Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Psikiyatri Freud 150 yaşında: Kuramcı, filozof ve terapist Freud l6 Mayıs tarihinde doğumunun 150 .yıldönümünde çeşitli etkinlikler ile anılacak. Bu etkinliklerde temel olarak şu sorunun yanıtı aranacak: Freud hâlâ yaşıyor mu? Eğer yaşıyorsa, Freud’u canlı tutan nedir? aziler tarafından Viyana’dan sürüldükten sonra 1939 yılında Londra’da yaşama veda eden Freud, dünya uygarlık tarihine farklı kimlikler altında damgasını vurdu: ABD’de Freud, bilim adamı kimliğinden çok edebi bir kişilik olarak ele alınıyor. Geçen yıl Newsweek dergisi Freud’u, Karl Max ile birlikte zamanında etkili olmuş, ancak bugün etkisini yitirmiş filozoflar sınıfına dahil etmişti. Oysa dergiye göre Dar win’in entelektüel etkisi bugün bile geçerliliğini sürdürüyor. Bugün pek çok bilim adamı Freud’a haksızlık yapıldığını düşünüyor ve bunu telâfi etmek için 6 Mayıs tarihinde doğumunun 150. yıldönümünde çok sayıda üniversite ve eğitim kurumunda çeşitli etkinliklerle anılacak. Bu etkinliklerde temel olarak şu sorunun yanıtı aranacak: Freud hâlâ yaşıyor mu? Eğer yaşıyorsa, Freud’u canlı tutan nedir? MİTOLOJİ Campbell’in kahramanmiti üzerine yazdıkları, Jung’un ortakbilinçaltı kuramı gibi, tüm insanların bir grup ruhsal sembolü paylaştıklarını gösteriyor. HÜMANİSTİK Orijinal olarak müşterimerkezli terapi olarak isimlendirilen bu terapide, odak noktası hastanın deneyimleridir. Rogers daha sonra bu terapiyi psikolojik danışmanlık ve rehberlik hizmetleri olarak isimlendirdi. GESTALT TERAPİ Aklın, kendisini oluşturan parçalardan daha fazla olduğu fikriyle yola çıkan Gestalt (Almancada tam, bütün anlamına gelir) terapi, hastaların kendi duygularının farkına vararak endişelerini azaltmasına dayanır. PSİKODRAMA İnsanların grup içinde birbirlerinden nasıl etkilendiklerini araştıran Moreno, psikodramayı geliştirdi. Bu terapide boşalıma ulaşmak için rol yapma, yaratıcılık ve kendiliğinden oluşan tepkilere yer veriliyordu. DOĞUM TRAVMASI Rank’ın "Oedipal kompleks öncesi" kuramına göre nevrotik endişenin kökleri doğumda yaşanan travmaya uzanıyordu. N PSİKOANALİTİK FEMİNİZM GRUP TERAPİSİ Freud’un çalışmalarını femBir zamanlar Moreno’nun Viyanalı geneinist kuramla lev kadınlarının tedavisinde kullandığı bu birleştiren yöntem, gruptaki katılımcıların deneyimChodorow, lerini destek sağlamak ve duygusal boşakimliği cinsel lım için birbirleriyle paylaşması esasına bilinç dayanır. NANCY CHODORDW düzeyi ile ETKİLEŞİMLİ PSİKOTERAPİ açıklıyordu. Sullivan’ın geliştirdi ği bu sistem, seanslar sırasında terapistin hastayı aktif olarak HARRY STACK yönlendirmesi, desHEİNZ KOHUT teklemesi fikrine dayanır. KENDİLİK PSİKOLOJİSİ deki tacizler konusunda iki tarafa da yaranamadı. Amerikalı ünlü feminist gazeteciyazar Gloria Steinem, "Bir kadını Freudçu bir terapiste göndermek ile bir Yahudiyi Nazi kampına göndermek arasında büyük bir fark yoktur" diyor. FREUD’UN YENİDEN KEŞFİ JOSEPH CAMPBELL CARL ROGERS J.L. MORENO ?Aklın ve bilincin uçsuz bucaksız dünyasını keşfe çıkan ünlü bir KURAMCI. Freud’a göre sancılı anılar, karanlık zindanlarından kaçıp rüyalar aracılığı ile seslerini duyurmaya çabalar. Anıların ağırlığına dayanamayanlar hastalanır. ? Çocukluk deneyimlerini kader olarak değil, karakterin oluştuğu bir pota olarak tanımlayan bir FİLOZOF. ? Spesifik bir tedavi yöntemi olan psikoanalizi icat eden bir TERAPİST. Psikoanaliz, tanısı konulabilen zihinsel bozuklukların konuşma yoluyla tedavi edilebileceği inancına dayanan bir tekniktir. Bu teknik ile o güne dek dualara, adak adamaya, şeytan çıkartmaya, ilaçlara, ameliyatlara ve beslenme şeklini değiştirmeye dayalı tedavi şekilleri terk edildi. Bunların yerine sempati duyduğunuz bir doktorun hazır bulunduğu seanslarda anılarınızı hatırlamanız ve bunları dile getirmeniz isteniyor. Bu yöntem günümüzün teknolojik yapısıyla çelişmekle birlikte, psikiyatri hastalarının yıllardır kullandığı Prozac dağları altında yitip gitmedi. Gerçi bugün, haftada 4 kez terapistinin kanepesine uzanıp çocukluğunda yaşadığı rahatsız edici anıları anlatanların sayısı çok az. Ancak yaygın olarak kullanılan çeşitli konuşma terapileri Jung ve Adler analizleri, bilişsel davranışsal ve psikodinamik terapiler Freud’un görüşlerinin ne denli köklü ve kalıcı olduğunu gösteriyor. CARL JUNG ALFRED ADLER BİREYSEL PSİKOLOJİ Freud’un en yakın çevresinden ilk ayrılan ANALİTİK PSİKOLOJİ Cinsellik ile ilgili konularda Adler’di. Adler, nevrozların kaynağının içFreud’dan farklı düşünen Jung, kendi hareketini oluş güdüsel dürtüler değil, turdu. İnsanların temel ola güvensizlik hissinin rak içedönük ve dışadönük gereğinden fazla karşıolarak sınıflandırılması ge lanması olduğunu ileri sürüyordu. rektiğini düşünüyordu. SANDOR FERENCZI AKTİF TERAPİ Freud’un serbest çağrışım gibi yönlendirilmemiş yöntemlerinden tamamen farklı olarak Ferenczi, Aktif Terapi’yi geliştirdi. Bu terapide, terapiyi uygulayan uzman her seansta aktif bir rol oynuyordu. FREUD’UN YILDIZININ SÖNDÜĞÜ YILLAR Freud, görüşleri en fazla tartışılan isimlerden biridir. Sözgelimi bilinçaltı kavramını ele alalım. "Bilinçaltı insanları tedirgin eden bir kavramdır" diye konuşan Baylor College of Medicine’dan psikiyatri profesörü Glen O.Gabbard, "Bilinçaltı kavramı, bizlerin göremediğimiz veya kontrol edemediğimiz birtakım kuvvetler tarafından yönlendirildiğimizi ileri sürer. Bu da narsisist insan için çok büyük bir darbe anlamına gelir." Freud’un görüşlerine ilk karşı çıkış, burjuvaziden geldi. Çocukların da cinsel fantezilerinin olabileceğini iddia eden Freud, Amerikan ailesinin temellerini kökünden sarsmış oldu. Öyle ki o dönemde yapılan bir kamuoyu araştırmasında Ameri PSİKOANALİZ Her semptomun bir anlamı vardır. Freud’un temel düşüncesi şuydu: Hastanın semptomlarını gözleyen terapist bunların nedenlerini keşfedebilir. Bugün bile bu kavram psikoterapinin kalbini oluşturuyor. Kohut’un uygulaması, hastanın özSOSYAL PSİKANALİZ saygı gereksiniminin karşılanmaFreud’un "penis kıskançlığı" sında empatinin önemini vurgular. fikrine tepki olarak Horney, erkeklerin de kadınları, KAREN HORNEY OTTO RANK BİLİŞSEL DAVRANIŞSAL TERAPİ çocuk doğurabildikleri Yaygın olarak kullanılan yöntem, için kıskandığını ileri sürüyordu. Bilişsel ve Davranışsal Terapi’den DAVRANIŞSAL TERAPİ yararlanır. Hastanın negatif eyDavranışsal terapide kötü davranışları lemlerini ve davranışlarını düzeltmek için iyi davranışlar ödüllendeğiştirmeye çalışılır. AARON BECK JOHN WATSON B.F. SKİNNER dirilir ve teşvik edilir. AKILCI YAŞAM AKILCI DUYGUSAL DAVRANIŞÇILIK UYARIM VE BİLİŞSEL TERAPİ TERAPİSİ DAVRANIŞÇI TERAPİ Pavlov’un köpek TEPKİ Bilişsel terapi kendine zaBu terapide, biyolojik, Kısa vadeli bir deneyinden büyük Skinner Watson’un yolundan rar vermeye yönelik davpsikolojik ve sosyal fak yaklaşım olan ölçüde etkilenen giderek, bilinçaltı dürtüleri ranışlara veya sorunlara Watson, kişisel bir gözardı edip, izlenebilir dav yol açan düşünce şeklini törlerin karışımının davra bu terapi, ikna nışlarımızı ve düşüncele tekniklerinden yorumdan çok de ranışlar üzerinde yoğunlaştı. değiştirmeye çalışır. rimizi yararlanır. Bu neyselliğe dayanan PSİKODİNAMİK etkilediği bağlamda hasyöntemleri tercih PSİKOTERAPİ tanın tedavi varsayılır. ediyordu. Bu terapi şekli psiönerilerini kanalize dayanır, daha kolay PETER FONAGY FREUDÇULAR ANNA FREUD fakat farklı teknik PSİKODİNAMİK GELİŞİMSEL TERAPİ kabul etmesi lerden yararlanır. için HipMODERN FREUDÇU PSİKOANALİZ Fonagy’nin sisteminde terapist, Seanslar haftada noterapi’den Anna Freud serbest çağrışım ve aktarımdan hastanın psikolojik gelişiminin sağde yarar(transferans) yararlanarak bilinçaltı dürtüleri bir veya iki kez ya lıklı bir şekilde yol alması için ve halihazırdaki duygusal sorunlara yol açan pılır ve hastadok önündeki engelleri kaldırmaya çelişkileri ortaya çıkartmaya çalıştı. Bu süreçte tor ilişkisi daha et yönelik kolaylıklar sağlar. kileşimlidir. bir divana uzanmak çok da şart değildir. PSİKOLOJİYE GİRİŞ Freud’un kuramları, doğru veya yanlış, modern psikolojinin temelini oluşturuyor. Aşağıdaki şemada Freud’un psikoloji alanındaki belli başlı hareketler üzerindeki etkisi görülüyor: kalı yetişkinler Freud’un bu görüşünü yüzde 13’e karşı yüzde 76 ile reddetti. Freud sansasyonel görüşleriyle yalnızca Batı dünyasını değil, Doğu’da da rahatsızlıklara neden oluyor. Son günlerde HAMAS’ın önde gelen isimlerinden Şeyh Nayıf Rajub, örgütünün İsrail’e niçin saldırdıklarını şöyle açıklıyor: "Kendisi de bir Yahudi olan Freud ahlak kurallarını yerle bir etti." Kadınların penisleri olmadığı için erkekleri kıskandığını iddia eden Freud’a, en sert eleştirilerden biri de feministlerden geldi. Kadınları "tamamlanmamış erkek" olarak tanımlayan Freud’un bugün kadın cinselliği konusunda ne denli büyük bir yanılgı içinde olduğu artık biliniyor. Freud’un popülaritesinin en düşük olduğu yıllar büyük bir olasılıkla 1990’lı yıllardı. O dönemde çocukluklarında ebeveynlerinin cinsel tacizine maruz kalan kadınlar rahatlıkla talk show’lara çıkıp başlarından geçenleri anlatıyordu. Öte yandan taciz yapmakla suçlanan ebeveynler, Freud’u, yetişkin evrede ortaya çıkan psikolojik rahatsızlıkların kaynağının, çocukluk döneminde yaşanan aile içi tacizler olduğu fikrini çocukların kafalarına soktuğu için eleştiriyordu. Tacize uğradığını iddia eden kişiler de Freud’u, toplum baskısına boyun eğip, taciz öykülerinin pek çoğunun çocukluk fantezisi olduğunu kabul ettiği için kınıyordu. Böylece Freud, çocukluk dönemin EĞER O OLMASAYDI Freud’un etkisi yaşantımızın her alanında kendini gösteriyor. Eğer o olmasaydı, Woody Allen yalnızca saçmalayan bir komedyen olarak kalırdı; Oidipus sıradan bir Yunan Kralı olarak tarihe geçer, Oidipus kompleksi bahanesi ile sürekli olarak anılmazdı; Napolyon’un o büyük hırsının altında kardeşler arasındaki rekabetin yattığı bilinmezdi. Freud’a göre Napolyon kendinden büyük Joseph isimli erkek kardeşiyle arasındaki rekabet nedeniyle sürekli olarak kendini kanıtlama ihtiyacı içindeydi. Geliştirdiği kuramları, psikoanalitik teknikleri ve aykırı görüşleriyle yıllardır sert eleştirilere hedef olan "terapötik kültür"ün bu ünlü mimarı, her şeyden önce olaylara farklı bir gözle bakmamızı sağladığı ve anlamları daha derinlerde aramamız gerektiğini öğrettiği için bugün modern psikolojinin babası sayılıyor. Bilim adamları, Freud’un görüşlerinin bir çekirdek fikre indirgenmesini savunarak, bu çekirdek fikrin de insan yaşamının bir çelişkiler yumağı olduğu görüşüne dayandırılması gerektiğine inanıyor. Biz bu çelişkiyi göremeyiz, çünkü bunlar aktif olarak bastırılmış içgüdüler ve arzulardan oluşur ve bilinç bunları kabule yanaşmaz. Bu çelişkileri tespit edip çözümlemek –çünkü bunların pek çoğu sembolizmin örtüsü altında gizlenmiştir analizle mümkündür. 996/1222 Nisan 2006 Freud’un Kongre Kütüphanesi arşivindeki ambargolu kitaplarının bilim PSİKOANALİZ LÜKS MÜ? adamlarının yararlanması için açılmasıyla Psikoanalizin giderek daha az terFreud’un öğretileri şimdilerde yeniden cih edilmesinin bir nedeni de, sigorta şirtartışmaya açıldı. Freud’a karşı çıkanlar, ketlerinin ayda yaklaşık 2.000 doları buyıllardır savundukları fikirlerin bu kitaplan ucu açık bir tedavi masrafının altına ların gün ışığına çıkmasıyla daha sağlam girmek istememesidir. 1950’lerde analiz temellere oturduğunu iddia ederek, Oidibir statü sembolü ve üst sınıfa dahil olpus kompleksinin evrenselliğinin, penis manın bir göstergesiydi. Bugün bu boşlukıskançlığının ve çocukluktaki cinsel fanğu kozmetik sanayi dolduruyor. Ancak tezilerin tümüyle yanlış kavramlar olduanaliz hâlâ "lüks tüketim maddesi" olağunu söylüyor. rak görülmeye devam ediyor. "Kısa bir Ne var ki herkes Freud’a karşı deterapiye veya ilaca cevap vermeyen çok ğil. Chicago Üniversitesi’nden psikiyatr sayıda insan vardır" diye konuşan GobJonathan Lear, Freud’un görüşlerinin bir bard, "Psikoterapiye gelenlerin bazıları çekirdek fikre indirgenmesini savunarak, bu çekirdek fikrin de insan yaşamının bir çelişkiler yumağı olduğu görüşüne dayandırılması gerektiğine inanıyor. Biz bu çelişkiyi göremeyiz, çünkü bunlar aktif olarak bastırılmış içgüdüler ve arzulardan kaynaklanır ve bilinç bunları kabule yanaşmaz. Bu çelişkileri tespit edip çözümlemek –çünkü bunların pek çoğu sembolizmin örtüsü altında gizlenmiştir analiz Frued’un psikoanalizlerini yaparken kullandığı ünlü divanı le mümkündür. Bunun dışında her şey tartışılabilir. birisi tarafından dinlenmek ve anlaşılmak Freud’un en sadık taraftarları bile çalışistiyor olabilir. Kendileriyle ilgili gerçekmalarının tümünü ayrıntılarıyla kabule leri bilmek isteyebilirler. yanaşmıyor. Bu kişiler ayrıntılardan çok, Örneğin gerçek kimliğini gizlemek Freud’un çalışmalarını ana hatlarıyla ele için Doreen adını kullanan bir hastayı ele almayı tercih ediyor. "Freud pek çok koalalım. Bu hastada semptomlar belirgin nuda büyük yanılgı içindeydi" diye konudeğildi. Bugün pek çok hastada olduğu şan Michigan Üniversitesi’nden psikolog gibi nevrozlar isterik körlük veya felç James Hansell, "Ancak Freud’unki tuhaf şeklinde kendini belli etmez. Doreen iş bir yanılgıydı. Her şeyden önce olaylara hayatında insanları memnun etmek için farklı bir gözle bakmamızı sağladı. Angereğinden fazla kendini parçalarken, lamları daha derinlerde aramamız gerekkaldırabileceğinin üzerinde bir iş yükütiğini ve motivasyonları öğretti" diyor. nün altına giriyordu. Bazıları için bu yaşam tarzı bir sorun oluşturmadığı için deİLAÇ MI, PSİKOANALİZ Mİ? ğil dört yıl, dört gün bile Psikiyatrlar, akıl hastalıklarını tedaAnalize gitmeyebilir. Ancak Dorevi etmek için eğitim gören tıp doktorlarıen, bunun gerekli olduğuna inanıyordu. dır. Bu kişiler tipik olarak kendilerine Bana bir gün şöyle dedi: ‘Psikonaliz yobaşvuran kişileri ilaç ile tedavi etmeye luyla yaşamınızı inceleyebilir, hareketlerieğilimlidir veya hastane ve kliniklerde nizin, inançlarınızın ve davranışlarınızın ağır hastaları iyileştirmeye çalışırlar. altında yatan gerçek tetikleyicileri ortaya Tıp eğitimi almayan psikoterapistleçıkartabilirsiniz. Bu terapilerden sonra ri temsil eden Amerikan Psikoloji Birliği’nin 150 bin üyesi vardır. Newsweek’in Yazının devamı arka sayfada son yaptığı kamuoyu araştırmasında Amerikalı yetişkinlerin yüzde 20’si yaşamlarının bir döneminde bir tür terapi ve danışmanlık hizmeti gördüklerini, yüzde 4’ü ise şu anda terapi görmekte olduklarını belirttiler. Beyin sinap’larına doğrudan ilaç ile müdahale ederek iyileştirmeye çalışmak bazı durumlarda psikoanalizi gereksiz hale getirebiliyor. Ancak hastaların tepkisi farklı olabiliyor; bazıları ilaç ve konuşma terapisinden daha fazla yarar sağlarken, bazı durumlarda –örneğin sınır kişilik bozukluğu analiz en doğru seçimdir. Freud’un da yaşamının bir döneminde ilaç tedavisini tercih ettiği biliniyor. Ne yazık ki tercih ettiği ilaç kokaindi. 996/13 22 Nisan 2006