğerleriniz nedir?” diye sorduğunuzda aldığınız cevaplardır. Pratik olanları ise davranışlarınızın, tepkilerinizin gerisinde yatan gerçek özdeğerlerdir. Örneğin çıkıp AB’ye girmek bizim düsturumuzdur dersiniz ama yaptıklarınızla AB’ye değil olsa olsa karanlığın deliğine girersiniz. Ya da ben demokrasinin, açık toplumun, her şeyin özgürce konuşulmasının tarafındayım dersiniz. Davranışlarınız ise herkesi susturmaya yöneliktir. SES İLE KUMANDA EDİLEN TEKERLEKLİ SANDALYE Tekerlekli sandalyeler için geliştirilen yeni bir navigasyon yazılımı, tekerlekli sandalyeye bağlı insanların bina içinde yalnızca sesli komutlar yardımı ile dolaşabilmelerini sağlıyor. MIT’deki araştırmacıların geliştirdiği sandalye, binanın içindeki nodüllerden gelen WiFi sinyallerinin gücünden yararlanıyor. Nodüller sandalyenin konumunu belirliyor. Kullanımdan önce, yazılımın sözlü komutlarla bağlantı kurabilmesi için sandalyenin binanın içinde dolaştırılması gerekiyor. KÖTÜ NİYETLİ İNSANLARI ÖNCEDEN TESPİT EDEN SİSTEM Amerikan İçişleri Bakanlığı’na bağlı ulusal güvenlik birimi “kötü niyetli” insanları tespit eden bir sistem üzerinde çalışıyor. Bunun için önce kötü niyetliliğin belirtilerinin tespit edilmesi gerektiğine karar veren araştırmacılar, bunun için çok sayıda gönüllüden yararlanıyorlar. Gönüllüler çok sayıda kamera, lazer ve kızılötesi sensörlerin arasından geçiyorlar. Böylece düşmanca duygularla ilgili fizyolojik parametreler için bir veri tabanı oluşturulmasına çalışılıyor. MARS’TA YOL GÖSTEREN YUSUFCUKLAR ExoFly adı verilen bir robot yusufçuklar Mars’a gönderilen kara keşif araçlarına yol gösterecek. Yusufçukların havada asılı kalmalarını ve ani manevra yeteneklerini taklit eden ExoFly, keşif araçları yola çıkmadan önce çevreyi kolaçan edip, araçların ilginç bölgelere gitmeleri için en uygun rotayı belirleyecek. Hollanda’da Utrecht Üniversitesi’den Tanja Zegers liderliğinde sürdürülen çalışmalar Avrupa Gezegenlerarası Bilim Kongresi’nde tanıtıldı. ExoFly’dan önce Delft Teknik Üniversitesi’nde geliştirilen DelFly, kanatlarını ExoFly kadar hızlı çırpamadığı için Mars’ın ince havasında asılı duramıyordu. Derleyen: Reyhan Oksay CBT 1129/ 19 7 Kasım 2008
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle