25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

OOOF OFF LİNE Tanol Türkoğlu Brand, şu anda Luxor yakınlarındaki Karnak’ta AmunRe tapınağındaki Hypostyle Hall projesini yürütüyor. AmunRe tapınağında çalışan bilim adamları, Fransa’da Ulusal Uygulamalı Bilimler Enstitüsü’nden Elise Meyer’in liderliğinde bir ekip tarafından geliştirilen basit bir yazılımın bu işlemi hızlandıracağını umut ediyor. Yeni sistem, hiyeroglifleri çözmek için önce nesnelerin farklı açılardan çekilen fotoğraflarını iki boyutlu hale getiriyor. Bunun için havadan çekilen görüntüleri harita haline getirmekte kullanılan teknikten yararlanılıyor. Daha sonra uzmanlar AutoCAD 3Dçizim programının uyumlu bir versiyonunu kullanarak hiyeroglifi kaydediyorlar. Elde edilen sonuçlar, son olarak bir veritabanına yükleniyor. Meyer’in ekibi bu tekniği "Journal of Archaelogical Science" isimli dergide yayımlayacak. TanolTurkoğlu@Gmail.com Web 2.0 aslında teknik bir versiyonlamadan öte, web dünyasında son yıllarda yaşanmakta olan dönüşümü işaret etmek üzere kullanılmaya başlayan bir tabir. WEB 2.0 Teknik tabirle, bu webin ikinci versiyonu anlamına geliyor. 90’lı yıllara kadar, yazılım firmaları ürünlerinin isimlerine birer de rakam ekleyerek, o ürünün yeni versiyonunu işaret ediyorlardı. Örneğin Windows ver 3.1 gibi. Ancak Microsoft firması, 1995 yılından itibaren bu isim standardında bir değişikliğe gitti ve daha otomobil firmalarının kullandığı modeli denedi. Yeni versiyona çıktığı yılın ismini vermek! Böylece Windows 95, Windows 98 ve Windows 2000 gibi versiyonlarımız oldu. Daha sonra adı konulan versiyon, adının işaret ettiği yılda çıkarılamaz hale gelince, bundan da yavaş yavaş vazgeçildi. Şimdi internet dünyasında klasik modele bir dönüş var. Internet/2’den sonra, şimdi bir de Web 2.0 çıktı. World Wide Web’in yeni versiyonu. Web 2.0 aslında teknik bir versiyonlamadan öte, web dünyasında son yıllarda yaşanmakta olan dönüşümü işaret etmek üzere kullanılmaya başlayan bir tabir. Kökeni 2004 yılına gidiyor. O sırada yapılacak bir konferans serisi için gerçekleştirilen beyin fırtınası toplantılarında ortaya atılan ve daha sonra da benimsenerek konferans serisinin adının ötesine geçen bir deyim. Bu deyim neyi işaret ediyor? Temel olarak, web üzerinde bireyin daha etkileşimli bir altyapı üzerinde zamanı geçirmesi için web sitelerinin tasarım modellerinde son yıllarda gözlenen dönüşüm web 2.0’ın da özünü oluşturmakta. Bugün artık içinde zaman harcadığımız pek çok web sitesi, sadece oradaki bilgiyi talep eden bireylere ulaştırmak amacıyla oluşturulmuş web siteleri olmaktan çıktı. Daha ziyade bu web sitelerinde bir topluluk ortamı oluşmakta. Ancak bu topluluk ortamı, daha önceki örneklerinden farklı olarak, o web sitesine kendisinden çok şeyler katmaya başladı. Eskiden, ya da web 1.0 döneminde, bireylerin katılımı ancak mesajlarla ya da dosya paylaşımı ile gerçekleşmekteydi. Web 2.0 modelinde ise web siteleri artık adeta bireylere kendi web sitelerini kurma düzeyinde etkileşim kurmalarını sağlıyor (ör. Bakınız son dönemde popülaritesi hızla artmakta olan www.myspace.com www.youtube.com) Buna ek olarak bazı web siteleri tüm içeriğini bireylerin katkılarıyla oluşturma modelini de gerçekleştirmekte. Bu da web 2.0’ın bir başka web site yapı alternatifi. Örneğin www.wikipedia.com ya da www.eksisozluk.com buna güzel örnekler. Web 2.0 teknik bir standard olmaktan ziyade, web sitelerinin içeriğinin sunduğu etkileşim düzeyine göre ortaya çıkan semantik bir olgu. Webe ilk girilen dönemlerde, web siteleri çerik açısından üç kategoride ele alınıyor ve web sitesi kuracak olanlara bu aşamaları kademe kademe, sindire sindire geçmeleri öneriliyordu. Neydi bu aşamalar? Birinci aşama bilgi verme (information) düzeyi idi. Yani web sitesinde sadece tek yönlü, pasif, olarak bireye bilgi sunuluyordu. O kadar. İkinci aşama etkileşim kurma (interaction) düzeyi idi. Bu aşamada web siteleri pasif olarak bilgi vermekle kalmıyor, bireylerle etkileşim de kuruyorlardı. Bu etkileşim, bireye ücretsiz olarak bir şey sunmak (örneğin bedava bir rapor, film fragmanı vb) ve/veya ondan bazı bilgiler edinmek (eposta adresini alıp haber bültenine üye yapmak gibi) gibi basit düzeyde idi. Üçüncü aşama ise işlem (transation) düzeyi idi. Bu aşamadaki web siteleri ticari anlamda erişimcilerle ticari bir işlemi gerçekleştiriyordu (örneğin sipariş almak). Web 2.0 tüm bu aşamaların üstünde ve her üçünü de içeren ancak boyut olarak çok daha ileriye gitmiş bir versiyon. Yukarıdaki üçlü modelde temel hedef ticari işleme yönelikken burada temel nokta etkileşime kaymış durumda. İşin ticari yanı ise yan yollardan elde ediliyor. Örneğin bu tür bir web sitesinin alacağı reklamlarla. Sanal dünyayla internet ile tanışan pek çok kişi internet zamanından önceki sanal dünyada da buna benzer modeller olduğunu bilmiyor tabii. Compuserve, AOL gibi ticari sanal ortamlarla, belli bir bölgenin müdavimleri için oluşturulmuş olan BBS’ler (bülten tahtası sistemleri) bugün web 2.0 olarak anılan olgunun ilksel modellerini oluşturuyordu. Aradaki fark ise aynı olgunun, web teknolojileriyle ve global köy haline gelmiş dünya sathında yapılıyor olması. GENETİĞİ İLE OYNANMIŞ ÇİMLER ABD, San Diego’daki Howard Hughes Tıp Enstitüsü’nden bilim adamları, büyümeyi engelleyen bir enzim üreten bitki geni keşfettiler. Bu genin çim genomuna yerleştirilebilmesi durumunda, otların 34 cm’nin üzerine çıkmayacağı ileri sürülüyor. Ayrıca, otlar uzamama özelliğinin yanı sıra daha yeşil bir tona bürünecek. Burada bilim adamlarının çözmesi gereken sorun, laboratuvarlarda geliştirilmiş çimler ile doğadaki yerli türler arasında uyum sağlamak.. WEB TABANLI ÖLÇÜM VE KONTROL SİSTEMLERİ Siemens, Güney Afrika’da kömürle çalışan bir enerji santralındaki ölçüm ve kontrol sistemleri için dünyanın en büyük modernizasyon projesini başlattı. Eskom adlı şirket, Siemens’ten ayrıca yeni bir merkezi kontrol odası ve personeli eğitmek için bir simülatör kurmasını talep etti. Modernizasyon önlemleri sayesinde enerji santralı daha güvenilir bir hale gelecek ve daha kolay işletilecek. Bu arada bakım masrafları da büyük ölçüde azalacak. Enerji santralının ilk ünitesinin 2007 ilkbahar aylarında çalışmaya başlayacağı bildiriliyor. Söz konusu enerji santralı Johannesburg’un 140 km doğusunda Kriel kentinde bulunuyor. Santral altı üniteden oluşuyor ve kapasitesi 3.000 megawatt (MW). Eskom, Siemens teknolojisinden yararlanarak 30 yıllık santralın 20 yıl daha çalışabilmesini sağlamak istiyor. Sıra ile modernleştirilecek olan altı ünitenin her birinin güncelleştirilmesi 75 günde tamamlanacak. KİR TUTMAYAN MUTFAKLAR Massachusetts Institute of Technology’den bilim adamlarının geliştirdiği su geçirmeyen bir kaplama malzemesi bundan böyle ev kadınlarını mutfak temizleme derdinden kurtaracak. 2008 yılında standart bir kaplama malzeme olarak tezgah ve karoların üzerinin kaplanmasında kullanılması planlanan malzeme, sert, balpeteği şeklindeki polimerden yapılıyor. İçerisinde minik cam boncukların bulunduğu polimer, ayrıca Teflon’a benzer bir kimyasal malzeme ile işlemden geçirilmiş. Bu malzeme yağ ve kir tutmadığı için tezgah ve zemin tek seferde tertemiz oluyor. Hazırlayan: Reyhan Oksay CBT 1016/19 8 Eylül 2006
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle