02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

BİLİM DÜNYASINDAN K I S A SUMATRA’DAKİ DEPREMLER SÜRPİZ DEĞİL MİYDİ? Endonezya'nın Sumatra adasında son haftalarda sadece kırk sekiz saat içinde yedi şiddetli yer sarsıntısı yaşandı. Peki bu depremler niçin peş peşe meydana geldi? Leibniz Deniz Bilimleri Enstitüsü jeofizikçileri depremlerin sürpriz olmadığını ve bu sorunun yanıtını 2006 yılında bulduklarını söylediler. “Çalışmalarımız sırasında büyük depremlerin niçin güneydoğuda yer alan Java adasında değil de daha çok Sumatra'da meydana geldiğini araştırdık” diye açıklıyor araştırmayı yöneten Ingo Grevemeyer. İncelemeler, kuzey ve orta Sumatra'daki jeolojik yapıların şiddetli depremleri tetiklediğini göstermiş. Bu nedenle son depremler bekleniyordu. Büyük depremler genelde belli bir H A B E R L E R olarak 100.000 kilometrelik bir alan yok olmuştu. Açıklamalara göre Kuzey Kutbu’nda buzla kaplı alan son ölçümlere göre yaklaşık olarak üç milyon kilometrekare kadar. Tamamen açılan Kuzeybatı Geçidi sadece Sibirya sahilinde kısmen “engelli” diyor uzmanlar. Kuzey Kutbu’ndaki buzlu alan 2005 yılında 4 milyon kilometrekareydi. Birleşmiş Milletler İklim Değişimi Kurulu'nun bu yılki raporunda Kuzey Kutbu’nu küresel ısınma nedeniyle tehdit altında bulunan bir bölge olarak açıklanmıştı. Kurula göre Kuzey Kutbu 2070 yazında tamamen buzsuz kalacak. Diğer bazı uzmanlar ise buzların 2040 yılında tamamen eriyeceğini düşünüyorlar. macılar spin dalgalarını ilk kez “dokunmadan” istedikleri gibi yönlendirmeye başararak minik nano adacıklarını manyetikleştirdi. Bu gelişme, güncel sistemlerden on bin misli veri kapasitesine sahip yeni sabit disklerin geliştirilmesine olanak verecek. Günümüzde git gide daha küçük alanlarda daha fazla veri yükleniyor. Ancak bu minyatürleştirme hep daha iyi teknolojiler gerektirmekte. Mesela sabit disklerdeki kapasite artışı bellek yoğunluğunun yükseltilmesi ve en küçük veri birimi olan Bit'lerin minyatürleştirilmesine bağlı. Halihazırdaki sabit disklere veri yazılımı manyetik alanlarla gerçekleşmekte. Fakat veri yoğunluğu çok fazla arttığında bir Bit'in yazılışı sırasında manyetik alan komşu Bit'i de etkilemekte ki bu da veri kaybına neden olmakta (Science). GORİL NESLİ HIZLA TÜKENİYOR Ender olarak görülen ve tehdit altında bulunan goril nesli Demokratik Kongo Cumhuriyeti'ndeki çarpışmalar yüzünden yok oluyor. Virunga Ulusal Parkı'nda yaşayan 700 gorilden geriye sadece 380 goril kaldı. Koruma altına alınan bu bölgede geçtiğimiz haftalarda Warlord Laurent Nkunda militanları ve hükümet birlikleri arasında çatışmalar yaşandı. Yaklaşık 300 aile bölgeden göç edince çevresinde koruma çitleri bulunmayan Ulusal Park da korumasız kaldı ve park bekçileri görevlerini yerine getiremiyorlar diyor WildlifeDirect çevre organizasyonu yöneticisi Emmanuel de Merode. Ocak ayından bu yana Kongo'da dokuz dağ gorili öldürülmüş. Ancak Kongo'daki iç savaş sadece goriller için değil onları koruyanlar Tıp araştırmaları KUZEY KUTBU’NDA REKOR ERİME Sumatra'da incelenen bölge süre içinde tekrarlandığı için deprem kuzey Sumatra'da değil sadece orta ve güney Sumatra'da olabilirdi. Peki Aralık 2004 ve Mart 2005'te yaşanan depremlerde tsunami meydana gelirken, son depremlerde niçin büyük dalgalar oluşmadı? Grevemeyer'e göre bunun iki nedeni var. Eski depremlerin enerjisi çok daha büyüktü. İkincisi alta giren okyanus plakasının üst levhayla (Endonezya) bağlı olduğu bölge kuzey Sumatra'da güneye göre derin sulardaki çukurluğa daha yakın. Bu nedenle sunamiyi meydana getiren deniz dibindeki yükselme olasılıkla fazla değildi, diyor bilim insanları. Avrupa Uzay Ajansı'na (ESA) göre Kuzey Kutbu’ndaki buz tabakası bugüne kadar hiç olmadığı kadar incelmiş. Kanada'nın kuzeybatı geçitindeki buzlar ilk kez tamamen eriyerek gemilere yol açtı. Uzmanlar buzun erimesinden küresel ısınmayı sorumlu tutuyorlar. Danimarkalı bilim adamı Leif Toudal Pederson ise buzun erimesinin geçidin gemi yolculuklarına açılması için bir fırsat olduğunu düşünüyor. ESA geçtiğimiz günlerde, Envisat uydusu tarafından eylül ayı başında alınan görüntüleri yayımladı. Kuzey Kutbu’nda sadece geçen yıl bir milyon kilometrekarelik bir alan erimiş. Oysa son on yılda her yıl yaklaşık PROTEİN TESTİ ORGANLARIN YAĞ MİKTARINI AÇIKLIYOR Kandaki protein oranının ölçülmesi, iç organların etrafındaki yağ miktarı hakkında bilgi veriyor. Organlar etrafında biriken yağlar, kalp hastalıkları ve diyabet 2 riski ile ilişkilendirilmekte. Harvard ve Leipzig Üniversitesi bilim insanları şimdi iç organlarda biriken yağlardaki belli başlı bir proteinin, deri altındaki yağlardakine oranla daha fazla üretildiğini buldular. Araştırmanın ayrıntıları Cell Metabolism dergisinde yayımlandı. 196 kişinin verilerini inceleyen araştırmacılar, iç organlarında daha fazla yağ birikimi olan şişman insanlarda (zayıf insanlara kıyasla) RBP4 proteinini üreten genlerin 60 misli etkin olduğunu saptamışlar. Oysa deri altındaki yağ birikimlerindeki genler sadece on iki misli etkin. Matthias Blüher arkadaşları bu nedenle RBP4 ölçümünün bedendeki yağ miktarını saptamak için iyi bir olanak olduğunu düşünüyorlar. Bilim insanları daha önceleri de şişman farelerde RBP4 değerinin düşürülmesi halinde ensülinin daha iyi değerlendirildiğini bulmuşlardı. Bu şekilde hayvanlardaki diyabet riski düşürülebilmişti. Ensülin duyarlılığına karşı alınan önlemler de insanlarda RBP4 değerinin düşmesini sağlamış. Bugüne kadar RBP4'ün sadece A vitaminin kan dolaşımındaki naklinden sorumlu olduğu biliniyordu. CBT1071/4 28 Eylül 2007 NANO ADACIKLAR BELLEK OLARAK KULLANILACAK Alman bilim insanları manyetik bellek için tamamen yeni bir yöntem geliştirdi. Science dergisindeki habere göre, manyetik alanların kullanılmadığı yöntem, son derece yüksek bellek kapasitesi sunmakta. Araştır
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle