02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

TARTIŞMAEDİTÖRE MEKTUP DEVAM AKP’nin oy patlamasına neden arayışı! TARIM'a 2007'de 5,3 milyar destek, KOBİ'lere 80 kat fazla kredi, KÖYDES ve BELDES'e yatırımlar AKP seçimi büyük oy patlaması yaparak nasıl kazandı? Bunu, son 5 yıllık uygulamalarda aramak gerekir. Küresel sermayenin Türkiye'ye yansıyan dalgaları, iktidarın krizsiz ve bol paralı 5 yıl geçirmesini sağladı. Bu küresel göreceli istikrarlı dönemi, bugüne kadar geçmiş hiç bir iktidar yaşamadı. AKP'nin köylere ve kobilere yaptığı destekler de, eski merkez sağın, oy deposu köylerde neden ve nasıl çöktüğünü de anlatıyor. Aşağıda, Başbakan Erdoğan'ın Meclis'te okuduğu yeni hükümet programında geçen döneme ilişkin verdiği rakamlar, seçim sonuçlarının en azından bazı alanlara ilişkin sağlıklı ve akli tartışılmasına yardımcı olur düşüncesiyle aşağıya alıyoruz. Bu rakamları ve uygulamaları, yanlışlığı gösterilmediği sürece tartışma zemini için doğru kabul etmek gerekir... (CBT) Ahlak dinden mi geliyor? Baştarafı sayfa 1213’ten State University of New York'tan evrim biyoloğu David Sloan Wilson, grup içi bağlılığı sağladığı için ibadetin önemine değiniyor ve ibadetin grup seçiminde önemli bir rol oynadığını söylüyor. İnsanlar son 100.000 yıl içinde giderek sosyalleştikçe ve son 10.000 yıl içinde tarımsal faaliyetler kapsamlı bir iş bölümüne yol açtıkça, din ve ahlak birlikte evrilerek sosyal birlik ve beraberliği pekiştirir bir nitelik kazandı. Kültürel ve teknolojik gelişmelerin yaşam şeklimizi değiştirdiğine dikkat çeken Virginia Üniversitesi'nden psikolog Jonathan Haidt, buna bağlı olarak Batılı liberal toplumların ahlak ve din arasındaki ilişkiyi anlamamız için iyi bir model oluşturmadığını ve atalarımıza göre bizlerin daha bireysel olduğumuzu söylüyor. “Teknoloji yaşantımızı kökünden değiştirdi. Böylece din olmadan da ahlaklı olma şansımız doğdu, çünkü artık sosyal kontrol için başka araçlarımız var” diye konuşan Haidt, bunlara örnek olarak sivil yasaları, emniyet güçlerini ve kapalı devre televizyonları gösteriyor. “Ü lkemizde 6,1 milyon kişinin istihdam edildiği ve çalışan nüfusun yüzde 27'sinin geçimini sağladığı tarım sektörü, insanımızın temel ihtiyaçlarının karşılanmasındaki vazgeçilmezliği nedeniyle hayati öneme sahiptir. Tarım sektörümüzün rekabet gücünü artırmak, sürdürülebilir bir yapıya kavuşturmak ve orta vadede uygulayacağımız politikaları net olarak ortaya koymak için iktidarımız, Tarım Stratejisi Belgesi'ni hazırlamış ve “Tarım Çerçeve Kanunu” başta olmak üzere tohumculuk, depoculuk, toprak ve arazi kullanımı, tarım sigortası, organik tarım, üretici birlikleri ve kırsal kalkınmayı destekleme alanlarında gerekli yasal düzenlemeler yapılmıştır. Önümüzdeki dönemde bu düzenlemelerin hayata geçirilmesine büyük önem verilecektir. Tarıma verilen toplam destekler, 2002 yılında 1,8 milyar YTL iken, bu rakam 2007 yılında 5,3 milyar YTL düzeyine çıkarıldı. Bu destekler artarak devam edecek. Tarımsal ihracatımız 4 milyar dolardan 8,6 milyar dolara yükseltildi. Petrol fiyatlarında meydana gelen artışın üreticiye yansıtılmaması için çiftçilerimize ilk defa mazot desteği verilmeye başlandı. Bu destek önümüzdeki dönemde de devam edecek. 2002 yılında yüzde 59 olan tarımsal kredi faiz oranları düşürülerek, kredi türüne göre yüzde 713 aralığına çekildi. Önümüzdeki dönemde faizler daha da aşağı çekilecek. 2002 yılında Ziraat Bankası aracılığıyla verilmiş olan tarımsal kredi miktarı 228 milyon YTL iken, Ağustos 2007 itibariyle bu miktar 4,4 milyar YTL'ye yükselerek 19 kat artış sağlandı. Tarım Bakanlığı, Hazine ve Ziraat Bankası’nın müşterek olarak başlattığı “yağmurlamadamlama” ile sulama projeleri yaygınlaştırılacak. Tarım alanlarındaki en yeni bilgi birikimini çiftçimizin ayağına götürmek amacıyla 2.500 ziraat mühendisi ile veteriner hekimin 20 bin köye hizmet verecek şekilde merkez köylerde istihdamı ve ikameti sağlandı. Önümüzdeki dönemde bu tarım danışmanlarının sayısı 10 bine çıkarılacak ve bütün köylerimize hizmet vermeleri sağlanacak. İthalatımızda önemli bir yer tutan yağlı tohumlar başta olmak üzere ülkemizde arz açığı olan ürünlere yönlendirme teşvikleri uygulayacağız. Pilot uygulaması başlatılan havza bazlı teşvikleri ülke geneline yaygınlaştıracağız. Pazar garantili sözleşmeli üretimi yaygınlaştıracak tedbirler alacağız...” çeşitlendirmek ve gelir düzeyini yükseltmek için kırsal kalkınma yatırımlarının desteklenmesi projeleri uygulamaya konuldu, ayrıca AB fonlarından yararlanmak için Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu kuruldu. Başta yol ve içme suyu olmak üzere ülkemizin her köşesinde köylerimizin ve beldelerimizin altyapısını tamamlamak için KÖYDES ve BELDES projelerine 2 yılda toplam 4,5 milyar YTL'nin üzerinde bir kaynak tahsis edildi. 2005 ve 2006 yıllarında toplam; 11.706 içme suyu projesi, 24.280 km. asfalt yol, 32.023 km. stabilize ve ham yol yapıldı. 2007 yılı sonu itibariyle; 21.000 içme suyu projesi, 50.000 km. asfalt yol, 45.000 km. stabilize ve ham yol tamamlanmış olacak. Bu dönemde, KÖYDES projesi kapsamında köylerimizin elektrik altyapı sorunları çözülecek. DİNİN BİREYSEL ETKİSİ Dinin, tüm toplumlarda bireyleri harekete geçirici bir güce sahiptir. Pennsylvania Üniversitesi'nden Andrew Newberg'in gerçekleştirdiği görüntüleme deneylerin,de ibadet eden veya meditasyon yapan kişilerin beyin görüntülerinde beyin faaliyetlerinde geçici bir azalma olduğu tespit edildi. Bu bölgeler insanın kendi farkındalığı ile ilgilidir. İnsan faaliyetlerinin pek çoğunda müzik festivallerinden askerlik hizmetlerine dek gruba dahil olma arzularımız tatmin edilir. Heidt'e göre insanlarda, bireysel çıkarlarının üzerine çıkma arzusu çok yüksektir. İbadet sırasında birey, kendi fiziksel varlığının dışına çıkarak benliksiz bir düzleme geçer. Heidt bu yükselme duygusunda oksitosin adı verilen hormonun çok önemli bir rol oynadığını belirtiyor. Oksitosin kendimizden hoşnut olma, barışık olma duygusunun kaynağıdır. Benliğin üzerine yükselme duygusu çeşitli şekillerde ortaya çıkar. Saygın bir amacın peşinde koşarken, birilerine iyilik ettiğimiz zaman, güzel bir şiir okuduğumuz zaman, yetenekli birinin performansını izlerken, kendini iyi hisseden biriyle empati kurduğumuz zaman bu yükselme duygusunu yaşarız. Yine de dindar insanların bütün bunlardan farklı, daha fazla bir yükselme, bireysellikten kopma duygusuna sahip oldukları ileri sürülüyor. Pek çok insanın, sosyal ilişki sağlaması veya doğru yolu göstermesi açısından dine ihtiyacı yoktur. Bu kişiler için ateizm en akılcı yoldur. Ancak dinin evrim tarihimizde kilit bir rol oynadığını da unutmamak gerekiyor. Ahlaki değerleri güçlendirmek ve içsel ahlak duygumuzu şekillendirmekte de etkin bir rol oynayan din, bizim inançlarımızı kabullenmeyen kişilere yönelttiğimiz ahlaksız davranışları da mazur gösterir. Reyhan Oksay KOBİ KREDİLERİ 80 KAT ARTTI Küçük ve orta ölçekli işletmeler ile esnaf ve sanatkârımız ekonomik ve sosyal yapımızın omurgasını teşkil etmektedir. Bu kesimin güçlenmesini hayati derecede önemsiyoruz. Halk Bankası esnaf ve sanatkâr kredileri 2002 yılında 154 milyon YTL iken, yaklaşık 17 kat artarak Ağustos 2007 itibariyle 2.6 milyar YTL'ye yükseldi. KOBİ kredileri ise 2002 yılında 347 milyon YTL iken, Ağustos 2007'de 5,7 milyar YTL'ye yükseldi. 2002 yılında sadece 63 bin işletme bu imkânlardan yararlanmışken, 2007 yılında yaklaşık 600 bin işletme yararlanır hale geldi. Ziraat Bankası KOBİ kredileri 2002 yılında 22 milyon YTL'den 80 kat artarak, Ağustos 2007 itibariyle 1.8 milyar YTL seviyesine ulaştı. Esnaf ve sanatkârlara kullandırılan kredilerin faiz oranları % 47'den % 13'e indirildi. Önümüzdeki dönemde, modern teknolojiyi takip edememeleri nedeniyle rekabet güçleri azalan KOBİ'lerin müşterek yatırımları kümelenme yaklaşımı çerçevesinde desteklenecek, OSB yönetimlerinin kümelenmede önemli rol üstlenmeleri sağlanacak. Girişim sermayesi, kredi garantisi gibi uygulamaların gelişmesi desteklenecek, KOBİ'lerin finansman imkânlarının çeşitlendirilmesi sağlanacak. Teknoloji Geliştirme Bölgelerine yatırım kredisi faiz desteği sağlanarak ArGe çalışması yapan KOBİ'lerin sayısı artırılacak. Geleneksel sektörlerde faaliyette bulunan firmalarımızın markalaşma çalışmaları ile eş zamanlı olarak teknik altyapısından insan kaynaklarına, yönetişim sistemlerinden marka yönetimi ve pazarlamaya kadar, tüm yeteneklerini uluslararası standartlara ulaştırarak rekabet güçlerini artıracağız. Bu amaçla kümeleme politikaları oluşturularak hali hazırda ülkemizde doğal olarak oluşmuş KOBİ kümelerinin sektörel kümeler halinde örgütlenmesini özendireceğiz. “ CBT1071/22 28 Eylül 2007 KIRSAL KALKINMA STRATEJİSİ İktidarımız döneminde, nüfusumuzun önemli bir kesiminin yaşadığı kırsal alanda tarım ve tarım dışı sektörleri bir bütün olarak ele alındı, köklü ve süreklilik arzeden bir kırsal kalkınma programı uygulanmaya başlandı. İlk kez bir “Kırsal Kalkınma Stratejisi” hazırlandı. Bu strateji doğrultusunda kırsal kesimde iş imkânlarını
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle