13 Haziran 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

BİLİM DÜNYASINDAN K I S A H A B E R L E R iresi bir replika ile test yolculuğu gerçekleştirdi. Ramses II’nın Gize yolculuğu on saat kadar sürdü. Mısırlı yetkililer altı yıl boyu Kahire’de egzoz ve metronun üzerinde bulunan caddenin sarsılmasından hasar gören heykelin taşınıp taşınmaması üzerinde altı yıl tartıştılar. Heykel şimdi piramidin önünde duruyor. 1882 yılında Memphis’teki Ptah tapınağında bulunan Ramses heykeli 1955’te Kahire’ye götürülerek restore edilmişti. Eski Mısır’ın en önemli firavunlarından biri olan Ramses II’den (İ.Ö 12791213), günümüze diğer tüm hükümdarlardan daha fazla heykel ve tapınak kalmıştır. MAYMUNLARDA DUYGU PAYLAŞIMI Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü nörobiyologu Mark Changizi’nin Biology Letters dergisinde yayımlanan araştırmasına göre bazı maymunlar hemcinslerinin utanma, kızgınlık ve diğer duygularını anlayabilmek için kırmızı rengi çok iyi görebiliyorlar. Buna göre renk duyusunun güçlenmesi parlak renkli meyveler değil diğer maymunların duygularıyla ilgili. Şempanze, goril, orangutan, şebek ve bağıran maymunlar gibi primatlar, cinsel sinyalleri daha iyi algılayabilmek için daha iyi görüyorlar. Oysa daha önceleri maymunların renk duyusundan kırmızı yemişler sorumlu tutuluyordu. Changizi, primatlardaki renk duyusu hücrelerindeki hassasiyeti inceleyerek bu tezi geçersiz kıldı. Sonuçlar, kırmızı renk duyusunun olgun meyvelerle değil, yüzde akan kan damarlarıyla meydana gelen kızarıklığın algılanabilmesi için geliştiğini göstermekte. Nitekim maymunlar bu şekilde hemcinslerinin yüzlerindeki önemli sosyal sinyalleri görebiliyorlar. Primatlar, renkleri iyi bir şekilde algıla ANİ ÇOCUK ÖLÜMLERİNDEN SORUMLU YENİ BİR GEN BOZUKLUĞU Sonuç, 25 ani çocuk ölüm vakasını inceleyen Manchester Üniversitesi’nden David Drucker’e ait. Drucker, bu çocuklarda akciğerin gelişmesinden sorumlu genin bozuk olduğunu saptamış. Söz konusu gen akciğerlerin gelişmesi için önemli büyüme faktörlerini çalıştırmakta. Bebeklerde ayrıca iltihaplarla savaşımda önemli bir rol oynayan diğer bir gende de bozukluğun bulunduğu anlaşılmış. New Scientist dergisindeki yazıda akciğerlerdeki büyümenin yavaşlaması ve zayıflamış bir bağışıklık sistemi ile ani bebek ölümü riskinin yükseldiğini söylüyor bilim adamı. Daha önceki araştırmalarla da ani çocuk ölümlerinde büyüme faktörüne ait bir gende diğer bir bozukluk tespit edilmişti. Bebeklerin çoğu ikinci veya dördüncü ayda uykuda nefes almayı keserek ölüyorlar. Drucker bu üç bozukluğa sahip bebeklerde ani ölüm riskinin bu bozukluklara sahip olmayanlara kıyasla dört misli yüksek olduğunu tahmin ediyor. KÖK HÜCRE ÜRETİMİ EMRİYOYA ZARAR VERİYOR MU? Kısa bir süre önce Nature dergisinde yayımlanan bir araştırma, embriyoya zarar vermeden kök hücre üretimi için umut olmuştu. Fakat Nature dergisinden yapılan açıklamaya göre araştırmada böyle bir şeyin kanıtı bulunmuyor. yabilen birkaç memeli türünden biridir. Gözlerindeki ağtabaka üç renk pigmenti sayesinde kırmızı, mavi ve yeşil ışık sinyallerini ayırt edebiliyor. Trikromatlar bu sayede iki milyon renk tonunu içeren bir spektrumu görme yetisine sahip. Changizi, bu tezini trikromat olan maymunların yüzlerinde daha az tüy bulunmasıyla kanıtlıyor. Bilim adamına göre dikromat primatların yüzleri çok tüylü olduğu için renkleri o kadar iyi algılayamıyorlar. bilim ve dağcılık EVEREST DAĞI NİÇİN BU KADAR TEHLİKELİ? İngiliz bilim dergisi Nature, kök hücre araştırmasıyla ilgili bir yazıda düzeltme yaptı. Amerika’da gerçekleştirilen bir araştırmaya göre embriyoya zarar vermeden kök hücre üretimi mümkündü. Fakat dergi, bunun doğru olmadığını embriyoların bozulduğunu açıkladı. Araştırma yazısında hücre alımından sonra embriyonun sağlam kalıp kalmadığıyla ilgili bir bilgi bulunmamakta. Hatta raporda da. Amerikan Advanced Cell Technology (ACT) kuruluşundan Robert Lanza ile çalışan ekip, sekiz ila on hücreli on altı embriyodan hücre alarak iki kök hücre dizisi üretmişti. Çalışma, yapay olarak üretilen embriyolardan, ana rahmine yerleştirmeden önce genetik inceleme için bir iki hücrenin alınabilmesi için bir temel oluşturuyordu. Araştırmaya göre hücreler alındıktan sonra embriyolar hiçber zarar görmüyordu. Fakat Nature redaksiyonu embriyoların sağlam kalmadığını söylüyor. Bu yıl Everest dağına tırmananlardan on beşi kayboldu. İngiliz tıp uzmanı ve dağcı Andrew Sutherland, bunun tırmanma beceriksizliğiyle değil, dağcıların beden sinyallerini doğru dürüst bilmemeleriyle ilgili olduğunu söylüyor. Sutherland, British Medical Journal dergisinde, dağcılık araç gereçlerinin eskiye göre daha iyi ve hafif olmasına, zirveye giden patikalarda sağlam iplerin bulunmasına ve dağcıların artık bedenleri ve iklim değişimi hakkında daha fazla bilgiye sahip olmalarına rağmen, 1980 ila 2002 yıllarında onda birlik ölüm oranının değişmediğine değinmekte. 8844m. yüksekliğindeki dağda yaşanan ölümlerin baş nedenleri uzmana göre yaralanmalar, bitkinlik ve birçok durumda da yükseklik korkusu. Kurbanların bir çoğu da beyin veya akciğer ödemi yüzünden yaşamını yitirmekte. Yükseğe çıktıkça akciğerdeki basınç da yükselmekte ki bu durum damarları daraltarak kan basıncı yükseltmekte. Bu koşullarda ise ödemin gelişmesi kolaylaşıyor. Bilim adamı, ölüm oranında herhangi bir değişmenin bulunmamasını, dağcıların yetersiz tırmana becerilerine değil yükseğe dayanırlılık konusunda yanılmalarına bağlıyor. 8300m yükseklikte yeni tecrübeler edinmek çok zor diyor Sutherland. Anlaşıldığı üzere dağcılar son metreleri çok yavaş tırmanıyorlar. Uç koşullarda uzun süre bulundukları için de hastalanmadan aşağı inme şansları azalıyor. Everest tepesine 1953 yılında ilk kez tırmanan Yeni Zelandalı Sir Edmund Hillary ve Nepalli Sherpa Tenzing Norgay’dan sonra oksijen tüpüyle veya tüpsüz olsun zirveye ulaşmanın imkansız olduğu kabul ediliyordu. Fakat bu kanı 1978 yılında Reinhold Messner ve Peter Habeler’in ilave oksijen olmadan tırmanmalarından sonra geçerliliğini yitirdi. YARIM ASIRDAN SONRA ÇÖLE DÖNÜŞ CBT1016/4 8 Eylül 2006 Ramses II’ye ait dev bir heykel, 51 yıl Kahire’de sergilendikten sonra yeniden çöle götürüldü. Yaklaşık olarak 3200 yıllık kırmızı granit heykel kaplumbağa hızıyla Kahire’den çıkarılırken, ilginç bir manzara oluştu. On bir metre yükseklikteki firavun heykelinin yolculuğu hasarsız atlatabileceğini görmek için, Mısır Eski Eserler Da
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle