25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

GÜNDEM Zamanın Akışı ve Ülke "Manevi Mirasım Akıl ve Bilimdir!" "Ben, manevi miras olarak hiçbir ayet, hiçbir dogma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevi mirasım bilim ve akıldır... zaman süratle ilerliyor, milletlerin, toplumların, kişilerin mutluluk ve mutsuzluk anlayışları bile değişiyor. Böyle bir dünyada, asla değişmeyecek hükümler getirdiğini iddia etmek, aklın ve ilmin gelişimini inkâr etmek olur... Benim Türk milleti için yapmak istediklerim ve başarmaya çalıştıklarım ortadadır. Benden sonra beni benimsemek isteyenler, bu temel eksen üzerinde akıl ve ilmin rehberliğini kabul ederlerse, manevi mirasçılarım olurlar." Mustafa Kemal (1933, Cumhuriyet Bayramı Açılış Konuşması’ndan) Cumhuriyet BİLİM VE TEKNOLOJİ Sayı: 1016 8 Eylül 2006 İMTİYAZ SAHİBİ Cumhuriyet Vakfı adına İlhan Selçuk GENEL YAYIN YÖNETMENİ İbrahim Yıldız YAYIN YÖNETMENİ Orhan Bursalı SORUMLU MÜDÜR Güray Öz GÖRSEL YÖNETMEN Tüles Hasdemir YAYIMLAYAN Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. İDARE MERKEZİ VE YAZIŞMA ADRESİ Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sokak No:2 34382 Şişli İstanbul Tel: 0212.343 72 74 Faks: 0212. 343 72 64 CUMHURİYET REKLAM Yerel Süreli Yayın Tel: (0212) 251 98 7474/ 343 72 74 BASKI İhlas Gazetecilik A.Ş. 29 Ekim Caddesi No: 23 Yenibosna İstanbul www.cumhuriyet.com.tr CBT 1016/3 8 Eylül 2006 Zaman içinde akıp gidiyoruz, bir bilinmezliğe doğru. Kesinlikle bir bilinmezlik. Sadece kestirimler, öngörüler, varsayımlar... hayat, bu beklentilerin yarattığı toplam umudun adı olabilir mi insanoğlu için. Evet, bilinçli yaşam için öyledir. Ne yaptığını bilen, karar vererek yürüyen, bulunduğu yere bakıp kendine yön ve hedef çizerek ilerleyenler için, hayat daha bilinirdir. Birçok ülke için bu fazlasıyla böyledir. Bilinirlik yaratmak için, en önemli araçtır bilim, bilimsel düşünme, araştırma ve üretme. İnsanoğlunun en temel toplumsal etkinliği ekonomik ilişkiler ve bu ilişkilerin yarattığı bütün müdür? Eğer öyleyse, bilim ve teknoloji, bu ilişkilere müthiş bir rasyonalite katmıştır. Ekonomiyi derinleştirmiştir, çeşitlendirmiştir, boyutlandırmıştır... küreselleştirmiştir. Dünya ekonomisinin ve ileri ekonomilerin başta gelen özelliği, bilimselleşme ve teknolojileşmedir. Dünyada hiçbir ekonomi kendiliğinden bunu beceremez, becermemiştir de. Bir bilinçli eli ve beyni, yol göstericisi, destekçisi, teşvikçisi, hedef koyucusu, planlayıcısı, programlayıcısı olmuştur. Ülkemizin temel çıkmazı da, ülkeye ve devlete egemen beyinde, böyle niteliklerin eksikliği olmasın? *** Şu 30 Ağustoslu günlerde, anımsamak ve anımsatmakta yarar vardır: Böyle bir plancı ve programlayıcı, bilimci beyin, ülkemize, 1940’lara kadar değdi, Kuruluş’u izleyen yıllarda. Bu sihirli el, hemen herşeyin temelini attı. Uçak fabrikalarının bile! Fakat, attığı en önemli temel, bilim ve araştırmacı düşüncenin yeşermesine yönelikti. Bu temelde bir ülke ve ülke insanı varetmeye yöneldi Mustafa Kemal. Yandaki sütunumuzda sürekli yer bulan o müthiş, çağını, çağdaşlarını aşan ve insanoğlu varoldukça yaşayacak sözleri, Mustafa Kemal’in nasıl bir ülke varetmeye çalıştığının belgesidir. Mustafa Kemal, kendinden hiçbir şeyin, zamanın o büyük öğütücüsünden geride kalamayacağının bilincindedir. 100 yıl, 500 yıl, 1000 yıl sonrasını düşünmektedir. Yaptıklarının, söylediklerinin değişeceği, yeni biçimler alacağı, hatta kendisinin bile her bakımdan aşılacağı bilinciyle konuşmaktadır. O, aşılmaya önem vermemektedir! Başardıklarına da! Ama bir kalıcılık da istemektedir. Kalıcı nedir? Neyin kalması gereklidir? Bu ülke! Bu millet ve yurt.. Ki, en büyük eseridir... Varsın kendisi beşyüzyıl sonra anılmasın, unutulsun! Ama yarattığı yaşasın! Her annebaba doğurduğu ölmesin, sonsuza kadar yaşasın ister... *** Mustafa Kemal, hayatta kalmanın, yaşamanın ana araçlarının bilimsel düşünme, buna dayalı bir toplumsal yaşam ve etkinlik; hepsinin üzerinde ise eleştirel akıl olduğunun bilincindedir. Yarattığı eser, ancak bunlara dayandığı sürece hayatta ve ayakta kalacak, mutlu ve güçlü olacak ve yaşayacaktır. Bu nedenle en büyük vasiyetini eder. Hiç bir dogma, hiç bir ayet, hiç bir kalıplaşmış kural bırakmadığını açıklar. Kendisinin başardıkları, kılavuz edindiği akıl ve bilim sayesindedir. O halde, aynı başarının sürmesi de, bu akıl ve bilimin benimsenmesi ile mümkün olabilecektir. Bu nedenle manevi miras olarak, bizlere, bu ikiliyi bırakır. Mustafa Kemal, bilinirliğe yürüdü ve yönlendirdi. *** Türkiye zaman içinde akıyor. Bence bir bilinmeze doğru. Kılavuzsuz, manevi mirassız, pusulasız. Gerçek bilim güçleri bu gerçeğin farkında mı? AKP de gelip geçicidir... Yarattığı tahribat büyük olsa bile, ilkelliklerinin bu ülkede sürekli kılması zor veya imkânsızdır... Bu, bir umuttur. Ama, AKP öncesi de vardı... Ve AKP sonrası da olacaktır. Temel sorun ortada durmaktadır: Manevi miras, bu ülkeye nasıl egemen olabilecektir? Yaz ve tatil bahanesi ile verdiğim aradan sonra, merhaba!
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle